Yeni parti kuracağı da iddia edilen Ahmet Davutoğlu'nun gerçekleştirilen yerel seçimler sonrası görüşleri merak ediliyor ve kullanıcılar tarafından sıkça aratılan isimlerin başında geliyor. Ahmet Davutoğlu sandıkların kapanmasının ardından oy sayımları esnasında twitter üzerinden açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu, "1946'dan bu yana çok partili demokrasi ne kadar kesintiye uğrarsa uğrasın sonunda milletimiz sandıkta iradesini ortaya koydu. Şimdi hepimize düşen milletimizin iradesine saygı duyarak ortak aidiyet bilincimize sahip çıkmak" dedi.
Kişisel Twitter adresinden açıklama yapan Davutoğlu şunları kaydetti:
"1946'dan bu yana çok partili demokrasi ne kadar kesintiye uğrarsa uğrasın sonunda milletimiz sandıkta iradesini ortaya koydu. Bugün de yine genci yaşlısı milyonlarca vatandaşımız kanaatini oylarıyla ifade etti."
"Şimdi hepimize düşen milletimizin iradesine saygı duyarak ortak aidiyet bilincimize sahip çıkmak, ortak kader yolculuğumuza sağlam adımlarla devam etmektir."
AHMET DAVUTOĞLU: SİYASİ KİMLİKLERİ NE OLURSA OLSUN BAŞARILAR DİLİYORUM
Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Nejat Sabuncu İlkokulunda oy kullanmıştı.
Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu Göktürk Merkez Mahallesi'ndeki Nejat Sabuncu İlkokulu'na geldi. Burada vatandaşlarla ve sandık görevlileriyle selamlaşan Davutoğlu, 2238 numaralı sandıkta oyu kullandı.
Oy kullandıktan sonra okuldan yürüyerek ayrılan çift, kendilerine ilgi gösteren vatandaşlar ve çocuklarla sohbet edip, fotoğraf çektirdi.
31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ülke ve millet için hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu, "Seçimi bu akşam kazanacak olan bütün adaylara siyasi kimlikleri ne olursa olsun başarılar diliyorum. Çünkü onların sağlayacağı başarı Türkiye'de demokrasinin kökleşmesine katkıda bulunacaktır ve yüz yüze komşuluk ilişkilerine dayanan yerelde bir karşılıklı anlayış ve güzel birlikte yaşama tecrübesine zemin hazırlayacaktır." demişti.
AHMET DAVUTOĞLU KİMDİR?
Ahmet Davutoğlu (d. 26 Şubat 1959, Konya), Türk siyasetçi, uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyen ve büyükelçi, eski Dışişleri Bakanı, eski Başbakan Vekili, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2. genel başkanı ve Türkiye Başbakanı. 2014–2016 yılları arasında AK Parti genel başkanlığı ve Başbakanlık görevini sürdürmüştür. Bu görevinden önce 2009–2014 yılları arasında Recep Tayyip Erdoğan tarafıdan kurulan 60. Türkiye Hükûmeti ve 61. Türkiye Hükûmeti'nde Dışişleri Bakanı olarak yer almıştır. 2003–2009 yılları arasında o dönem başbakanlık yapan Erdoğan'ın ve Abdullah Gül'ün dış politika danışmanlığını yapmıştır. 2011, Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri'nde AK Parti Konya milletvekili olarak meclise girmiştir. Başbakanlık görevinden 22 Mayıs 2016 tarihinde istifa etmiştir.
27 Ağustos 2014'te, Adalet ve Kalkınma Partisi 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde genel başkan seçildi ve 28. Ağustos 2014'te cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan başbakanlık vekaletini aldı ve 62. hükümeti kurmakla görevlendirildi. 6. Eylül 2014'te 62 . hükümet Davutoğlu başbakanlığında güven oyu alarak resmen göreve başladı.
Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimleri sonrasında 45 gün içinde hükümetin kurulamamış olması üzerine cumhurbaşkanının TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi üzerine ülkeyi 1 Kasım 2015'te yapılacak seçime kadar yönetmek üzere seçim hükümeti başbakanı olmuştur. Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri lideri olduğu AKP tarihindeki en yüksek oy sayısı ile %49.4'lik oy oranını alarak tek başına iktidar olmak için gereken çoğunluğa ulaştı. Sonrasında Davutoğlu 64. hükûmeti kurarak başbakanlık görevine devam etti.
Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı ihtilafın sonucu olarak, 5. Mayıs 2016'da 1 Kasım seçiminden sonra sadece 6 ay görev yapmasını hatırlatarak "4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarûrettir." şeklinde bir açıklama yaptı ve AKP'yi 22 Mayıs'ta yeni genel başkan seçimi yapması için olağanüstü kongreye çağırdı.[8] Kamuoyunda, bu kararın bir gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleşen toplantı sırasında alındığı ifade edildi. 22 Mayıs 2016 tarihinde cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasıyla başbakanlık görevinden istifa ettiği açıklandı.
AHMET DAVUTOĞLU'NUN EŞİ KİMDİR? SARE DAVUTOĞLU KİMDİR?
Sare Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti 37. Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun eşidir. Afyonkarahisar'lı Kundak ailesinin kızı olan Sare Davutoğlu 1961 yılında Konya'da doğdu. 4 yaşındayken kardeşinin doğumu esnasında annesi ölünce, 10 yaşındayken kadın doğumcu olmaya karar verdi.
1980 yılında Eskişehir Anadolu Lisesi'ni birincilikle bitirdi. Ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Jinekoloji üzerine yüksek lisans yaptı.
1984 yılında Ahmet Davutoğlu ile evlendi. 1986'da ilk kızları Sefure, 1988'de ikinci kızları Memnune dünyaya geldi. Kızlarına Ahmet Davutoğlu'nun annelerinin isimlerini verdiler. Daha sonra Mehmet ve Hacer Büke isimli iki çocukları daha dünyaya geldi. 1987 yılında Kars'a mecburi hizmete gitti. 1988 yılında mecburi hizmetini İstanbul'da devam ettirdi.
Eşi Ahmet Davutoğlu, 1988 yılında doktora tezi için Mısır ve Ürdün'e gittiği dönemlerde Sare Davutoğlu İstanbul'da iki kızı ile yalnız yaşamak zorunda kaldı. Ahmet Davutoğlu, doktorasını tamamladıktan sonra 1990 yılının haziran ayında Malezya'dan bir üniversiteden gelen öğretim üyeliği teklifi üzerine, Sare Davutoğlu da görevinden istifa ederek kızları ve eşi ile birlikte bu ülkeye gitti.
Ahmet Davutoğlu 1990 yılında Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladı. Bu üniversiteye kazandırdığı Siyaset bölümünde, bölüm başkanı olarak göreve atandı ve 1993 yılına kadar bu görevi sürdürdü.
Ahmet Davutoğlu, Eşi Sare hanım ve iki kızı ile beraber 1990'ın ilk aylarında gittikleri Malezya'da Kuala Lumpur`da, Çin mahallesinde bir ev tutup yerleştiler. 1995 yılında ise Türkiye`ye döndüler.
Eşiyle Malezya'ya gittiği dönemde Sare Davutoğlu da üniversitenin kliniğinde görev yaptı. Sare Davutoğlu Malezya'dan döndükten sonra 1995 yılında ihtisasa başladı ve 1999 yılında uzmanlığını bitirdi.
Kürtaj karşıtı görüşleriyle tanınan ve toplantılara katılıp bu konuda konuşmalar yapan Sare Davutoğlu, Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmet Vakfı'na üyedir. Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği (KASAD-D)'ın da Yönetim Kurulu Asil Üyeleri arasındadır.
Sare Davutoğlu, eşinin bakan olması sonrası birçok yardım ve sosyal destek kampanyasında yer aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Esra Erdoğan Albayrak'ın da doktoru olan Sare Davutoğlu halen İstanbul'da özel muayenehanesinde doktorluk hizmeti vermeye devam ediyor.
Eğitimi
İstanbul Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra, 1983-84 eğitim öğretim yılında Boğaziçi Üniversitesi'nin ekonomi ile siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümlerini çift anadal programıyla bitirdi. Aynı üniversitenin kamu yönetimi bölümünde yüksek lisans, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde de doktora yaptı.
AHMET DAVUTOĞLU YENİ PARTİ Mİ KURUYOR?
Ahmet Davutoğlu'nun yeni parti kurarak siyasete tekrar gireceği yönündeki haberler kulislerde konuşulmaya devam ediyor. Ahmet Davutoğlu'nun eski danışmanı Atılgan Bayar konu hakkında açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamar:
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eski danışmanı Atılgan Bayar, Cumhur İttifakı’nın Ankara ve İstanbul’da seçimleri kaybedeceğini öne sürdü. Bayar, "Toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak bir BİRLİK HAREKETİ sahne alacak ve partileşecek” ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerden sonra kurulacağı iddia edilen yeni parti 31 Mart akşamını bekliyor. AK Parti'nin kaybedeceğini savunan yeni oluluşum pusuya yattı ve sandık sonuçlarını beklemeye başladı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eski danışmanı Atılgan Bayar'ın Twitter'dan paylaştığı mesajlar şöyle:
"AK Parti ve MHP seçimi kaybetti. Ankara'daki fark 6 puan. İstanbul'daki fark 3 puan. Pazartesi sabahı yepyeni, daha mutlu bir Türkiye'ye uyanacağız. Siyaset yeni baştan tanzim olacak.
AK Parti yönetimi kavgacı dili ve tasfiyeleri yüzünden nedamet getirmezse dağılıp tarihe karışacak. MHP yönetimi ya değişecek ya da MHP marjinal bir parti olacak.
Hiç seçim kazanmayan ve yalnızca seçim kaybederek Başbakan ve Meclis Başkanı olmuş Binali Yıldırım yine bir seçim kaybetmiş olacak.
AK Parti, Pelikan'ı geri çekecek ama Pelikan Örgütü geri durmayacak.
Toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak bir BİRLİK HAREKETİ sahne alacak ve partileşecek.
Dindarlar ve laikler; Kürtler ve Türkçüler bir BİRLİK HAREKETİ içerisinde birbirlerinin özgürlüklerinin sigortası olacaklar."
Aynı zaman konu hakkında Yeniçağ gazetesi Ankara temsilcisi Takan da kulis yazmıştı. İşte Takan'ın yazısı..
Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, yerel seçimden sonra kurulacağı iddia edilen yeni partiye dair kulis yazdı. Takan, geçen günlerde iktidar için de önemli bir isimle konuştuğunu, bu kişinin kendisine "Ne Davutoğlu ne de Babacan. Onlardan hiçbir şey olmaz. İnanamayacağın, çok genç ve sürpriz bir isim hazırlanıyor" dediğini aktardı.
Ahmet Takan, Yeniçağ'da "Ne Babacan, ne Davutoğlu" başlığıyla yayımlanan yazısında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yeni parti kuracağı iddiasını köşesine taşıdı.
Takan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"R. Erdoğan neden bu kadar asabi. Neden, bu asabiyetini milletin önünde sergilemekte sakınca görmüyor. Neden, bu tehdit siyasetine var gücü ile asılıyor. Madalyonun diğer yüzüne bakalım;
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun yürüttüğü ileri sürülen yeni parti kurma çalışmaları yüzünden mi. Bence değil.. Erdoğan, 31 Mart seçimlerinden sonra, Ali Babacan'ı çağırsa, ‘Seni Cumhurbaşkanı yardımcım yaptım. İMF ile anlaşmayı da sen yapacaksın' dese Babacan koşa koşa gider ve görevi kabul eder. İMF ile işleri yoluna koyduktan sonra da ‘Aldatıldım. Ali Babacan beni kandırdı' der ve ona güzelce yol verir. Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı tabela partisini de Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş örneğinde olduğu gibi yapar. Zaten, AKP kulislerinde Davutoğlu'nun nihai hedefi için benzeri laflar konuşuluyor.
AKP içinde tepkili, iri dişli bir muhalif kadro oluştu. Erdoğan, bunu çok yakından takip ediyor. Bu kadro da 31 Mart sonuçlarını bekliyor, ona göre hareket edecek. İktidar içinde önemli bir isimle geçenlerde konuşuyordum, ‘Ne Davutoğlu ne de Babacan. Onlardan hiçbir şey olmaz. Tayyip Bey de bunu çok iyi biliyor. 'Gelin buraya' dese ikisi de koşar gider. Başka şansları mı var. Abdullah Gül'den hiçbir şey çıkmayacağını artık herkes net olarak gördü. İnanamayacağın, çok genç ve sürpriz bir isim hazırlanıyor. Erdoğan'a alternatif yapı AKP içinden geniş bir oluşumu kapsayarak çıkacak' dedi. Çok kurcaladım, ‘genç ve sürpriz isim' hakkında bilgi alamadım. ‘Hep beraber bekleyelim bakalım.' demekle yetindi.
Erdoğan ve Bahçeli birlikteliği ile Türkiye'nin içine sokulduğu cendere ortamı sadece muhalefet cephesinde değil iktidar içinde de büyük tepki doğurmuş durumda. Görünen o ki, bu duruma sadece ve sadece Batılılar seviniyor.
Demokratik parlamenter rejim tarih kitaplarında yazan tatlı bir anı mı olacak. Sorunun cevabı; 31 Mart seçim sandıklarından çıkacak sonuca bağlı. Tehdit ve şantajlara karşı sinersek, insanca yaşamak için bedel ödeme riskini göğüsleyemezsek, ‘seçilsem de kazanamayacağım', ‘seçilse de kazanamayacak' dersek, aynı tas aynı hamam, Erdoğan sonrası ya Berat Albayrak ya da Süleyman Soylu'yla yola devam.
Bir ümit ışığı, hatta bir kurtarıcı bekleyenler için 31 Mart sandığı ve gecesinde o sandığa sahip çıkmak son şans olarak görünüyor."