Ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu’nun itirafı sosyal medyayı ayağa kaldırdı. İzmir'de 6.6 büyüklüğünde meydana gelen ve 85 kişinin hayatını kaybettiği deprem tüm Türkiye'yi yasa boğdu.
Vatandaşlar bir yandan İzmir için tek yürek olurken bir yandan büyük İstanbul depreminde neler olacağını sorgulamaya başladı.
Bir çok senaryo ortaya atılırken yıllar öncesine ait bir röportaj pes dedirtti. 2009 yılında Referans Gazetesi'nden Ayten Güvenkaya'ya yaptığı açıklamalarda müteahhit Ağaoğlu'nun itirafı kan dondurdu.
Ağaoğlu acı gerçeği şu sözlerle itiraf etti:
"1970'li yıllarda İstanbul'un Anadolu yakasında yapılan yapıların büyük bir kısmına inşaat malzemesini ben sattım."
"KUMLAR MARMARA DENİZİ'NDEN DEMİRLER HURDALIKTAN!"
"Kumları Marmara Denizi'nden, demirleri hurdadan çektik. O zamanın şartlarında en iyi malzeme buydu. Sadece biz değil tüm firmalar aynı şeyi yapıyordu. Deprem olursa İstanbul'a ordu bile giremez, ölen şanslıdır..."
"En lüks semtlerdeki o süslü püslü binalar için konuşuyorum; çoğu sadece tuğla üstünde duruyor, içleri gitmiş. 1970'li yıllar, sana yağ ve benzinin karneyle alındığı zamanlardı."
"O DÖNEMDE EN İYİ MALZEME ONLARDI"
"İbrahim Tatlıses'in dediği gibi, Urfa'da Oxford vardı da okumadık mı? Yani o dönemde en iyi malzeme onlardı. Teknoloji yoktu, betonlar kürekle karıştırıldı. Sağdan sola en az beş kere karıştırılması gerekirdi. Beton işleri de Doğulu ekiplerin elindeydi. İşçilere laf da anlatamazdık. Bir kere çevirip bırakırlardı."
"Yani kısaca kum kötü, malzeme kötü, işçilik kötü. Tüm firmalar böyle çalışıyordu. Belki karamsar bir tablo çiziyorum ama ilkokuldan bu yana işin içindeyim."
"İşin mutfağında yetişen biri olarak söylüyorum ki; mevcut yapı stoğunun yüzde 70'i deprem açısından güvenli değil. Binalar resmen iman kuvveti ile ayakta duruyor. Binaların 17 Ağustos'ta nasıl karton gibi yıkıldığını unutmamak lazım."
Ali Ağaoğlu'nun bu açıklamaları sosyal medyada infial yarattı.