AK Parti İstanbul İl Başkanlığının koordinasyonunda; ilçe teşkilatları , Megakent Belediyesi ve ilçe belediyelerinin katılımıyla başlatılan " Arkadaşlık Eli Yardım Seli" kampanyasında bir araya gelen yardımları terör olayları nedeniyle zor günler geçiren vatandaşlarla Bayırbucak Türkmenleri'ne taşıyan 56 tır, Maltepe Miting Alanı'nda düzenlenen törenle yola çıktı.
"BAYIRBUCAK TÜRKLERİ YALNIZ DEĞİL"
AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci yaptığı konuşmada, "Önce insan diyeceğiz. Önce çıkar hiçbir zaman demeyeceğiz. Birilerinin yüzüne bunu haykırmaya devam edeceğiz. Kan diyen, petrol diyen, para diyenlere karşı merhamet, adalet ve vicdan deyip haykırmaya devam edeceğiz. Buradan haykırıyoruz, Güneydoğu'da evini barkını sırtına almış yollara düşmüş kardeşlerim. Asla yalnız değilsiniz. Bayırbucak'taki kardeşlerim asla yalnız değilsiniz. Asla yalnız yürümeyeceksiniz. Çünkü biz sizinle olan kardeşliğimiz siyasetin ötesinde bir ümmet ve inanç kardeşliğidir. Bu yürüyüş sonsuza kadar Allah'ın izniyle devam edecektir. Onun için İstanbul'dan sesleniyoruz, İstanbul'dan diyoruz ki, İstanbul sizinle, Türkiye sizinle. Allah'ın izniyle önümüzdeki süreçte bu gücü, bu birlikteliği hep birlikte devam ettireceğiz" şeklinde konuştu.
Törende konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ise, Türkiye'de 2 milyon 650 bin dolaylarında Suriyeli, 170 bin dolaylarında Iraklı bulunduğunu hatırlatarak, kamplarda Suriyeli vatandaşlara en iyi şekilde hizmet etmenin maçı içerisinde olduklarını aktardı.
Ortada büyük bir beşeri kriz olduğunu belirten Akdoğan, beşeri yardım kampanyasının aynı büyüklükte olması gerektiğini vurguladı.
" Bir bardak su, bir dilim ekmek bile çok anlamlı" diyen Akdoğan, bugün 56 tırın yola çıktığını, daha öncelikle de 183 tırın hem sınırın karşı tarafındakilere hem bu tarafındakilere sevk edildiğini anlattı.
Bugün Suriye'de yaşanan dramın, insaniyet krizinin göğüslenebilir bir sorun olmaktan çıktığını belirten Akdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyanın oturup düşünüp yeni bir tavır takınması gerekmektedir . Yeni büyük bir göç dalgası ile karşı karşıyayız. Bu göç dalgası durup dururken mi yaşandı? On binlerce insan durup dururken niye yollara düştü? Çünkü birisi onları bombalıyordu. Kadın, çoluk çocuk niye yollara düştü? Birileri üzerilerine ölüm yağdırıyordu. Kim ölüm yağdırıyordu? O hastaneleri kim vurdu? Birleşmiş Milletler ( BIRLEŞMIŞ MILLETLER ) açıklama yapıyor, 'Bu savaş suçu sayılır.'Peki kardeşim bu hastaneler, okullar nasıl vurulur? Kim vurdu bunu niye söylemiyorsun. Orada silahlı unsurlar mı vardı, bunu niye söylemiyorsun? Orada bir DAEŞ mi vardı? Azez'de, Telafer'de bir DAEŞ mensubu var mı? Peki oradaki o sivil masumlar üzerine o bombaları kim yağdırdı? O savaş suçunu kim işliyor, niçin kimse tepki göstermiyor? 'Türkiye niye top atışı yapıyormuş.'Türkiye teröristlere top atışı yapıyor. Rusya ise masum sivilleri, hastaneleri bombalıyor. Aynı gün ellinin üzerinde masum ölmüş, utanmadan BIRLEŞMIŞ MILLETLER'ye, Türkiye top atışı toplantısı yaptırıyorlar. İşte bu 2 yüzlülüğe son vermek gerekli . Terör örgütlerine tabanca gönderecekler, Türkiye'ye taziye iletisi gönderecekler. Bu 2 yüzlülükle nereye varılır? Suriye sorunu nasıl çözülür?"