19 Mayıs 1919 tarihimizde önemli bir yere sahip. milletimizin itilaf devletlerinden kurtuluşunu temsil eden bu özel gün bu sene dijital ortamda kutlanacak. İşte 19 mayıs şiirleri ilkokul...
Mustafa Kemal Atatürk'ün Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıktığı ve Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün olan 19 Mayıs, her yıl ülke genelinde Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır.
19 MAYIS ŞİİRLERİ İLKOKUL
Ülkemizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsun'a çıktığı tarih olan 19 Mayıs'ta, her yıl coşkuyla kutlanan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı bu yıl da ülkemizin dört bir yanında kutlanmaya devam edecek. Bu yıl koronavirüs salgınının gölgesinde geçecek 19 Mayıs öncesi şiir araştırmaları başladı.
TARİHE ÜN
Bugün Türk’e bir şeref,tarihlere bir ündür
Tutsaklıktan Türklüğünkurtulduğu ilk gündür
Bugün ezdik öz yurda ecel olan başları
bugün çıktı ağzından Ata`mın son kararı
Neydi ah…o karanlık,o günlerdeki acı
Sarmıştı dört yanını yurdun yüz bin umacı
Padişah saltanatı kurtarmak davasında
Memleket tek başına kalmış kendi yasına
Gökler Türk’ün derdinden yas tutmuş kara bağlar
Ateşten bir çemberin içinde Türklük ağlar
Gül kurumuş saksıda bülbül atmış sazını
Mevsimler değiştirmiş baharını yazını…
GENÇLİĞİN HEDEFLERİ
Seni anmak ve anlamak,
Gençliğin en büyük isteği Atam.
Senin fikirlerini yaşatmak,
Gençliğin en büyük hedefi Atam.
Senin yolundan gitmek,
Gençliğin en büyük isteği Atam.
Senin ilkelerinle yaşamak,
Gençliğin en büyük hedefi Atam.
Kurduğun cumhuriyeti korumak,
Gençliğin en büyük andıdır Atam.
Senin izinden gitmek,
Gençliğin en büyük hedefi Atam.
Senin çağdaşlık anlayışın,
Gençliğin en büyük çabasıdır Atam.
Seninle doğup, seninle büyümek,
Gençliğin en büyük şerefidir Atam
19 MAYIS GENÇLİK MARŞI
Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.
Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.
Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.
Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var…
Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,
Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,
Bir emanet taşırız, Ata'mıza söz verdik.
Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak…
Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,
Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.
Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı…
Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.
19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.
Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi?
Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,
Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi…
COŞUYOR
Coşuyor Karadeniz,
Çarpıyor yüreğimiz,
Açıldı Türk'ün önü,
Bekliyor Ata'yı
19 Mayıs günü.
Ata'm Samsun'a çıktı,
Yumruklarını sıktı,
Kurtuluşa hız oldu.
Savaştı içte, dışta,
Dünyaya yıldız oldu.
SAMSUN
Samsun'da o gün doğdu
Türk'ün eşsiz güneşi,
Arasalar bulunmaz
Dünyada onun eşi.
Bütün yurt inliyordu,
Vatan gidiyor diye.
O sanki Türk yurduna
Gökten geldi hediye.
Samsun, Sivas demedi
Bütün yurdu dolaştı,
Türk'ün bu öz evlâdı
Vatanla kucaklaştı.
Bin dokuz yüz on dokuz
Türk'ün temel taşıdır.
Ardından gelen savaş
İstiklâl Savaşı'dır.
Temiz Türk gençliğine
Armağan olsun diye
Bu büyük ve şanlı gün
Bırakıldı hediye.
19 MAYIS
19 Mayıs günü,
Yaşıyor kalbimizde,
Atatürk güneş gibi,
Her zaman içimizde.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan Türk gençleri.
Ülkü verir, hız verir.
Bize 19 Mayıs.
Yurdumuzu kurtaran,
Ata'yı unutmayız.
Tembellik yasak bize,
Parolamız ileri,
Dünyaya örnek olsun,
Çalışkan TÜRK GENÇLERİ
KUTLUYORUM
19 Mayıs’ı seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Bayramı neşe içinde,
Coşkuyla kutluyorum.
Samsun’u seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Bu bayramı hak eden,
Gençleri kutluyorum.
Bayrağımı seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Meydanları dolduran,
Sizleri kutluyorum.
Ülkemi seviyorum,
Ata’mızı özlüyorum,
Kalbinde vatan yatan,
Herkesi kutluyorum.
O GELİYOR
Yıl 1919,
Mayıs'ın on dokuzu.
Kızaran ufuklardan kaldırıyor başını,
Yeryüzüne can veren,
Cana heyecan veren,
Al yüzlü doğan güneş
Takanın burnu nasıl Karadeniz'i yırtar;
Siz de öyle bir anda yırtınız uykunuzu.
Uyanın Samsunlular.
Kurutacak gözlerde umutsuzluk yaşını
Bugün Çaltı burnundan gülerek doğan güneş.
Yıl 1919,
Uyanın Samsunlular;
Uyumak ölüme eş,
Diriltin ruhunuzu,
Ufukta bir gemi var;
Fakat bu gemi niçin böyle yavaş geliyor?
Acaba yolu mu az, yoksa yükü mü ağır?
Bu gemi umut yüklü, inanç yüklü, hız yüklü,
İçinde bu vatanın derdiyle yanan bağır,
Kurulacak yarını düşünen baş geliyor.
Bir baş ki, gökler gibi bir küme yıldız yüklü;
Bu gemi onun için böyle yavaş geliyor.
Yıl 1919
Mayısın on dokuzu
Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor.
Sanki harlı bir ateş
Yakıyor ruhumuzu.
Beklemek üzüntüsü her gönülde taşıyor.
Üzülmemek elde mi;
Hız yüklü, inanç yüklü, umut yüklü bu gemi
O umut yayıldıkça ruhlara sıcak sıcak,
O hız, doldukça damarlara kan gibi,
Gizli gizli inleyen her yürek canlanacak,
Ateş püskürecek uyuyan volkan gibi;
Gittikçe büyükleşen
Gölgene dikilmekten
Karardı gözlerimiz.
Koş, atıl gemi, sana engel olmasın deniz!
Ak saçlı dalgaları birer birer kes de gel;
Kuşlar gibi uç da gel, rüzgar gibi es de gel.
Celal Sahir EROZAN
19 MAYIS'TA NE OLDU? 19 MAYIS 1919 TARİHİNİN ANLAM VE ÖNEMİ
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların genç fikirler olduğunu görmüştü. Bu nedenle de “gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır. Atatürk gençlerden sık sık bahsederken, yaş sınırı dışında fikri olarak gençliği yani, fikirde yeniliği ifade etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır:“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.
Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. TürkMilleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken büyük bir lider Mustafa Kemal Atatürk ortaya çıktı ve Samsun’a ayak basarak “Kurtuluş” yolunu açtı. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul’dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler. Samsun’a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk’ün Büyük Nutku’nu 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır ki şimdi bu yolculuğu kısaca anlatmaya çalışalım.
Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi. Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk’tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve birşeyler yapmak içinAnadolu’ya geçmek istiyordu. Bu O’nun için bulunmaz fırsattır. İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı Atatürk şöyle anlatır:
“-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir... Paşa, Paşa... Devleti kurtarabilirsin!...
Bu sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur? Aldatıldığını mı anlamıştı? Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım, kendine karşılık verdim:
- Kişiliğe güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim...Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”
Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O’nu bekleyen ve O’na güvenen bir “Türk Milleti” vardı.
Atatürk ile beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü başlayacak yolculuğa gemi kaptanı İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi eşlik edecekti. Bu 18 kişinin adları şöyleydi: III. Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey (General Bele),Müfettişlik Kurmay Başkanı Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Bey (General DIRIK),Müfettişlik Sağlık Bakanı Doktor Albay İbrahim Talî Bey (ÖNGÖREN),Kurmay Başkan Yardımcısı Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey(AYICI),Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey(GEREDE),Müfettişlik Topçu Komutanı Topçu Binbaşı Refik Bey(SAYDAM),Müfettişlik Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas(GÜRER),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz (TÜNAY),Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı (EDE),Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket (ÖNDERSEV),Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi (SÜSOY),Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet (GERÇEKÇI),İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah(KUNT),Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (KILIÇ),Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik (AYBARS),Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh (ATASEV).
Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Atatürk’ü tanımadığını söyler,Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır.
Atatürk, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk esnasında görevli bir askerdi ve giyimi de buna uygundu ancak Samsun’a ayak bastığı günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecekti.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi. Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontusçular sokaklarda kol geziyordu. Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı. Atatürk bugün müze haline getirilen Hıntıka Palas’ta kaldıkları süre içinde hep bu sorunları düşündü, yolculukta geçirdiği uykusuz geceler sona ermemişti; şimdi de burada uykusuz geceler başlıyordu. Ama, O’nda ve O’nun gibi düşünenlerde bu azim oldukça hiçbir engel aşılmaz değildi.
Kısaca vermeye çalıştığımız bu yolculuk Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı. Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs’ı Türk gençliğine armağan etti. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi gençlik kavramı genel anlamda fikirlerdeki yeniliği anlatmaktadır.
Atatürk“Gençler!Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler!Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” derken Türk gençliğine olan güvenini de anlatmıştır.
Atatürk’ün şu sözleri hepimiz için bir rehber olmalıdır:“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir” demiştir. Atatürk’ü anlamak, yaşadıklarını ve fikirlerini bilmekle mümkündür. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında yaşanan zorlukları her zaman göz önünde tutarak, 19 Mayısları Atatürk’ün emanetine daima sahip çıkarak kutlamalıyız.