Proletarya ne demek? Proletarya karşıtlığı nedir?
Eski çağlarda toplumun belli bir kesimini sınıflandırmak, belirtmek için kullanılan bir kelimedir proletarya. Peki proletarya kelimesinin anlamı nedir? Proletarya kelimesi ilk ne zaman kullanıldı? Karl Max proletarya hakkında neler söyledi? İşte Proletaryaya ilişkin merak edilenler...
Eski çağlarda toplumun belli bir kesimini sınıflandırmak, belirtmek için kullanılan bir kelimedir proletarya. Peki proletarya kelimesinin anlamı nedir? Proletarya kelimesi ilk ne zaman kullanıldı? Karl Max proletarya hakkında neler söyledi? İşte Proletaryaya ilişkin merak edilenler...
PROLETARYA NE DEMEK?
Günümüzde “Proletarya” kelimesi sosyolojik bir terim olarak geçmekte ve toplumun belli bir kesimini tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu kelimenin isim babası halk arasında Karl Marx olarak bilinse de aslen kökeni çok eski yüzyıllara dayanmaktadır.
Marksist görüşe göre, kapitalist toplumda burjuvazi tarafından sömürülen, emeğinden başka satacak hiçbir şeyi olmayan emekçi sınıf. Kendisini sömüren mülkiyet düzenini yıkacağına ve yalnızca kendisini değil, fakat tüm insanlığı kurtaracağına inanılan evrensel ihtilalci sınıf.
Bu bağlamda, kapitalizm içinde, orta sınıfın yok olup, işçi sınıfının bir parçası haline gelmesi sürecine proleterleşme; Ortodoks Marksizmin iddiasına göre, proletaryanın, kapitalist’ devleti yıktıktan sonra, sosyalizme geçişi hızlandırmak ve üretim araçlarını sosyalleştirmek amacıyla kuracağı rejime proletarya diktatörlüğü adı verilir.
PROLETARYA KELİMESİ İLK NE ZAMAN KULLANILDI?
Daha detaylı bakmak gerekirse Proletarya aslen Latincede halk arasındaki alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan “Proles” kelimesinden türetilmiştir ve günümüzde de birçok dilde bu hali ile kullanılmaktadır. Proletarya Antik Roma’da bir mülke ya da herhangi bir gelire sahip olmayan köle sınıfını anlatmak için kullanılıyordu.
Antik Roma’dan sonra ilk kez 16. yüzyılda İngiltere’de tekrar kullanılmaya başlandı. Avrupa’da ise ilk kez Fransız Devrimi sırasında dile getirilerek yaygınlığı arttırıldı. 1820 yılında Fransa’da ilk kez Henri de Saint-Simon, proletarya sınıfından bahsetti. 19. yüzyılda Sanayi Devrimi’nin etkileri ile birlikte halk arasında da yaygın olarak kullanılan bir kelime haline geldi.
Sanayi Devrimi, kendi kişisel imkanları ile üretim yapan kimselerin ürettikleri malların artık sanayide üretilen mallarla yarışamaz hale gelmesine neden olmuş ve bu durum çok küçük ölçekli üretim yapan kişileri büyük şehirlere göç etmeye ve büyük sanayi sistemlerinde çalışmaya zorlamıştır. Kendilerine ait ve kişisel imkanları ile oluşturdukları küçük üretim birimlerini terk etmek zorunda kalan bu kişiler şehirlere göç ettiklerinde bu şehirlerde proletarya sınıfını oluşturmuşlardır.
19. yüzyılda bu durumun en yaygın ve belirgin etkisi tekstil sanayinde yaşanmıştır. Evlerinde kumaş üretimi yapan ve köylerde yaşayan halk, Sanayi Devrimi ile birlikte fabrika üretimi karşısında etkisiz hale getirilmiş ve bu kişiler işgücü olarak kullanılmak üzere kitleler halinde sanayi bölgelerine göçe zorlanmıştır. Elişi değerini kaybetmiş ve küçük zanaatkarlar tamamen ortadan kalkmıştır. Böylece proletarya sadece geliri ve mülkü olmayan halkı anlatmaktan çıkmış ve sanayi Proletarya Sınıfı oluşmuştur.
Sanayi Devrimi ile oluşumunu hızlandıran kapitalist düzen Karl Marx tarafından kaleme alınan “Kapital” isimli kitapta detaylı olarak incelenmiş ve açıklanmıştır. Bahsedilen kapitalist sistemin kurulma dönemi ise 24. Kapital başlığı altında genellikle İngiltere’den örnekler verilerek anlatılmıştır.
Marksist Teorem’in oluşmasından önceki zamanlarda insanların mal varlıkları belgelenmeye ve netleştirilmeye başlandığı dönemlerde erkek çocuklarından başka mal varlıkları olmayan kişilere proleter ve bu sınıfa da genel olarak proletarya ismi verilmişken, Marksist Teorem’in oluşum aşamasında Karl Marx proletarya kelimesini üretim araçlarına sahip olan işveren sınıfın kar elde etmesi için ücret karşılığı çalışan işçi sınıfını tanımlamak için kullanmıştır.
PROLETARYA KARŞITLIĞI NEDİR?
Karl Marx bu proletarya yani işçi sınıfı ile patronların yani küçük burjuva sınıfının arasındaki çatışmanın ancak sınıfların olmadığı bir toplum yapısına geçilerek sona erdirilebileceğini söyler. Ancak Marksizm’in temel düşüncesi materyalizm çerçevesinde geliştiğinden, duygusal çıkarımlar ya da bireysel inançlar gibi konular bu tür bir topluma ne şekilde geçileceği ve sistemin bireysel anlamda insanlara ne vereceği ile ilgilenmemektedir. Üretimde karşılığını alamamak ve karşılık vermeden çok kazanç sağlamak ile ilgili ortaya çıkan bu çatışma, proletarya sınıfının sürekli olarak karın temel kaynağı olan emeğini istemediği ücretler karşılığında satmasıyla devam etmektedir.
"Ayrı ayrı bireyler ancak bir başka sınıfa karşı ortak savaş yürüttükleri ölçüde bir sınıf oluştururlar; öbür türlü aralarındaki rekabetle birbirlerine düşman konumda yer alırlar." 3 Demek ki Marx'a göre proletarya mücadele içinde oluşuyor ve proletarya tek tek proleterlerin toplamına indirgenemez. Demek ki kapitalist üretim tarzı kaçınılmaz olarak proleterleri yaratıyor; ancak bu topluluğun proletaryaya dönüşmesi farklı bir olaydır ve bu kesinlikle "başka bir sınıfa karşı ortak mücadele yürütmekten" geçer.