"Sanata laf yok, heykellere gülüyoruz!" Yöresel heykellerden zanaatkarları bile memnun değil!
Sosyal medya son zamanlarda bazı şehir ve kasabalarda yöreyi temsil etme amacıyla tasarlanmış ‘heykel’leri tartışıyor. Fotoğraf paylaşma platformu olan İnstagram'da ‘heykel terörü’ yorumuyla anılan bu çalışmalara ciddi tepkiler de var. "Sanata laf yok, heykellere gülüyoruz!" yorumlarına üzüldüklerini belirten zanaatkarlar, heykel sonuçlarından kendilerinin de mutsuz olduğunu söylediler.
Son dönemlerde bazı şehir ve kasabalarda yöreyi temsilen yaptırılmış heykeller kamuoyu tarafından hem eleştiriliyor, hem de komik bulunuyor. Toplum tarafından temel estetik kaygılarından bile çok uzak bulunan, adeta üç boyutlu karikatürleri andıran bu ‘eserleri’ yapan ustalar ve firmalardan hiçbiri herhangi bir heykel için “Bunu biz yaptık” demiyor.
Sektörün en büyük firmalarından birinin sahibi olan Halil Keklikoğlu yaklaşık 30 yıldır Ankara’da bu tür heykeller üretiyor. “Mimar, heykeltıraş değilim. Benim işim ticaret” diye söze başlayan Keklikoğlu: “Daha evvelden toptan inşaat malzemesi satıyordum. Bu işe tesadüfen girdik, şimdi de çıkamıyoruz” diye devam ediyor. Keklikoğlu, biraz da gururlanarak “Eğitimli sanatçılar, heykeltıraşlar da girdi bu işlere. Ama yürütemediler, bıraktılar” diyor.
Ağırlıklı olarak fiberglas heykel ve maketler ürettiklerini söyleyen Keklikoğlu konuşmasının devamında "Belediyeler, oteller, tatil köyleri, kooperatifler, özel eğitim kurumları asıl müşterilerimiz. Özel müşterilerin evleri veya bahçeleri için de üretim yapıyoruz. Bugüne kadar yüzlerce heykel yapmışızdır. Nasreddin Hoca, Keloğlan gibi heykellere çok ilgi var. Belediyeler tercih ediyor bunları. Bir de tarihi kahramanları istiyorlar; Yeniçeriler, Dadaloğlu, Köroğlu gibi..." diye ekliyor.
"ÖNEMLİ OLAN TALEPTİR"
Bir yandan güldüren bir yandan çok sert eleştirilen bu heykelleri, genel olarak oteller, kafeler, okullar ve belediyeler alıyor. Mitolojik döneme ait olan heykelleri genlde oteller veya kafeler alıyor. Nasreddin Hoca türü heykelleri ise genelde belediyeler ve okullar alıyor. Üretimde asıl önemli olanın talep olduğunu belirten Halil Keklikoğlu: "Biz talebe göre üretim yapıyoruz. Bazıları heykel tam detaylı değil de çizgi film karakteri gibi olsun istiyorlar. O zaman gerçeğe çok yakın olmuyor. Ama silikon kalıptan gerçeğe çok yakın ürünler yapabiliyoruz. Önemli olan taleptir" diye ekledi.
SOSYAL MEDYADA TEPKİ GÖREN HEYKELLER EN UCUZ MALZEMEDEN YAPILIYOR
Yapılan heykellerden bazılarının eleştirilmesini haklı bulan, üründe talep ucuz malzemeyle işleniyorsa heykel komik ve dalga geçilecek hale geldiğini söyleyen Keklikoğlu "Detaylı heykeller için silikon kalıp alınıyor, onun kalıp ve heykeltıraş maliyeti yüksek. Fiberglasın fiyatı daha uygun geliyor tabii. Mesela müşteri ‘Yeniçeri heykeli olsun ama fiyatı uygun olsun’ diyor. Ona göre kalıp hazırlıyoruz. Heykeltıraş ona göre çalışıyor. Talep ve bütçe meselesi. İstenen bütçeye uygun çalışıyoruz. 10 bin liralık da yeniçeri heykeli var, 30 bin liralık da. Sosyal medyada tepki gören ürünler en ucuz ürünler. O kalitede bir ürün istenmiş, üretici de onu üretip satmış. Biz de bu durumdan çok memnun değiliz. Bizim hem kendi şirketimize bağlı hem de dışardan çalıştığımız lisanslı heykeltıraşlar var." dedi
HEYKELLERİN 'ESER' OLABİLMESİ İÇİN, İYİ MALZEME GEREKİYOR
Heykeller verilen bütçeye ve isteğe göre şekilleniyor, üretici talep edilen heykeli bütçeye göre alabildiği malzeler ile sanat haline getiriyor. Bazı heykeller takdire şayan iken bazı heykellerse alay konusu olabiliyor. Keklikoğlu'nun belirttiğine göre malzeme kalitesi düştükçe heykellerin kalitesi de düşüyor.