Dün Antalya'da görülen tecavüz davasında, 10 yaşındaki kıza tecavüz ettiği öne sürülen zanlının serbest bırakılması büyük tepkiye neden oldu.
Apartman görevlisi 44 yaşındaki A.Ö.’nün adli kontrol şartıyla serbest kalmasına, Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Hürriyet'ten Ayşe Arman ise kabusu yaşayan küçük kızın annesiyle röportaj yaparak olayı köşesine bu taşıdı.
Müzisyenlik yapan F.Y., sık sık seyahat ettiği için 10 yaşındaki kızına Muratpaşa İlçesi’nde oturan annesi bakıyordu. Mayıs ayında turneden dönen F.Y., kızının mutsuz olduğunu gözlemledi. F.Y. çocuğunun, daha önce birlikte ders çalıştığı sitenin apartman görevlisi A.Ö.’nün kızının yanına da gitmediğini fark etti. F.Y. kızına, A.Ö.’nün kızının yanına neden gitmediğini sorunca, "Bir daha o eve gitmem" cevabını aldı.
Anne F.Y.’nin nedenini sorması üzerine kızı, A.Ö.’nün cinsel saldırısına maruz kaldığını söyledi. Duydukları karşısında şoke olan annenin şikayeti üzerine geçen mayıs ayında gözaltına alınan 2 çocuk babası A.Ö., çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Adli tıp kurumu raporunda, çocuğun fiili livataya maruz kaldığı tespit edildi.
Hakkında dava açılan ve mahkeme 5 ay 3 gün tutuklu kalan A.Ö.’nün adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. Karar büyük tepkiye yol açtı.
Hürriyet Yazarı Ayşe Arman o anneyle röportaj yaptı. Arman'a konuşan annenin yaşanan süreci şöyle anlattı;
Kızım, kapıcının 2 yaş büyük kızıyla arkadaştı. Kızı bize geliyordu, benim kızım da onlara gidiyordu. Birlikte ders çalışıyorlardı. Bu trafiğin içinde tacizler başlamış. Ben şehir dışında olduğum için kızım bana bir şey söylemedi. Sadece son zamanlarda hırçınlaşmıştı. Ben ses tonunda bir gariplik fark ettim, hemen atlayıp Antalya’ya geldim. Öğretmeni beni aradı, derslerinde bazı sıkıntılar varmış, “N’oldu kızım?” dedim, “Kapıcının kızıyla artık ders çalışmıyor musunuz?” Birden inanılmaz tepki gösterdi, “Ben bir daha o eve gitmem!” dedi. “Neden, ne oldu anneciğim?” dedim. “Anne, gitmek istemiyorum ne olur beni zorlama!” dedi. “Zorlamam ama ne oldu söyle” dedim. “Korkuyorum söylemeye” dedi.
'KÜÇÜK KARIM OLUR MUSUN?'
Ben ne yapacağımı şaşırdım. Aklım başımdan gitti. Dumura uğradım. Sonra anlatmaya başladı, o alçak adam, bu el kadar çocuğa, “Sen benim küçük karım olur musun?” demiş ve zorla türlü türlü rezillikler yapmış. Eve geldim onu hemen banyoya soktum ve çocuğumun bedenini gördüm ve o anda bittim, mosmordu. Son iki aydır sistematik olarak yaşıyormuş bu tacizleri, en son bir hafta önce de sapık adam kötü emeline ulaşmış. Sonra süreç başladı. Karakol, Adli Tıp, raporlar alındı, mahkemeye başvurduk.
Kızım, “Anne cezasını alsın, serbest olursa bizi öldürecek!” diyor. Onu çok korkutmuş. Demiş ki, “Ben kapıcıyım. Herkesin kapısının anahtarı bende var. Birine söylersen, gelir eve seni keserim!” Ben bu davanın emsal bir dava olmasını istiyorum. Erkekler, “Böyle bir rezillik yaparsam hayatım kayar!” diye düşünsün istiyorum. Bir daha böyle acılar yaşanmasın istiyorum.