15 mayıs hava şehitlerini anma günü ile ilgili şiirler

15 mayıs hava şehitlerini anma günü ile ilgili şiirler nelerdir? sorusu vatandaşlar tarafından sıkça araştırılmakta.. Biz de sizler için 15 mayıs hava şehitlerini anma günü ile ilgili şiirleri haberimizde derledik. Keyifli okumalar..

15 mayıs hava şehitlerini anma günü ile ilgili şiirler nelerdir? sorusu internet arama motorlarından sıkça araştırılıyor. Bizler de merak edenler için bu sorunun yanıtlarına haberimizde yer verdik. İşte 15 mayıs hava şehitlerini anma günü ile ilgili şiirleri..

HAVA ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ TARİHÇESİ

Hava Şehitleri'nin anılması için müstakil olarak tören düzenlenmesine 1926 yılında başlanmış ve 1926 yılından 1935 yılına kadar her yılın 27 Ocak gününde Hava Şehitlerinin Anma Günü adıyla törenler düzenlenmiştir. Bu husus, Yüce Önder Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından 16 Şubat 1925'te kurulan ve günümüzde Türk Hava Kurumu genel başkanlığı adını taşıyan Türk Tayyare Cemiyeti'nin kuruluş yönergesinin 36’ncı maddesinde yer alan hususlara uygun olarak yerine getirilmiştir.

İlk olarak, Muavenet-i Milliye adlı uçağı ile Kahire-İstanbul uçuşu yapan Pilot Yzb. Fethi Bey ve Gözetleyicisi Kıd.ÜstTeğmen Sadık Beyin uçağının 14 Şubat 1914'de Suriye'de Taberiye gölü civarında düşerek şehit olmuşlardır.

Bu ilk hava şehitlerinin anısına İstanbul Fatih-Saraçhane semtinde 1914 yılında bir anıt yapılmasına başlanmış ve anıt 1916 yılında bitirilerek törenle açılmıştır. Bu açılış töreni aynı zamanda ilk anma töreni olmuştur. Atatürk'ün emriyle kurulmuş olan Türk Tayyare Cemiyeti'nin kuruluş yönergesindeki 36. madde ile 27 Ocak günü Türkiye Tayyare Şehitlerini Anma Günü olarak kabul edilmiştir. Daha sonra Türk Hava Kurumu'nun 1935 yılında aldığı bir kararla törenlerin 15 Mayıs gününde yapılmasına karar verilmiştir. Son değişikliğe kadar 1935 yılından itibaren Hava Şehitlerini Anma Günü törenleri yapılmaktaydı. Artık 15 Mayıs Hava Şehitlerini Anma Günü resmi olarak yapılmamaktadır.

A ŞEHİTLERİ GÜNÜ

Bugün 15 Mayıs; son birkaç yıl evveline kadar bugün Hava Şehitlerini Anma Günü olarak biliniyor ve bu birtakım etkinlikler resmi olarak yapılıyordu. Son birkaç yıldır bütün kuvvetlerin anma günleri (Hava, Kara, Deniz) tek bir tarihte yapılmaya başlandı!

Türkiye’nin ilk hava şehitlerinin mezarı Suriye’nin başkenti Şam’dadır. Şam’daki Selahattin Eyyubi Türbesi’nin hemen yanında bulunan küçük mezarlık, 1914 yılında İstanbul’dan yola çıkan kahire üzerinden İskendire’ye ulaşmayı hedefleyen 2500 km’lik bir uçuş esnasında düşen iki uçakta hayatlarını kaybeden ilk Türk hava şehitlerine ait. Mezarlığa önce Fethi ve Sadık bey defnedilmiş. Ardından ikinci ekipteki Nuri Bey’le uçağı Yafada denize düşüp hayatını kaybedince onun naaşıda buraya defnedilmişti.

Bu ilk hava şehitlerinin anısına İstanbul Fatih-Saraçhane semtinde 1914 yılında bir anıt yapılmasına başlanmış ve anıt 1916 yılında bitirilerek törenle açılmıştır. Bu açılış töreni aynı zamanda ilk anma töreni olmuştur. Atatürk’ün emriyle kurulmuş olan Türk Tayyare Cemiyeti’nin kuruluş yönergesindeki 36. madde ile 27 Ocak günü Türkiye Tayyare Şehitlerini Anma Günü olarak kabul edilmiştir. Daha sonra Türk Hava Kurumu’nun 1935 yılında aldığı bir kararla törenlerin 15 Mayıs gününde yapılmasına karar verilmiştir. Son değişikliğe kadar 1935 yılından itibaren Hava Şehitlerini Anma Günü törenleri yapılmaktaydı. Artık 15 Mayıs Hava Şehitlerini Anma Günü resmi olarak yapılmamaktadır.

15 MAYIS HAVA ŞEHİTLERİNİ ANMA GÜNÜ İLE İLGİLİ ŞİİRLER

GÖKLERİN ASLANLARINA


                                            Sizi andık biz yine yere sığmaz gururla

                                            Alınlarınızdaki nurdan ayrı bir nurla

                                            Bizim gözlerimizin artık kamaşması zor,

                                            Gerçi güneşe baksak gözlerimiz doluyor;

                                            Sizi hatırlıyoruz, göklerin aslanları.

                                            Anayurdun uğrunda kalbinizin kanları

                                            Bir defalık dökülüp kurumadı toprakta,

                                            Yayılıyor göklere her gurup, her şafakta...

                                            Sallanan mendiliniz bize gökten, her şafak,

                                            Her gurup, boynunuzdan rüzgara katılarak,

                                            İnen kanlı bir eşarp: çırpınıyor, yanıyor...

                                            Her akşam ufuktaki kalpler size kanıyor...

                                            Başka yerin gurubu hasta, ölgün ve sarı;

                                            Kanınızdan nasipsiz, göklerin çocukları.

                                            Yıldızlar sizin bize kırpılan gözleriniz,

                                            Rahatlaşıyor bizi seyrederken yeriniz,

                                            Nasıl çırpınıyoruz size layık olmaya,

                                            Gönlü kanatlı şimdi Türkiye’de her yaya.

                                                                                                           Behçet Kemal ÇAĞLAR  

İSTİKLAL ORDUSU ŞEHİTLERİNE

Düne kadar en vakur ölümlere güldünüz,
Bugün bütün milletin gönlüne gömüldünüz,
Rahat rahat uyuyun son aşiyanınızda.

Artık ne gözünüzde köy dönmek emeli,
Ne yaranızı saran ince bir kadın eli,
Belki arkanızda yok bir ağlayanınız da.

Varsın dolu bulunsun bin elemle göğsünüz;
Siz, Tanrı’nı n övdüğü kullardan büyüksünüz;
Zemzem kutsiyeti var her damla kanınızda.

Fani akislerini kaybeden sesleriniz.
En mağrur alınlara diyebilirler: Eğil!
Edebiyyet en küçük payedir yanınızda.

Çünkü hürriyet için söndü nefesleriniz,
Yâdınıza yabancı badiyelerde değil,
Ana vatanınızda, ana vatanınızda...

Kemaleddin KAMU 

HAVA ŞEHİTLERİNE

Göze alır ölümü
Milletinin uğruna,
Türk pilotu sokmaz hiç
Düşmanını yurduna.

Hepsi birer kartaldır
O korkusuz pilotlar,
Fatihidir göklerin
Kahraman havacılar.

Zafer üstüne zafer
Yazar hepsi havada,
Şehitlikse son rütbe
Sarılırlar bayrağa.

Saygı ile anar hep
Türk ulusu onları,
Ruhunuz şâd olsun hep
Şehit Türk pilotları.

Atila Çakıroğlu

HAVA ŞEHİTLERİ

Kartal bile uçmadı göklerde böyle hızla,
Buludan geçtiniz, yıldızları aştınız.
Kurtardınız bu yurdu çelik kanadınızla,
Dar görerek yerleri göklerde savaştınız.

Ay yıldızın her zaman dolaşırken göklerde,
Size durmak düşmezdi kanat varken bu yerde.
Bir ejderdi gökler ki aşılmaz yedi katlı,
Onu bile geçtiniz kuşlar gibi kanatlı...

Fakat bazen düştünüz, kırıldı kanadınız,
Tarihlere yazılı unutulmaz adınız.
Bu yurt için yükselip, bu yurt için öldünüz.
Siz toprağa düşmeden kalplere gömüldünüz.

İ. Hakkı SUNAT

HAVACILIK TÜRKÜSÜ

Gün gün büyür yürekte havacılık ülküsü

Yıldızlarla söylenir sonsuzluğun türküsü

Yükseklerden el edip, dağlara ovalara

Kıvrılan derelere, dağlara, yuvalara.

Ötele doğru yürü, istikbale kapı aç

Ey havacı hepimiz, yeryüzü sana muhtaç.

Tut bizi elimizden, bulutlarla kardeş et!

Yüreğimiz; güneşe, yıldıza, aya hasret.

Yüksel yüksel havacı, tüm gözler sana baksın

Sen mavi gökyüzünde , dalgalanan bayraksın.

Havacılık bir tutku, gönüllere can veren

Kararan dünyalara, umut umut kan veren.

Planörle, uçakla uç süzüle süzüle

Paraşütle iniş yap yukardan yeryüzüne.

Kanat kanat yükselmek maviliğin katına

Ve kurulmak orada, hayat saltanatına.

Havacılık aşkını taşımak, onla dolmak

Ne büyük mutluluktur sonsuzla yoldaş olmak.

Rıfkı KAYMAZ

NE GÜZELDİ

Ne güzeldi kanat takıp uçmak,
Gökyüzünün sonsuz maviliğinde...
Kimi zaman martıların arasında,
Atlas okyanusu'nun ortasında,
Bir balıkçı gemisinin ardında...
Kimi zaman leyleklerle beraber,
Nil nehrinin serin sularında dalga geçerdim timsahlarla.
Salyalar akarak kocaman açılmış ağızlarından
Tam saldıracakları anda, Kanatlarımı açardım iki yana,
Ben timsahlardan beş-on feet yukarda.
Sinirden kuyruklarını vururlardı suya,
Ben oyun oynardım, Sağa sola uçuşan damlalarla...
Bir kaç yarasa dostum vardı.
Yarasaları sevmez insanlar. Uçan fare derler !
Oysa esas fare kendi içlerinde.
Yarasalardan öğrendim
Amazon ormanlarının derinliklerinde gece uçmayı...
Ve uçarken şarkı söylemeyi serçelerden,
Yön bulmayı güvercinlerden...
Hiç kayak yaptınız mı bulutların üstünde ?
Bilir misiniz, kargaların ne kadar bağlı olduğunu ailesine...
Ne güzeldi kanat takıp uçmak,
Gökyüzünün sonsuz maviliğinde,
Bulutların üstünde kuşlar gibi özgürce...!

Kemali Bülent EDALI

NE MUTLU HAVACIYA

Rüzgâr okşar saçını,
Güneş öper başını,
Vatanımın yarını,
Ne mutlu havacıya.

Tüm gençliğin rüyası,
Ana – baba duası,
Gökler onun yuvası,
Ne mutlu havacıya.

çar engin ufukta,
Eşi yok mutlulukta,
Bir tutku ki dorukta,
Ne mutlu havacıya.

Çeliktendir kanadı,
Unutulmaz hiç adı,
Tatmalı bu muradı,
Ne mutlu havacıya.

Atila Çakıroğlu

ÇELİK KANATLAR 

Gökyüzünün çelik kanatları,
Süsler vatanımı,
Ay yıldızlı semalarda korur yurdumu.
Dağlar siper olur, bulutlar sis perdesi,
Çelik kanatlarımız birer kartal misali.
 
Fırtınalar kopar yüreklerde,
Başımız hep göklerde.
 
Atam demiştir;
“İstikbal Göklerde”
İstikbal göklerde, çelik kanatlar yüreklerde.
 
Bugün duyuyoruz, yarın yine duyacağız,
Gelecekte duyulacak, tarihe yazılacak,
Çelik kanatların sesi,
Hiç UNUTULMAYACAK...
 

Sibel UTKU

HAVALARIN BEKÇİSİ

Vatan yalnız toprak değil su değil,
Göklerde de bir hudutsuz ülke var.
Türk’ün temiz nefesidir, iyi bil
Orda esen mevsim bilmez rüzgarlar

Havalar da bir mukaddes topraktır,
Toprak gibi havayı da koruruz.
Düşmanlara semamız da yasaktır;
Kim gelirse üstümüze vururuz.

Tayyareler havaların bekçisi
Tayyareci; Gözümüzdür göklerde
Hiç durmasın motorların gür sesi,
Gölgesini gezdirdikçe her yerde.
Hasan Ali Yücel

HAVA ŞEHİTLERİNE

Bir yıldırım çarpınca, düşen bir kartal gibi;
Bu masmavi göklerden birden yere düştünüz,
Üstünüze serildi; Türk Bayrağı şal gibi.
Siz gökleri aşarken; ölüme gülmüştünüz…

Sizi bağrına bastı; ağladı toprak ana,
Ardınızdan yas tuttuk milletçe yana yana…
Asil feragatınız, dokunuyor insana;
Uçarken çocuk gibi, sevinçle gülüştünüz.

A.Kemal ONUR

İSTİKBAL GÖKLERDEDİR

Bilmezdik gökleri, biz uyuyorduk
Bildirdi bize önder Atatürk
Bize çift kanat taktı büyük
Ruhun şad olsun önder Atatürk.

Ecdadımızın sınırını yine çizecektir
Kahpe düşmanı çizmesiyle ezecektir
Merih’te, Türkkuşu’na köşk yapacaktır
İstikbal göklerdedir dedi Atatürk…


Kartal gibi göklerde kanat açarsın
Yadelleri pençene alır kaşarsın
Sen de ecdadının kuvvetini saçarsın
O… Atamın istikbali göklerdesin…

Atamın Mustafa Kemal’dir adı
Dünyaya nam verdi doyulmaz tadı
Kabul etmez tembelliği gençliğe hitabı
İstikbâl göklerde demiştir Atatürk…

Çatık kaşlarıyla burdu yüzünü
Uçan Türkkuşu’na baktı gözünü
Hacı aziz söyler onun sözünü
İstikbal göklerdedir ey uçan Türk…

Haci Aziz ATMAN (Uçan Türk’ten


 

HAVA ŞEHİTLERİ

Kartal bile uçmadı göklerde böyle hızla,
Buludan geçtiniz, yıldızları aştınız.
Kurtardınız bu yurdu çelik kanadınızla,
Dar görerek yerleri göklerde savaştınız.

Ay yıldızın her zaman dolaşırken göklerde,
Size durmak düşmezdi kanat varken bu yerde.
Bir ejderdi gökler ki aşılmaz yedi katlı,
Onu bile geçtiniz kuşlar gibi kanatlı…

Fakat bazen düştünüz, kırıldı kanadınız,
Tarihlere yazılı unutulmaz adınız.
Bu yurt için yükselip, bu yurt için öldünüz.
Siz toprağa düşmeden kalplere gömüldünüz.


İ. Hakkı SUNAT

HAVA ŞEHİTLERİNE

Yurt nöbeti göklerdedir,
Göğe sınır çizilmesin.
Kartallara durak olmaz,
Bir kez yola dizilmesin.

Yeni çağın gerçeği bu:
Göktekiler korur yurdu.
Yiğit yazar ordu ordu,
Paraşütler çözülmesin.

Gök de artık bir vatandır.
Yurt uğruna konan candır,
Havacıya adı şandır,
Başka destan yazılmasın.

Filo filo kutsal, iri,
Bazen uçar, dönmez geri.
Gök kubbedir türbeler,
Yere mezar kazılmasın.

Hüseyin KALABA

HAVA YOLCUSUNA

Emelin ölçüsüz, cesaretin çok,
Sanki boşluklara atılmış bir ok,
Yolunda dağların karanlığı yok,
Bulutlar başının üstünde değil.

Motor gürültüsü olalı şarkın,
Ne can düşüncesi, ne evin barkın.
Bayağı kartaldan odur ki farkın,
Yuvan dağ başının üstünde değil.

Bir bıçak sırtıdır ölümle aran,
Toprağa düşmeden dağıl, parçalan.
O ki, her ölünün ardında kalan
Bir mezar taşının üstünde değil.

Kemalettin KAMU

HAVACILIK MARŞI

Türk anası rüzgarla,
At üstünde barışmış.
Onunla havalanıp
Bulutlara karışmış.

Denizde gemileri,
Nice kasırga yenmiş.
Yeryüzünün en ünlü,
Denizcisi Türklermiş.

Kuş gibi kanat gerdik,
Biz de şimdi göklere.
Ovalar meydan oldu,
Nehirler birer dere.

Bu yalçın sınırıma,
Kartallar imreniyor.
Türk oğlu havada da,
Eşsiz kaldı deniyor.

Rakım ÇALAPALA

HAVA ŞEHİTLERİNE

Dün nasıl vücudumuz,
Uçuyorsa göklerde.
Bugün de ruhlarımız,
Yaşıyor aynı yerde.

Toroslar’ı ilk aşan
Göklerden sizlerdiniz.
Ülkü peşinde koşan,
Kahraman erlerdiniz.

Rahatça uyuyunuz,
Sizleri unutmadık.
Sesimizi duyunuz,
Sizleri unutmadık.

Göklerde tunç kanatlar,
Yurda kanat geriyor.
Ay yıldızlı bayrağım,
Bulutları deliyor.

Ali SAĞTÜRK

HAVACILIK TUTKUSU

Kanat açıp göklere
Bulutlarda uçarım,
Benim olur dünyalar
Canlanır rüyâlarım.

Şimşeklerle yarışır
Rüzgârları geçerim,
Yeryüzünde gözüm yok
Aşığıyım göklerin.

Çıkarırım tadını
Yazın, kışın, baharın,
Ben çözerim sırrını
O engin ufukların.

Bu öyle bir tutku ki,
Her bir şeyin üstünde,
Eşsiz bir yeri vardır
Havacının gönlünde.

Atila Çakıroğlu

TÜRK KUŞU

Doyum olmaz tadına
Havalarda uçmanın,
Türk Kuşu’dur tek yolu
Pilot olup uçmanın.

Model uçak, paraşüt,
Planörde hep o var,
Türk Kuşu’nda yaşanır
O engin mutluluklar.

Cesaret, azim, sabır,
Estetik hepsi onda,
Bilgi, teknik, beceri
Kazanılır havada.

Büyük bir özen ile
Yetiştirir gençleri,
Bu öyle bir kurum ki,
Öpülesi elleri.

Pek çok hizmeti vardır
Türk Kuşu’nun yurduma,
Minnet ve de şükranlar
Türk Hava Kurumu’na.

Atila Çakıroğlu

Hayat ve Yaşam Haberleri