Paranoyak ne demek? Belirtileri nelerdir? Tedavisi var mı?
Paranoya hastalığı günümüzde pek çok kişinin farkına varmadığı bir hastalık türü. Vatandaşlar tarafından merak konusu olan hastalık araştırılmaya başlandı. Peki Paranoyak ne demek? Belirtileri nelerdir? Tedavisi var mı?
Paranoyak nedir? Paranoyak belirtileri nelerdir? Paranoyak hastalığının tedavisi nedir? Paranoyanın belirtileri nelerdir? Paranoya hastalığı günümüzde pek çok kişinin farkına varmadığı bir hastalık türü. Paranoya,abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığıdır. Paranoya'dan yola çıkarak paranoya ile ilgili hastalığa yakalanmış kişilere de paranoyak denilmektedir.
PARANOYAK NEDİR?
Paranoya, abartılı gurur, kuşku, güvensizlik, bencillikle belli olan bir ruh hastalığıdır. Paranoya'dan yola çıkarak paranoya ile ilgili hastalığa yakalanmış kişilere de paranoyak denilmektedir.
Hezeyanlarla özelleşen bir hastalıktır. Kişi kendinde ve çevresinde olayları mantıklı bir şekilde mantık süzgecinden geçirerek doğru sonuçlara ulaşır. Kişinin bu yeteneği bozulduğunda ortaya çıkan duruma paranoya denir. Paranoya değişik açıdan sınıflandırılabilir. Örneğin; bazı paranoyalar olası fakat gerçek olmayan özelliklerdir. Böyle bir örnekte hasta kendisinin petrol kuyusuna sahip olduğunu ve rakipleri tarafından her zaman işlerinin baltalandığını öne sürebilir.
Petrol sahibi olması olasıdır yani kişi petrol sahibi olma gibi bir durumu olabilir. Fakat doğru değildir. Bir başka paranoya olanaksız ve doğru olmayan özelliktir. Kişi kendisinin Süpermen olduğunu istediği zaman uçabileceğini ve dünyayı tüm kötülüklerden kurtarmaya geldiğini söyleyebilir. Bu örnekte Süpermen olmak olası değil ve mantık dışıdır.
Bu kişiler sürekli kendisiyle ilgili komploların varlığını düşünerek, endişe duyarlar. Kişiye oldukça fazla zarar veren bu endişelerden çevresindekilerde rahatsız olurlar. Kuruntuların gerçeğe dönüşme fikri, her zaman sıkıntı yaratmaktadır. Bu endişeler ve kuruntular hastalığı karakterize eden tek belirtidir. Kişinin genellikle tek bir konuyla ilgili takıntısı bulunmaktadır. Hastalıkta takip edilme, kıskançlık, hastalanma, zehirlenme, aldatılma gibi niteliği olmayan hezeyanlar bulunmaktadır.
Bunların dışında bu hastalığı taşıyanlar, davranışlarıyla da dikkat çekerler. Bu hastalık kişilerde daha çok 30-40 yaşlarından itibaren görülür. Genetik ile ilgisi %10 kadardır. Tedaviye karşı dirençli ve ilerleyici özelliğe sahip bir rahatsızlıktır. Yaşamları boyunca karakterlerine, şahsiyetlerine bağlı, bir düzen içinde ifade edilen tek bir konuyla ilgili takıntılara sahiptir. Bu kişilerle hezeyanları konusunda tartışmaya girmemek gerekir. Onlar bu hezeyanlarını mezara kadar götürecektir. Üzerlerine fazla gidenleri düşman olarak adlandırabilir.
Kıskançlık, soyluluk, megalomanlık, suçluluk ve şehvet paranoyaları ve birçok paranoya çeşitlerine rastlanılmaktadır. Paranoya sistemli ve sistem olmayan olarak ikiye ayrılır. Sistematik paranoyada, hasta yukarıda verdiğimiz örnekler üzerinde ısrar eder ve her zaman aynı şeyi savunur. Sistematik olmayan da ise, kişi değişik hezeyanlar gösterir. Yani sürekli farklı farklı şeyleri savunur.
Paranoya değişmeyen yani sistematik hezeyanlarla özelleşir. Kişi hezeyanları kanıtlamak için çeşitli kanıtlar ileri sürer. Paranoyaklar genellikle zeki kişilerdir ve yaşlarına, zekalarına uygun biçimde davranmakta başarılı olamamışlardır. Daha çocukluk dönemlerinde hırçın, geçimsiz, inatçı, kinci, arkadaşlarıyla geçinemeyen, okulda sık sık disiplin sorunları yaratmış oldukları görülür. Paranoya vakaları ilaç ve telkin tedavisiyle belli ölçülerde sağlıklarına kavuşturulabilir.
PARANOYA'NIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Paranoya esas olarak bir muhakeme bozukluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun bir sonucu olan hezeyanlar, hastalığın hemen hemen tek klinik belirtisidir. Paranoya da hezeyanlar düzenlidir, kendilerine göre bir mantıkları vardır. Hezeyanlara esas teşkil eden muhakeme kusurları ve hatalı tefsirler hasta tarafından bir tabu şeklinde kabul edilir. Hezeyanlar, duygu ve düşüncelerine hakim olur.
Bunlara kuvvetle inanan ve çevrenin de inanması için sayısız deliller bulmaya çalışan hastanın, günlük hayatı da hezeyanı ile uyum içindedir. Hasta; mağrur, şüpheci, etrafını tetkik edici tavırlar takınır. Çevresindeki her hareketi şüpheyle incelemeye başlar. Bunu gerçek hezeyanın ortaya çıkması takip eder ki, bu da genellikle bir büyüklük ve azamet fikriyle beraberdir. Çevresindeki insanların kendisine düşman oldukları, onu istismar ettikleri fikrindedir.“
Paranoid davacı” denilen tipteki hastalar hayatlarını mahkemelerde geçirirler. Bunda da hezeyan tek bir konu üzerine kurulmuştur ve hayat boyunca dava ettikleri şey değişmez. Diğer bir hezeyan şekli de “keşif hezeyanı”dır. Keşiflerine “ihtira beratı” alıp, bunları satmaya çalışan, hatta basında ve kamuoyunda kendilerinden bahsettiren paranoyaklar vardır.Aşırı önem verdikleri bir fikre sahip olan bazı paranoidler de hayatları boyunca yeni bir politik düzen, devamlı sulh vs. peşindedirler.
Garip dini, politik akımlar kurarlar veya iştirak ederler. Bazen siyasilere karşı saldırgan davranışları, suikaste kadar varan aşırılıkları görülür. Bunların kişilik analizleri, aşağılık komplekslerinin varlığını ortaya koymuştur. Böyle insanlar kötü niyetli kişiler tarafından kolaylıkla elde edilip, anarşi, ihtilal gibi tertiplerin içine sokulabilirler. Kıskançlık paranoyası, tehlikeli klinik tablolardan biridir. Şehvet paranoyasında şahıs sıklıkla kendisinden daha farklı bir sosyal sınıfa sahip birisinin kendisine aşık olduğunu iddia eder.
Kendilerine dini bir önem atfeden, mehdilik, peygamberlik iddiasında bulunan “mistik paranoya” vak'aları, belli bir aileye ve hanedana mensup olma hezeyanları tarif edilmiştir. Esas olan, düzenli ve müzmin bir hezeyanın yerleşmesi, hastanın bütün davranışlarına hakim olması ve hezeyan dışında herhangi bir şahsiyet kusuru ve kişilik dağılması görülmemesidir.
Paranoya vak'aları herhangi bir sebep olmaksızın da ortaya çıkabilir. Paranoidlerde genel olan çevre düşmanlığı çocukluktan kaynak alabilir. Çocuğun kendisini sürekli baskı altında hissettiği otoriter aile yapılarında bu daha sıktır. Erikson'a göre, paranoya meyli olan kişi süt çocukluğu devresinde sosyal çevresinden temel güven duygusunu almamıştır. Bu güvensizlik, ebeveyn tarafından reddedilme, evde daha fazla tercih edilen bir kardeşin olması veya çevrede çocuğun güvenini sarsan hareketlerden dolayı olabilir.
PARANOYANIN TEDAVİSİ NEDİR?
Paranoya ciddi bir hastalıktır ve tedavisi kolay değildir. Ne yazık ki, belirtiler genellikle geç fark edilir. Uzun süre hastanın yalnızca kavgacı, huzursuzluk yaratıcı olduğu düşünülür. Öteki davranışları ve inançları olağan, akla uygun olduğu için, kimse akıl hastalığından kuşkulanmaz. Tam anlamıyla ileri bir durum olan paranoid şizofreni, genellikle psikotrop türü ilaçlarla tedavi edilir. Hastaların dörtte biri ilaç tedavisi ve psikoterapiyle belli bir süre sonra iyileşir. Ancak paranoyak özellikler ortadan kalksa da, hasta sürekli tıbbi gözetim altında tutulmalıdır.