15 Temmmuz orhanlı gişeleri davası

15 Temmuz Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylarda ilişkin 184'ü tutuklu 187 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla sürüyor.

fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde  Tuzla  Orhanlı Gişeleri ve  Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylarda 6 kişinin şehit edilmesi ve 42 kişinin yaralanmasına ilişkin 184'ü tutuklu 187 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarıyla sürüyor.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesince  Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada bulunan büyük salonda yapılan duruşmada savunma yapan eski Hava Harp Okulu öğrencisi tutuklu sanık Üzeyir Tayyip Şur, 12 Temmuz'da  Yalova'daki kampa intikal ettiğini, 15 Temmuz'da ise şarjörlerini silahlarına takarak birlikten ayrıldıklarını anlattı.

Silahlarını dolu şekilde almalarını eğitim nedeniyle sandığını aktaran sanık Şur,  Osmangazi Köprüsü'nü geçmelerinin ardından eski üsteğmen Ali Apaydın'ın kendilerine "Durumlar karışık, dikkatli olun" dediğini kaydetti.

Tuzla civarlarında durduklarını söyleyen sanık Şur, "Yüzbaşı Sinan Canlı beylik tabancasıyla ateş etti. İrkildiğimiz için yattık. Bir vatandaşın vurulduğunu ve sekerek arabaya yürüdüğünü gördüm." dedi.

15 Temmuz darbe girişimi esnasında kimseye zarar vermediğini iddia eden sanık Şur, tahliyesini talep etti.

Darbeci yüzbaşı sözleşmeli eri araçtan indirip öyle konuşmuş

Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan tutuksuz sanık sözleşmeli er Mehmet  Karaman da kendisinin araç şoförü olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimi esnasında kullandığı araca Hava Harp Okulu öğrencilerinin araca silahlı bindiğini söyledi.

Kullandığı aracın komutanının eski yüzbaşı Sinan Canlı olduğunu belirten tutuksuz sanık  Karaman, "Yüzbaşı Sinan benim araçtan inmemi söyledi. Ben inince araçta bulunan öğrencilerle bir konuşma yaptı ama içeriğini bilmiyorum. Bana heyecanlı ve yüksek sesle konuşarak öndeki aracı takip etmemi istedi." ifadelerini kullandı.

Darbeci yüzbaşı Sinan Canlı'nın kendisinden telefonu istediğini söyleyen sanık  Karaman, "Ben sözleşmeli er olduğum için bizde de kameralı telefon yasaktı. Tuşlu telefonumu aldı ve arama kayıtlarıma baktı. Aile bireylerimle konuşmuştum. Bana bu insanlarla niye bu kadar konuştuğumu sordu ve telefonu aldı." diye konuştu.

Kendisinin komutana sürekli nereye gittiklerini sorduğunu, eski yüzbaşı Canlı'nın da emri sorgulamaması gerektiğini söylediğini aktaran  Karaman,  Osmangazi Köprüsü gişelerini geçtikten sonra trafiğin yoğunlaştığını, bir süre sonra tırın yolu kapattığını anlattı.

Eski yüzbaşı Canlı ve öğrencilerin araçtan aşağı indiğini gördüğünü söyleyen sanık  Karaman savunmasına şöyle devam etti:

"Ateş sesi geldi, bir sivil vatandaşın vurulduğunu gördüm ama ateşi kimin açtığını görmedim. Sinan Yüzbaşı arabaya öğrencilerden sonra bindi. Yol kapalı olduğu için gidemiyordum. Öğrenciler yoldaki bir taksiyi ters yatırdılar ve benim oradan geçmemi istediler. Geçerken 3 kişinin sivil kıyafetli yerde yattığını ve kafalarına silah dayandığını gördüm. 'Komutanım ne oluyor?' dediğimde, bana bağırarak 'emri sorgulama' dedi.  Tuzla'nın girişinden sonra komutanlar arabamda yoktu."

Savunmaların ardından mahkeme, duruşmaya öğle arası verdi.

İç Haberler Haberleri