6 ekim 1923 İstanbul'un kurtuluşu şiirleri ve yazıları | İstanbul'un kurtuluşu şiirleri kısa, uzun

6 ekim 1923 İstanbul'un kurtuluşu şiirleri ve yazıları her yıl 6 Ekim'de araştırılıyor. Bizler de sizler için bu kutlu günde en beğenilen şiirleri ve yazıları haberimizde derledik.

6 ekim 1923 İstanbul'un kurtuluşu şiirleri ve yazıları... 23 Ağustos 1923'ten sonra İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan ayrıldı. Son İtilaf birliği de 4 Ekim 1923'te Dolmabahçe Sarayı önünde yapılan törenle şehirden gitti. Ardından 6 Ekim İstanbul'un kurtuluşu olarak kutlanmaya başlandı. İşte 6 Ekim 1923 İstanbul'un kurtuluşu şiirleri ve yazıları ile İstanbul'un Kurtuluşu hakkında bilgiler...

İSTANBUL'UN KURTULUŞU HAKKINDA BİLGİ

İtilaf Devletleri donanmaları 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'na dayanarak 13 Kasım 1918'de Haydarpaşa önlerine demirleyip İstanbul'a girdiler. Fiilen gerçekleşmiş olan işgal, 16 Mart 1920 tarihinde resmi işgale dönüştü.

Türk Ordusu'nun İzmir'e girmesinden sonra Fahrettin Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu İtilaf Devletleri kontrolündeki tarafsız bölgeye doğru ilerlemeye başladı. Bunun üzerine Müttefik kuvvetlerde bulunan Fransız ve İtalyan birlikleri derhal geri çekildi. Çanakkale'de bulunan İngiliz birlikleri General Harrington'un emriyle savunma pozisyonu aldı.

İngiltere, TBMM hükümetiyle anlaşma yolları aramaya başladı. Ankara hükûmeti İstanbul ve Çanakkale boğazlarının denetimini istedi. İngiltere başbakanı Lloyd George'un bu istekleri reddetti. Birliklere savaş pozisyonu alması emrini verdi.Fakat Harrington ateş açılmaması emrini verdi. Türk birlikleri, İngiliz direnişi ile karşılaşmadan tarafsız bölgeye girerek Çanakkale Boğazı'na doğru ilerlemeye başladı. Türklerle savaşılmasını istemeyen Winston Churchill'in başını çektiği bir grup bakan istifa etti.

Diğer taraftan İzmir'in Kurtuluşu'ndan sonra Damat Ferit Paşa 21 Eylül 1922'de ülkeden kaçtı. Mudanya Mütarekesi gereği Trakya topraklarının teslimi yapılırken Türkiye'yi temsil edecek kişi olarak Mustafa Kemal Paşa'nın isteği ile Refet Paşa; İstanbul komutanı olarak da Milli Müdafaa Umumi Katibi Selahattin Adil Paşa görevlendirildi.

Refet Paşa, 19 Ekim tarihinde TBMM Muhafız Grubu'ndan 100 kişilik bir kuvvetle Gülnihal vapuru ile Mudanya'dan ayrılıp İstanbul'a geldi. Ardından "İstanbul Komutanı" sıfatıyla Selahattin Adil Paşa, 81. Alay ile İstanbul'a geldi. Refet Paşa ve Selahattin Adil Paşa'nın İstanbul'a gelmesine rağmen işgal sonlanmadı. Çünkü mütarekeye göre işgal kuvvetleri barış antlaşması imzalanmasından hemen sonra İstanbul'u boşaltacaktı.

24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra 23 Ağustos 1923’ten itibaren İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan ayrılmaya başladı. Son İtilaf birliği ise 4 Ekim 1923 günü Dolmabahçe Sarayı önünde düzenlenen bir törenle Türk bayrağı'nı selamlayarak şehri terk ettiler. 6 Ekim 1923'te ise Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3. Kolordu İstanbul'a girdi ve işgal resmen sonlandı. İşgal 4 yıl 10 ay 23 gün sürdü. Her yılın 6 Ekim’i böylece İstanbul'un kurtuluş günü olarak belirlendi ve kutlanmaya başlandı.

İSTANBUL’UN KURTULUŞU ŞİİRLERİ

İSTANBUL'UN KURTULUŞU

Gözlerimde Atatürk,
yüreğimde Albayrak.
Yatıyorum yatağımda,
uyuyorum rahat rahat

Güneşim ışığı,
seninle yansıyor
İstanbul’un sokakları,
seninle çınlıyor

Türk milletinin gücüyle,
hepsini birden yendik.
Bu vatan uğruna,
canımızı feda ettik

Şanlı bayrağımız gölgesinde,
yaşıyoruz özgürce.
Kutluyoruz bu günü,
hep birlikte el ele

(Sudenaz Yıldız)

MEHMETÇİK’İN ALAYI

Kurtarınca Ata'mız,
İzmir'i, Edirne'yi
Çekemezdi İstanbul
En büyük işkenceyi.

Bin dokuz yüz yirmi üç
6 Ekim sabahı,
Güzel İstanbul'umuz
Artık kesmişti âhı!…

Sarayburnu'na çıktı,
Mehmetçik'in alayı.
İstanbul'un şenlendi,
Her yeri, her dolayı.

(M. Faruk Gürtunca)

…var ki İSTANBUL /…yok ki İSTANBUL

Sana bilmem hangi yönden bakayım
Gece başka gündüz başka güzelsin
Kâinatta eşsiz tek ve özelsin
Çağlar değiştirdi sevdan İSTANBUL

Efendimiz malum ezelden tanır
Binlercesi şehrin can kıskanır
Sinende yaşayan cennettir sanır
Cihanda emsalin yok ki İSTANBUL

Kalbini son defa fethedenlere
Elveda deyip de gitmeyenlere
İmkân bulamayıp gelmeyenlere
Engin hoşgörünle kızma İSTANBUL

Kâbe-i ziyaretgâhların vardır
Şühedadan namazgâhların yardır
Âlem-i insanlar çok arzu-dardır
Sevenin koynunda sar ki İSTANBUL

Köklü medeniyetlerin evisin
Tarihler boyunca ananevisin
Mukaddesatını yâd el de bilsin
Sırr-ı nikabını aç ki İSTANBUL

Her dinin mensubu ibadet eder
Havra Kilise ve Cami’ye gider
O insanlar gönül diliyle ne der
Sessiz niyetleri duy ki İSTANBUL

Tüm insanlar âlâ şeyler yazmışlar
Anlatacak bir söz bırakmamışlar
Nesillere misal hep taşımışlar
Ölçülmez değerin var ki İSTANBUL

Arz ile deniz ve mehtap bakıyor
Gerçek yıldızlardan taçlar takıyor
Her gönülde sevdan ataş yakıyor
Türlü dillerdesin bil ki İSTANBUL

Elbet ben de bir gün gelir geçerim
İlahi yasaya ben de naçarım
Yardan ya da senden vaz mı geçerim?
Bir eser de benden al ki İSTANBUL

Çınlar Cami’lerden ezan(ı)salası
Yıkar nefisleri def-i belası
Zeki’midir sanki tek müptelası
Eyyüb Sultan başta say ki İSTANBUL

İSTANBUL’UN KURTULUŞU

Kurtarınca Ata’mız,
İzmir’i, Edirne’yi
Çekemezdi İstanbul
En büyük işkenceyi.

Bin dokuz yüz yirmi üç
6 Ekim sabahı,
Güzel İstanbul’umuz
Artık kesmişti âhı!…

Sarayburnu’na çıktı,
Mehmetçik’in alayı.
İstanbul’un şenlendi,
Her yeri, her dolayı.

M. Faruk Gürtunca

İstanbul'un Kurtuluşu (6 Ekim)

Tarihte,hep bağımsız yaşadı Türk Milleti,
İlk Dünya Savaşı'nda tattı heyhat zilleti.

Müttefiki Almanya,yenilince savaşta,
O da yenik sayıldı,ne yazık bu savaşta.

1918, 30 Ekim Günü'nde,
Acı bir antlaşmaya,imza attı,o günde.

Bu talihsiz antlaşma,Mondros'ta yapıldı,
Türk'ün bağımsızlığı,tüm elinden alındı.

Önce Yunan askeri,çıkarıldı İzmir'e,
Sonra yurt planlandı,paylaşmaya Sevr'le.

Bunu gören Atatürk,hemen Samsun'a çıktı,
Uyardı milletini,işgale karşı çıktı.

Kaynaştı milletiyle,Erzurum'da,Sivas'ta,
Kongreler düzenledi,uzunca bu hususta.

Vatanı kurtarmaya kesin karar verdiler,
O azimle,inançla; Ankara'ya geldiler.

Ankara'ya,tüm yurttan gelen o Temsilciler,
Yurdu temsil etmeyi,kesin görev bildiler.

1920'de, 23 Nisan Günü,
Kurdular hür Meclisi,dünya duydu bu ünü.

İtilaf devletleri,korktu Türk'ün azminden,
İstanbul'u zaptetti,vurdu Türk'ü yeniden.

İngiltere,Fransa ve sonra da İtalya,
Yurdu paylaşmak için,çıktı Anadolu'ya.

Sevr Antlaşması'yla,paylaşmaya kalktılar,
Türk'ün gücüyle buna,fırsat bulamadılar.

Meclise Başkan oldu,orduya Başkomutan,
Düzgün,güçlü bir ordu,kurdu kahraman Ata'm.

Bu azimle,Kurtuluş Savaşı'nı başlattı,
Üç Buçuk yılda Ata'm,düşmanı yurttan attı.

Yenilgiye uğrayan,İtilaf devletleri,
İade etti Türk'ün,gerçek hakkını geri.

1923, 24 Temmuz'unda,
Tüm haklar kazanıldı,Lozan Antlaşması'nda.

Atatürk'ün dediği gibi; geri gittiler,
Şen İstanbul'umuzu,üzgünce terk ettiler.

1923, 6 Ekim Günü'nde,
Kahraman Türk Ordusu,Refet Paşa emrinde;

Girdi İstanbul'uma,bir bayram sevinciyle,
Kavuştu İstanbullu,tekrar özgürlüğüne.

6 Ekim Günlerin,kutlu olsun İstanbul,
Sana sevgimiz derin,mutlu ol sen İstanbul...

Naim Yalnız

İSTANBUL’UN KURTULUŞU

Dünyanın en güzel kenti,
Türk ulusunun gözbebeği,
Fatih’in armağanı,
Güzeller güzeli İstanbul…!
Var mı? Senin gibi şanlı,
Tüm ulusların gözü hep sende kaldı.
Güzelliğin dillerde, zengin gönüllerde saklı,
Güzeller güzeli İstanbul…!
Kaç kez fethedilmek istendin,
Fatih seni fethene kadar.
Atalarımızın emaneti Fatih’in armağanı,
Türk ulusunun gözbebeği, güzeller güzeli İstanbul…!

Mert Ertuğrul Akpınar

Gündem Haberleri