AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
TSK'nın ortaya koyduğu başarılar, dostlarımız tarafından takdir ediliyor, Türkiye'yi sevmeyenler tarafından eleştiriliyor.
Demokrasilerde bütün kurumlar eleştirilebilir. Fakat eleştiriyle hakaret arasında çok temel bir fark vardır. Bir siyasetçinin asla geçmemesi gereken bir sınırdır.
Dün Kılıçdaroğlu vahim sözlerle TSK komuta kademesine saldırarak bu sınırı geçmiştir. Bu sözlerin Kılıçdaroğlu'ndan gelmesi hiç şaşırtıcı olmadı. Kılıçdaroğlu'nun nefret siyaseti TSK komuta kademesine hakaret etmesi haddini aşan bir boyuta ulaştı.
Biz CHP'nin PKK'ya karşı yapılacak operasyonlara neden destek vermediklerini biliyoruz. Kılıçdaroğlu'nun dünkü sözlerini alt alta yazsalardı ve deselerdi Yunanistan'da bir siyasetçi bunları söyledi diye haber yapılsaydı herkes inanırdı. Bu sözler vahimdir ve şiddetle kınanması gereken bir meseledir.
"KILIÇDAROĞLU'NUN, TSK'NIN YAPTIĞI OPERASYONLARI ÖVEN BİR TUTUMUNA RAST GELMEDİK"
PKK'ya karşı kullanmadığı dili TSK komuta kademesine sergiliyor. Şimdiye kadar TSK'nın yaptığı operasyonları öven bir tutumuna rast gelmedik Kılıçdaroğlu'nun.
TSK'nın kabiliyetlerini artıracak milli imkanlar geliştirilirken, en yıkıcı sözler yine Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarından geldi. Sayın Cumhurbaşkanımız tek tek bu atılan iftiraların yalan olduğunu ifade etti. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu'nun çıkıp da bu ifadeleri kullanması utanç vericidir. CHP'ye gönül veren vatandaşlarımız ve tüm milletimiz tarafından kınanacaktır.
Geçmişte kendi partilerinden yapılan açıklama şöyleydi; Ordu niye siyasete karışmıyor. Bunlara ses çıkarmıyorlardı. Bunlar açısından istenen şey askeri bürokrasidir. Dünkü açıklaması bu rahatsızlığın ifade biçiminden başka bir şey değildir. Onun sözlerini milletimizin takdirine sunuyoruz.
"TERÖR ÖRGÜTÜNE SÖYLEYEMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ TSK'YA SÖYLÜYORSUNUZ"
TSK güçlü mücadele verirken Türkiye'nin ana muhalefet genel başkanının bu tutumunun vahim olduğunu ifade ediyoruz. Terör örgütüne söyleyemediğiniz şeyleri TSK'ya söylüyorsunuz. Askerle siyaset arasındaki çizgiyi ortadan kaldıran gelenek size aittir. Askeri vesayeti ortaya koyan sizsiniz.
6'LI MASAYA 'SİSTEM' TEPKİSİ
Vesayetin yeni bir güncellemesidir bu. Önerdikleri model eski sıkıntıları yeniden gündeme getirecek tuzaklar taşımaktadır. Seçilmiş bir cumhurbaşkanı değil atanmış bir cumhurbaşkanı istedikleri ortaya çıkıyor. 6'lı masanın onayı olmadan Cumhurbaşkanı hareket edemeyecek demek demokrasiye felç etmektir.
Türkiye için önerdikleri sistem 6'lı eş başkanlık sistemidir. Bunun için milletten bir onay alınmış mı bu soru büyük bir şekilde açıkta durmaktadır. 6'lı masayı destekleyenler tarafından da absürt bulundu. Bu bir vesayet güncellemesinden başka bir şey değildir.
"DEMOKRASİMİZİ TAMAMEN FELÇ EDECEK BİR SİSTEMDİR"
Şimdiden ilan edecekleri adayı etkisiz eleman olarak ilan edecekler. Demokrasimizi tamamen felç edecek bir sistemdir. Ortada kuvvetler ayrılığı yoktur. Son derece sakıncalıdır.
TÜRKİYE - SURİYE GÖRÜŞMELERİ
Bu diyaloğun sağlanmasında Rusya'nın arabuluculuğu Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takdirle karşılandı. Önemli olan kendi doğal ritmi içerisinde ilerleyebilmek. Acele olmasına da gerek duymuyoruz. Dışişleri bakanlarının görüşmesi için çalışma yapılıyor. Sonrasında liderler düzeyinde görüşme için ajanda oluşturulacak. Takvim öngörmüyoruz, çalışma devam ediyor.
KILIÇDAROĞLU'NUN DANIŞMANININ ÖZERKLİK ÇIKIŞI
Kılıçdaroğlu'nun danışmanı özerkliğin gündeme getirilmesini söylüyor ve açıklamayı yaptığı yerden Türk bayrakları kaldırılıyor. Kılıçdaroğlu'nun bayrağımıza yapılan saygısızlık karşısında görevden alması gerekir. Kılıçdaroğlu TSK komuta kademesine saldıracağına öncelikle bu konuda açıklama yapsın.
İSRAİL ULUSAL GÜVENLİK BAKANI ITAMAR BEN-GVİR'İN MESCİDİ AKSA’YA PROVOKATİF ZİYARETİ
Mescidi Aksa'nın statüsü korunmalı. Bir bakanın yaptığı eylem asla kabul edilemez.
TÜRKİYE - ERMENİSTAN İLİŞKİLERİ
Türkiye bölge barışına bir bütün olarak bakıyor. Bölge barışına suikast düzenleyerek Ermenistan'ın yanında olan ülkeler bu adımlar atılırken bunlardan hiçbir ses çıkmıyor. Demek ki bunların niyeti bölge barışı değildi. Umarız ki Ermenistan bu açılımları korumak için doğru adımlar atmaya devam eder. Bu büyük barış vizyonu herkesin çıkarınadır.
KILIÇDAROĞLU NE DEDİ?
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
"Geçmişteki bütün olayları oturduk, düz mantıkla aklı başında hepimiz bir şekliyle analiz ettik. Peki Erdoğan ne yaptı? Eleştirdiği her şeye, dün eleştirdiği her şeye şimdi bizzat kendisi dönüştü. Korkunç bir tiran oldu, militarizmin savunucusu oldu. Artık statükocu söylemlerden öteye gitmiyor onun söylemleri. Korkunç yapılarla hizalandı. Değişimin önüne büyük bir engel olarak çıktı. Öyle bir sistem kurdu ki dün beni siyasal olarak eleştirirken kendisini askerlere alkışlatır oldu. Askerlerin alkışlaması inanın şahsen hiç umurumda değil ama devlet açısından büyük bir çürümüşlüğün göstergesidir. Askerin beni alkışlanmasını asla istemem, böyle bir niyetim de yoktur. Ama yalan dolan söyleyeni eğer bir asker alkışlıyorsa devletin çürüdüğünü orada görüyoruz. Etrafınıza, siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsanız elinizde bol yıldızlı bol apoletli Orta Doğu üniformaları kalır. Unutmayın ki bol bol apoletli Orta Doğu askerleri savaşlardan, cephelerden kaçtılar. Onun için komuta kademesi haddini bilsin. Siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek, herkes bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak. Siyaset mi yapmak istiyorlar. Çıkartsınlar o kutsal üniformayı, hizalansınlar Erdoğan'ın yanına, Perinçek'e de takılsınlar. Erdoğan artık o dünyaların adamı, beraber olsunlar. Sevgili arkadaşlarım, sevgili halkım açık söylüyorum, biz değiştik. Biz halkın partisiyiz. Biz hangi yanlışları terk ettiysek artık saray tam odur. Statükocu anti reformcu, anti özgürlükçü Kenan Evren kafasına geldiler bunların tamamı. Kenan Evren'in hizasındalar."