Adıyaman Tut ilçesinin nüfusu, yüzölçümü, kısa tarihçesi ve köyleri

Tut ve çevresinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kaşlıca ve Sürmen yöresinde Tarihi eserlere rastlanmaktadır. Kurulan deresi yanında Ernişdere adında bir kale, bucağın batısında yer alan Sürmen’ de ev kalıntıları, yatak yerleri ve mezarlar vardır.

Tut nüfusu 2017 yılına göre 9.936.

Bu nüfus, 5.110 erkek ve 4.826 kadından oluşmaktadır.

Yüzde olarak ise: %51,43 erkek, %48,57 kadındır.

TUT'UN TARİHİ YAPISI

Tut, Güneydoğu Torosların eteğinde kurulmuş çok eski bir yerleşim merkezidir. Güney ve Batı sınırı Göksu akarsuyu, doğu sınırı ise Şovak suyu ile çevrilidir.

Tut ve çevresinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Kaşlıca ve Sürmen yöresinde Tarihi eserlere rastlanmaktadır. Kurulan deresi yanında Ernişdere adında bir kale, bucağın batısında yer alan Sürmen’ de ev kalıntıları, yatak yerleri ve mezarlar vardır. Ernişdere’de derenin sarp yerlerinde görülen su arkı ile Tut’ tan Kaşlıca’ ya doğru uzanan Gül Harığı yörenin eskiden oldukça kalabalık bir yerleşim birimi olduğunu göstermektedir.

İlçenin Çamlıca Mahallesinde yer alan tarihi Vijne Köprüsü, bugünde ayakta kalan görkemli yapısıyla eski dönemlerin kervan katarlarına Uzun dönem hizmet vermiştir. Göksu üzerinde halen görülmeye değer bir tarihi eser olarak duran bu köprüye benzer iki adet köprünün önceki yıllarda sel ve doğal nedenlerle yıkıldığı bilinmektedir.

Vijne Köprüsünün bir benzeri ise halen hizmet veren tarihi Şebker köprüsüdür. Bu köprü, İlçenin Tepecik Köyü ile Adıyaman’ın merkez Şerefli köyünü birbirine bağlayan yüzyıllarca ayakta kalmayı başaran önemli bir tarihi yapıdır. Şebker köprüsü, Şebker çayının dar ve kayalık bir kısmına oturtulmuştur. Yapılışındaki bu teknik sayesinde köprü, bugüne kadar ayakta kalmayı başarmıştır.

Bugünkü Tut İlçesi’nin 1560 senesine ait Kanuni Sultan Süleyman döneminin tahrir defterindeki kayıtlara göre önemli bir yerleşim birimi olduğu anlaşılıyor. Söz konusu tahrir defterindeki kayıtlarda, Tut yerleşim biriminin Şeyh Abdurrahman Erzincani vakfı olduğu belirtilmektedir. Tahrir defterindeki kayıtlara göre tut yerleşim biriminde 1560 senesinde toplanan vergilerin dökümü şöyledir:

Çift resmi            986

Nim çift                27

Hasıl-ı Kısmı Minel Hums              200-300

Hıntı Keyl            300

Şa-ir Keyl             80-200

Dıhn,ı Keyl          50-600

Penbe Keyl        600

Şira-i Bağadat ve Bağçeğa            3200

Öşri Besatin       200

Resmi Bennak   792

Resmi Mücerret              468

Resmi Geware  412

Resmi Tapu ve deştbani               120

Bu vergilerin ne anlama geldiğine kısaca değinecek olursak, Tut’ un 16. yüzyıldaki yerleşim, yaşayış ve geçim durumu hakkında da bir fikir sahibi olabiliriz.

Çif Resmi : Araziden alınan vergidir. Tanzimattan sonra kaldırılmıştır.

Resmi Mücerret: Ticaret erbabında alınan vergiydi. Bu vergi bekarlardan alınırdı. Bu vergi, senede altı akçe olarak tahsil edilmekteydi. Buna göre 1560 yıllarında Tut’ ta 78 ticari vergi mükellefi bulunmaktadır.

Resmi Bennak: Bu vergi, toprak sahiplerinin, topraktan yararlananlardan /Reaya) aldıkları vergidir. Bu verginin yıllık miktarı, 12 akçe idi. Bu vergi açısından da 66 mükellefin (Toprak Kiracısının) olduğu anlaşılıyor.

Resmi Gevvare: Sebze ve meyvelerden alınan vergidir. Bu vergi, erken yetişen mahsülden alınırdı. Bu da bize gösteriyor ki, Tut yöresi, Osmanlı döneminde de sebzecilik açısından önemli bir yere sahiptir. Bilindiği gibi Tut’ ta sebze tarımı yoğunlukla yapılmaktadır.

Tut yöresindeki Osmanlı-Türk yerleşiminin öncüsü, Şeyh Abdurrahman  Erzincani’nin oğlu Mehmet Erzincani olarak bilinir. Abdurrahman Erzincani, rivayete göre Erzincan’dan Adıyaman’ın merkez Zey köyüne gelerek yerleşmiştir.

Oğlu Mehmet Erzincani ise Zey köyünden Tut’ a gelip, buradaki Türk iskan hareketine öncülük etmiştir. Mehmet Erzincani yöreye gelerek yerleştiğinde ilk etapta Ulu Camiyi yapmış, yöredeki türk yerleşiminin ilk mühürünü koymuştur. Caminin yanı sıra Göksu çayı üzerindeki vijne köprüsü, Şepker çayı üzerindeki Şepker Köprüsü,  Ayniye mahallesi ile Fethiye arasındaki halen harap olan Dışpınar çeşmesinin de Mehmet Erzincani tarafından yaptırldığı sanılmaktadır.

Mehmet Erzincani’nin Tut yöresine gelişi konusundaki rivayeti ise şöyledir; Mehmet Erzincani’nin babası Abdurrahman Erzincani, Zey köyüne bir cami yaptırır. Oğlu Mehmet Erzincani, babasına caminin kıblesinin yanlış olduğunu söyler, baba ise caminin mihrabına geçtiğinde Kabe’yi görebileceğini söyler. Gerçektende oğlu mehmet Erzincani mihraba geçip Kabe’yi görür ve babasına karşı sözlerinden mahcup olarak Zey’den Tut’a gelerek yerleşir.

Yöredeki yerleşim, Oğuz boylarıyla Türkmen ve Yörük izlerini taşır. Örneğin ilçenin Yaylımlı köyü halkının Menşei Yomut Türkmenlerine dayanmaktadır. Bu konuda araştırma yapanlardan Prof Vambrey, Yomut Türkmenlerinin dört gruba ayrıldığını, bu gruplardan birisinin Hive koluna bağlı Sallaklar olduğunu belirtiyor. Şu andaki Yaylımlı köyünün eski adı “Sallak’ tır. Yine İlçenin Havutlu Köyünün Adı da Yörüklerin deve sırtına içini sazla doldurarak vurdukları semere verilen addır. Dolayısıyla bugünkü Havutlu köyünü Havut yapan veya onunla ilgisi olan yörük Türkleri kurmuştur.

TARİHİ CAMİLER 

1-Ulu Cami:

1634 tarihinde yapılmış bir Osmanlı eseridir. Toplam 800 m2 si cami olarak kullanılmaktadır. Cami iç kısmı 12 sütun üzerine kurulmuş olup, taş sütunlar Osmanlı motifleri ve desenlerle simetrik süslenmiştir. Son tamiratı 1953 yılında yapılmıştır. Minaresi taştan yapılmış olup tek şerefedir. Caminin banisi Abdurrahman Erzincani’nin oğlu Mehmet (Şıh Ali Baba) olarak bilinmektedir.

2-Salah Cami:

Salah Camisinin 1630 tarihinde yapıldığı tahmin edilmektedir. Bir çok defalar yıkılıp yeniden yapıldığından tarihi özelliklerini büyük ölçüde kaybetmiştir.

3-Musalla Cami:

1913 yılında yaptırılan cami daha sonra çeşitli tarihlerde tamir görmüştür. Tek şerefli minaresiyle İlçenin tarihi eserleri arasında önemli bir yere sahiptir. Özellikle işlemeli ahşap iç yapıları estetik özelliği haizdir.

Kaşlıca Kalesi:

Halk arasında Mihri Babil kalesi olarak bilinir. Babil Krallığı zamanında yapıldığı sanılmaktadır.

Genel olarak kaleler yüksek yerlere kurulmasına karşılık buradaki kale Kaşlıca-Aşağı evlerin bulunduğu vadin içine inşa edilmiştir. Kalenin bazı yerlerinde duvar kalıntıları, ok mahmuzları ve kenar kısımlarında su kanallarının kalıntıları mevcuttur.

Kalenin içerisinde halkın karakol ya da gözetleme yeri dediği yerler vardır. Buralar, kalenin yüksek noktalarını teşkil etmektedir. Battal-Gazi’nin Malatya’dan gelerek bu kaleyi fethettiği söylenmektedir.

Malkayısı:

Osmanlılar zamanında eşkiyaların yol kestiği ve kayaları oyarak yol açtıkları yer olup, Meryemuşağı köyünün sınırları içerindedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Trabzon’dan gelip Halep’e giden kervan yolunun buradan geçtiği söylenmektedir. Zamanında taştan oyularak bu yolun belli kısımları halen mevcuttur.

Memekli Mağara:

İlçenin kuzeyinde Cıllaz Mevkii’nde bir mağaradır. İlkbaharda mağaranın yüzeyinin iki yerinden su çıkar, insanlar bunu kadın memesine benzeterek adına Memekli Mağara demektedir.

Geyik Mağarası:

Memekli Mağara’nın 500 m. Doğusunda sarp kayaların yüzüne oyulmuş, çıkılması çok zor bir mağaradır. Mağaranın içinde insan eliyle oyulmuş yatak koyacak yerler mevcuttur. Mesken olarak kullanılmıştır.

Tum Tumu Mağara:

Çanakçı denilen mevkide Gölbağların üst kısmında büyük bir kayanın içine oyulmuştur. Mağaranın azı çok dar olmakla birlikte içerisi bir oda genişliğindedir.

Şovak Köprüsü:

Şovak deresinin üzerine inşa edilmiş, taştan yapılmış tarihi bir köprüdür. Osmanlılar zamanında kervanların Vijne köprüsü’nden gelerek buradan geçtiği belirtilmektedir.

Ayrıca halk arasında Gorlam olarak adlandırılan vadide suyu aşağılara aktarmaya yarayan kayalara oyulmuş su kanalları ve mağaralar bulunmaktadır. Yöredeki sulama kanalları ve kapalı künk kalıntıları, Göksu Vadisindeki sulamanın çok eski tarihlere kadar uzandığı gösteriliyor.

TÜRBE ve ZİYARETLER

Şeyh Ali Baba Türbesi

İlçe merkezindeki Tepebağ denilen mavkide Fatih İlkokulunun güney batısındadır. Türbenin Abdurrahman Erzincani’nin oğlu Mehmet’e ait olduğu sanılmaktadır. Ama halk arasında Şeyh Ala Baba olarak bilinir. Ziyarete gidenler bir gece yatıp pilav pişirerek çevredeki evlere dağıtılır, çocuklara yedirilir. Böylece Allah’tan hastalıklarına şifa isterler. Daha ziyade felçli  olanlar ve akli dengesi bozuk olanlar için şifa amaçlı ziyaret ederler.

Kızıltepe (Hüseyin Gazi) ve Evren tepe (Güzeloğlan) Ziyaretleri

Bu ziyaretlerdeki yatırların eski Malatya’lı  olduğu söylenir. İlçemiz Akçatepe köyündedir.

Hikayesi: Zamanın kralının güzel bir kızı varmış, bu kızı gören Hüseyin Gazi, amcasının oğluna anlatmış. Ancak Hüseyin Gazi Kral tarafından şehit edilmiş, Hüseyin Gazi’nin sülalesi intikam almak için kralın kızını kaçırmaya karar vermiş. Bu iş içinde yakışıklı bir genç olan Güzel Oğlan’ı görevlendirmişler. Güzel Oğlan kaleye gelmiş, kızı kaçırmış, kalenin 3 km. kuzeyinde ve şimdiki Türbenin 500 m. Doğusuna kavuşunca kralın adamlarınca bu iki genç öldürülmüştür. Mezarları ufak bir taşa yapılmıştır.

Habib Ziyareti:

İlçemiz Havutlu Köyünün kuzey kısmındadır. Ziyaretin bulunduğu yerde dut ağaçları ve kaynak suları mevcuttur. Ziyarete giderek yemek yapanlar çevredeki insanlara dağıtırlar ve dileklerini dilerler.

Menevşe Ziyareti:

İlçemiz Dağyalankoz köyünün 1 km. kuzey kısmında bulunmaktadır. Yine Dağyalankaoz köyünün güneyinde Şeyh Abdurrahman, Köseli mezra mevkiinde ise Bülbül ziyaretleri vardır.

Coğrafi Yapısı

        Tut ve çevresinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır. İlçenin batı tarafında bulunan ve Sürmen denen arazide ‘Sürmene Taş Krallığı’ merkezinin bulunduğu rivayet edilmektedir. Buranın depremden yıkılması ile Tut şimdiki yerine taşınmıştır. Başka bir söylentiye göre de Tut,  Kaşlıca köyünün yerine kurulmuş ve burada Türklerle Rumlar beraber yaşamışlardır.

            Enişdere isminde bir kale, ilçenin batısında yer alan Sürmene ev kalıntıları, yatak yerleri ve mezarlar vardır.

           Enişdere’de, derenin sarp yerlerinde görülen su arkı ile Tut’dan Kaşlıca’ya doğru uzanan Gül Harığı yörenin zamanında oldukça kalabalık olduğunu göstermektedir.

        İlçemiz 1954 yılına kadar köy statüsünde iken, 1954 yılında belde,   20 Mayıs 1990 tarih ve 20523 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 9 Mayıs 1990 tarih ve 3644 sayılı Kanun ile Besni’den ayrılarak ilçe olmuştur.

 İlçemizin Kuzeyinde Malatya-Doğanşehir ilçesi, doğusunda Adıyaman,  batısında Gölbaşı ve güneyinde Besni ilçesi bulunmaktadır.

        Tut ilçesi Torosların uzantısı olan Güneydoğu Torosların eteklerinde, Akdağ’ın güneyinde yer alır. Yüzölçümü 350 km² olup arazi genellikle dağlık ve engebelidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1.050 metredir.

Fırat’ın kolu olan Göksu çayı, ilçenin güneyinden geçmektedir.   

    İlçenin kuzey kesiminde yayla iklimi görülürken, güney kısmında ılıman bir iklim hüküm sürmektedir. Yazları sıcak ve kurak, kışları yükselti nedeniyle soğuk ve karlı geçmektedir. İlçede orman varlığı oldukça azdır. Göksu vadisi civarında iklimin elverişli olmasından dolayı her türlü meyve ve sebze yetiştirilmektedir.

AKARSULAR

Göksu: İlçenin en büyük akarsu kaynağıdır. Çiftlik, Boyundere, Havutlu, Yaylımlı, Köseli ve Öğütlü köylerinin arazilerini sulayarak İlçeyi terk eder ve Fırat’a dökülür.Sudan faydalanılarak çayın yatağında kalın kabuklu ve benekli karpuz yetiştirilir.

Şebker Çayı:Adıyaman Merkez İlçe ile İlçemizin sınırlarını çizer. Mestikeoğlu, Köseli ve Muş (Pınarbaşı) yerleşim birimlerinin arazilerini sulayarak Göksu’ya ulaşır.

Soğukpınar: İlçenin doğusunda, Kaşlıca köyünün sınırları içinde yer alır. Yukarıdan gelen kar ve diğer küçük kaynaklarla birleşerek, önündeki bahçe ve arazileri sulayarak Kaşlıca Kalesi’nin dibinden geçer. Yan kollarla miktarı çoğaldıktan sonra su, “Şovak” adını alır. Kemolar’ın ve Yaylımlı’nın bahçelerini sulayarak Göksu2ya dökülür. Ayrıca bu suyun çevresinde mesire yeri olarak değerlendirilen yerler mevcuttur.

Şirince (Medetsiz): İlçenin kuzey batısında, 15 km. uzaklıkta yer alır. Bu suyun içme suyu olarak Adıyaman ve Tut Belediyesi’nin değerlendirmesi sonucu, İlçemiz ve Adıyaman ili ile ortak kullanılmaktadır. Bu suyun köylere dağıtılması için çalışmalara devam edilmektedir.

Cıllaz Suyu: Memekli Mağrası’nın doğu tarafından İlçenin kuzeyinde iki gözden akan su, ilkbaharda yağan yağmurların sularıyla daha da çoğalır. Bahçe ve arazi sulamalarında kullanılmakla beraber , içmeye de müsaittir. 1990 yılında yapılan bir çalışmayla gözler büyütülmüştür.

Gül Harığı: Üçpınar mevkiinde yer alan bu kaynağımız, betonlama olmadan ark şeklinde akmaktadır. İçmeye müsait olduğu halde sadece arazi sulamalarında kullanılır. İlkbaharda  yağmur sularıyla hayli çoğalır. Sonbaharda daha az ve sakindir. İlçenin 3 km kuzeyindedir.

Çanakçı: Çanakçı mevkiinde yer almaktadır. İlçenin İçme suyu kaynağıdır. Su, arazi sulamalarında tüketilmektedir. Çanakçı, güzel bir mesire yeri olarak da hizmet vermektedir. Doğal güzellikleri ile insanlarımızın dinlenip, eğlenebilecekleri bir yerdir.

Ulupınar: İlçenin kuzeyinde, merkeze yaklaşık olarak 2 km. uzakta yer alan bu kaynağımız, etrafındaki bahçeler ve İlçedeki arazilerin sulanmasında Katkıda bulunur.

Yarpuzlu: İlçenin kuzeyinde, Hacı Muhammet dağı’ nın dibinden çıkan bu suyumuz, çevresindeki araziyi sulayarak, bulanık dere yoluyla Göksu’ya ulaşır.

Söğüdün Göz: İlçeni kuzeyindeki dağın dibinden çıkar. Çamlıca Mahallesi’nin Çanakçı mevkiindeki arazileri sular.

Çanakçı Deresi: Çamlıca Mahallesinde yer alan bu kaynağımız da çevresindeki bahçe ve arazileri sulamaktadır.

Akçapınar: İlçenin kuzeyinde, merkeze 2 km. uzaktadır. Sulama suyu olarak kullanılır.

Sosyal Durum

İlçemizin yeni olması ve sağlıklı bir imar uygulamasının yapılmaması nedeniyle sağlıklı bir yapılaşma sağlanamamıştır. Kıt olan tarım arazileri üzerinde yapılaşma hızla artmaktadır. Buna rağmen ilçede konut sıkıntısı çekilmektedir.

    Eski yapılar taş ve kerpiç gibi toprak kaynaklı malzemelerden yapılmış olup birçoğu oturmaya elverişli değildir.

    İlçemizde yurtdışına işçi olarak çalışmaya gidenlerin sayısı oldukça fazladır. Gençlerin birçoğu özellikle yazın Mersin ve Adana gibi İllere çalışmaya gitmektedir. Bu İllerle ticari, ekonomik ve sosyal ilişkiler, ileri düzeyde gelişmiştir.

    İlçemizin yeni olması ve sağlıklı bir imar uygulamasının yapılmaması nedeniyle sağlıklı bir yapılaşma sağlanamamıştır. Kıt olan tarım arazileri üzerinde yapılaşma hızla artmaktadır. Buna rağmen İlçede konut sıkıntısı çekilmektedir.

    Eski yapılar taş ve kerpiç gibi toprak kaynaklı malzemelerden yapılmış olup birçoğu oturmaya elverişli değildir.

    İlçemizde yurtdışına işçi olarak çalışmaya gidenlerin sayısı oldukça fazladır. Tarım alanları az ve sanayi kuruluşu bulunmamaktadır. Gençlerin bir çoğu özellikle yazın Mersin ve Adana gibi İllere çalışmaya gitmektedir. Bu İllerle ticari, ekonomik ve sosyal ilişkiler, ileri düzeyde gelişmiştir.

    Sosyal hayatın diğer iki önemli göstergesi de 2022 sayılı yasa uygulaması ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı faaliyetleridir.

İdari Durum

İLÇENİN İDARİ YAPISI 

Tut 1954 yılına kadar köy, 1954 yılında Belediye, 1990 yılında ise ilçe  olmuştur. Kamu kurum ve kuruluşları özellikle 1990 yılından sonra teşkilatlanmıştır.  Ayrıca İlçe’nin nahiye olduğu tarihi ise 1950 Temmuz-1951 Nisan olduğu belirtilmektedir.

          Elde edilen bilgilere göre: Cumhuriyet döneminde bilinen ilk Nahiye Müdürü Kaza Müdür lakabıyla (Ali Tarık Kutluk) olduğu belirtiliyo. Ondan sonraki M. Ali Kocatürk. Daha sonraları İhsan Sayın (İstiklal Savaşında Asteğmen olarak katıldığı biliniyor), Enver Sarmanoğlu (Tut’ta ölmüş, mezarı hala burada), Halil Nafi Öktem, Tahsin Kantarcı, Vahap Gebeş, Niyazi Bey (Kayserili Soyadı bilinmiyor), Mehmet Korkmaz, Mahmut Gebeş (İkinci kez gelmiş), Halil Dündar (1968-1971), Hassan Tahsin Kantarcı da (25.04.1962’de ayrılmış),Mustafa Hayri Güler ve Mustafa Yalçın da kaymakamlık stajlarını nahiye müdürü olarak burada yapmışlar.

          1954 yılına kadar İlçedeki Kamu Kurumları, Jandarma, Okullar, Sağlık Ocağı ve Tarım Kredi Kooperatifidir. İlçe Belediye teşkilatı 1954 yılında kurulmuştur. 1990 yılına kadar nahiye olarak Mülki teşkilatta yerini alan Tut beldesinde 1991 yılı Ağustos ayında ilk Kaymakamın görev başlamasıyla diğer kurumların teşkilatlanmasına hız verilmiştir. 1995 yılı itibariyle ilçemizde Kaymakamlık, İlçe Jandarma Komutanlığı, Belediye Başkanlığı, Adliye, Müftülük, Meteoroloji Memurluğu, Nüfus Müdürlüğü, İlçe Özel İdare Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Mal Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Halk Eğitim Müdürlüğü, Sağlık Ocağı, PTT Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, Tarım Kredi Kooperatifi, TEDAŞ Başmühendisliği, Orman Muhafaza Memurluğu ve Ziraat Bankası Bürosu Teşkilatlanmış Kurumlardır.

          İlçemiz 7 mahalle, 14 köy ve 7 mezradan oluşmaktadır.

YILLARA GÖRE TUT NÜFUSU

Yıl

Tut Nüfusu

Erkek Nüfusu

Kadın Nüfusu

2017

9,936

5,11

4,826

2016

10,027

5,153

4,874

2015

10,122

5,212

4,91

2014

10,422

5,341

5,081

2013

10,697

5,494

5,203

2012

10,85

5,517

5,333

2011

11,094

5,632

5,462

2010

11,383

5,765

5,618

2009

11,502

5,8

5,702

2008

11,482

5,842

5,64

2007

11,798

5,992

5,806

 

TUT MAHALLE NÜFUSLARI

Yıl

İlçe

Mahalle Adı

Mahalle Nüfusu

2017

Tut

Fethiye Mah.

841

2017

Tut

Ayniye Mah.

793

2017

Tut

Reşadiye Mah.

754

2017

Tut

Cumhuriyet Mah.

453

2017

Tut

Salah Mah.

393

2017

Tut

Çamlıca Mah.

72

2017

Tut

Bulanık Mah.

26

 

TUT İLÇESİ BELEDİYELERİ COĞRAFİ BİLGİLERİ

Belediye Adı

İl Merkezine Uzaklık

İlçe Merkezine Uzaklık

Rakım

Enlem

Boylam

 TUT

 

 

1072 m

37,788699

37,909759

 

TUT İLÇESİ KÖYLERİ COĞRAFİ BİLGİLERİ

Köy Adı

İl Merkezine Uzaklık

İlçe Merkezine Uzaklık

Rakım

Enlem

Boylam

 AKÇATEPE

34 km

12 km

1010 m

37,81203

38,01804

 BOYUNDERE

46 km

4 km

700 m

37,7694

37,93957

 ÇİFTLİK

52 km

8 km

 

 

 

 ELÇİLER

35 km

22 km

630 m

37,78075

38,06789

 HAVUTLU

62 km

5 km

744 m

37,76965

37,9127

 KAŞLICA

41 km

5 km

944 m

37,80269

37,97312

 KÖSELİ

24 km

23 km

730 m

37,76609

38,0422

 MERYEMUŞAĞI

62 km

9 km

890 m

37,80285

37,85783

 ÖĞÜTLÜ

27 km

14 km

720 m

37,76978

38,00281

 TEPECİK

28 km

18 km

928 m

37,7997

38,05433

 ÜNLÜCE

 

 

700 m

37,77966

37,97854

 YALANKOZ

31 km

15 km

1067 m

37,80347

38,03785

 YAYLIMLI

32 km

8 km

697 m

37,7673

37,9748

 YEŞİLYURT

42 km

10 km

730 m

37,74363

38,0237

Hayat ve Yaşam Haberleri