Pendik'te 22 Sivil Toplum Kuruluşu referanduma 3 gün kala 'evet' dedi
Pendik'te yaklaşık 22 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek kurduğu Milli İrade Platformu 16 Nisan'da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumunda evet oyu kullanacaklarını açıkladı.
Pendik'te yaklaşık 21 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek kurduğu Milli İrade Platformu 16 Nisan'da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumunda evet oyu kullanacaklarını açıkladı.
Pendik Sanayici ve İş adamları Derneğinde bir araya gelen platform üyeleri 16 Nisan'daki referandum da evet oyu kullanacaklarını ve neden evet dediklerinin gerekçelerini açıkladı. Milli İrade Platformu adına ortak basın bildirisini Sami Bayram okudu.
OKUNAN BASIN BİLDİRİSİ ŞU ŞEKİLDE:
“SİSTEMİMİ DARBECİLER, DERİN YAPILAR VE EMPERYALİSTLER DEĞİL BEN DEĞİŞTİRİRİM”
Türkiye’de çift başlı yönetim şekli ve vatandaşına güvenmeme üzerine kurulu sistemlerden dolayı, yıllardır halkın sesi ve milletin iradesi devlet yönetimine tam yansıyamamıştır. İşgalci vesayet odakları ve darbeci zihinlerden dolayı devlet ile millet arasındaki bu kopukluk zaman zaman ciddi boyutlara ulaşmış, halka düşmanca davranılan dönemlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Köklü ve güçlü bir geçmişe sahip milletimiz; vesayet odakları, derin yapılar ve işgalci zihinlerle elinden geldiğince mücadele ederek bugünlere gelmiştir.
Millet olarak geleceğimizi derinden etkileyecek kader anlarından bir sürece girmiş bulunuyoruz. Pendik STK Platformu olarak bizlere göre 16 Nisan 2017 tarihi, köklü geçmişimizde ve nesillerimizin parlak geleceğinde sıradan bir gün değil, Milletçe Büyük ve Güçlü Türkiye İdealimize doğru yürüyüşümüzün önemli dönüm noktalarından biri olacaktır. 16 Nisan 2017 referandumuyla milli iradenin iç ve dış vesayet odaklarından bağımsızlaşacağı ve millet merkezli siyasetin tecelli edeceği bir tercih sunuluyor bizlere.
Bu vesayet odakları 27 Mayıs 1960 da milletin seçtiği hükümete darbe yaptı ve milletin seçtiği Başbakan ve bakanları idam etti. 1961' de yaptıkları Anayasa ile seçilmiş iktidarlara sınırlar çizildi. Milletin yetkilerini milletten gasp ettiler ve vesayet kurumlarına teslim ettiler. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Hükümetlerin yetkilerine çeteler, cuntalar, askeri ve sivil bürokrasi, medya, sermaye çevreleri, uluslararası güç odakları ortak edildi. Medya, hükümetler kurdu, hükümetler devirdi. Otel odalarında milletvekili pazarlıklarıyla koalisyonlar oluşturup değiştirildi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri her seferinde kriz oldu. Seçilmiş hükümetlere defalarca darbe yapıldı. 28 Şubat' ta darbeci zihniyet, medyayı, iş dünyasını ve uluslararası yandaşlarını yanına alarak seçilmiş hükümeti tahakküm altına alarak özellikle mütedeyyin insanlara hayatlarını zindan etti.
Ülkemiz ve milletimiz, mevcut sistemle enerjisini, kaynaklarını kaybetti. Çok ağır maddi ve manevi bedeller ödendi. Türkiye kendi içine kapanarak enerjisini hükümet krizleri ile harcadı. Çünkü Türkiye, gönül coğrafyamız ve dünya mazlumları için bir şey yapmayan, zulme karşı sesi çıkmayan etkisiz bir ülke olarak konumlandırılmıştı.
16 Nisan 2017 tarihi bu bağlamda yeni bir dönemin başlangıcı olmalıdır. 15 Temmuz’da ‘İşgalci ve terörist darbe girişimine hayır!’ diyerek dünyanın mazlum, mağdur, sömürülen ve geri bırakılmış halklarına nasıl örnek olduysak; 16 Nisan referandumunda da, ‘Sistemimizi bir başka güç veya darbeciler değil, millet olarak ancak biz değiştiririz’ diyerek özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı pekiştirerek insanlık krizi yaşayan dünyaya umut olmalıyız.
Daha 8 ay önce 15 Temmuz akşamında, milli iradeyi gasp edip ülkemizi işgal etmek isteyen vesayetçilere ve teröristlere karşı şehitlerimizle, gazilerimizle ve aziz milletimizle birlikte topyekûn bir mücadele verdik.
16 Nisan halk oylaması, 27 Mayıs darbesiyle açılan ve 15 Temmuz darbe girişimi ile dipsizleştirilmek istenen parantezi bütünüyle kapatacak.
Güçlü Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ekonomi istikrarla büyüyecek, terörle mücadele etkinlik kazanacak. Darbeler dönemi artık son bulacak.
16 Nisan’da gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunun; güçlü, özgür, gelişmiş, tam bağımsız Türkiye için ve emperyalistlerin sömürüsünden kurtulmuş bir dünya için yeni bir sisteme ve anlayışa vesile olmasını diliyoruz.
Söz ve karar milletindir. Artık yetki, milletin tercihi ile milletin meclisinde ve milletin hükümetinde olacaktır. Milletimizi bu tarihi dönüm noktasında sandığa çağırıyor, "EVET" diyerek Büyük Türkiye' ye mührü basmaya davet ediyoruz
Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.