Kur’an-ı Kerim’de: ”Onlarla (hanımlarla) iyi geçinin.” (Nisa, 4/19) emri vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de kadınlara hitaben: “Allah, ihtiyaçlarınızdan dolayı (dışarı) çıkmanız için size izin vermiştir.” buyurmuşlardır (Buhârî, Nikah, 115). Öte yandan Yüce Allah kendisine ibadet etmemizi emrettikten hemen sonra anne ve babaya iyilikte bulunmamızı emretmiştir (İsra, 17/23). Hz. Peygamber (s.a.s.) ise bir hadislerinde de, ‘Allah katında en iyi amel nedir? ‘ sorusuna: “Vaktinde kılınan namaz, anne ve babaya iyilik etmek ve Allah yolunda savaşmaktır. ” şeklinde cevap vermiştir (Müslim, İman, 139). Ayrıca insanın yakınlarını görmesi, ziyaret etmesi hem dinin, hem de fıtratın gereği olan bir davranıştır.
Bu itibarla, bir aile reisinin herhangi bir ciddi sebep yokken buna engel olmaması, eşinin ailesine saygı göstermesi, eşinin akrabalık ilişkilerini sürdürmesine yardımcı olması yukarıdaki ayet ve hadislerin gereği olduğu gibi aile huzurunun devamı açısından da önemlidir.
Hanefîlere göre koca eşinin anne ve babasının yanına haftada bir gitmesine engel olamaz. Zira bu sıla-i rahim bağının kopmasına yol açar. Anne-baba dışındaki mahremlerde bu süre bir yıl olarak belirlenmiştir. Ancak bu süreler nasla değil, zamanın örfü ile sabit olduğundan, her yerin örfüne göre değişebilir. Şâfiîlere göre ise hanımın ana babasına ziyarete gitmesi için kocanın izin vermesi gerekir. Hastalık ve ölüm gibi durumlarda
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı