PCR testi zorunluluğu mu getirildi? | Öğretmen ve velilere PCR testi zorunlu mu oldu?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bilim kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada aşı olmayan kişiler ile ilgili de önemli bir konuya değindi. Peki PCR testi zorunluluğu mu getirildi? | Öğretmen ve velilere PCR testi zorunlu mu oldu? İşte detaylar...

PCR testi zorunluluğu mu getirildi? | Öğretmen ve velilere PCR testi zorunlu mu oldu?
 Gece Editörü

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bilim kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada aşı kampanyasının eğitim ve iş hayatının devamı gayesiyle her bir vatandaş için tercihe bırakılamayacak bir toplumsal ödev olduğunu belirtti. Bakan Koca, aşı olmayan kişiler için de önemli bir konuya değindi. Peki PCR testi zorunluluğu mu getirildi? | Öğretmen ve velilere PCR testi zorunlu mu oldu? İşte ayrıntılar...

PCR TESTİ ZORUNLULUĞU MU GETİRİLDİ?

Koronavirüs Bilim Kurulu, saat 16.30'da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Video konferans yöntemiyle gerçekleşen toplantıda; aşılama çalışmaları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son durum ve varyantlar ele alındı. Toplantının sona ermesinin ardından Bakan Koca kameralar karşısına geçti.

Aşıların kullanıma girmesinin salgınla mücadelede en büyük kırılma anlarından biri olduğunu ifade eden Bakan Koca, salgını aşıdan önce ve aşıdan sonra olmak üzere 2 evrede ele almak gerektiğini söyledi. Bakan Koca, "Aşı öncesinde tedbir ve kısıtlama, karantina ve sosyal mesafe elimizdeki tek korunma gücüydü. İşyerlerimiz kapalı tutulmak, ülkemizin geleceği olan gençlerimiz okullarından uzak durmak zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.

"Bilim Kurulumuzun başından beri önerisi okullarımızı en son kapatıp en erken açmak oldu." diyen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşının  önemini vurgulayıp aşı olmayan  vatandaşlar için "düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermeliler" dedi.

ÖĞRETMEN VE VELİLERE PCR TESTİ ZORUNLU MU OLDU?

Bakan Koca konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Tüm okullarımız zamanında açılacak. Yüz yüze eğitimden vazgeçmemiz kesinlikle mümkün değildir. Tüm seviyelerde okullarımız yüz yüze eğitim verecek, uygulamalı eğitimler aralıksız olarak devam edecek.

Artık aşı var. Koşullar ne olursa olsun, öğrencilerimizi koruyarak uygulamalı ve yüz yüze eğitime devam edeceğiz.

Öğrencilerimiz ve ailelerini koruyacak tedbirleri alarak tüm hazırlıklarımızı yaparak eğitime ara vermeden gelecek eğitim-öğretim dönemini karşılayacağız.

Alınması gereken tedbirlerle ilgili Bilim Kurulumuz hazırlıklarını tamamladı. Bu çalışmaları MEB ve YÖK ile istişare ederek en kısa sürede sizlerle paylaşacağız.

Bu süre zarfında çok önemli bir işimiz var; o da aşı olmamış öğretmen ve öğretim üyesi kalmayacak tedbirleri hayata geçirmek."

Öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi korumanın birinci adımı, öğretmenleri, öğretim üyelerini ve öğrencilerimizin birlikte yaşadıkları ailelerini aşılamaktır.

Aşı programımız bugüne kadar bir teşvik ve tercih konusuydu oysa artık eğitim ve iş hayatının devamı gayesiyle her bir vatandaşımız için tercihe bırakılamayacak bir toplumsal ödevdir. Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli, aşı olmayan kişiler ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir. Özellikle öğrenci velileri ya aşılarını tamamlayacaklar ya da hastalık taşımadıklarını düzenli olarak kontrol ettirmek zorunda olacaklar. Bunun detaylarını ilgili kurumlarımızla yapacağımız ortak çalışmalar neticesinde ilan edeceğiz.

Tekrar ifade etmek istiyorum yüz yüze eğitim olmazsa olmazımızdır. Çünkü artık aşı var. Aşı iş ve eğitim hayatı için artık bir teşvik ve tercih değil toplumsal bir ödevdir.

Bildiğiniz gibi çok başarılı bir aşı programı yürütüyoruz. Ancak halen istediğimiz seviyede değiliz. Toplumsal bağışıklığı elde etmiş değiliz. En az iki doz aşı olmadan bağışıklık elde edilemiyor. En az iki doz aşı olmamış kimse kendisini aşı olmuş zannetmemeli. Bu konuda çok önemli bir bilimsel çalışmayı tamamladık. Bugün önde gelen bilimsel bir dergide yayınlanması için girişimimizi de yaptık. Sonuçlarını hem siz değerli vatandaşlarımızla hem de dünya kamuoyu ile paylaşacağız.

Bu çalışmamızda aşı olmuş 30 milyondan fazla vatandaşımızı inceledik. Sizlere çalışmamızın en önemli sonuçlarından bazılarını ifade etmek isterim. İnaktif aşı olan vatandaşlarımızda en yüksek koruma seviyesi, 3 doz inaktif aşı olan vatandaşlarımızda. Buna en yakın koruma seviyesi ise iki doz inaktif aşı olup 3. Doz mRNA aşısı olan vatandaşlarımızda.

İlan edilen gruplarda 3. Doz aşının yaptırılması son derece önemli ve faydalı olarak belirginleşti. Bu veriler dünya kamuoyu tarafından da ilk defa öğrenilecek ve belki de ülkelerin aşı politikalarını değiştirecektir. 3. Doz aşı olması önerilen gurupta yer alıyorsanız mutlaka 3. Doz aşınızı olun. İki doz aşı olmamışsanız kendinizi aşı olmuş kabul etmeyin."

PCR TESTİ NEDİR?

PCR (Polymerase Chain Reaction), DNA içerisinde yer alan, dizisi bilinen iki segment arasındaki özgün bir bölgeyi enzimatik olarak çoğaltmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isim olarak tanımlanmaktadır. PCR bir tanı testi olarak bilinmektedir ve koronavirüste de virüse ait RNA'yı göstermektedir. Yani PCR test koronavirüs sürecinde, vücuttaki virüsün kimliğini göstermek için yapılan bir testtir. Farklı hastalıklar için de kullanılan PCR, vücuttaki çok az sayıdaki mikrobu bile tespit edebilmektedir. PCR testine moleküler tanı testi de denebilmektedir. Test, vücutta virüsün varlığını, ayrıca vücudun enfeksiyona yanıt olarak ürettiği antikorları belirleyebilmektedir.

PCR TESTİ NASIL YAPILIR?

PCR testlerinde, burun ve boğazdan ucu pamuklu ince bir çubuk vasıtasıyla sürüntü örneği alınmaktadır. Bunun yanında öksürdükten sonra çıkan balgam da örnek olarak alınabilmektedir. Koronavirüs için kullanılıyorsa, hastalığın ilk dönemlerinde PCR testi için boğaz ya da burundan örnek alınması daha uygundur. Ancak ilerleyen dönemde havayollarından örnek alınmalıdır. Çünkü hastalığın ilerleyen aşamalarında boğaz ya da burun kısmında virüsten örnek kalmamış olabilir. Doğru zamanda ve doğru bir şekilde sağlık görevlisi tarafından alınan örnek özel bir kaba konulmaktadır ve bu örnek laboratuvarda test kartuşuna aktarılmaktadır. Bu aşamadan sonra örnek otomatik olarak filtre edilmektedir.

Daha sonra ultrasonik dalgalarla virüsün DNA'sı salınır. Bu aşamada PCR ajanlarıyla DNA molekülleri karışır. Sonrasında reaksiyon tüpünde gerçek zamanlı çoğalma ve tanımlama yapılır. Ve sonrasında da sonuç aşamasına gelinir. PCR; 94°C-98 °C aralığında gerçekleştirilen denatürasyon yani yüksek ısıya maruz kalan DNA'nın iki zincirinin ayrılması, 37 °C-65 °C aralığında gerçekleştirilen tavlama yani sentetik oligonükleotidlerin hedef DNA'ya bağlanması (hibridizasyon) ve 72 °C'de gerçekleştirilen uzama aşamaları olmak üzere 3 aşamadan meydana gelir. Test bu aşamaların belirli bir döngüde ve sayıda tekrarlanması ile gerçekleştirilmektedir. PCR testlerinde iki tür uygulama vardır. Bunlar gerçek zamanlı PCR yani real time PCR ve hızlı sonuç veren PCR'dir. Gerçek zamanlı PCR sonucu 1-3 saat içinde çıkarken, hızlı sonuçlu olanlarda 15 dakikadan 1,5 saate kadar sürede sonuç alınabilir.

PCR TESTİ GÜVENİLİR Mİ?

PCR, son derece güvenilir bir test yöntemidir. Bu test özellikle koronavirüste belirti göstermeyen taşıyıcıların belirlenmesini sağlar. Taşıyıcılar saptandığında koronavirüs salgınının da kontrol altına alınması için bir önlem planı oluşturulması mümkün olabilecektir.

Etiketler :
0
1
0
0
0
0
0
👍
👎
😍
😥
😱
😂
😡