Rıza formu nedir? Aşı onam formu nedir? Zorunlu mu?
Çin'den sipariş verilen koronavirüs aşısının sevkiyatının gerçekleşmesi üzerine aşılama konusunda geri sayıma başlandı. Aşı yapılacak kişilere 'Aşı onam formu' olarak adlandırılan rıza formunun imzalatılacağı bilgisinin internette yayılması üzerine vatandaşlar da Rıza formu nedir? Aşı onam formu nedir? Zorunlu mu? sorularını araştırmaya başladı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını kapsamında aşı çalışmaları küresel çapta devam ederken ülkemiz ile Çin arasında imzalanan 3 milyon dozunun sevkiyatı gerçekleştirilen Sinovac firmasının geliştirmiş olduğu CoronaVac aşısı hakkında yeni detaylar ortaya çıktı. Aşı olmak isteyen kişilere onay formu imzalatılacağı bilgisi üzerine vatandaşlar, arama motorlarında, Rıza formu nedir? Aşı onam formu nedir? Zorunlu mu? sorularına cevap arıyor. İşte detaylar...
RIZA FORMU NEDİR?
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na göre açık rıza, kanunda “belirli bir konuya ilişkin, bilgilendirilmeye dayanan ve özgür iradeyle açıklanan rıza” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre açık rızanın üç unsuru vardır:
- Belirli bir konuya ilişkin olması
- Bilgilendirilmeye dayanması
- Özgür iradeyle açıklanması
Kanunun bu tanımı, gerekçede de atıfta bulunulan Avrupa Birliği Direktifi’nin “rıza” tanımına karşılık gelmektedir. Bu doğrultuda Madde 29 Çalışma Grubu’nun 15/2011 sayılı görüşünden özetle aşağıdaki açıklamalar kaleme alınmıştır.
Geçerli olması için rızanın belirli bir konuya ilişkin olması gerekir. Bunun anlamı “Verilerimin işlenmesini kabul ediyorum.” şeklinde açık uçlu bir rızanın tek başına Kanun bağlamında “açık rıza” kabul edilmeyeceğidir.
Rızanın, başta hangi verilerin ne amaçlarla işleneceği olmak üzere işlemenin farklı noktaları açısından da verilmiş olması gerekir. Burada önemli olan tarafların karşılıklı makul beklentileri olacaktır. Anlaşılacağı üzere rızanın belirli bir konuya ilişkin olması, mahiyeti gereği bilgilendirilmeye dayanmasına da bağlıdır.
Veri sorumlusunun, gerçekleştireceği farklı işlemler için, ilgili kişi tarafından öngörülmesi muhtemel olması kaydıyla, ilgili kişinin açık rızasını bir defa alması kural olarak yeterlidir. Ancak veri sorumlusunun sonradan farklı amaçlarla bu verileri işlemek istemesi durumunda (üçüncü kişilere aktarım gibi) ayrıca buna ilişkin rıza alınması gerekecektir. Aynı durum, verilerin işlenme amaçlarının değişmesi halinde de geçerlidir.
Rızanın verilmesinden önce ilgili kişinin işlemeyle alakalı bütün konularda açık ve anlaşılır bir biçimde bilgilendirilmesi gerekir. Kanunun 10. maddesinde düzenlenen aydınlatma yükümlülüğü, mahiyeti gereği birçok durumda rızanın bu elementi ile ilişkili olacaktır ancak düzenlenme şekli itibariyle ayrı bir yükümlülüktür.
İlgili kişinin bilgilendirilmesine yönelik iki temel unsurdan bahsedilebilir: Anlaşılabilirlik, erişilebilirlik.
Anlaşılabilirlik: Bilgilendirmenin ortalama bir bireyin anlayabileceği bir dil kullanılarak gerçekleştirilmesi hayati önem arz eder. Belirtilmelidir ki anlaşılabilirlik sınırı, somut duruma ve hedef kitleye göre değişiklik gösterecektir. Bu bağlamda sade bir dil kullanılması, mesleki veya teknik jargondan uzak durulması ve gerektiği durumda terimlerin açıklanması gibi yollara başvurulması duruma göre gerekebilir.
Erişilebilirlik: Bilginin doğrudan ilgili kişiye sağlanması gerekir, bir yerlerde erişilebilir durumda olması yeterli değildir. Ayrıca bilginin açıkça görünür (bunda yazı tipi ve büyüklüğü etkilidir) olması önemlidir.
Veri işlemenin karmaşıklık derecesi ne kadar artarsa, veri sorumlusundan beklenen de o kadar artacaktır. Bir başka deyişle, veri işlemenin ortalama bir vatandaş tarafından anlaşılması zorlaştıkça, veri sorumlusunun bu yükümlülüğü daha ağır değerlendirilecektir.
Rıza ancak ilgili kişinin gerçek bir tercih ortaya koyabildiği halde geçerlidir, aldatma, korkutma, baskıya maruz kalma veya rıza gösterilmediği takdirde önemli bir olumsuz sonuç doğacak olması rızayı özgür iradeye dayanmaktan uzaklaştırır. “Baskıya maruz kalma”, sosyal, finansal, psikolojik faktörler dahil olmak üzere her türlü baskıyı içerecek şekilde geniş yorumlanmalıdır.
Tarafların eşit konumda olmadığı veya birinin diğeri üzerinde yoğun bir tesiri olduğu durumlarda rızanın bu elementinin dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Özellikle işçi-işveren ilişkisinde, işçiye rıza göstermeme imkanının etkin bir biçimde sunulmadığı veya rıza göstermemenin işçi açısından muhtemel bir olumsuzluk doğuracağı durumlarda rızanın özgür iradeye dayandığı kabul edilemez. Örneğin, işçi her ne kadar teoride rıza göstermeme imkanına sahip olsa da, bu tercihinin sonucu olarak bir iş fırsatını kaybedecekse rızanın özgür iradeye dayandığının kabulü mümkün değildir. Bu nedenlerle işçi-işveren ilişkisinde veri işlemenin, açık rıza dışındaki istisnalardan biri veya birkaçına dayandırılması tavsiye edilmektedir.
Örnek
Hastaların sağlık geçmişlerinin görüntülenmesini sağlayacak elektronik bir sistem oluşturulacaktır. Hastaların sisteme katılabilmeleri için sağlık verilerinin işlenmesine açık rıza göstermeleri gerekmektedir. Bu örneği üç ihtimalde ele alalım:
- Sisteme katılmak tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Her ihtimalde hasta gerekli tedaviyi görecektir ve rıza göstermesinin buna hiçbir etkisi yoktur. Bu durumda rıza özgür iradeye dayanmaktadır.
- Sisteme katılmak için maddi bir teşvik uygulanmakta (sisteme katılanların %20 indirimli hizmet alması gibi) ancak sisteme katılmayanlardan standart ücret alınmaktadır. Bu durumda da rızanın özgür olduğu kabul edilecektir, çünkü ilgili kişi açısından ortaya çıkan olumsuz bir durum mevcut değildir.
- Sisteme katılmayı reddedenlerden önemli miktarda ek ödeme yapması istenmekte ve dosyalarının işleme alınması gecikmektedir. Bu durumda ilgili kişinin rıza göstermemesi kayda değer olumsuzluklara sebebiyet verdiğinden göstereceği rızanın özgür iradeye dayandığı kabul edilmeyebilir.
AŞI ONAM FORMU NEDİR? ZORUNLU MUDUR?
Aşı yapılanlara “hastaya konulan teşhis, uygulanacak tedavi ve oluşabilecek riskler açısından bilgilendirme ve tıbbı işlem için hastanın rızasına alma” amacı taşıyan ONAM formu imzalatılacak. Rutin olarak yapılan 13 aşıda alınmayan bu belgenin, salgın döneminde acil aşılama kararı alınması ve bu aşıların henüz ruhsat almamaları nedeniyle sorumluluğun vatandaşla paylaşılması için gerektiği öğrenildi.
Sağlık Bakanlığı tarafından aşı onam formunun zorunluluğuna dair henüz resmi bir açıklama yapılmamakla birlikte, yeni tip koronavirüs aşısı yaptırmak isteyenler için aşı onam formunun imzalanmasının zorunlu olacağı belirtiliyor.
Formun detaylarının ise diğer aşılarda yer alan bilgilerin ışında şöyle olacağı düşünülüyor: