Ratko Mladic kimdir? Ratko Mladic davası | Ratko Mladic hayatı
Ratko Mladic kimdir? ve Ratko Mladic davası konuları Sbernitsa Soykırımı'nın 24. yılında arama motorlarında en çok aranan konulardan birisi oldu. Bizde sizler için Ratko Mladic kimdir? Ratko Mladic davası, hayatı | Bosna Kasabı nasıl öldü? sorularını araştırdık. İşte merak edilenler.
Bosna Kasabı lakabıyla tanınan Ratko Mladic'in kim olduğu Sbernista Katliamı'nın anıldığı bugün de en çok merak edilen konulardan biris oldu. Peki Ratko Mladic kimdir? Ratko Mladic davası, hayatı | Bosna Kasabı nasıl öldü? Tüm cevaplar haberimizde...
RATKO MLADİC KİMDİR? RATKO MLADİC HAYATI
12 Mart 1942'de Bosna Hersek köyü olan Božanovići, Kalinovik'de doğdu. 1961'de Zemun Askeri Endüstri Okuluna girdi, ve sonra KOV Askeri Akademisine sonra da Subay Akademisine gitti, 27 Eylül 1965'te mezun oldu Yugoslavya ordusunda işe başladı. Aynı yıl Yugoslavya Komünist Partisine katıldı, 1990 yılında parti dağılana kadar üye olarak kaldı. Bosna, Sırp Cumhuriyeti'nin 1992 yılında Ordusu olan VRS'nin kurucularından oldu. Orduya katılan sivil kişilere eğitim verdi. 12 Mayıs 1992'de Bosna Sırp Cumhuriyeti tarafından Ordunun başkomutanı olarak atandı.
Mladić, Bosiljka "Bosa" ile evlendi ondan iki çocuğu oldu; oğlu Darko ve kızı Ana. Ana, 24 Mart 1994'te 23 yaşındayken intihar ederek öldü. Darko'nun bir oğlu ve bir kızı oldu; 2001'de Anastasija ve 2006'da Stefan doğdu. Mladić böylece büyükbaba oldu.
6 Nisan 1992 tarihinde başlayan Bosna Savaşı'nda binlerce insanın öldürülmesinde, yüzlerce kadına tecavüz edilmesinde, yerleşim yerlerinin işgal edilip kullanılamaz hale getirilmesinde ve dini mekanların yok edilmesinde etkili bir rol oynayan Ratko Mladic, savaş sırasında Boşnak halkına karşı işlediği soykırım ve savaş suçlarından dolayı Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 16 yıldır tutuklama istemiyle aranmaktaydı ve 26 Mayıs 2011 gunu Sırp istihbaratı tarafından yakalandı.
Sırbistan'da olduğuna dair ciddi belgeler olmasına rağmen Hükümet tarafından bu durum reddedilmiştir. Fakat 2009'da Mladiç'in bir düğünde çekilen fotoğraflarının basına yansıması ile hükümet zor duruma girmiştir. Bu durum akabinde Sırp Hükümeti, BM, Amerika ve AB üyesi ülkeler, Bosna Hersek devlet yetkilileri tarafından suçlamıştır. Mladiç 26 Mayıs 2011 günü Sırp istihbaratı tarafından yakalanmıştır
RATKO MİLADİC DAVASI
6 Nisan 1991'de başlayan savaşta binlerce insanın öldürülmesinde, yüzlerce kadına tecavüz edilmesinde, yerleşim yerlerinin işgal edilmesinde, dini mekanların yokedilmesinde etkili bir rol oynamıştır. Tüm bunların sorumlusu olan Mladiç savaş sırasında Boşnak halkına karşı işlediği soykırım ve savaş suçlarından dolayı Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 16 yıldır tutuklama istemiyle aranmaktaydı ve 26 Mayıs 2011 gunu Sırp istihbaratı tarafından yakalandı. 31 Mayıs 2011 tarihinde de Lahey savaş suçları mahkemesine gönderildi.
Sırbistan'da olduğuna dair ciddi belgeler olmasına rağmen Hükümet tarafından bu durum reddedilmiştir. Fakat 2009'da Mladić'in bir düğünde çekilen fotoğraflarının basına yansıması ile hükümet zor duruma girmiştir. Bu durum akabinde Sırp Hükümeti, BM, Amerika ve AB üyesi ülkeler, Bosna Hersek devlet yetkilileri tarafından suçlamıştır. Mladiç 26 Mayıs 2011 günü Sırp istihbaratı tarafından yakalanmıştır.
SREBRENİTSA SOYKIRIMI NEDİR?
Srebrenitsa'nın, 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birlikleri tarafından işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar Sırplara teslim edildi. Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak sivili ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor. Potoçari Anıt Mezarlığı'na yapılan törenlerde, bugüne kadar 6 bin 575 kurban defnedildi. Soykırımın üzerinden geçen 23 yıla rağmen, bazı kurban yakınları hala eşlerini, oğullarını, babalarını ve kardeşlerini toprağa vermek için beklemeye devam ederken, halen yaklaşık bin kurbanın bulunamaması yakınlarının umutlarını tüketiyor.
"Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum”
Bosna’daki İnsanları Korumakla Görevlendirilmiş Hollandalı Bir Asker
"Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?"
SREBRENİTSA SOYKIRIMI NASIL OLDU?
Temmuz 1995'de Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ordusu, "Krivaya 95 Harekatı"nın bir parçası olarak Srebrenitsa'yı işgal etmiştir. Yaşanan bu olay bir işgal olarak kalmamış bir katliama dönüşmüştür. Çünkü Bosna – Hersek'in Srebrenitsa kentinde en az 8.372 kişi "Ratko Miladiç" komutasındaki ağır silahlı Sırp ordusu tarafından öldürülmüştür. Yapılan katliamda genç yaşlı demeden binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapılan katliama Sırp ordusunun yanı sıra, Bosna-Sırp ordusunun "Akrepler" olarak bilinen özel birlikleri de katılmıştır. Ne Birleşmiş Milletler'in Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmesi ne de kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olamamıştır. Srebrenitsa olayı, II. Dünya Savaşından sonra Avrupa'da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.
Yugoslavya'nın düşmesinin ardından, 1992 yılında Sırplar Yugoslav halklarına katliam uygulamaya başlamışlardır. Olaya müdahil olmak isteyen Birleşmiş Milletler 6 bölgeyi güvenli ilan etmiştir ve bu bölgelerden biri de Srebrenitsa'dır. Savaştan önce 24.000 nüfusu olan bu kent mülteciler ve dışardan kente sığınan insanlarla birlikte 60.000 nüfusa ulaşmıştır. Nüfusun artmasıyla bu kent artık hastalıklarla, açlıkla mücadele etmeye çalışan bir toplama kampına dönüşmüştür. Kenttekilerin kendilerini korumak için edindikleri silahlar da BM (Birleşmiş Milletler) güçleri tarafından güvenlik gerekçesiyle toplanmıştır. Sırp devlet Başkanı Radovan Karadziç'in emriyle, Ratko Mladiç komutasındaki Sırp askerlerinin kente olan tacizleri sıklaşınca kamptaki insanlar silahlarının geri verilmesi için başvuruda bulunmuş; fakat kampın Hollandalı komutanı Thom Karremans bu isteği geri çevirmiştir. BM güçleri ise sadece kent üzerinde iki tane F16 uçurarak tepki vermişlerdir. Hollandalı askerler Bosna'daki BM Barış Gücü Komutanı Fransız generalden aldıkları emirle bir gece yarısı kenti boşaltmış ve bulundukları kampı içindeki 25.000 mülteci ile birlikte Sırplara teslim etmişlerdir. Hollandalı komutan tarafından Sırplara satılan (bu olay video kasetle kanıtlanmıştır) kent bir hafta süren katliamla Sırplara yenik düşmüştür.
1995 Temmuzu'nun sonlarına doğru yapılan katliamda, kenti Sırp askerlere teslim eden Hollanda askerlerinin çoğu daha sonra ülkelerine döndüklerinde psikolojik tedavi görmek zorunda kalmıştır. Hollanda hükümeti hiçbir sorumluluk kabul etmezken, kenti bırakarak Sırpların katliamına göz yuman 600 hafif silahlı Hollanda askerinin büyük bir bölümü pişmanlıklarını her fırsatta dile getirmişlerdir. Srebrenitsa kentinde yaşadıkları anları kitaplaştıran askerlerden biri olaydan dolayı yaşadığı pişmanlığı şu sözlerle ifade etmiştir "Ölmek istiyordum, masum insanları koruma sözü verdiğimiz halde bize sığınan insanları koruyamadığımız için kendimi affetmiyorum" İşte bu sözler, kentte uygulanan etnik kıyımın en büyük belgesidir. Srebrenitsa kentinde kurulan BM kampında tercümanlık yapan Hasan Nuhanoviç anılarında şunları paylaşmıştır; "Hollandalı askerlerin bulunduğu kampa gelerek, kampa sığınan insanların teslim edilmesini isteyen Sırp komutan, aksi takdirde kampın bombalanacağını açıklamıştır." Hollanda askerlerinin kendi canlarını kurtarmak için insanları tek sıra halinde teslim ettiğini aktaran Hasan Nuhanoviç kamp etrafında boğazlanan insanların çığlıklarını ve yalvarmalarını unutamadığını söylemiştir. Ne acıdır ki kampa sığınan ve Sırp askerlerine teslim edilen insanların arasında Nuhanoviç'in 18 yaşındaki erkek kardeşi Muhammed, annesi ve babası da vardır. Yaşadığı o günleri gözyaşları içinde anlatan Hasan Nuhanoviç katliamcılardan birçoğunu teşhis etmesine rağmen cezalandırılmadıklarını, hatta annesinin katili olan kişinin devlet dairesinde memur olarak görev yapmaya devam ettiğini belirtmiştir. Halen Saraybosna'da yaşamaya devam eden Hasan Nuhanoviç, yaşadığı bu üzücü ve kan donduran anıları 2007 yılında yazdığı " Birleşmiş Milletler Bayrağı Altında-Srebrenitsa Katliamı" adlı kitabında paylaşmıştır.