Pedofili Nedir, Müge Anlı'nın Programında Yaşanan Pedofili Vakaları
Son yıllarda karşımıza çıkan pedofili vakaları yaşadığımız çevrede huzurlu bir şekilde yaşamamızı engelleyen faktörlerin başında geliyor. Pedofili nedir, nasıl anlaşılır, tedavisi var mı? Tüm sorularınızın cevabını haber sitemizden bulabilirsiniz.
Son yıllarda çocuk istismarının sıklığı konusunda artan endişeler var. Yıllardan beri süren araştırmalardan sonra hala neyin pedofiliye sebep olduğu konusunda tartışmalar sürüyor.
''İnsanlar neden pedofillere yardım etmeliyiz diye düşünüyor. Takip edilmeli, hapse atılmalı hatta hadım edilmeliler, ama biz pedofillere yardım edersek, belki de taciz edilen çocukları kurtarabiliriz.''
Bu sözler kızı pedofil bir adam tarafından kaçırılan Paul Jones' a ait.
2012 yılının Ekim ayında April Jones, Mark Bridger tarafından kaçırılıp, öldürülmüştü.
Bridger’in April Jones’u alıkoyduğu süre boyunca internetten çocuk pornosu izlediği ortaya çıkmıştı.
Jones ve karısı çocuk istismarının daha iyi anlaşılması için bir kampanya başlatıyor. Bu kampanya pedofillerin suç işlemesini önlemek için yardım almalarını de içeriyor.
Toronto’da bulunan Ruh sağlığı merkezinden Dr. James Cantor, MR taramaları kullanarak pedofillerin beyinlerinin nasıl çalıştığını inceledi. Cantor şaşıtıcı ve tartışmalı bulgulara ulaştı.
Dr. Cantor, ''Pedofili, cinsel bir yönelim. Yani bu doğuştan gelen dürtülerle ilgili bir durum ve bunun sonradan değiştirilmesi mümkün değil, tıpkı diğer cinsel yönelimlerde olduğu gibi'' dedi.
'Pedofili hamileliğin ilk 3 ayında belirlenebilir'
Dr. Cantor ayrıca pedofillerin beyinlerinin normal insanlara göre farklı çalıştığını belirtti ve ''Bu insanlar çocuklara karşı koruyucu ve besleyici içgüdülerle değil de, cinsel içgüdüleri tarafından yönlendiriliyor gibi'' dedi.
Cantor, ayrıca pedofilinin sol elini ya da iki elini birden kullanan insanlarda daha fazla görüldüğünü ve pedofillerin büyük ölçüde diğer suçlardan hüküm giyenlere kıyasla daha kısa boylu olduğunu ekledi.
Cantor, ''Kısa boylu ya da solak insanlarda illa pedofili görülecek diye bir şey yok. Pedofiliyi destekleyen bu bulgular hamileliğin ilk 3 ayında belirlenebiliyor. Pedofiliye yol açan olası nedenler ise annenin hamilelik boyunca stresli ve yetersiz beslenmiş olması.''
Cantor, ''İlk etapta bu rahatsızlığı gelişmeye başladığı ilk yerde önlemeye çalışıyoruz. Ne zaman bu belirtiler çıkıyor ve sonrasında neler oluyor buna odaklanmış durumdayız'' diye ekliyor.
Doktor Cantor’un bu tezi şimdiye kadar pedofilinin neden ortaya çıktığı konusunda ortaya atılan teorilerden oldukça farklı.
'Vampir Sendromu'
Manchester’da cinsel istismara maruz kalmış erkekler tarafından kurulan yardımlaşma derneğinden Duncan Craig, pedofilinin nedenleri konusunda uzun zamandır hakim olan teoriyi ‘Vampir Sendromu’ olarak adlandırıyor.
Craig teoriyi şu sözlerle açıklıyor: ''Eğer bir vampir tarafından ısırılırsan, vampir olursun. Eğer cinsel istismara maruz kaldıysan, sen de gelecekte istismarcı olursun.''
Doktor Cantor’un çalışmaları pedofilinin gelişim sürecine alternatif açıklamalar getirse de "Pedofil doğarsan, pedofil kalırsın" tezi, birçok doktor tarafından tartışılıyor. Ottawa Ruh Sağlığı Merkezi’nin Cinsel Davranışlar Kliniğinin Başkanı Dr. Paul Fedoroff da bu uzmanlardan.
'Tedavi edilebilir'
Dr. Paul Fedoroff, anti-androjen (erkeklik hormonlarını azaltan) ilaçları kullanarak pedofillerin cinsel dürtülerini geçici tedavi etmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Federoff, ''Seksi masadan kaldırıyoruz. Sağlıklı yaşam tarzları geliştirmek için bir fırsat veriyoruz. Tedavi edilen bu kişilerin iş bulabilmelerini ve daha sonra bir yetişkinle rızaya dayalı ilişki kurmaları mümkün olabilecek diye umuyoruz. Bu aşamaya geldikten sonra verdiğimiz ilaçları kesip, cinsel dürtülerin geri gelmesini sağlıyoruz'' dedi.
Federoff, ''Sonunda bu kişiler normal sağlıklı ilişkilerine geri dönerek , cinsel yaşamlarını partnerleriyle sürdürecek ve tercihlerini çocuklardan değil yetişkinlerden yana kullanacaklar'' diye ekledi.
Pedofillerin sınıflandırılması
Pedofil bireyler, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Pedofili, kişiye özgü ya da kişiye özgü olmayan biçimde karakterize edilebilir. Kişiye özgü pedofiller yalnızca çocuklara ilgi duyarlar. Bu kişiler, ergenliğine girmemiş çocuklara ilgi göstermezler ve bu istek, çocukların yokluğunda da uzun süre devam eder. Kişiye özgü olmayan pedofiller ise hem yetişkinlere hem de çocuklara ilgi duyarlar. Erkek pedofillerin büyük çoğunluğu, çocuklarla homoseksüel ya da biseksüel bir cinsel ilişki arzusundadır, yani bu kişiler yalnızca erkek çocuklara ya da hem erkek hem de kız çocuklara ilgi gösterebilirler.
Birçok insan, pedofil bireylerin yalnızca erkekler olduğunu düşünür. Ancak, pedofiliye dair vaka analizleri kadın pedofillerin de olduğunu ortaya koyuyor. Her ne kadar bu durum nadir görülse de, pedofili tanımına uygun düşen kadınlar da erkekler ile benzer mental sapmalar gösteriyor. Fakat, erkek ve kadın pedofiller arasında bazı farklılıklar da söz konusudur. Pedofili eğilimi gösteren kadınlar genellikle psikiyatrik hastalıklar ya da madde bağımlılığı problemleri yaşayan bireylerden oluşur. Bununla birlikte, erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınların çocuklara dair cinsel istismarı görece daha fazladır.
Pedofilinin sebepleri nelerdir?
Pedofilinin etiyolojisi (sebep bilgisi) hem biyolojik hem de çevresel faktörlere bağlanabilir. Vaka çalışmaları serebral yani beyindeki işlevsizlikler, pedofili için bir katkı ya da baskın faktör olabileceğine işaret ediyor 2. Kendini kontrol etmede yaşanan sorunlar, aşırı dürtü ve bilişsel sapmalar birer örnek olarak gösterilebilir. Birçok uzmana göre, cinsel tercihleri belirleyen hastalıklar, insan gelişimi için kritik bir süreç olan çocukluk deneyimlerinden kaynaklanır3. Pek çok vakada da, cinsel istismarcıların, çocukluklarında yaşadıkları travmatik deneyimlerin izlerini taşıdığı görülmüştür.
Daha açık bir biçimde ifade edersek, pedofillerin, çocukluklarında istismara uğramış olmaları muhtemeldir. Çocukken, bu durumu kontrol etme yetisinden yoksun olmalarından, çocuklara cinsel saldırılarda bulunarak travmaları yeniden yaşamak isterler ve bunda usta olma amacı taşırlar. Tam bir rol değişikliği yaşamaları, onları üst seviyeye çıkarır ve mağdur rolünde olmalarını engeller. Genel anlamda da, serebral disfonksiyon (beyindeki işlevsizlik), travmatik gelişim, cinsel istekler ve çocuklara duyulan cinsel ilgi giderek kişinin sinir sisteminde yerleşik hale gelir.
Cinsel istismar nedir?
Çocuğun cinsel istismarı, rıza yaşının altında bulunan bir çocuğun, cinsel açıdan olgun bir yetişkinin cinsel doyumuna yol açacak bir eylem içerisinde yer alması ya da bu duruma göz yumulması olarak tanımlanmaktadır. Çocuğun cinsel istismarı sözel istismar, açık saçık telefon konuşmaları, çocuklara cinsel organlarını gösterme (ekshibisyonizm; teşhircilik), çocukları soyma ve seyretme (voyurizm; röntgencilik), cinsel ilişkiye tanık edilme veya çocuğun yanında mastürbasyon yapma, cinsel organını sürtme (frotterizm), bedenine cinsel amaçla dokunma, okşama, müstehcen yayınlara konu etme, oral seks, ağza vajinaya ve/veya anüse penetrasyon gibi çok farklı şekillerde olmaktadır.
Çocuklar en çok güvendikleri insanlara karşı savunmasızdırlar!
Son günlerde medyada pedofili vakası çok sık yansıdı. Çocuklar cinsel istismara en çok pedofilik bireyler tarafından maruz kalmaktadır. Çocuklar pedofilik bireylere karşı savunmasız durumdalar. Pedofili hastası olan bireyler çocukları tuzaklarına çocukların güvenlerini kazanarak düşürüyor. Güvendiği kişi tarafından yapılan şeyin olumsuz bir şey olduğunu anlayamazlar. Bazen onları korumak için sessiz kalırlar.
Peki “pedofili”, diğer adıyla “sübyancılık” nedir öncelikle bunu açıklamak istiyorum.
Pedofili (Pedophilia ) nedir?
Halk arasında “sübyancılık” olarak bilinen pedofili (Pedophilia) bir hastalık türüdür. Bu hastalık DSM-IV-TR (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı Gözden Geçirilmiş 4.Baskı) tanı ölçütlerine göre şu şekilde tanımlanmaktadır. Pedofili, en az 6 aylık bir süre boyunca, kişide ergenlik dönemine girmemiş bir çocukla ya da çocuklarla cinsel etkinlikte bulunma ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantezilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması olarak tanımlanmıştır.
DSM-IV-TR tanı ölçütlerine göre pedofili tanısı konabilmesi için kişinin en az 16 yaşında olması ve cinsel etkinlikte bulunduğu çocuklardan en az beş yaş daha büyük olması gerekmektedir. Kişinin, bu cinsel dürtülere göre davranmakta olması ya da bu kişinin cinsel dürtüleri ya da düşlemlerinin (fantezileri) belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası sorunlara neden olması tanı için gereklidir(akt. Erdoğan, 2010).
Pedofili çeşitleri nelerdir?
Pedofili olguları şu şekilde sınıflandırılmaktadır: pedofilik bireyleri tercih ettiği yaş grubuna göre ergenlik (puberte) öncesi yaş grubu çocukları tercih edenler (pedofiller (pedophiles)) ve ergenlik sonrası yaş grubu çocukları tercih edenler (hebefiller (hebephiles)) olarak ikiye ayırmaktadır. Sadece çocuklara cinsel ilgisi olan olgular seçici pedofili (exclusive pedophile); hem çocuklara hem erişkinlere cinsel ilgisi olan olgular seçici olmayan pedofili (nonexclusive pedophile) olarak iki grupta incelenmektedir. Fiziksel olarak sadece olgunlaşmış çocukları tercih edenler (telofili-teleiophile) ve sadece bebekleri seçenler (infantophilia;infantfili) gibi alt gruplara ayrılmıştır.
ABD Adalet Bakanlığına bağlı çalışanlar karşılaştıkları pedofili hastalarının kendini savunma şekillerini şöyle özetliyorlar: inkâr ("çocuğu kucaklamak suç mu? " vb.), küçümseme ("sadece bir kez oldu," vb.), akla yatkın hale getirme ("erkek çocuklardan hoşlanan biriyim", "çocuk sapığı değilim" vb.), uydurma ("araştırma projesi için kullanıyorum" vb.), saldırma (çocuğa, polise, doktora vb.) (akt. Erdoğan, 2010).
Pedofilik bireylerin kişilik özellikleri ve eylemleri nasıldır?
Pedofilik bireylerin aile içinde ve dışında sosyal ilişkileri kısıtlı daha çok içe kapanık, eşi ya da ailesiyle sıcak ilişki kuramayan psikopatik, psi-koseksüel ve sosyal açıdan olgunlaşmamış kişilik özelliklerine sahip oldukları uzun yıllardır belirtilmektedir. Pedofilik bireylerin eylemlerini yaptıkları ortalama yaşlarının 40-70 yaş arası olduğu gösterilmiştir. Pedofili bireylerin büyük çoğunluğu erkeklerdir. Çocuğun cinsel istismarı sözel istismar, cinsel organlarını gösterme, çocukları soyma ve seyretme, cinsel ilişkiye veya mastürbasyona tanık etme, cinsel organını sürtme, bedenine cinsel amaçla dokunma, okşama, müstehcen yayınlara konu etme, oral seks, ağza, vajinaya ve/veya anüse penetrasyon gibi çok çeşitli şekillerde ortaya çıkabilmektedir(akt. Erdoğan, 2010).
Pedofili olgularının eylemlerinde genellikle zor kullanmadığı, aksine önce masum dokunma sonra uygunsuz dokunma, açık resimler gösterme, porno izletme gibi birçok fizik manipülasyon ve desensitizasyon uyguladıkları gösterilmiştir. Bu bireyler için internet ortamı bilgi edinme, mağduru belirleme ve ilişki kurma, fantezi geliştirme, diğer sapkınlığı olan kişilerle bağlantı kurma gibi birçok istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için bir araç olmaya başlamıştır. Bu konuda aileler çok dikkatli olmalıdır.
Pedofilik bireyler çocuğa nasıl yaklaşır?
Çocuklar, %60-%70 oranında akrabalar, öğretmenler, komşular, otorite figürleri gibi çocuğun bildiği ve güvendiği kişiler tarafından cinsel istismara uğramaktadır. Pedofilik bireyler ailenin ve çocuğun güvenini kazanmak için planlayarak, çocuklara yakın olabilecekleri bakıcılık, komşu, spor hocalığı ve servis şoförlüğü gibi mesleklere ve konumlara yerleşirler. Çocuklarla başbaşa kalabilmek için çocuğun ve ailenin güvenini kazanacak davranışlarda bulunurlar. Pedofilik bireylerin eylemlerini gerçekleştirmek için tercih ettikleri yerler genelde çocuğun tanıdığı bildiği yerlerdir. Küçük çocuklar ve kız çocuklarının çoğunlukla kendi evlerinde ya da pedofilik bireyin evinde, ergenlerin ve erkek çocukların ise ev dışındaki yol kenarı, ağaçlıklar, okul, oteller gibi yerlerde cinsel istismara uğradıkları ortaya çıkmıştır(akt. Erdoğan, 2010).
Cinsel istismara maruz kalan çocukların tepkisi nasıldır?
Çocuklar kolayca güven duydukları, kolayca korkutulabildikleri ve kandırılabildikleri için istismara çok açıktırlar. İstismar eden kişi yakınları ya da akrabaları ise, istismarcı tehdit etmişse, korkarak kimsenin onları anlamayacağını veya inanmayacağını düşünür bunu gizli tutarlar. Aynı zamanda anne babalarının ve sevdiklerinin gözünde değerlerini yitireceğini düşünür ve gizli tutarlar. Bazen çocuğun yaşı çok küçükse zaten bunu anlayacak kapasitede olmadığı için gizli kalır. Çocukların çoğu istismardan dolayı kendini sorumlu hisseder veya eylemi yapan kişiye bağlılıklarından dolayı cezalandırılmasını istemezler.
Cinsel istismara maruz kalan çocuklar çeşitli ruhsal rahatsızlıklar yaşar!
Diğer istismar çeşitleriyle karşılaştırıldığında en ağır yaralar cinsel istismara bağlı gelişir. Çocuk bu travmayı ömür boyu unutamaz. Yapılan araştırmalar özellikle erkek çocukların ilerde istismarcı olma risk taşıdığını belirtmektedir. Çünkü istismarcıların birçoğu ergenlik öncesi dönemde istismar edilmiştir. İstismara uğrayan çocukları bekleyen diğer risk ise alkol ve madde bağımlılığıdır. Bunun yanı sıra yetişkinlikte çeşitli cinsel işlev problemleri yaşama riskleri vardır. Çocuklar travmaya çok çeşitli tepkiler verebilir. Kısa vade de veya uzun vadede travmanın etkileri farklı şekilde ortaya çıkabilir. Depresyon, uyku bozuklukları, kabus görme, ağlama krizleri, iştahın kesilmesi veya artması, altına kaçırma gibi farklı davranışlar ortaya çıkabilir. Aileler, çocuklarının davranışlarında bir değişiklik hissederse, çocuklarını dikkatli şekilde gözlemeleri, gün içine kimlerle vakit geçirdiklerini öğrenmeleri ve takip etmeleri gerekiyor. Eğer bu belirtiler daha da artarsa mutlaka uzmandan, pedagogdan profesyonel bir destek almaları gerekiyor.
Alınabilecek önlemler:
- Çocuklarınızın kimlerle vakit geçirdiğini takip edin. Çevrenize yeni taşınan bir komşu varsa ve çocuğunuzla çok ilgiliyse, o komşu hakkında biraz bilgi toplayın.
-Çocuğunuzun internete ulaşımını kontrol edin. Ev dışında internete ulaşımı var mı kontrol edin ve bilgi edinin.
- Çocuğunuzun arkadaşlarıyla iletişim içinde olun ve son zamanlarda garip davranışları var mı arkadaşlarından öğrenin.
- Çocuğunuzun yakınındaki kişilere karşı dikkatli olun.
- Çocuğunuzla iletişim içinde olun.Çocuğunuzla iletişiminiz bozuksa profesyonel destekle iletişiminizi geliştirin.
- Çocuklarınızın davranışlarını gözlemleyin. Bir şeyden şüphe ederseniz doğru şekilde konuşmaya çalışın.
Beynin rolü
Pedofil bireylerin beyinlerinde yapısal anormallikler olduğunu gösteren önemli deliller mevcuttur. Beyin gelişimi sırasında ortaya çıkan bu anormallikler belirli deneyimler ile -örneğin, çocukken istismara uğramak gibi- zihindeki yerini alır. Pedofil bireylerin beyinlerindeki anormallikler; zorlanmaya, muhakeme zayıflığına ve tekrarlı düşüncelere sebep olabilir.
Beyindeki bu anormallikler, erken nörogelişimsel bozulmalardan kaynaklanır4. Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tekniği ve pozitron emisyon tomografisi taramaları (PET) kullanılarak, pedofil bireylerin beyinlerinde, frontal ve santral bölgelerde anormallikler olduğu belirlendi. Daha da özelleştirirsek, santral striyatumdaki gri maddede hacimsel azalma söz konusudur. Sonuç olarak da, beynin ödül merkezleri, orbital frontal korteks ve beyincik, etkilenen kısımlardır5.
Beyindeki bu bölgeler, bağımlılık davranışında önemli bir role sahiptir. Ödül merkezleri, ödül sinyallerinin ve ödül beklentisinin merkezi aracılarıdır. Striyatum ve orbito frontal korteks ise bu ödül sistemlerini kontrol eder. Sonuç olarak da, ödül eksikliği karmaşası, kompülsif ve bağımlılık davranışlarında yer alan dopamin nörotransmisyonunu bozmaktadır.
Frontotemporal işlevsizlikten kaynaklı, pedofili, obsesif-kompülsif spektrum aralığına düşen psikiyatrik hastalıklarla benzer nöral karakteristikleri paylaşır. Bu dürtüsel hastalıklar; patolojik kumar, kleptomani ve hatta Tourette sendromunu da içerir. Bu iddia üzerinde tartışmalar sürse de6, fizyolojik ve genetik örtüşmelerin varlığına dair önemli deliller mevcut. Yapılan çalışmalar, özellikle frontostriyal devrelerdeki değişikliklerin, obsesif-kompülsif davranışa neden olan önemli bir anormallik olduğunu göstermiştir. Pedofiller, dürtülerini kontrol etme yeteneğinden yoksun oldukları için uygunsuz davranmaya ve zayıf muhakemeye sahiptirler.
Bu yapısal değişiklikler, pedofil birisi tarafından sergilenen anti-sosyal davranışların temelini oluşturmaktadır. Pedofiller, tekrarlı düşüncelerle ve dürtülerle yüklü haldedirler. Sonuç olarak da, bu istekleri toplumsal olarak kabul edilemez olan ve hatta -bir zamanlar- yasadışı olan davranışlarla yerine getirmeye çalışmaktadırlar. Çoğu pedofil, bu ahlâksız davranışlarından sonra utanç ve suçluluk ifade eder, çünkü nörolojik işlev bozuklukları, duygularla değil kesinlikle dürtülerle ilgilenir7.
Bir tedavisi var mı?
Birçok rahatsızlık veya hastalık gibi, pedofilinin de tam bir tedavisi yoktur. Pedofili ile ilişkili cinsel dürtüler hiçbir zaman kalıcı olarak kaybolmayabilir, dolayısıyla da günümüzdeki tedaviler de, başka suçları önlemeye odaklanmaktadır.
Pedofiller üzerine kapsamlı bir araştırma yürüten Yuli Grebchenko; pedofilinin hayat boyu süren bir hastalık olduğunu, dolayısıyla da hayat boyu süren bir tedavi sürecinin uygulanması gerektiğini belirtiyor8. Son yıllardaki araştırmalar, psikoterapi ve farmakoterapinin, pedofili hastası birine en etkili tedaviyi sağlayacak şekilde birleştirilebileceğini ortaya koyuyor9.
Terapi, travmatik olayları, özellikle de istismar eden birinin çocukluğunda olanları tartışmayı içerir. Terapi ayrıca, hastaların, çocuklara yönelik zararlı davranışlara girmeye teşvik eden durumları belirlemelerine yardımcı olmayı hedeflemektedir.
Pedofili için üç standart farmakoterapi tedavisi; seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI), luteinize edici hormonu salgılatan hormon (LHRH) ve leuprolid asetat (LA) dır10. Bu farmakoterapi tedavileri, vücudun belirli hormon ve kimyasallarını hedef alır, ancak çeşitli yan etkileri vardır. SSRI’lar daha az şiddetli vakalarda etkilidir ve hastalar sıklıkla sadece cinsel yan etkilere maruz kalırlar11. Daha ciddi durumlarda, LA, testosteron düzeyini, pedofili dürtülerle birlikte aşırı derecede düşük seviyeye düşürebilir. LA tedavisi biraz tehlikeli olmakla birlikte, çok etkili olduğu bulunmuştur12. En yeni tedavi ilacı olan, LHRH ise görsel cinsel uyaranlara karşı sinirsel yanıt vermeyi azaltır ve çok az yan etkiye sahiptir13.
Günümüzde
Çoğu insan, pedofilinin toplumlarında veya evlerinde var olduğunu inkar etmektedir. Bununla birlikte, pedofiller, zorlayıcı davranışlarını sürdürmeye uzun bir süre de devam edeceklerdir. Bu kişiler, çeşitli dini örgütlenmelerde, vakıflarda, çocuklarla yakın ilişkiler kuran organizasyonlarda gönüllü olarak yer almaya ve potansiyel kurbanlarıyla etkileşim kurabilmenin farklı yollarını aramaya devam edeceklerdir. Çoğunlukla da, kendilerini, çocuklarla kolaylıkla etkileşim kurabilecekleri konumlara yerleştirmektedirler.
İnternet, bu anlamıyla çocuklar üzerinde avlanmanın ortak bir alanı haline gelmiş durumda. Bugün, hep daha fazla çocuk, sosyal medya hesapları kullanmaya başlıyor. Sosyal medya, insanları birbirine bağlamaya yardımcı olmak için bir sosyal ağ görevi görmesine rağmen, kişinin kişisel bilgilerini gösteren bir profil oluşturması, dolaylı olarak pedofillerin bir sonraki kurbanını bulmalarına yardımcı olabilir. Pedofiller, daha sonra çocuklarla arkadaş olabilir ve kurbanlarını sahte bir güven duygusuna yönlendirerek, tuzağa düşürür. Bazı pedofiller, başkalarını –örneğin, bir sınıf arkadaşını– taklit etme davranışı gösterebilirler. Bazıları da çocuklarla arkadaşlık kurar ve toplantı saatleri ve yerleri düzenleyerek cinsel arzularını yerine getirebilirler14.
Sonuç
Pedofili, birçok altta yatan faktörü olan kompleks bir hastalıktır. Bunlar, beynin gelişimindeki bozukluklardan, çocukken cinsel istismara uğrama veya tecavüz gibi belirli travmatik deneyimlere kadar değişkenlik gösterir. Pedofili için kesin bir tedavi olmamasına rağmen, bu hastalığa sahip kişilerin dürtü ve davranışlarını denetlemelerine yönelik önlemler alınabilir. Toplumun bu hastalığın ve günlük yaşamdaki yaygınlığının daha fazla farkında olması gerekiyor. Çocuklarla meşgul olan herkes pedofili değildir, ancak pedofillerin yaşamın çeşitli alanlarındaki uzantıları düşündüğümüzden çok daha fazladır.