27 Mayıs 1960 da ne olmuştu? Demokrasi katledilmiş, ülkesi ve milleti için hizmet eden Başbakan Adnan Menderes, dış istihbarat örgütlerinin ordumuzun içine sızdırdığı bir kısım maşalar tarafından darbeyle devrilmiş, daha sonra da ihtilal mahkemesinin uydurma bir kararıyla idam sehpasına gönderilip şehit edilmişti.
Aslında, Adnan Menderes’le birlikte Türkiye’nin boğazına ilmik atılmış ve ülkemizin geleceği karartılmıştı. O zaman Menderes’i devirenlerle bugün yanyana duranlar; katiline aşık olmuş, iki milletvekilliği için Menderes’e ihanet etmiş, baba katili ile canciğer kuzu sarması dost olmuş, duygularını yitirmiş bir evlada benziyor. Bugünkü CHP hâla 27 Mayıs ihtilaline karşı bir duruş sergilemiyor, hatta bazı mensupıları, her 27 Mayıs günü halka tehditler savuruyorlar.
Adnan Menderes; İsmet İnönü CHP’sinin bunalttığı, nefes borularını tıkadığı milletimize derin bir nefes aldırmış, yasaklanan Ezan’ı özgürleştirmiş, Kur’an-ı Kerim okumayı ve öğrenmeyi serbest bırakmıştı. Aşağılanan, zulme ve gadre uğrayan dini, milli değerleri ve milletimizi yeniden asli makamına kavuşturmuştu. Yine bu dönemde; Türkiye, çok sayıda altyapı ve üstyapı yatırımlarıyla hızlı bir kalkınma sürecine girmişti. Sen misin milleti özgürleştiren, ülkeyi kalkındıran? Hemen boğazına sarıldılar. Çünkü emperyalist ağababaları Türkiye’nin gelişmesini istemiyorlardı. Menderes’in en büyük suçu; özgürlük alanını genişletmesi ve ekonomik kalkınma yolunu açmasıdır.
27 Mayıs günü Menderes’i hüzünle hatırlatan bir gün. 27 Mayıs; Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihinde kara bir gün, hem de zifiri karanlık. Milletimizin gönlünde bir sızı ve dinmeyen bir acıdır. Demokrasinin ve Cumhuriyetin katledildiği bir gün. Türkiye’ye içeriden saldırılan bir gün. Eğer Menderes devrilip, Türkiye’nin gelişimi durdurulmasaydı, bugün ülkemiz bambaşka bir yerde, gelişme ve kalkınma sürecini çoktan tamamlamış olurdu.
Adnan Menderes idam sehpasına çıkarken son sözleri şunlardır:
“Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Dirimden korkmayacaktınız. Ama şimdi milletle el ele vererek Adnan Menderes’in ölümü sizi ebediyete kadar takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir.”
İşte 28 Mayısta, Adnan Menderes’in ruhu tekrar onların karşısına dikilecek ve Recep Tayyip Erdoğan da vücut bulacaktır.
Ülkemizin düşmanları ile işbirliği yapan 27 Mayısçılar bugün yoklar. Arkalarından iyi konuşulmuyor. Zalim ve katil olarak tarihe geçtiler. Kıyamete kadar beddua alacaklar. Onların takipçileri ise aynı hevesleri kursaklarında saklamaktadırlar. Ancak milletimiz 15 Temmuzda tarihi bir duruş sergiledi. Artık vatanın ve milletin düşmanlarına hiçbir zaman geçit yoktur. Türkiye ile özdeşleşen Erdoğan, milletimizin birlik, bütünlük, bağımsızlık ve özgürlük bayrağıdır. Milletimiz aşkla çalışan, usta lider Erdoğan’a, “yola devam” diyecektir.
29 Mayıs 1453 ‘de Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi; ortaçağın kapanışı, “Yeniçağ”ın açılış ve başlangıç günü olmuştu. 28 Mayıs 2023 ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü bir şekilde yeniden seçilmesiyle; “Türkiye Yüzyılı”nın açılış ve Türkiye’nin şahlanış günü olacaktır.