Alev Coşkun Ne dedi Alev Coşkun neden tepki topluyor

Cumhuriyet gazetesinin beş çalışanının ‘terör örgütü’ bağlantılı suçlamalarda tutuklu yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün görülüyor.

Cumhuriyet gazetesinin beş çalışanının ‘terör örgütü’ bağlantılı suçlamalarda tutuklu yargılandığı davanın üçüncü duruşması bugün görülüyor. Davada tanık olarak dinlenen eski Cumhuriyet Vakfı Başkanvekili Alev Coşkun, tutuklu kişilerin FETÖ ve terör ile ilişkilendirilemeyeceğini söyledi.

Cumhuriyet davasının 3. duruşması, İstanbul Çağlayan’daki İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Davada tanık olarak dinlenen Alev Coşkun, şöyle konuştu:

Şu anda görülen dava bir ceza davasıdır. Bizim açtığımız dava ile bu dava arasında bir illiyet yoktur. Ben arkadaşlarımız tutuklandığında buna karşı olduğumu söyledim. Benim açtığım davalar olmasaydı bu davanın açılmayacağını söylüyorlar. Bunun baskısını görüyorum. Murat Sabuncu’yu, Ahmet Şık’ı tanımıyorum. Orhan Erinç 50 yıllık arkadaşım. Turhan Günay… Onun ne işi var bu davada? (Turhan Günay araya girip ‘Sayenizde efendim’ dedi). Ben bu arkadaşlarla çalıştım. Bu arkadaşlardan terörist olmaz, FETÖ’cü olmaz.”

Davada yargılanan Cumhuriyet Kitap Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, Alev Coşkun'un "Turhan Günay'ın ne işi var bu davada?" ifadesine "Sayenizde efendim" diyerek tepki gösterdi.

NE OLMUŞTU?

FETÖ sanığı olan ve müebbet hapis cezası ile yargılanan Savcı Murat İnam'ın Cumhuriyet gazetesine yönelik başlattığı operasyon kapsamında gazetenin 12 çalışanı tutuklanmıştı. 28 Temmuz'da yapılan duruşmada Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay tahliye edilmişti.

KİM, NE İLE SUÇLANIYOR?

Duruşmada bugüne dek Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Bülent Utku, Önder Çelik, Cumhuriyet Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Avukat M. Kemal Güngör, Okur Temsilcisi Güray Öz, köşe yazarları Kadri Gürsel, Hakan Kara, Hikmet Çetinkaya, Aydın Engin, Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, muhabir Ahmet Şık, çizer Musa Kart, gazetenin eski muhasebe müdürü Bülent Yener ve halefi Günseli Özatalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç ve Twitter'da Jeansbiri adlı hesabı kullanmakla suçlanan Ahmet Kemal Aydoğdu iddianamede yer alan suçlamalara yanıt verdi. Almanya'da bulunan eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ise duruşmaya katılmadı.

Gazete çalışanlarına yönelik iddianame, tutuklamalardan 156 gün sonra hazırlandı. Gazeteye yönelik soruşturmayı başlatan, ancak daha sonra hakkında ‘FETÖ' davası açılan Murat İnam'ın imzasının yer almadığı iddianameyi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci ve Cumhuriyet Savcısı Yasemin Baba imzaladı.

İddianamede, Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın, 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' suçundan ayrı ayrı 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 11.5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın da 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 9.5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

Ahmet Şık'ın ise 'PKK ve DHKP/C' silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianameden

İddianamede, eski genel yayın yönetmeni Can Dündar, halefi Murat Sabuncu, yayın danışmanı Kadri Gürsel, yazar Aydın Engin, mali işler müdürü Bülent Yener ve muhasebe müdürü Günseli Özaltay’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme’ suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar; Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç ve yönetim kurulu üyesi Önder Çelik’in ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme’ ve ‘hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma’ suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar; yönetim kurulu üyeleri Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör ve Hikmet Çetinkaya’nın ‘silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme’ ve ‘hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma’ suçlarından ayrı ayrı 9.5 yıldan 29 yıla kadar, muhabir Ahmet Şık’ın ayrıca ‘PKK ve DHKP/C silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edilmişti.
Cumhuriyet, terör örgütlerini ‘sevimli gösterme’ye çalışmış

Gazetenin son üç yılda 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı öne sürülen iddianamede yayın politikasının değişmesi suç unsuru gibi anlatılıyor.

Ayrıca gazetenin terör örgütlerini sevimli göstermeye çalıştığı ileri sürülürken ‘FETÖ’nün gazetenin yönetim kademesini ve Cumhuriyet Vakfı’nı ele geçirmeye çalıştığı savunuluyor.

Dahası gazeteci Kadri Gürsel’e darbe girişiminden yıllar önce gelen telefon aramaları bile irtibat olarak kabul edilerek, bu aramaların içinde ‘ByLock’ kullanıcıları olduğu aktarılıp örgütle temasın kanıtı diye gösteriliyor.

AHMET COŞKUN KİMDİR?

Alev Coşkun 16.Mart.1936 (nüfus kağıdında doğum tarihi 1.Aralık.1935’tir.) yılında Ödemiş’in eski mahallesi, Emmioğlu mahallesi, Emmioğlu sokak’ta doğdu. Bu sokakta doğduğu ev halen İnönü ilkokulunun tam karşısındadır.

Ailesi köklü bir aile olan, Ekmekçi Hacı Abdullah sülalesi ile Kenanlar sülalesine dayanır.

Babası Emin Adnan Coşkun, Milli Mücadelede Yunan askeri güçlerinin Ödemiş’i işgal etmeleri nedeniyle ancak ilkokulu okuyabilmiştir. Terzilik öğrenmiş ve Ödemiş’te Terzi Emin adıyla tanınmış daha sonra, tütün tarımı ve ticareti ile uğraşmıştır. Babası Atatürkçü ve gerçek bir Kuvayı Milliyeciydi.

Annesi Emine Sacide (Nacide) Balkan Savaşı sırasında Rumeli’den (Pirlepe) göç eden Ali Çavuş’un kızıdır. Coşkun, annesini iki yaşında iken kaybetti, kendisini babaannesi Zehra hanım büyüttü.

Alev Coşkun öğrenimine, Ödemiş’te Cumhuriyet ilkokulunda başladı ve İnönü İlkokulunda bitirdi. 1948 yılında Ödemiş ortaokuluna başladı. İkinci sınıfta, Buca Ortaokuluna yatılı olarak geçiş yaptı. Buca ortaokulundaki eğitiminden sonra İzmir Atatürk Lisesi’ne yatılı olarak kaydı yapıldı. Liseyi 4 yıl okuyan Alev Coşkun 1955 yılında Atatürk Lisesinden diplomasını aldı.

Alev Coşkun İzmir Atatürk Lisesi yıllarında sosyal yönden çok hareketliydi. Bütün öğrencilerin katıldığı seçimle yapılan İzmir Atatürk Lisesi Öğrenci Başkanlığını, Lise III. de iken kazandı ve Lise IV. de sürdürdü.

Ayrıca o yıllarda İzmir’de kurulan Liseler Arası Kültür Faaliyetleri Başkanlığına da yine bütün liselerden seçilen öğrenci Başkanlarının oyu ile seçildi. O sırada İzmir’deki en önemli liseler, Atatürk Lisesi, İnönü Lisesi, Kız Lisesi, Karşıyaka Lisesi, Amerikan Kolejiydi.

O yıllarda (1950-1955) İzmir’de henüz Üniversite yoktu, sadece İzmir İktisadi Ticari İlimler Akademisi vardı.

Tüm liselerin katılımıyla yapılan kültür ve şiir günlerinde genç Alev Coşkun ön safta yer alıyordu.

Alev Coşkun İzmir Atatürk Lisesini 1955 yılında bitirince, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydını yaptırdı, ve 1960 yılında bu fakülteyi bitirerek diplomasını aldı.

Alev Coşkun’u fakülte yıllarında özellikle 1957 seçimlerinden sonra çok aktif olarak öğrenci hareketlerinin içinde görüyoruz. 1957 seçimlerinde Ödemiş ve İzmir’de yerel seçim çalışmalarına katıldı.

1958 yılında, Fakültede okurken CHP İstanbul İl Başkanlığı Basın Bürosunda çalışmaya başladı. Aynı yılın sonunda CHP İstanbul İl Gençlik Kolu Başkanlığına seçildi.

1960 öncesi öğrenci hareketleri içinde özellikle, 28.Nisan olaylarında aktif olarak yer aldı.

D.P.’nin son yıllarında TBMM’de kurulan Tahkikat Komisyonu tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılınca, İstanbul’dan gizlice ayrılarak doğrudan Ödemiş’e geldi. Bu dönemde yakalanmamak için Ödemiş’te Bozdağ ve Beydağ’larda dağ köylerinde gizlendi. Doğaldır ki, dağ köylerinde onu bulabilmek söz konusu olamazdı.

27.Mayıs.1960 Devriminden sonra tekrar İstanbul’a döndü ve CHP İl Gençlik Kolu Başkanlığı görevini sürdürdü.

Kurucu Meclis’e Seçilişi

1961 Anayasasını yapmak için oluşturulacak olan Kurucu Meclis seçimleri 1960 Aralık ayında yapıldı. Alev Coşkun parti içinde yapılan seçimlerde, CHP Gençlik Kollarını temsilen Kurucu Meclis üyeliğine seçildi. Kurucu Meclis oluşumunu sağlayan yasaya göre Kurucu Meclis’e seçilme yaşı 25 idi, ve Alev Coşkun 25 yaşında Kurucu Meclis’in seçimle gelen en genç üyesi unvanını kazandı.

1961 Anayasasını hazırlamakla görevlendirilen Kurucu Meclis 6.Ocak.1961 tarihinde açıldı, üyelerin yemin töreninden sonra yapılan Meclis Başkanlık Divanı seçimlerinde Alev Coşkun Kurucu Meclis Başkanlık Divanı Katip üyeliğine seçildi.

Kurucu Meclis Ekim 1961 tarihine kadar sürdü. Bu sırada Mecliste oluşturulan Gençlik Komisyonunda görev aldı. Kredi ve Yurtlar Kurumu Yasasının oluşmasına katkıda bulundu ve Meclis müzakerelerinde bu yasanın sözcülüğünü yaptı.

Kurucu Meclis’ten sonra, Eylül 1962’ye kadar, Alev Coşkun bir yandan Avukatlık stajını tamamladı, öte yandan da George Town Üniversitesinin Ankara’daki İngilizce okuluna devam etti. Temmuz 1962’de Ankaralı bir ailenin kızı olan Nur Gücüyener ile evlendi.

Eylül 1962 de 2 yıllık askerlik görevini yapmak üzere Yedek Subay okuluna gitti, 6 aylık dönemden sonra Askerliğini MSB’lığı Kanunlar ve Kararlar Dairesi’nde yedek subay teğmen olarak tamamladı. Bu zaman sürecinde de İngilizce çalışmalarını sürdürdü. Birleşmiş Milletlere bağlı Institute of International Education adlı kuruluştan bir burs kazanarak Eylül 1964’de Amerika’ya gitti.

ABD’de, Southeren Illinois University, Carbondale, Illinois’te ileri İngilizce kurslarına katıldı. Mart 1965’de Ohio State University’de Siyaset Bilimi lisans üstü eğitimine başladı. Aynı yılın yaz aylarında New York kentinde Fordam University yaz kurslarına devam etti. 1965 Eylül ayında New York University (NYU) de Graduate School of Public Administration okulunda Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında eğitimini yoğun olarak sürdürmeye başladı ve 1967 yılında Kamu Yönetimi Master Derecesi (MPA) aldı. Master Tezi: “Control over Administration and The Council of State in Turkey” (İdarenin Kontrolü ve Türkiye’de Danıştay) adını taşımaktadır.

1967’den sonra T.C. MEB Bursunu kazanarak Doktora çalışmalarına yine ABD’de devam etti. 1969 yılında New York Üniversitesinde tüm doktora imtihanlarını üstün başarı ile vererek doktora tezini yazmaya hak kazandı.

Bu arada New York’ta kurulan Türk Öğrenci Derneği Başkanlığına seçildi. Bu kuruluşun 1966-1969 yılları arasında başkanlığını yaptı ve New York’ta Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonun da (The Federation of Turkish – American Associations) kuruculuğunu yaptı.

Doktora tezini yazarken 1969-1972 yılları arasında üç akademik yıl ABD’de College of New Rochelle, New York’ta Siyaset Bilimi üzerinde ders vermek üzere öğretim üyesi olarak kabul edildi. Bu kolejde, siyaset bilimi, Amerikan siyaset sistemi, Ortadoğu’da politika adlı dersleri verdi.

1972 yılı ilkbaharında, N.Y.U. da Kamu Yönetimi üzerine doktorasını tamamladı, doktora tezini savundu ve doktora diplomasını aldı. (DPA)

Doktora Tezi: “Administrative Systems and Management, Performance of Selected Public Enterprises-Comparative Analysis: TVA-U.S.A.; Renault-France; I.R.I.Italy; Sümerbank-Turkey”. adını taşımaktadır. (Seçilmiş Kamu İktisadi Teşebbüslerinin idari Sistemleri ve Yönetim performansları – Mukayeseli Analiz- ABD:TVA, Fransa: Renault, İtalya: IRI, Türkiye: Sümerbank)

1972 yılının Sonbaharında Türkiye’ye döndü ve Hacettepe Üniversitesi – Ekonomi bölümüne öğretim üyesi olarak atandı.

Eylül 1972- Haziran 1973 döneminde Bülent Ecevit’in yayınladığı Özgür İnsan adlı dergide inceleme yazıları yazdı.

1973 yılı Mayıs ayında, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit tarafından 1973 seçimlerini yönetmek için CHP İzmir İl Başkanlığına getirildi. Alev Coşkun eski deneyimleri ve ABD’de edindiği bilgi ve gözlemlerle İzmir’de çok başarılı bir seçim kampanyası yönetti.

Ekim 1973 seçim sonuçlarına göre 1950 yılından beri, 1973 seçimlerinde ilk kez CHP İzmir’de birinci parti konumuna yükseldi. İzmir’den CHP 9, A.P. 8 ve D.P. 1 milletvekili çıkardı ve Alev Coşkun 37 yaşında İzmir Milletvekili olarak TBMM’ne girdi. İl Başkanlığı yerel seçimleri yönetmesi için uzatıldı. İzmir’de CHP’nin Belediye Başkanlığını kazandığı (İhsan Alyanak’ın seçilmesi) seçimleri yönetti.

1974 yılında yapılan CHP Kurultayında Alev Coşkun CHP Parti Meclisine seçildi, Parti Meclisinin yaptığı seçimler sonucunda CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi oldu. Ayrıca partinin genel basın sözcülüğüne seçildi.

1976 yılında yapılan CHP Tüzük Kurultayında CHP’nin “Demokratik Sol” parti programı kabul edildi.

Bu programın bütün Türkiye’deki Bölge toplantılarından sonra CHP ve Demokratik Sol adlı kitabını yayınlandı. Bu programın ayrıntılı bir biçimde yorumunun yapıldığı kitap, artık bir klasik kitaptır.

1977 yılında yapılan erken genel seçimlere giren Alev Coşkun, ön seçimle CHP İzmir Listesinin 3.sırasına geldi ve yeniden İzmir Milletvekili seçildi.

6 Ocak 1978 yılında kurulan Ecevit hükümetinde Turizm ve Tanıtma Bakanlığına getirildi, Bakanlığı, Ekim 1979 tarihine kadar sürdü. Alev Coşkun’un bakanlığı sırasında Çanakkale’den Adana’ya kadar bütün kıyı şeridinin Master planı tamamlandı ve bu plan onaylandı. Eğer bugün kıyılarımızda bir Turizm düzeni varsa, bunun onaylanan bu plan sayesinde başarılı olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır.

Alev Coşkun’un Turizm Bakanlığı döneminde, Güney Antalya Organize Turizm Projesi başlatıldı. Dünya Bankasından alınan kredi ile başlatılan bu proje ile Türkiye’nin yatak sayısı ikiye katlanmış oldu.

12.Eylül.1980 darbesinden sonra, Alev Coşkun yasaklı bir siyasi kişilik olarak kendisini yeniden yoğun okuma ve yazmaya verdi. 1981-1988 arası hukuk danışmanlığı yaparak, ailesini ve iki kızını yaşatmak ve okutmak yoluna gitti. Ayrıca Boğaziçi Üniversitesi Turizm Bölümünde Yönetim Bilimi dersleri verdi.

1989’da yapılan yerel seçimlerde CHP İstanbul Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Nurettin Sözen’in seçim kampanyasını yönetti. Sözen’in başkanlığı kazanmasından sonra, o sırada CHP Genel Başkanı olan Erdal İnönü’nün isteği ile İstanbul Belediyesi Genel Sekreterliğine atandı.

Nisan 1989 – Nisan 1991 arasında iki yıl süren bu görevinden Alev Coşkun kendi isteği ile istifa ederek ayrıldı.

1991 Ekiminde yapılan genel seçimlerde İzmir 4. Bölgeden aday oldu ve ön seçim sonucu liste ikincisi oldu. Seçim sonucunda, 22 eksik tercih oyu nedeniyle seçimi kazanamadı.

1992 yılı Nisan ayında, İlhan Selçuk’un daveti üzerine Cumhuriyet gazetesini yayınlayan Cumhuriyet Yayıncılık A.Ş.’nin Yönetim Kuruluna seçildi. Çok kısa bir süre sonra Yönetim Kurulu Başkanlığına getirildi.

Cumhuriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı olarak, gazetenin Başyazarı İlhan Selçuk’la çok yakın olarak çalıştı ve Yönetim Kurulu Başkanlığı 2006 yılına kadar kesintisiz 14 yıl sürdü. Aynı tarihte Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi olan Cumhuriyet Vakfının Başkan Vekilliğine getirildi. Bu görevi halen devam etmektedir.

1992-2002 yılları arasında ayrıca Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde ve İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Enstitüsünde öğretim üyesi olarak Türkiye’nin Siyasal Gelişim Tarihi dersini verdi:

1996 yılında belgelere dayalı olarak yayınladığı, Kuvayı Milliye hareketinin başlangıcını anlatan Ege’de Kuvayı Milliye’nin Kuruluşu kitabı çok büyük etki yarattı.

Alev Coşkun’un iki kızı ve iki kız torunu vardır.

Alev Coşkun Cumhuriyet gazetesi’nde ve önemli dergilerde güncel, siyasal yazılar yazmaktadır.

Gündem Haberleri