Kurtulmuş, bir televizyon programında açıklamalarda bulunup soruları yanıtladı.
AK Parti Grup Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından satırbaşları:
İSTANBUL DEPREMİ KONUSU
Son derece kuvvetli bir depremdi. Allah korudu. İstanbullulara ve bütün memleketimize geçmiş olsun.
Bütün tedbirlerin alınması zaruri. Ancak bu depremle ilgili bazen o kadar karamsar açıklamalar yapılıyor ki, buna da dikkat etmek lazım. Milletin ürkmesine, panik havasına girmesine meydan vermeyecek açıklamalar yapılması lazım. Bundan sonra tedbirlerin çok süratle alınması gerekiyor. 17 Ağustos'tan sonra büyük bir mesafe alındığını görüyoruz. Bu depremden sonra riskli resmi bina sayısının İstanbul için oldukça azaldığını görüyoruz. Bu önemli bir şey.
Çok sayıda toplanma alanı var. Ama bu konuda halkın yeterince bilgilendirilmesi gerekiyor.
İnşallah tedbirler alınıp, gelmesi muhtemel olan depremin etkisini azaltmak lazım. Ben çocukluğumuzun İstanbul'unu hatırlıyorum. Şehrin merkezinde bile bahçeli evlerin olduğu, yolların oldukça sakin olduğu, neredeyse hiçbir yol kenarında arabaların park etmediği bir İstanbul vardı. Ama son 30-40 yılda olağanüstü bir nüfus artışı yaşandı. Şu anda yapılan İstanbul Havalimanı yolu köy yoluydu ve rahmetli babam bana araba kullanmayı o yolda öğrenmişti. Dolayısıyla bu aşırı yük ve plansız şehirleşme İstanbul'un yükünü artırıyor. İnşallah gerekli tedbirler alınır.
İBB BAŞKANI EKREM İMAMOĞLU'NUN DEPREM TOPLANTISINA KATILMAMASI
Millet bu durumdayken CHP'nin siyasi zemin oluşturmaya çalışması doğru değil. Depremde sorumlu olan AFAD'ken, burada sanki ayrı bir çalışma yapılıyormuş görüntüsünü ortaya koymak doğru değil. İBB'nin bu çalışmanın parçası olması gerekir. Çünkü bu siyasi bir konu değil. Devletin, büyükşehir belediyesinin, ilçe belediyesinin imkanlarının bütünü ortaya konulmalı. Tabii bunu birisi koordine edecek. Koordine edecek de belirlenmiştir. Cumhurbaşkanı Yardımcısı'dır.
CHP herhalde seçimin bitmediğini zannediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı tabii ki bütün o toplantılarda olmak durumunda. Hükümet ayrı bir yerde olsun, Büyükşehir ayrı bir yerde olsun şeklinde davranamaz.
"TÜRKİYE KARARLIDIR, HER TÜRLÜ HAZIRLIĞINI YAPMIŞ VAZİYETTEDİR"
Türkiye için birinci derece milli güvenlik meselesi. ABD için Suriye meselenin önemi nedir? Ortadoğu'da güç elde etmek için burada siyasete yön vermeye çalışıyorlar. Türkiye için bu böyle değil. Bazı çevreler Türkiye bunları söyler ama bu operasyonları yapamaz diyordu. Çok şükür Türkiye'nin istediği istikamette mesele şekillenmeye. başladı.
30 km derinliğinde orada Türkiye bir terör ordusunun olmasını istenmiyor. Telebyad şuanda işgal altında. İster istemez ABD ile bir uzlaşı içerisinde orada harekatlar devam ediyor. Burada inşallah göz boyamazlar. Türkiye her türlü meydan okumaya hazır bir şekilde tüm hazırlıklarını sürdürmüştür. Türkiye kararlıdır her türlü hazırlığını yapmış vaziyettedir.
Türkiye tek taraflı harekete geçmemek için iş birliği zeminini kullanıyor. Ama Türkiye zorunlu olarak bu istikamete düşerse zorunlu harekatı yapar, Amerikalılar da bunu biliyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye bir istikamete girdi. PKK/PYD ile mücadele, S-400 süreci, savunma sanayii... Türkiye tam bağımsız olma konusunda kararlılıkla yürüyor.
CHP TARAFINDAN YAPILAN 'ESED REJİMİYLE KONUŞULSUN' ÖNERİSİ
Esed rejiminin problemi Türkiye'deki mevcut yönetim değildir. Esed rejiminin problemi kendi halkı. Suriye'nin demokratik geleceğinde mühim olan Suriye halkının ne istediğidir. Bizim uluslararası camia olarak yapmak istediğimiz şey bu. Suriye'de yeni bir süreci başlatmamız gerekiyor. Türkiye bu anlamda öncülük yapabilir. Nitekim Ankara'daki mutabakatta bu noktaya gelindi. Türkiye bütün tezlerini masaya getiriyor.
Suriye'de 8 yıldır devam eden, milyonlarca insanın öldüğü bir savaş var; sorumlusu da muhatabı da biz değiliz. Demokratikleşme sürecinin inşa edilmesi gerekiyor. Türkiye bu sürecin çok etkili ülkelerinden birisi olacak.
YENİ PARTİ KURMA YÖNÜNDEKİ ÇABALAR
Bu çabaların hiçbir siyasi sonucu olmayacağını, siyasette AK Parti'nin tabanında bir boşluk olmadığını düşünüyorum. Türkiye'nin yeni siyasi şartı için yüzde 50+1 gerekiyor.
MHP ve AK Parti iki ayrı parti. Ama ittifak kurmuş. Ve bu güne kadar ittifakı başarıyla getirmiş. Ama diğer ittifakta tek ortak nokta var: Erdoğan karşıtlığı. İstanbul seçiminde sonuç alınması Erdoğan karşıtlarını umutlandırmış olabilir. Ama ben bu arkadaşların, Erdoğan karşıtı cephenin değirmenine su taşımamalarını ümit ederim. Çünkü Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir şey çıkmaz. Ama benim gördüğüm AK Parti tabanında bir karşılığı olmayacaktır.
AK PARTİ'NİN YENİ YOL HARİTASI HAKKINDA
Seçimden sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında herkesin gözlemleri, talepleriyle çok seri toplantılar yapıldı. Önümüzdeki hafta Kızılcahamam'da bir toplantımız daha olacak. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Sahada ne konuşuluyorsa o masaya geldi. Bütün gözlemler, eleştiriler masaya konuldu.
AK Parti'nin geleceğini yakından ilgilendiren iki alan var. Bunlardan biri söylemini nasıl geliştireceğidir. AK Parti'ye şu ana kadar oy veren kitle yüzde 65. Bu çok ciddi bir sayı.
AK Parti reformcu bir parti. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçene kadar ekonomik ve siyasi birçok reformu uygulamış, seçimden sonra askerlikte muazzam bir reformu ortaya koydu.
AK Parti kuşatıcı, kapsayıcı, Türkiye'deki farklı etkin yapıların, kimliklerin rahatlıkla içinde yer alabildiği bir siyasi parti. Şimdi biz bu özelliklerimizi daha da güçlendireceğiz.
İkincisi de buna ek olarak isimlerin, bu kadronun içerisine dahil edilmesi. Artık AK Parti dünya partisi. İllerde, merkezde dar bir ekip görüntüsü içerisinde olamaz. Kongre sürecinin başlatılmasının temel felsefesi odur.
Tayyip Erdoğan Türkiye'nin lideri. Dünya markası olmuş bir siyasi figür. Ama Erdoğan'ın resminin gölgesine sığınarak politika yapma dönemi geride kalmıştır.
YARGI REFORMUNA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR
Adalet mülkün temelidir, çadırın orta direğidir. Bununla ilgili varsa eksikliklerin giderilmesi gerekir. Tam manasıyla bağımsız bir yargı sistemini ortaya koymaktır. İnşallah yargı reformuyla birlikte bu alandaki eksiklikleri gidererek yolumuza devam edeceğiz.
"ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİ OLMASAYDI TÜRKİYE BU SÜREÇLERDEN ZOR ÇIKARDI"
Bu reformu Adalet Bakanlığı hazırladı. Çok uzun süredir tartışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla hazırlanmış bir reformdur. Daha da tartışılabilir. Çok daha güçlü bir hale getirilebilir.
Bu paket Sayın Bakanımızın tek başına iradesi değil, Cumhurbaşkanımızın iradesidir. FETÖ ile mücadele bir Türkiye meselesidir.
Tayyip Erdoğan'ın liderliği olmasaydı Türkiye bu süreçlerden zor çıkardı.
MUHALEFETİN TUTUMU İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Siyasi fikirlerimiz farklı olabilir ama temel meselelerde ortak noktada olmalıyız. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Doğu Akdeniz'deki mücadeleyi anlaması lazım. Eğer kalkar 15 Temmuz için 'kontrollü darbe' derse olmaz. Normalleşme olacaksa muhalefet partiler de milli meselelerde Türkiye'nin milli duruşunu desteklemeli. Siyaseten diğer meselelerde ayrılırız. Bunları da gelin sonuna kadar tartışalım.
"Diktatörlük" tartışması... Somut bir örnek olarak söylüyorum. İstanbul'da seçiminin yenilenmesi konusunda kıyamet koptu. Türkiye diktatörlüğe gidiyor denildi. Sonunda tekrar halkın oyuna gitti ve halk bu sefer çok büyük bir farkla Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayını seçti. Millet kimi seçerse başımızın gözümüzün üstüne. Türkiye bütün demokratik kurumlarını işletiyor.
FETÖ'YLE MÜCADELE KONUSU
Bu süreç hakikaten zor bir süreç. Bir mağduriyet varsa, bu 82 milyonun mağduriyetidir. Bu süreçte haksızlığa uğrayanlar da olabilir. Çünkü çok geniş bir mesele. Varsa bu tür kararlar, çok istisnai olduğunu düşünüyorum.
17 Temmuz'dan beri yaşla kurunun bir tutulmaması için gayret sarf ediliyor.
EKONOMİDEKİ SON DURUM
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük saldırılarıyla karşı karşıya kaldık ve bunların çoğunu atlattık.
Faizin indirilmesinin arkasındaki ana sebep üretimin artması. Ne üretiyorsunuz ve uluslararası alanda ne satıyorsunuz? Önemli olan bu. Türkiye başkalarından gelecek mal, sıcak para ve hizmetlerle ayakta durabilecek bir ülke değildir. Kendi ayaklarımızın üstünde durmamız lazım. Türkiye hala çok güçlü bir ekonomi olarak ayakta duruyor. Önümüzdeki dönemde yabancı yatırımcı Türkiye'ye gelip yatırımcı olacak.
Bu sene dengeleme dönemiydi. Ümit ediyorum ki 2020 çok daha güçlü, güzel bir yıl olacak.
NUMAN KURTULMUŞ, ERKEN SEÇİM TARTIŞMASINA NOKTAYI KOYDU
Erken seçim meselesi hiçbir şekilde Türkiye'nin gündeminde yoktur. 2023'e kadar hükümet, 2024'e kadar yerel yönetimler konusunda hizmet süreci var.