Abdurrahman Dilipak, anne ve babaları korkuttu! "Bakın söylüyorum intihar dalgası geliyor!"

Abdurrahman Dilipak, yeni dünya düzeninin tehlikeli boyutuna değindiği yazısında "Bakın söylüyorum, intihar dalgası geliyor" şeklinde uyarıda bulundu.

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, önce Koronavirüs ve sonrasında ortaya atılacak birçok hastalık ve fikir için insanoğluna uyarılarda bulundu. DNA değişikliğinden, tanrıyı tedavülden kaldırma isteklerine kadar birçok dayatmaya karşı çıkılması gerektiğini savunan Dilipak, tüm ebeveyn ve çocukları da uyarmayı ihmal etmedi.

"İNTİHAR DALGASI GELİYOR"

Son zamanlarda çokça dile getirdiği LGBT mevzusunu yeniden gündemine taşıyan Dilipak, tek sorunun bu olmadığını söyleyerek, "Sorun LGBT sorunu değil sadece. Fuhuş her yerde tüm türevleri ile aileyi, toplumu mahvediyor. 

Uyuşturucu da öyle, kumar da! Bakın söylüyorum, intihar dalgası geliyor. Zaten bu aşı, pandemi yalanı insanlarda psikolojik, psikososyal ve bedeni bir sürü sorunlara sebeb oldu. 

Bir de bu işler, aile içi çatışmalar, ölümler ciddi akıl sağlığı sorunlarına, kırıp-dökme, kaçma, yaralama, zarar verme gibi kriminal yönde sorunlara hız verecek gibi duruyor. 

Zaten artık WiFi, 5G gibi RF sistemleri, akıllı sistemler üzerinden BioHackerler, her canlıyı BioRezonans yöntemi ile Hackleyebiliyorlar. 

Tepemizde Starlinkler, cep telefonları, NoteBook’lar ile bilgisayar hayatımızın her alanında bizi yönetiyor adeta.

7-22 yaş grubuna dikkat. Bu deizm belası, bu LGBT konusu iddia edilenden daha vahim boyutlarda. Deizmin, teizmin ansiklopedik tanımlarına bakın, bunlar deist-meist değil, olamazlar demek sorunu çözmüyor. Eğer bunlar deizmin ne demek olduğunu da bilmiyor. 

Herkes laikliğin, cumhuriyetin, şeriatın ne demek olduğunu biliyor mu? 

Bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor, ama bunun kavgasını veriyor. 

Lezbiyenin ne demek olduğunu bilmiyor, kız arkadaşına sarılınca, sende lezbiyen eğilimi var diyor biri ona, o da kendini lezbiyen sanıyor. 

Hani “yönelim”den söz ediyorsunuz ya, o bunu “deneyimleme”ye kalkıyor, iş tercih’e kalıyor. 

Onu belediyelerin aile sağlığı merkezine ya da psikoloğa götürecek olursanız, zaten sorun orada başlıyor artık. 

“İnce uzun bir yolun” başındasınız, Şeytanın evine kadar uzayan! 

Bunun hesabını İstanbul sözleşmesi ve Lanzarotenin bayraktarlığını yapan, Aile Bakanlığının kurucu aklı ve iradesini yönlendiren lobinin, STK ve mediadaki bizimkilerle ve ötekilerle iş tutan “zihniyet ikizleri”nden soracaksınız. 

Bu beladan kurtulmak zor değil, Ahmet Akın’ı eleştirebilirsiniz, ama önce dinleyin. 

Ya hu biyolojik cinsiyeti inkar ederseniz, ister eşitlik, ister adalet sağlayın “Toplumsal cinsiyet”ten söz ediyorsanız, “cinsel yönelim” kaçınılmaz olacak. Bunu deneyleyecek ve tercihde bulunacak. 

Bu hastalığı tedavi etmek istiyorsanız, önce hastalığın varlığını kabul edin ve inkardan vazgeçin. Bu rezil sözleşmenin benzerlerini sürdürme konusundaki inadınızdan vazgeçin.

Çocuklarınızı dinleyin. Sahip çıkın onlara. Cami ve Diyanet gelecek fıtratın korunması, yeni nesillerin bu fitneden yakasını kurtarması için seferber olması gerek.

“Sorun yok” diyenler, sorunu inkar ediyorlar. Çarenin önündeki en büyük engel bunlar. 

Sorunu inkar ediyorlar, çünkü sorun varsa sorumlusunun kim olduğu sorulacak. Bunun sorumlusunun kim olduğu belli." ifadelerine yer verdi.

İlk yorum yazan siz olun

Gündem Haberleri