Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Fahrettin Koca'nın korona açıklamalarına tepki gösterdi
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca salgında artan vakalarla ilgili endişelenilmemesi gerektiğini söylemişti. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları profesörü Mehmet Ceyhan ise Bakan Koca'nın bu sözlerine eleştiri getirdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca her gün koronavirüs günlük tablosunu Twitter hesabı üzerinden paylaşıyor. Koca'nın bugün paylaştığı tabloda bugün Türkiye'de son 24 saatte 440 bin 17 korona testi yapıldı, 94 bin 783 kişinin testi pozitif çıkarken 174 kişi hayatını kaybetti.
"VİRÜS ESKİ GÜCÜNDE DEĞİL"
Bakan Koca yaptığı paylaşımda, "Vaka sayılarında görülen Omicron varyantı kaynaklı artış umut kırıcıymış gibi anlaşılmamalı. Virüs eski gücünde değil. Salgının endişe verici dönemi artık geride kaldı. Tedbirlere uyarak, aşılarımızı aksatmadan hayatımıza devam edeceğiz. Dünyanın gündemi normale dönüyor." ifadelerini kullandı.
MEHMET CEYHAN OLDUKÇA TEPKİLİ
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Bakan Koca'nın "Endişe verici dönem geride kaldı" sözlerine kişisel sosyal medya hesabından tepki gösterdi.
Prof. Dr. Ceyhan şu ifadeleri kullandı:
"Gerçekten endişeye gerek yok mu? Endişeye gerek yok, virüs eski gücünde değil şeklinde açıklamalar ve önlemlerin kaldırılması ciddi sonuçlar doğurabilir:
1- Hukuki sorunlar: COVID 19 ölümleri önlenebilir ölümlerdir. Aşı önerdik ama yaptırmadı demek, kısıtlamaları kaldırmanın doğurduğu sonuçları ortadan kaldırmaz.
Önceki yıllara ait; aşı olmadığı için hayatını kaybettiği veya sakat kaldığı iddiasıyla kişiler ve aileleri tarafından açılmış çok sayıda tazminat davası vardır. Sağlık Bakanlığı’nın ve Bilim Kurulu’nun Hukuk Kurulu’ndan görüş alması uygun olacaktır.
2- Etik problemler: Salgını kendi haline bırakmak, alınabilecek bütün önlemleri almamak her gün 200 ölüme ve yaşayanlarda çok sayıda sakatlığa yol açmaktadır. Ekonomik ve sosyal gerekçeler, sağlığın önüne konamaz. İnsanlığın birinci hakkı sağlıklı yaşamaktır.
3- Ekonomik problemler: önlemleri azaltıp, salgınla hastanelerde savaşmak, önlemleri azaltmaktan çok daha pahalıdır.
4- Tıbbi problemler: Omicron geçirenlerde uzun sürede hangi sorunların ortaya çıkacağını bilmiyoruz. Ciddi kalp damar ve sinir sistemi sorunları gelişebilir.
5- Epidemiyolojik problemler: Omicron’un son varyant olduğunun ve salgının toplumsal bağışıklık oluşturacağının garantisi mi var? Bazı ülkelerde vaka sayılarının azalmaya başlaması salgının biteceğini göstermez.
Şimdiye kadar 4 dalga yaşadık. Her dalganın bir iniş kolu vardı. Pandemi bitiyor dediler, bitti mi? İki kez aynı virüsle, iki kez de yeni varyantlarla dalgalar yaşandı. Virüsün bulaşını bu kadar kolaylaştırırsak, yeni varyantların gelişmesi de kolaylaşacaktır.
6- Pandeminin geleceği ile ilgili problemler: vaka sayısının saptayamadıklarımızla birlikte çok yüksek olduğunu, ancak virüsün kalıcı bağışıklık bırakmadığını biliyoruz.
Pandemi devam ettikçe halka moral vermek için durumun iyi olduğunu söylemek insanların daha uzun süre hastalıkla ve ölümle birlikte yaşamasına, yakınlarının kaybına, endişeyle beklemelerine yol açmaktadır.
Umarım bu yaklaşımı yeniden değerlendiririz."