AK Parti AR-GE Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen Siyaset Akademisi'nin 19'uncu dönem sertifika törenine katılmak için Amasya'ya giden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, partisinin İl Başkanlığı'nda teşkilatla bir araya geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile ilgili tartışmalara değindi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı.
"Bir il başkanı çıktı önce, 'Ben Mustafa Kemal'in askerleriyiz lafını sevmiyorum, yoldaşlarıyız diyelim.' dedi. Daha sonra bir toplantıda Mustafa Kemal ismini özellikle kullandığını, Atatürk ismini kullanmadığını ifade etti. CHP'de İzmir milletvekillerinden bir kısmı biraz tepki koydular. Eğer birkaç gündür kamuoyunda yapılan tartışmada o İstanbul İl Başkanı'nın söylemiş olduğu sözü, bugün bırakın AK Parti İstanbul İl Başkanı, herhangi bir ilçe başkanı, ilçedeki bir yönetici söylemiş olsaydı CHP Genel Başkanı'na kadar herkes, bu konuda açıklama yaparlardı. Bu konuda hiçbir açıklama yapmıyorlar, yapamıyorlar. Bu şunu gösteriyor, CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nun yoldaşları, Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlerini sindirmiş vaziyettedir. Durum bu. Artık kendileri bir karar verirler. Biz kendi adımıza dışarıdan bir gözle bunu söyler, bunu ifade eder, ülkenin milli konularında bir sıkıntı söz konusu olduğunda da milletimize şikayet etmeye devam ederiz."
"BUGÜN, CHP'DE OY VERENLERLE YÖNETENLER ARASINDA ZİHNİYET FARKLILIĞI DOĞMUŞ DURUMDADIR"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, Cumhuriyet Halk Partisi'nde değişim olduğunu söyledi. Dağ, "CHP'de 2010 yılında kaset kumpasıyla beraber aşama aşama değişim noktasında çalışma yapılıyor. Ben AR-GE biriminin başındayım. Yaptığım araştırmalar şunu çok net gösteriyor; bugün CHP'de oy verenlerle yönetenler arasında zihniyet farklılığı doğmuş durumdadır. Ama bir zihniyet CHP'yi bir yere doğru götürüyor. O onların iç meselesi midir? Bu anlamdaki konu belki iç meselesidir. Ama ülkenin ikbali, ülkedeki milli hususlar noktasındaki duruş açısından tavanla taban arasındaki farklılık tabii ki ülke açısından bizi önemli şekilde ilgilendirir." ifadelerini kullandı.
"ALLAH'A HAMDOLSUN DOĞU AKDENİZ'DE HEM MASADAYIZ HEM SAHADAYIZ"
Dağ, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinerek bölgedeki doğal gaz rezervinin diğer ülkelerin iştahını kabarttığını vurguladı.
Doğu Akdeniz meselesinde Türkiye'nin hem masada hem sahada olduğunun altını çizen Dağ, şunları kaydetti:
"Eğer orada fiilen sahada var olmasak, sadece Avrupa Birliği'nde, Birleşmiş Milletler toplantılarında sözle ifade ediyor olsak bu kadar fırtına kopmaz. Şimdi de Doğu Akdeniz'de kendi imal ettiğimiz 3 tane sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisiyle sahada olunca nasıl muhatap alır noktaya geldiklerini görüyoruz. Yani masada da olacağız, sahada da olacağız. Başka çaremiz yok. Biz şimdi Allah'a hamdolsun hem masadayız hem sahadayız."