Pınar Gültekin'i katleden caninin kardeşi Mertcan Avcı'nın ifadesi kan dondurdu!
Muğla’da Cemal Metin Avcı tarafından vahşice katledilen Pınar Gültekin’in öldürülmesine ilişkin yeni gelişmeler ortaya çıktı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da "Delil karartma" suçundan tutuklandı. Katilin kardeşinin ifadesi ise kan dondurdu.
Muğla'da Pınar Gültekin'i öldürerek cenin pozisyonunda varilde yakan Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da tutuklandı. Avcı'nın ifadesinde ağabeyinin kendisini bağ evine çağırdığını, gittiğinde varilde bir şeyler yaktığını gördüğünü, ne yaktığını sorduğunda ise ‘bozulmuş kokoreçleri yakıyorum’ dediğini ifade etti.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27),16 Temmuz'da Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, bir daha kendisinden haber alınamamıştı.
Jandarma tarafından yapılan detaylı soruşturmanın ardından genç kadının, eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı tarafından canice katledilerek öldürüldüğü ve bir varile konulduktan sonra üzerine beton döküldüğü ortaya çıkmıştı.
Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın da, telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma tarafından gözaltına alındı.
Mertcan Avcı korktuğu için orada olmadığını söylediğini dile getirdi. Avcı ifadesinde, olay gününü anlatırken Cemal Metin Avcı'nın kendisini bağ evine çağırdığını, gittiğinde varilde bir şeyler yaktığını gördüğünü söyledi. Ne yaktığını sorduğunda ise 'bozulmuş kokoreçleri yakıyorum' dediğini ifade eden Mertcan Avcı'nın "Ben bu olayla ilgili daha önce tanık olarak ifade vermiştim. O zaman korktuğum için ifademde bu konulardan bahsetmedim" dedi.
Mertcan Avcı ifadesinde şunları kaydetti: "Pınar Gültekin'i olayın öncesinde tanımıyordum. Cemal Metin Avcı ise benim ağabeyim olur. Olay günü ağabeyimle sabah saatlerinden itibaren birkaç kez telefon görüşmemiz olmuştu. İlk görülmelerimizin iş ile ilgili olduğunu hatırlıyorum. Konuştuğumuz sıralarda kendisinin ses tonuyla ya da konuşmasında herhangi bir gerginlik ve gariplik sezmedim.
Akşam saatlerinde ise beni arayarak dedeme ait Karabağlar Yaylası'nda bulunan bağ evine çağırdı ve telefonda bana ağabeyime ait Cüce Bar'da kullanılan içki karton gibi eşyaları depoladığı yerde işimiz olduğunu söyledi. Ben kendisine yardım etmek amaçlı hatırladığım kadarı ile akşam saat 19:30-19:40 saatleri civarında bağ evine gittim. Ben bağ evine gittiğimde evin avlusunda bir varilin içinde bir şeyler yaktığını gördüm.
"BOZULMUŞ KOKOREÇLERİ YAKIYORUM"
Kendisine ne yaktığını sorduğumda bana Cüce Bar'daki bozulmuş kokoreçler yaktığını söyledi. Bu sırada kötü bir koku hissettim. Daha önce de çöplerini ve evraklarını yaktığını görmüştüm ancak bozulmuş kokoreç gibi bir şey yaktığını görmedim. Buzdolabının bozulduğunu, bu nedenle kokoreçleri yaktığını söyledi."
Ben varilin içine baktığımda sadece alevleri gördüm. İçi simsiyahtı, yanan odunlar gördüm. Alevler varilin biraz üzerine çıkmıştı. Ben varile sadece şöyle bir baktım ve depoya girdim. Ağabeyim de o sırada çevrede dolanıyordu. O sırada ağabeyim 'Yengenle kavga ettim, yengen şu an Cüce Bar'da, onun yanına gitmem lazım' dedi ve telaşlı bir hali vardı. Daha sonra kendisi arabasına binerek bağ evinden ayrıldı. Ben de depoyu düzenliyordum.
Yaklaşık 1,5 saat kadar bağ evinde kaldım. Ben çıkmadan yarım saat önce ağabeyim bağ evine geri döndü. Geri döndüğünde varilin içine baktı, etrafında gezinde ancak ben hiçbir şekilde şüphelenmedim. Aklıma böyle bir şey yapabileceği gelmedi. Benim olaydan kendisinin itirafından sonra haberim oldu.
VARİLİ İÇERİYE ALDIĞINI GÖRDÜM
Ben bağ evinden çıktıktan sonra bara gittim, orada arkadaşlarımla oturdum. Abim benden 15-20 dakika kadar sonra Cüce Bar'a geldi. Burada bira kalmadığını arkadaşlar söyletince abimle beraber tekrar bağ evindeki depodan bira almak için 17 Temmuz günü saat 01:30 civarında bağ evine gittik. Ben gittiğimde varilin abim tarafından içeriye alındığını gördüm.
Sadece varilin depoya alındığını gördüm, içine bakmadım. Daha sonra oradan biraları alarak abimle birlikte geri döndük. Bağ evine giderken aynı aracı kullanmadık, kendisi 48 ADC … plakalı araç ile gidip döndü. Ben ise elektrikli bisikletimle bağ evine gittim.
Tekrar Cüce Bar'a değil eve dönmek istediğim için elektrikli bisikleti kullandığımdan aynı araçla gidip dönmedik. 18 Temmuz günü bağ evine yine bira almak için gitmiştim. Gittiğimde varili orada görmedim. Çevrede herhangi bir gariplik görmedim. Evin içi de temizlenmiş vaziyetteydi. Ben suç delillerini yok etme gibi bir teşebbüste bulunmadım. Zaten böyle bir suçun işlenmesinden de haberim yoktu. Olay yerine beni çağırmasının tek sebebi depoda kendisine iş ile ilgili yardımcı olmamı istemesidir.
Ben daha önce dosya kapsamında tanık olarak ifade vermiştim. O ifademde olay günü bağ evine gittiğimden ve yanan varilden çevre ve medya baskısı, ailemin içinde bulunduğu zor durum nedeniyle bahsetmedim. Bağ evine gittiğim saatlerde abimin Pınar'ı öldürüp yaktığını bilmiyordum. Eğer bilseydim kesinlikle ihbar ederdim. Cemal Metin Avcı'nın işlemiş olduğu cinayet olayına iştirak eden veya delilleri karartmasına yardım eden kimsenin olduğunu düşünmüyorum. Ben bu olayla ilgili daha önce tanık olarak ifade vermiştim. O zaman korktuğum için ifademde bu konulardan bahsetmedim."