15 Temmuz şehidi Kübra Doğanay kimdir, Nasıl Şehit Oldu?

15 Temmuz şehidi Kübra Doğanay kimdir, Nasıl Şehit Oldu? Özel Harekat Daire Başkanlığı İç Hizmetlerde görevli 23 yaşındaki Kübra Doğanay, FETÖ üyelerinin 15 Temmuz gecesi Özel Harekat Daire Başkanlığı Gölbaşı yerleşkesine düzenlediği saldırıda şehit düştü

15 Temmuz şehidi Kübra Doğanay kimdir, Nasıl Şehit Oldu? Özel Harekat Daire Başkanlığı İç Hizmetlerde görevli 23 yaşındaki Kübra Doğanay, FETÖ üyelerinin 15 Temmuz gecesi Özel Harekat Daire Başkanlığı Gölbaşı yerleşkesine düzenlediği saldırıda şehit düştü.

Ailesinin üç kızından biri olan Kübra, ilk ve orta okulun ardından yetenek sınavına girerek Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde okudu, liseden sonra da eğitimine Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık bölümünde devam etti. Marmara Üniversitesi’ndeki üçüncü yılında komiser yardımcılığı mülakatlarını kazanıp İstanbul Florya’da polis akademisinde eğitim almaya başlayan Kübra, 2015’te iki eğitimi de tamamladı ve 20 Şubat’ta Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’na komiser yardımcısı İç Hizmetler Büro Amiri olarak atandı.

Meslek hayatında yolun başında olan Doğanay, geçici görevle Diyarbakır Sur’da bir ay görev yaptı. Görevinin ardından İç Hizmetler Büro Amirliğine dönen Doğanay’ın masa başında çalışmak istemediğini ablası Şerife Doğan, şu cümlelerle anlattı:

“Masa başı işi sevmediği için şehit olmadan bir ay önce dilekçe yazıp doğu görevi talebinde bulunmuştu. İsteği ise doğuya gidip orada şehit olmaktı. 15 Temmuz gecesi Ankara Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’na yapılan hain saldırıda atılan ikinci bomba sonucunda saat 00.01’ de Kübra şehit düştü.

Kardeşim Kübra 12 yaşından beri polis olmak istemişti. Onun için üniversite polislik için bir adım niteliği taşımıştı. Nihayetinde hedeflediği mesleki kariyerine ve istediği şehadete erişti.”

Şehit polisi “Çoğu erkeğin yapamayacağı işi yapardı. Cesurdu, korkusuzdu ve çok hırslıydı” diye anlatan abla Şerife Doğanay, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını ise şöyle aktardı:

“Ben İzmir’ de yaşıyorum. O gece arkadaşımla darbe girişimiyle ilgili haberleri görünce aklıma hemen kardeşim geldi. ‘Acaba Ankara’da da bir hareketlenme var mıdır, arasam mı’ dedim kendi kendime. Arkadaşım durdurdu beni. ‘Arama boşver, belki şu anda haberi yoktur, telaşa verme onu da ‘ dedi. 15-20 dk bekledim ama içim rahat etmedi. Ben dayanamayıp aradım onu hemen, saat 23.58’di. ‘Abla merak etme, iyiyim. Şarjım bitebilir. Annem babam ararsa onlara benimle konuştuğunu ve iyi olduğumu söyle. Sen de sakın dışarı çıkma’ dedi. Ölüm saati 00.01’miş. Konuştuktan tam 3 dk sonra.

Sabaha kadar aradım, uyumadım. O gün tam 628 görüşme yapmışım. Ne kimsenin numarası ne de bize haber veren biri vardı. Haber ajansları, valilik, il emniyet, hastaneler, tanıdık polis arkadaşlarım, Ankara’daki arkadaşlar ve daha nicesi… Ama kimseden haber alamadım. O bir gün bana inanır mısınız bir asır gibi geldi. Ertesi gün haber geldi. Kardeşim Ulus Devlet Hastanesinde bebekler gibi mışıl mışıl uyuyormuş.
O gece bir arkadaşı Kübra’ya ‘seni abime götüreyim, n’olur gitme daireye’ demiş. Kübra ise ‘Benim abilerim, arkadaşlarım orada, gitmem gerek, ben vatan haini miyim? ‘’demiş ve koşa koşa gitmiş.

Kaynak: AA

Biyografi Haberleri