AK Parti MYKY sonrası Ömer Çelik'ten önemli açıklamalar

Adalet ve Kalkınma Partisi, Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısı sonrası Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

Adalet ve Kalkınma Partisi, Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısı sonrası Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

İşte Ömer Çelik'in konuşmasından satırbaşları:

- Yüzde 52'lik rekora imza atmamız ve bu seçimden de başarıyla çıkmamız, müteşekkürümüzü tekrarlamamızı gerekiyor. 15. kez AK Parti'yi yine birinci yaptılar. Vatandaşlarımız teşekkür ediyoruz. Hangi partiye oy verirse versin bu katılım oranını gerçekleştiren vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Başka ülkelerin sıkıntılar karşısında savrulduğu durumların örneklerini görüyoruz.

- Geçtiğimiz günlerde önemli belki de tarihte ilk olan olaylar oldu. Bilim insanları ilk defa kara deliğin fotoğrafını çekti. Bu çerçevede bugünlerde birçok başarı geldi.

ÖMER ÇELİK S-400 KONUSUNA DA DEĞİNDİ

Bugünlerde konuştuğumuz gibi arkadaşlar, ABD'den yapılan açıklamalar sürekli olarak devam ediyor. S-400 meselesi odaklı olarak devam ediyor. Çoğu kez de 'adını vermek istemeyen yetkili' diyerek her gün bu açıklama geliyor. Bize göre esas konuşulması gereken bu değil. S-400 meselesi Türkiye gibi önemli NATO müttefikinin bir tedbir alma meselesidir. Bu konuda müttefiklerinden yardım istemiş, bu gerçekleşmeyince Türkiye egemen bir devlet olarak başının çaresine bakmıştır.

Tartışılması gereken mesele, bir NATO müttefikinin ulusal güvenliğini tehdidine karşı bir NATO müttefikine silah göndererek bu unsurları desteklemesidir. Esas konuşulması gereken budur. Bundan kaçmak için başka konular gündeme getiriliyor. Rusya'nın batıdaki imajı kullanılarak Türkiye'ye karşı propaganda yürütülüyor.

ABD'nin silah pazarındaki rekabetini, NATO müttefikliği meselesine taşımaması gerekir.

ABD'NİN PYD'YE YARDIMLARI

Teröristlerin başındaki kişilerin Amerikan askerleriyle, komutanlarla fotoğraf çektirdiğini görüyorsunuz. Halen 15 Temmuz gecesi işgale çalışan FETÖ'nün başındaki kişinin ABD'de halen bir karakola bile çağrılmasını görüyoruz. Bu meseleler dururken, Türkiye'nin güvenliğine aynı zamanda NATO'ya katkı sağlayacak S400'ün konuşulmasını garipsediğimizi belirtmek isterim.

PAY KAPMA YARIŞI KONUSU

Çeşitli devletlerin silah pazarlarında pay kapma yarışı vardır. Fakat ABD'nin NATO müttefikliğine taşımaması gerekmektedir. Patriotlar konusunda, krediler konusunda makul teklifle gelmişler midir? Bir de teslimat süresinde makul teklifinde gelmişler midir? Makul yaklaşımı olmayanların, biz anlaşmayı imzaladıktan sonra bu konuyu gündeme getirmeleri müttefiklik ilişkisine sığmamaktadır.

NATO'NUN F-35 MADDESİ YOK, 5. MADDESİ VAR

NATO'nun F-35 maddesi yok, 5'inci maddesi var. 70 yılın 67 yılında biz varız. Türkiye'nin müttefikliğini tartışmak NATO'nun tamamını tartışma anlamına geliyor. Dolayısıyla NATO'yu maddi bir kültef olarak görenlerin, Türkiye söz konusu olduğunda NATO'dan bahsetmesi son derece manidardır.

5'inci madde çerçevesinde, Türkiye'ye müttefiklerimiz yeterli desteği sunmuş mudur? Evet demek mümkün değildir.

Türkiye ile ABD arasında güvene dayalı ittifak ilişkisi vardır. Ekstra bir şey yapmalarına gerek yok, sadece müttefiklik ilişkisine duyarlı bir şekilde, geleneğine, test edilmiş yapısına duyarlı şekilde davranmaları yeterli olacaktır. Bundan sonra yapılacak çok iş vardır.

ÖMER ÇELİK: "SUDAN, DOST VE KARDEŞ BİR ÜLKEDİR"

Afrika'nın tamamı darbelerden çok çekti. Hiçbir darbe, ne barış ne huzur ne refah getirdi. İstikrarsızlığın artmasına yol açtı. Sudan, dost ve kardeş bir ülkedir. Bu çerçevede beklentimiz, halkın demokratik taleplerinin yerine gelmesidir ve Sudan'ın iç savaşa sürüklenmemesidir.

Üzüntü duyduğumuz meselelerden birisi Libya'daki gelişmelerdir. Mısır'daki darbe sürecini destekleyen bazı odakların Libya'daki çatışma sürecine destek verdiklerini görüyoruz. Yapılacak ilk iş çatışmaların durması ve siyasi diyalog süreçlerinin kuvvetlenmesidir.

SEÇİM SONUÇLARINA YAPILAN İTİRAZLAR

YSK hiçbir partinin yönetim organı değildir.

Bırakalım yüksek yargı işini yapsın, sürece saygı duyalım.

Eski bir partinin sözcülerine tehdit dili yakışmıyor.

ÖMER ÇELİK: YSK HİÇBİR PARTİNİN YÖNETİM ORGANI DEĞİL

Sürekli olarak YSK'ya baskı yapıldığını ifade ediyor hem İstanbul adayı hem de sözcüleri. Arkadaşlar YSK kendi bağlı olduğu kanunlar çerçevesinde kararlar veriyor. Her parti açısından, lehine kararları saydığı gibi aleyhine olan kararları sayabiliriz. YSK, bütün yargı camiası da söz konusu olduğu gibi millet adına karar veriyor.

Dolayısıyla onlar kendi bağlı oldukları kanunlar çerçevesinde bunlara karar verecekler. CHP sözcülerinin dilinde şöyle bir şey var, eğer YSK kendi lehlerine karar verirse YSK bağımsız karar veriyor. Aleyhine karar verirse YSK baskı altındadır diyorlar. YSK hiçbir partinin yönetim organı değildir. YSK hiçbir partinin tüzüğüne göre karar vermeyecektir.

"SÜRECE VE SONUCA SAYGI GÖSTERELİM"

Bırakalım yüksek yargı işini yapsın. Sürece saygı gösterelim sonuca saygı gösterelim. Peki bize nasıl çağrı yapıyor CHP. Bu itiraz yollarına başvurmayın diyor. Niçin başvurmayalım? Yürüttüğümüz mücadeleden niye vazgeçelim? Yargı yolu, seçim sonrası için de söz konusudur. Seçim sürecinin bir parçası olarak tamamlanmıştır. Hukuk yoksa hiçbir kurum meşruiyetini icra edemez. Dolayısıyla YSK'ya baskı yapmak, hukuka dönük olarak meşruiyetle kavga etmek olduğu gibi, konuşanların kendi partilerinin meşruiyetini de tartışmak gerekiyor. Sürece saygısı olmayanın sonuca da saygısı yok.

CHP genel başkanının yapacağı çalışmaları görüyoruz ki CHP adayı yapmaya soyunmuş. CHP adayı birilerinin bedel ödeyeceğinden bahsediyor. Şu anda içi kaynayan yerin orası olduğu görülüyor. Genel başkanlarının yapacağı faaliyetler adayları tarafından yürütülüyor.

"CHP GELENEĞİDİR, REJİM KRİZİNE ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Dillerinde sakıncalı bir şey var. Ne zaman bir tartışma olsa CHP geleneğidir rejim krizine çevirmeye çalışıyorlar. Demokrasi krizi diyorlar, ekonomik krize selam çakıyorlar. Doğrusunu söylemek gerekirse hiç yakışmıyor.

Hukukun cevaz verdiği bir süreç rejim krizi olarak gösterilmez. Yine bir takım dışarıdan gelen seslere, esas duruşa geçerek Türkiye'nin rejimiyle ilgili, ekonomisiyle, dış politikasıyla ilgili kriz olacağını söylemek bir siyasi partiye yakışmamaktadır.

İMZA ATTIĞI IRKÇI YANLIŞ DÜZELTİLMEDİ

Halen CHP Genel Başkanı'ndan ve sözcülerinden makul bir cevap gelmemiştir. Bolu'da belediye başkanlarının imza attığı ırkçı yanlış düzeltilmemiştir. CHP sözcüsü, "Suriyelilere yemek vermiyor gibi bir tavır yok. Başka yerlerden yardım alanlara verilmeyecek" Mazlum olan insanları kapının önüne koymak, il sınırlarının dışına sürmek gibi bir tavır içine giriyorlar. Doğrudan CHP Genel Başkanını müdahil olarak bu yazıyı geri çektirmesine ve o belediye başkanının uyarılmasına ve kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz.

Soru: İstanbul için 'sonuçlar berraklaşmalı, olağanüstü itiraz hakkımızı kullanacağız' demiştiniz. Ne zaman yapılacak?

Birleştirme tutanakları ortaya çıktığı zaman o süreçten sonra itiraz hakkımızı kullanma hakkımız var. Belli bir sürenin geçmesi gerekiyor. YSK'nın o işlemi gerçekleştirmesine bağlı. İtiraz hakkımız vakit geçirilmeden kullanılacaktır.

Soru: CHP sözcüsü örnek verdi. Gazetelerin sayfalarında YSK üyelerinin fotoğrafları var. Bunu en son Danıştay olayında gördük' demişti. Değerlendirmenizi alacağım?

Büyükçekmece'de polislerin adreslere gitmesinden sonra, Büyükçekmece emniyet müdürlüğünde sahte tutanak tutulduğunu ihbar etti. Değerlendirmeniz nedir?

Hepimiz siyaset yapıyoruz. Hepimizin her konuşması, hukuk karşısında devlet adamlığı yönünden bir testtir. Siyasetçinin görevi puslu havayı dağıtmak aydınlık ifadeler kullanmaktır. Büyükçekmece'de söylediği gibi, 'duydum, rüyama girdi' bu böyle olmaz. Varsa ellerinde bilgi-belge, bunun yargıya intikal etmesi lazım. Bu şekilde siyasi sorumluluk olmaz. Ellerinde bilgi-belge varsa hemen yargıya başvursunlar.

Biz olağanüstü itiraz yoluna başvuruyoruz. Bunlar yeni icat edilen işler değil. Niçin bu itiraz süreçleri açılmış? Kanun koyucu ön görmüş ve bunları icat etmiş.

AK Parti Genel Merkezi'nde Türkiye bülteni diye yayın organımız var. onun dışında herhangi bir yerde çıkanı bizimle

CHP'nin resmi yayın organı gibi davranan bir takım gazeteler var, TV'ler var, aydınlar var. AK Parti'yi AK Parti'nin görüşleri bağlar. Genel başkanımızın görevlendirdiği kişiler bağlar. İstediğiniz medya organını tehdit etmeden eleştirebilirsiniz. Eleştiriye gücünüz yetmiyorsa aileleri hedef gösterme yanlışına düşmemesi lazım. CHP hala bundan ısrar ediyorlar. Asıl hedef gösterme budur.

Danıştay cinayetine örnek vermek büyük bir sorumsuzluktur. Bu yaklaşım eleştiri değildir maalesef yanlış şeylerin hatırlatılmasıdır.

Kaynak: Ajanslar

Gündem Haberleri