Ahmet Özer neden tutuklandı, neyle suçlanıyor? Deliler tek tek sıralandı
CHP'li Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer'in terör örgütü üyeliği suçlaması ile gözaltına alınıp sorgu aşamasından sonra tutuklanmasının ardından özerin terör örgütü ile deliller tek tek sıralandı.
112
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından terör örgütü üyeliğinden hakkında soruşturma yapılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
212
"PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak" suçlamasıyla tutuklanan Özer, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na (Silivri Cezaevi) konuldu.
312
"ÖRGÜTLE HİYERARŞİK İLİŞKİ İÇERİSİNDE"
Ahmet Özer'in tutuklanma gerekçesinde ise dikkat çekici bilgiler yer aldı. Mahkeme kararında, Özer'in Belediye Başkanlığı yaptığı Esenyurt Belediye Başkanlığı binasındaki makam odasında terör örgütü lehine yayın yapan derginin bulunduğu, yine aynı aramada el konulan dosya içerisinde örgütsel olduğu değerlendirilen evrakların ele geçirildiği belirtilerek,
412
"Süreklilik, yoğunluk, çeşitlilik arz eden eylemlerle örgütle hiyerarşik ilişki içerisinde olduğuna dair Hakimliğimizde hasıl olan kanaat, şüphelinin Esenyurt Belediye Başkanı olduğu dikkate alındığında delil karartma şüphesinin bulunması, üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması nedeniyle tutuklanmasına karar verilmiştir" denildi.
512
ÖRGÜT İLİŞKİLERİNE TEK TEK YER VERİLDİ
Tutuklanma gerekçeleri arasında Başkan Ahmet Özer'in örgütle ilişkisini gösteren delillere de yer verildi. Özer'in, iki kardeşi dağda, bir kardeşi de terör örgütü üyeliğinden cezaevinde bulunan Mehmet Kaya'yı aradığı, annesinin ölümü üzerine başsağlığı diledikten sonra, "sizin gibi değerli evlatlar yetiştirdi" dediği, hakkında PKK/KCK terör örgütünden işlem yapılan 694 farklı kişi ile görüştüğü, bu kişilerden 47'sinin ise aranan örgüt üyeleri olduğu belirtildi.
612
YAZDIĞI KİTAPTA "GERİLLA KOMUTANI" ÖVGÜSÜ
Ahmet Özer'in birçok terör örgütünün propagandası mahiyetini içeren kendi tarafından yazılan kitaplarının bulunduğu, bunlar arasında dikkat çekici olanın ise "Dağ Sancısı" isimli kitapta İran sınırında bulunan dağ köylerindeki üç arkadaşın hayat hikayesinin anlatıldığı, kendisi tarafından kitapta "gerilla komutanı" diye bahsettiği "Şervan" karakterinin Türk Silahlı Kuvvetlerimizle mücadele ettiğinin övücü bir şekilde hikayeleştirildiği belirlendi.
712
Özer'in Belediye Binası içerisindeki makam odasında bulunan derginin 12.sayfasında 2016 yılında Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Türk Silahlı Kuvvetleri operasyonları sırasında çatışmalarda öldürülen Hakan Arslan'ın cenazesinin babası tarafından teslim alındığı ana ait görselin düzenlenip dergi içerisinde yer verildiği belirlendi.
812
PKK İLE ORGANİK BAĞI DÖKÜMANLARDA
Belediye Binasında yapılan aramada el konulan klasörde yapılan incelemede A4 boyutunda, Word formatında çıkartılmış, yazımına devam edilen kitap olarak değerlendirilen 145 sayfalık metnin 7'nci sayfasında "...Hemen ardından Ağrı İsyanı başladı O da aynı akıbete uğradı. Ondan sonra sıra Dersime geldi. Dersim bir isyan değildi. Kendisine yapılan operasyona karşılık yapılan bir direnişti. Dersim direnişi kapsamlı askeri operasyonlarla ve büyük katliamlarla yerle bir edildi..." yazdığı 38. sayfasında "...Biz fırsat buldukça kendimizi bu dağa atardık hem nefes almak hem de devrimlerin dağlardan başlayacağı yolundaki inancımızı yaşayarak tazelemek için..." "...Bu dağ(lar) her daim yürekleri darda olanlara konak olmuş, çoluk çocuğun rızkı peşinde olanlara korunaklı mekanlar sunmuştur Bu dağlar Jandarma zulmünden kaçanları bağrına basmıştır..." yazdığı belirlendi.
912
65'nci sayfada ise "...Evet, işte bu bakımdan bakıldığında yakın Kürdistan tarihini üç kavramla ifade etmek mümkün: Baskı-direniş-sürgün. Buna ara bir kavram olarak ihaneti de eklemek lazım. Zorla sömürgeleşme baskılarına karşı direnişler oldu. Bu direniş ve isyanlar katliamlarla bastırıldı..." yazdığı 117. sayfada ise "...Kürdistanı'ın erin dağ yarıklarında ki mağaralar onu bağrında kaç kez sakladı acaba Göğe yükselen Cudi'nin koynunda kaç defa geceledi dersiniz..." "...Takvimler 22 Ocak 1984'ü gösterdiğinde bir gece yarısı Onu, Neco'yu Mezopotamya'nın baş eğmeyen bu yiğit evladını öldürdüler..." yazdığı tespit edildi. Özer'in makam odasında bulunan ve kendisi tarafından yazıldığı anlaşılan dokumanın kendisinin terör örgütüyle organik bağını göstermesi açısından dikkat çekici olduğu vurgulandı.
1012
REMZİ KARTAL İLE GÖRÜŞMESİNİ HATIRLAMADI
Mehmet Kaya ile yaptığı telefon görüşmelerinin tapeleri sorulan Ahmet Özer, görüşmeleri hatırlamadığını öne sürdü. Kırmızı Bülten ile aranan Remzi Kartal ile yaptığı görüşmeyle ilgili ise "Remzi Kartal ile yaptığım iddia edilen görüşmeleri hatırlamadığım gibi 2 gün içerisinde 14 defa görüşmem hem gerçekçi değil hem de söz konusu değildir" dedi.
1112
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Ahmet Özer, tutuklanmasının ardından Anayasa'nın 127. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47. maddesi gereği İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden geçici olarak uzaklaştırıldı. Esenyurt Belediye Başkanlığı'na ise 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 45 ve 46. maddeleri doğrultusunda İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy vekâleten atandı.
1212
GÖZALTINA ALINDIĞI ANLAR ORTAYA ÇIKTI
Ahmet Özer'in Esenyurt'taki evinde gözaltına alındığı anlar ve evinde yapılan aramaya ait görüntüler de ortaya çıktı. Özer gözatına alındıktan sonra Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne götürülerek sağlık kontrolünden geçirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi yerleşkesine götürülen Özer, emniyette tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Diğer yandan, görüntülerde aynı gün PKK/KCK terör örgütüne yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınan şüphelilerin evlerinde yapılan aramalara ait anlar da yer aldı.