70'den fazla ülke gezen adam tam 10 dil biliyor ama sokaklarda yaşıyor!
Farklı ülkelerde 11 tane çocuğu olan 58 yaşındaki Aykan Gözeri 10 dil biliyor ancak koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye'ye dönünce sokaklarda yaşamaya başladı. Şu anda Bursa Büyükşehir Belediyesi Erkek Barınma Evi’nde kışı geçiren Gözeri’nin tek hayali güzel bir iş bulup geçimini sağlayabilmek...
110
Pandemi nedeniyle 2020 yılının başında Kolombiya’da Türkiye’ye gelen 58 yaşındaki Aykan Gözeri , yatacak yeri olmadığı için İstanbul’da banklarda yatmaya başladı. Hayat hikayesiyle 'vay be, nereden nerede' dedirten Gözeri bu zamana kadar 70'ten fazla ülke gezmiş.
Salgının başlarında yaşadığı Kolombiya’da ‘nerede ölmek istiyorsun’ diye sorusuna 'Memleketim' cevabını veren Gözeri, Türkiye'nin yolunu tutmuş.
210
10 dil bilen ve İsviçre’de tekstil eğitimi alan Gözeri, bir dönem İstanbul’da 150 kişinin çalıştığı çağrı merkezinin de ortaklığını yapmış. 6 aydan fazla İstanbul’da parkların banklarında yatarak geçiren ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Erkek Barınma Evi’ni duyarak Bursa’ya gelen Gözeri’nin tek dileği kış ayından sonra güzel bir iş bulup Türkiye’de hayatını devam ettirmek. Türkiye ve Kolombiya başta olmak üzere farklı ülkelerde 11 çocuğu bulunan Gözeri’ye, Türkiye’de sahip çıkan yakını da yok.
310
GEZDİĞİ ÜLKELER SAYMAKLA BİTMİYOR
Ailesi yurt dışında yaşadığı için küçük yaşında Almanya’ya giden Gözeri, “Liseye kadar Almanya’da eğitim aldım. Babam tekstilci olduğu için bende tekstil okumak istedim. Tekstil üniversitesi Almanya’da şehir olarak uzaktı. Yaşadığımız yere İsviçre 28 kilometreydi. İsviçre’de tekstil eğitimi almak için oraya gidince ailem de oraya yerleşti. 7 yıl orada yaşadım. Ondan sonra İtalya’ya meslekle ilgili gittim.
410
2 tane üniversite okudum. Bir tanesini söz ettiğim gibi tekstille ilgili diğeri de dillerle ilgili. 10 dil konuşabiliyorum. Almancayı çok iyi düzeyde konuşuyorum. Çünkü Almanya’da farklı noktalarda kaldığım için aksanları biliyorum. İsviçre aksanı, sokak aksanı hepsine hakimim. İngilizce, İspanyolca çok iyi. İtalyanca konuşuyorum. Fransızca’nın yanı sıra Tayland ve Filipin dillerini de konuşabiliyorum. 70-80 arasında ülke gezdim. Gezdiğim ülkelerin çoğunda da uzun süreli kaldım. Halkı ne yapıyor? Yaşamları, kültürleri ilgimi çekiyordu. Babamda bana bu konuda imkanlar tanımıştı. Babamla, annemi kaybettim. Babam da 6-7 dil biliyordu. İtalyanlarla konuşurken, "ben baba" dediğimde dönüp bakıyordu İtalyanlar. Şaşırıyorlardı” dedi.
510
''FARKLI ÜLKELERDE ÇOCUKLARIM VAR''
Farklı ülkelerde 11 tane çocuğu olduğunu ifade eden Gözeri, “3 tane Türkiye, 3 Kolombiya, Amerika’da, İsviçre ve Almanya’da çocuklarım var. En son Kolombiya’da yaşıyordum. 2020 yılının başında döndüğümde çocuklarım ufak olduğu için tüm paramı, işimi Kolombiya’da bıraktım. Şu an Bogota’da otoparkım var. Ailem işletiyor, her şeyi oraya bıraktım. Korona virüsü yüzünden ‘nerede ölmek istiyorsun’ diye sorulunca bana bende ‘Türkiye’de, memleketimde ölmek istiyorum’ dedim. Onlar da uçakla beni Türkiye’ye yolladılar. Türkiye ve İsviçre vatandaşlığım var” ifadelerini kullandı.
610
''ZAMANINDA GÜZEL PARALAR KAZANDIM''
İstanbul’da Mısır Çarşısı’nın önündeki parkta kaldığını, banklarda yattığını anlatan Gözeri, "Tren istasyonun oradaki banklarda kalıyordum. 6-7 ay orada kalınca, İstanbul’da sokakta kalan arkadaşlardan burada kalanlar varmış, burayı anlatıyorlardı. İstanbul’da da bakım evleri var ama pek iç açıcı değil. Koridorlarda yatıyorlar, pis ortam. Burası çok güzel. Müdürümüz de çok iyi bir insan ve bizlere değer veriyor. Kış bitince buradan çıkar çıkmaz bir iş bulmak istiyorum. Bende hipertansiyon var. Sıkıntı yaşadığım zaman tansiyon vuruyor. Tansiyon yüzünden beyin kanaması geçirdim ve sağ tarafım zorluyor. Oynatabiliyorum ama beni zorluyor” diye konuştu.
710
Zamanında farklı yerlerde güzel paralar kazandığının da altını çizen Aykan Gözeri, “Türkiye’de, İsviçre’de, İtalya’da paralar kazandım. İnsan çok eğlenince maalesef elde bir şey kalmıyor. Türkiye’de turizm sektöründe çalıştım. 1983 senesinde Nevşehir’e gittim. Ürgüp’te turizm yeni başlıyordu. Orada turizmi bayağı büyüttük, katkılarımız olmuştur. Ondan sonra İstanbul’da turizmde çalıştım. Turizm üzerine çağrı merkezine işçi olarak ilk girdiğimde 9 kişi çalışıyordu. Baktım güzel paralar var. Bende bir ortakla bir yer açtım. 150 kişilik çağrı merkezi kurduk. Ortağım sağ olsun bütün paraları indirdi ve ben çırak çıktım.
810
Yurt dışında da tekstille ilgili işler yaptım. En son Kolombiya’da otopark kiraladım, onu işletiyordum. Kolombiya’da oranın parası ile haftalık 7 milyon kazanıyordum, çok iyi paraydı. Orada asgari ücret 650 bin iken ben ayda 7 milyon kazanıyordum. 10 kişinin maaşını kazanıyordum ama 3 tane ailem vardı. 3 kadından birer çocuğum vardı ve masraflı oluyordu. Oradaki eşlerimle görüşüyorum ama o kadar. Kolombiyalı insanlar genel olarak 40 sene sırtında taşı teşekkür etmez, belini düzeltmek için indirirsen, beni bıraktı, indirdi olur. Bu konuda vefasız insanlar” şeklinde konuştu.