Ramazan pidesi kaç tl? İstanbul, İzmir, Ankara Pide fiyatları
Ramazan pidesi kaç tl? İstanbul, İzmir, Ankara Pide fiyatları ne kadar? soruları Ramazan sofralarının vazgeçilmezi pide için araştırılmaya başlandı. Biz de sizler için bu konuyu derledik. İşte merak edilen soruların cevapları
Ramazan ayının gelmesiyle iftar sofralarının vazgeçilmezi olan pidelerin fiyatları merak edilmeye başlandı. Peki Ramazan pidesi kaç tl? İstanbul, İzmir, Ankara Pide fiyatları ne kadar? Tüm merak edilenler haberimizde
RAMAZAN PİDESİ NEDİR?
Ramazan pidesi, Türk mutfağında yer alan bir çeşit mayalı, yassı ekmektir. Ramazan pidesi Ermenistan'daki matnakaş ile benzerlik gösterir. Matnakaş üzerinde susam ve çörek otu bulunmaz. Türkiye'deki ramazan pidesinin üstüne yumurta da sürülebilir.
RAMAZAN PİDESİ KAÇ TL?
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ve Fırıncılar Odası Başkanlar ile pide fiyatları ile ilgili toplantı yaptı. Toplantı sonrası oda başkanları ile birlikte alınan kararları açıklayan Vali Ali Yerlikaya, "Pide fiyatlarında zam yok, fiyat ve gramajlar değişmeyecek" dedi. Yerlikaya, yurttaşlara pide alırken sosyal mesafeye dikkat etmeleri uyarısında bulundu.
İstanbul'da Kaç TL?
İstanbul’da 350 gr. sade pide 3 TL’den satılacak.
Ankara'da Kaç TL?
Ankara’da 275 gram pidenin 2,5 TL
İzmir'de Kaç TL?
İzmir’de 300 gram pidenin 3 TL
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Genel Başkanı Halil İbrahim Balcı, Ramazan ayında satışa sunulacak pide fiyatlarını açıkladı.
Balcı, Ankara’da 275 gram pidenin 2,5 TL, İzmir’de 300 gram pidenin 3 TL, İstanbul’da 350 gram pidenin 3 TL, 400 gram pidenin 4 TL, Bursa’da 200 gram pidenin 2 TL, Kocaeli 370 gram pidenin 3,5 TL, Samsun’da 420 gram pidenin 4 TL, Sakarya’da 470 gram pidenin 4,5 TL’den satılacağını açıkladı.
2020 RAMAZAN İMSAKİYESİ İÇİN TIKLAYINIZ
RAMAZAN PİDESİNİN BAYATLAMAMASI İÇİN NE YAPMALIDIR?
Ramazan pidesinin geç bayatlamasını istiyorsak yüksek glutenli un kullanmak gerekir. Ayrıca su miktarını kilogram başına 700 ml’yi geçmeyecek şeklinde ayarlamak gerekir. Hamuru yoğururken de fazla ısıtmamak gerekir.
RAMAZAN PİDESİ HAMURUNUN PÜF NOKTASI NEDİR?
Ramazan pidelerinin içerisinde normal unun yanında durum buğdayı da kullandığını bu durumun daha sağlıklı olduğunu bildiren Ataman, "Çünkü, Ramazan'da hem sağlıklı beslenmek istiyoruz hem de herkesin derdi 'tok tutsun, acıkmayalım', durum buğdayının glisemik indeksi düşük olduğu için yiyoruz ama acıkmıyoruz. O yüzden de diyoruz ki bu yıl bütün pidelere durum buğdayı ekleyelim. Hem sağlıklı olalım, hem de acıkmayalım" ifadelerini aktardı. Hamurun bir diğer püf noktasının bulamaçla(yumurta ve süt) hamuru açmak olduğunu anımsatan Ataman, "Geleneksel olarak yumurtayla hamur açılıp tırnaklanıyor. Ancak bazıları yumurtayı istemeyebiliyor. Bu yüzden bulamacı un ve suyla da yapabiliriz. Orada da püf noktası un ve suyun kaynar derecesinde gelmeden ateşin üzerinde ısıtılarak bir miktar yoğrulması, bir miktar pişirilmesi" şeklinde konuştu.
RAMAZAN PİDESİNİN TARİHİ NASILDIR?
Ramazan denildiği zaman akla öncelikle hiç kuşkusuz pide gelir. İftara saatler kala başlayan pide kuyruğu, neredeyse ezan sesine kadar sürer. İftar ve sahurda afiyetle yenilen ramazan pidesi, Osmanlı'dan günümüze kadar gelen bir lezzettir.
Pide; Türk ve Orta Doğu mutfağında yaygın bir ekmek türüdür. Pide, ekmek gibi günlük hayatta sık sık tüketilir. Birçok geleneksel yemeğin yanında tüketilen pidenin belki de en güzel türü, Ramazan pidesidir. Ramazan ayında fırınlar hem iftardan önce hem de sahurdan önce pide üretir.
Herhangi bir zamanda, pide kokusu alındığında birçok kişinin aklına hiç kuşkusuz Ramazan gelir. Yabancı ülkelerde ise pideye en yakın ekmeğin adı pitadır. Ramazan pidesi, Ermenistan'da yapılan matnakaş ile benzerlik gösterir.
Ekmekçilik, 8 bin yıl öncesine dayanır. Kültürlere göre ekmek çeşitleri birbirinden önemli çizgilerle ayrılır. Eski çağlarda Mısır'da ekmekçilik çok önemli bir yer tutardı. Öyle ki, Mısır'da mezarlara ekmek parçası gömülürdü.
Eski Mısır'da ihtiyaç fazlası hububat Yunanistan'a ihraç ediliyordu ve böylelikle Yunanlar da ekmek yapmayı öğrendi. Ekmekçilik, Yunanistan'dan da Roma İmparatorluğu'na geçti. Zamanla ekmek kültürü Avrupa'da gelişmeye başladı.
Türkler göçebe olarak yaşadığı dönemde ekmeklere; lavaş, yufka, bazlama, büskeç, sinçü, pide gibi isimler veriyordu. Türkler, Anadolu'ya geldiklerinde ise yerleşik kültürün etkisiyle farklı çeşitte ekmekler üretmeye de başladı.
Evliya Çelebi, seyahatnamesinde İstanbul'un en iyi francala ekmeğinin Galata ile Tophane fırınlarında yapıldığını belirtir. Pide kültürü ise İstanbul'da 15. ve 16. yüzyılda gelişmeye başladı.
Pide ismi foduladan gelmektedir. Fodula da bir çeşit ekmektir.Topkapı Sarayı'nda pide ve ekmek has fırın adı verilen bir bölümde pişiriliyordu.
RAMAZAN PİDESİ KİLO ALDIRIR MI?
Aynı zamanda beyaz undan yapılan ramazan pidesinin pilav ve makarna gibi iştah açıcı olduğu uzmanlar tarafından açıklandı. Oruçluyken ‘daha fazla pide yesem daha rahat oruç tutarım’ düşüncesine kapılanlar için tam tersi bir durum söz konusu. Eğer pideyi çok tüketirseniz acıkma ihtimaliniz o kadar çok artacaktır.
İftarda orucunuzu çorbayla açmaya özen gösterirken yanında ekmek veya pide tüketmeyin. Mideyi yarım saat kadar dinlendirdikten sonra iftara devam etmeyi unutmayın! Pideyi yalnız iftarda avuç içi kadar yemeniz metabolizmanızın daha hızlı çalışmasına yardımcı olur.
RAMAZAN AYI ÖNEMİ ANLAM VE ÖNEMİ NEDİR?
Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.
Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.
Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.
Kur'an-ı kerim, Ramazanda indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.
İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmek de zaten bu demektir.
Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama' vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.
Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.) Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur. (Mev'iza-i hasene)
ORUÇ TUTMANIN ÖNEMİ NEDİR?
Oruç, nefsin isteklerinden iradî olarak uzak durma olması yönüyle bir irade eğitimine, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntıya dayanma yönüyle de bir sabır eğitimine dönüşmektedir. İnsanın hayatta başarılı olabilmesi için irade hâkimiyeti ve güçlükler karşısında dayanabilme gücü de önemli bir role sahiptir. Nefsin isteklerinin kontrol altına alınmasında, ruhun arındırılıp yüceltilmesinde oruç etkili bir yoldur. Bu orucun değişik biçimlerde de olsa hemen bütün din ve kültürlerde riyâzet ve mücâhede yolu olarak mevcut olmasını da açıklar.
Toplumsal hayatta huzursuzluklara yol açan taşkınlıklar, büyük ölçüde insanın hayvanî yönünü tatmin eden maddî zevklere düşkünlükten kaynaklanır. Maddî zevk deyince de akla, yeme içme ve cinsel ilişki gibi zevkler gelir. İşte oruç, insanı maddî zevk ve şehvetler peşinde koşturan, dolayısıyla da, Allah'ın haklarına riayet edemediği için kendisine zulmetmesine, insanların haklarına riayet edemediği için onlara zulmetmesine sebep olan nefs-i emmâreyi teskin etmenin de bir ilâcı, aşırılıkları törpülemenin bir çaresidir. Oruç, yoksulların durumunu daha iyi anlamaya, dolayısıyla onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarfetmeye de vesile olur. "Tok, açın halinden anlamaz" atasözü de bunu ifade eder. Orucun, dinimizde önemli bir yeri olan sabır konusuyla irtibatı da burada hatırlanmalıdır.
"Namaz ve sabırla yardım isteyin" (el-Bakara 2/153) ve "Sabredenlere ecirleri hesapsız olarak tastamam verilir" (ez-Zümer 39/10) gibi âyetler, "Oruç sabrın yarısıdır" (Tirmizî, "Da'avât", 86) diyen ve orucun Allah için olup mükafâtını da kendisinin hesapsız olarak vereceğini bildiren hadislerin ortak anlamı, orucun sabır boyutunu ve bunun fazilet ve sevabının yüksekliğini anlatır. Bütün bunlara ilâveten orucun sağlık açısından pek çok yararları bulunduğu da uzman hekimler tarafından ifade edilmektedir. Ramazan orucu zahiren bakıldığında, bir yıl boyunca çalışan vücut makinesinin dinlenmeye ve bakıma alınması gibidir.