Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde ebediyete intikal etti. Gazi Atatürk'ün ölümünün ardından her yıl 10 Kasım, Atatürk'ü Anma Günü, 10-16 Kasım tarihleri ise Atatürk Haftası olarak kabul edilmiştir. 10 Kasım anlam ve önemi açısından çok anlamlı bir gündür. Üzerinden geçen 78 yıla rağmen Atatürk, Türk halkının aklında fikirleriyle, duruşuyla, kişiliğiyle, dünya görüşüyle silinmez
bir iz bırakmıştır. 10 Kasım anlam ve önemi açısından Ata'yı anma, anlama, hafızaları tazeleme günüdür.
Atatürk, Türk milleti için sadece Türk Kurtuluş Savaşı'na öncülük etmesinden, örgütlemesinden dolayı değil, fikirlerinden dolayı da önemli bir simge haline gelmiştir. Millete Cumhuriyet ve Demokrasi gibi kavramları sahiplendirme, Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesine getirebilme, gericiliğin önünde durmanın mücadelelerini vermiştir Gazi Atatürk. 10 Kasım anlam ve önemini anlamak aslında Atatürk'ün fikirlerini anlamaktır. Atatürk'ün ve şehitlerimizin miras bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti'nin var oluş sebebini anlamaktır. 10 Kasım anlamı ve önemi Türkiye Cumhuriyeti'ni daima ileri taşımaktır.
On Kasım’larda Yürümek
Atatürk’üm işte 10 Kasım yine
Dalgalanır ağaçlarla oğullar
Dalgalanır oğullarla nineler
Dalgalanır ninelerle genç kızlar
Özlemin ta yüreğime işlemiş
Seni bulmak, seni görmek için ben
Bütün toprak altıyla barışacağım
Ereceğim sana usta, barışta, başarıda
Öyle
Güçlüsün ki
Güçleneceğim
Öyle yücesin ki, yüceleceğim
Düşüne düşüne seni kocaman kocaman
Dağlara, dağlara karışacağım
Ozan mıyım, ordu muyum, su muyum anlaşılmaz
Çağlar upuzun allığı yüreğimde ülkünün
Sanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir kağıt
Sanki ellerim gece
Sanki ellerim gündüz
Yazacağım seni daha, bir daha
Ben senin ölümünle yarışacağım
Fazıl Hüsnü Dağlarca
…..
Gidiyor
Gidiyor, rastgelemez bir daha tarih eşine
Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine
Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla
Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla
Gidiyor, izleri üstün birikmiş yaşlar
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar
Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi
Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meş’alesi
Yine bir devr açacakmış gibi en başta O var
Hıçkıran seste O var, sessiz akan yaşta O var
Siliyor ruhunun ulviliği fani etini
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini
Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça
Orhan Seyfi Orhon
……
Atatürk’ü Yitirmedik
Yıllar
Üst üste katlandıkça
Acımasız uzadıkça
Çelik mavisi gözlerinde
Her geçen gün
Işığını çoğalttıkça
Güzel vatanımızı
Kurtardığın anıldıkça
Seni yitirmedik ki
Dün olduğu gibi
Bugün de aramızdasın her an
Buna inan Ata’m
Yüzyıllar da geçse aradan
Sen her zaman anılan
Kutsal bir kahramansın.
Süleyman APAYDIN
……
Atatürk’e Ağıt
Edirne’den Ardahan’a kadar
Bir toprak uzanır
Boz kanatlı üveyikler üstünde uçar
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar
Kopdağı’nda akar bir çeşme var
Serçe parmak kalınlığında suyu
Haram etmiş gece gündüz uykuyu
Akar da akar
Samsun’un evleri denize bakar
Sokakları yosun içinde
Çaparlar, takalar, manavlar
Bilyalar gibi suyun yüzünde
Bir iner bir kalkar
İstanbul’da bir yâr sevdim
İnsanı günaha sokar
Savaştepe köprüsünden geçen tirenler
Sel olur İzmir’e akar
İzmir’in www.nazlim.net denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız hem deniz kokar
Güneyde mis kokulu bir ağaç
Yuvarlak yaprakları ince
Yaz gelip de güneş vurunca
Dallarından bal akar
Bu toprak bizim yurdumuzdur
Deli gönül yücesine çıkar
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan’da Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar
Cahit Kulebi
…..
Atatürk Ölmedi
Yıl 1918
Düşmanlar Topraklarımızı
Elimizden Alıyor
Atatürk Buna İzin Vermedi
Ordusuyla Savaşa Girdi
Zaferlerle Geldik Bu Güne
Atatürk ün Sayesinde
Topraklarımız Simdi Bizim Elimizde
Atatürk ün Sayesinde
Yıl 1938
Atatürk Olum Döşeğinde…
O Artık Oluyordu
Bizim Gözlerimiz Önünde
Herkes Ağlıyordu O Gün
Atatürk Öldü Diyordu
Atatürk Ölmedi
Kalbimizde Yasıyordu!!!
……
Ah bu 10 Kasımlar
On kasım geldiğinde
Yerler gökler üşüyor
Öyle soğuk ki zinde
Yeşil yaprak düşüyor
Her gün Kocatepeden
Yola çıkar Atatürk
En yüce mertebeden
Bize bakar Atatürk
PELİN ÜMREM BOYACI
…..
10 Kasım Türküsü
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler
Bozkır ovalarına, Erciyes’e, Ağrı’ya
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız
Dere tepe bucak köy
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, senin gittiğince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale’de, Sakarya’da, Çankaya’da, al al
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
……
10 Kasım
Yıl otuz sekiz On Kasım Perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar.
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe,
Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgar.
Gerçek olamaz, olsa olsa bir düş,
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş.
Böyle toptan bir yas nerede görülmüş,
Beraber ağlıyoruz kurtlar, kuşlar.
Bu memlekete en çok hizmet eden,
Bu aşk ile dağlara gücü yeten,
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam, Ankara sırtlarında yatar.
İlhan DEMİRASLAN
………
10 Kasım
Ben hiç 10 Kasım’a
“Günaydın” demem ki
Ben sensiz 23 Nisan’a
Hoş geldin diyemem ki
Seni özlesek bile
Elden ne gelir ki
Bir daha senin gibi
Gelecek mi ne belli
Bak 10 Kasım yine geldi
Gözlerde yaşlar tükendi
Aradan 78 yıl geçse bile
Senin hatıran hiç bitmedi
Sabahlar her zaman güzeldir
Seni hatırlatmadıkça
Günaydın denir ama
10 Kasım olmayınca
Anonim
……..
10 Kasım
Bir bulut inmiş,beyaz,
Karlı dağlar başına.
Her 10 Kasım sabahı,
Bir ateş düşer, döşüme.
Nerdesin, ey Ata?m nerede?
Sensiz millet, öksüz burada.
Sanat, ilim, fen seninle.
Sevinen, gülen seninle.
Olmak isterdik inan,
Ebediyen seninle.
Dağların, ak başı kar mıdır?
Kuşlar, Ata?mdan haber, var mıdır?
Yarım bıraktığın işler,
Bugün, sanki seni bekler.
Zengin millet hayalin,
Acep, neden emekler?
Reklamlar
Sen gelmiyorsan, bir haber gönder.
Kim içimizdeki, Atatürk gibi önder?
Hüseyin Celep
…………
Büyük Gazi Mustafa Kemal’e
BÜYÜK GAZİ’YE
Sen ki hilkat denilen ummanın
En büyük incisisin,
O, ulvi vatanın talihinin
En güzel yıldızıdır;
Bir dehaet ki güneşten yüksek,
Ve semavat ile ünsiyeti var.
Sen dururken ona gelmez noksan.
Kaplıdır toprağı zırhınla senin;
Hep rehakar değil ey Gazi,
Bu müsellah vatanın sen hem de
Ebedi bekçisisin.
Bu mesalip-zede cemiyyette sen
Yeniden bir vatan ettin ihda
Görüyor şevk-I tuluunla senin
Yeni bir iyd-I zafer İstanbul;
Kendi asar-ı dehanın belki
Sen de hayretçisisin.
Kainatlarda tecelli buyuran
Halik’ın sende o hasiyetti var.
Abdülhak Hamit TARHAN