29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusu Anıtkabir'e taşındı! 7'den 70'e binlerce vatandaş akın etti
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 98.yılının kutlamaları kapsamında 7'den 70 binlerce vatandaş, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir'e akın etti.
126
Sabah saatlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanının katıldığı törenin ardından Anıtkabir'de başlayan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusu Türkiye'nin dört bir yanından gelen binlerce vatandaş ziyaret etmesiyle devam etti.
226
Taşıdıkları Türk bayrakları ve çiçeklerle Anıtkabir'e giriş yapan vatandaşlar, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı coşkusunu Anıtkabir'e taşıdı.
326
Yeni evli çiftlerden çocuklu ailelere, gençlerden yaşlılara her kesimden binlerce kişi, Cumhuriyetin 98. yılında Anıtkabir'de, Atatürk'ün huzurunda bulundu.
426
Ziyaretçiler, Anıtkabir'i çevreleyen caddelerde oluşturulan güvenlik noktalarından geçirilerek içeri alındı.
526
Ziyaretçilerden, düğün tarihini özellikle 29 Ekim'e alan Gizem ve Yusuf Şimşek çifti, akşam düğünlerinin olduğunu, tören öncesinde de Atatürk'ün huzuruna geldiklerini söyledi.
Damat Yusuf Şimşek, "Bize böyle güzel bir bayramı sunduğu için Atamıza binlerce kez teşekkür ediyoruz. Atamızın sonuna kadar izindeyiz." dedi.
Gelin Gizem Şimşek, 29 Ekim tarihini özellikle seçtiklerini belirterek, "Bugün düğün yapmayı istiyorduk. Çok şükür bize de nasip oldu. Cumhuriyetimizin 98. yılı kutlu olsun." ifadelerini kullandı.
626
Ankara'da yaşayanların her fırsatta Anıtkabir'e gelmesini isteyen Zafer Büyükkılıç, "Cumhuriyet Bayramı'nda payidarımızı ziyarete geldik. Ne mutlu bize." diye konuştu.
Ziyaretçilerden Sedat Görmez, Cumhuriyete herkesin sahip çıkmasını isteyerek, "Bu ülke kolay kurulmadı, nice şehit ve gazilerimiz var. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin." dedi.
726
Öğrenci Efecan Gür, okuldaki öğretmen ve öğrencilerin katkılarıyla Atatürk'ün en sevdiği çiçek olan kasımpatı aldıklarını, çiçekleri Atatürk'ün mozolesine koyacaklarını söyledi.
826
Ömer Yorgancı ise ziyaretlerinde dualar ettiklerini, Atatürk'ü saygıyla andıklarını belirtti. Hem dünyada hem Türkiye'de yaşananlara bakıldığında Cumhuriyetin ne kadar önemli olduğunu daha fazla anladıklarını dile getiren Yorgancı, "İnşallah gençlerimiz bunun kıymetini bilir, geleceğimiz daha iyi olur." diye konuştu.
926
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI HAKKINDA
24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanarak yeni Türk devletinin bağımsızlığı kabul edildi.
İkinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasından 2 ay sonra 13 Ekim 1923'te Ankara, Türkiye'nin hükümet merkezi oldu. Artık mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu.
O güne kadar Devlet Başkanlığı görevi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından yürütülmüştü. Diğer taraftan bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması'nın onayı için Türkiye'deki yeni devlet rejiminin daha açık şekilde belirlenmesini istiyordu.
27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyetinin istifası ve Meclis'in güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil bir çözüm gerektirdi.
1026
Mustafa Kemal Paşa, 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Çankaya Köşkü'nde arkadaşları için Latife Hanım'a bir sofra hazırlattı.
İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey'in de yer aldığı akşam yemeğinde yaşananları Mustafa Kemal Paşa, Nutuk'ta şöyle anlattı:
"Gece olmuştu... Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasından ayrılırken, koridorlarda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit Paşa'lara rastladım. Ali Fuat Paşa, Ankara'dan hareket ederken bunların Ankara'ya geldiklerini o günkü gazetede 'Bir Uğurlama ve Bir Karşılama' başlığı altında okumuştum. Daha kendileriyle görüşmemiştim. Benimle konuşmak üzere geç vakte kadar orada beklediklerini anlayınca, akşam yemeğine gelmelerini, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa vasıtasıyla kendilerine bildirdim. İsmet Paşa ile Kazım Paşa'ya ve Fethi Bey'e de Çankaya'ya benimle birlikte gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittiğim zaman, orada, beni görmek üzere gelmiş bulunan Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle karşılaştım. Onları da yemeğe alıkoydum.
1126
Yemek sırasında: 'Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz' dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim. Yaptığım programın ve verdiğim talimatın uygulanışını göreceksiniz.
Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davet ederek onlarla görüşüp tartışmaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. Çünkü, onların da aslında ve tabii olarak benim gibi düşündüklerinden şüphe etmiyordum. Halbuki o sırada Ankara'da bulunmayan bazı kişiler, yetkileri olmadığı halde, kendilerine haber verilmeden, düşünce ve rızaları alınmadan Cumhuriyet'in ilan edilmiş olmasını bize gücenme ve bizden ayrılma sebebi saydılar."
1226
Mustafa Kemal Paşa o gece İsmet Paşa ile 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.
"Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir." hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra saat 20.30'da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet'in ilanı kabul edildi. Cumhuriyet'in ilanı "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri ve alkışlarla karşılandı.
1326
Böylece yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oldu. Cumhuriyet'in ilanı ile "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini buldu.
Ardından cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal Paşa, yaptığı konuşmasını, "Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır." sözü ile bitirdi.
1426
Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi ve devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi.
Buna göre, cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, Meclis Hükümeti Sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu.
1526
İlk hükümeti kurmakla İsmet İnönü görevlendirilirken, Fethi Okyar da TBMM Başkanlığı'na seçildi.
Türk halkı, 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günü Cumhuriyet'in ilanını kutladı. 26 Ekim 1924'te yayımlanan kararname ile Cumhuriyet'in ilanının 101 pare top atışı ve düzenlenecek etkinliklerle kutlanmasına karar verildi.
Karar doğrultusunda 29 Ekim 1924'teki etkinlikler, kutlamaların başlangıcı oldu.
1626
Hariciye Vekaleti, 2 Şubat 1925'te bir kanun teklifiyle 29 Ekim'in bayram olmasını önerdi. Teklif, Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı.
TBMM'de teklifin 19 Nisan'da kabul edilmesiyle 29 Ekim, 1925 yılından bu yana "Milli Bayram" olarak kutlanmaya başlandı.