Rızık nedir? Rızkın kaderle bağlantısını - Diyanet İşleri Başkanlığı
Sözlükte “azık, yenilen, içilen ve faydalanılan şey” anlamına gelen rızk, terim olarak, “yüce Allah’ın, canlılara yiyip içmek ve yararlanmak için verdiği her şey” diye tanımlanır.
Bu tanıma göre rızık, helâl olan şeyleri kapsadığı gibi, haram olanları da kapsamaktadır. Her şeyin kaderle bağlantısı olduğu gibi rızık konusunun da kaderle bağlantısı vardır. Nitekim bir ayette şöyle buyrulmuştur: “Allah’ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır. ” (Rum, 30/37) Diğer taraftan “haram kazancın rıızık olup olmadığı da tartışılmıştır.
Rızık konusunda İslam âlimleri şu temel prensipleri benimsemiştir: a) Yegâne rızk veren Allah Teâlâ’dır. Kur’an’da, “Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın üzerinedir.” (Hûd, 11/6) buyrularak, tüm canlıların rızkını verenin Allah olduğu bildirilmiştir. b) Rızkı yaratan ve veren Allah Teâlâ’dır. Kul, Allah’ın evrende geçerli tabii kanunlarını gözeterek çalışır, çabalar, sebeplere sarılır ve rızkı kazanmak için tercihlerde bulunur. Allah da onun bu tercihine ve çabasına göre rızkını yaratır. Allah’ın yegâne rızık veren olması, tembellik yapmayı, çalışmamayı, yanlış bir tevekkül anlayışına sahip olmayı gerektirmez.
Kazanç için, meşrû yollardan gerekli girişimde bulunmak kuldan, rızkı yaratmak ise Allah’tandır. c) Haram olan bir şey, onu kazanan kul için rızık sayılır. Fakat Allah’ın haram olan rızkı, kulun kazanmasına rızâsı yoktur. Bir âyette, “Artık Allah’ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yiyin. ” (Nahl, 16/11 4) buyrularak, helâl yenilmesi emredilmiş, haram yasaklanmıştır. d) Herkes kendi rızkını yer. Bir kimse başkasının rızkını yiyemeyeceği gibi, başka biri de onun rızkını yiyemez.
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı