Ali Babacan yeni parti hazırlıkları hakkında ilk resmi açıklamayı yaptı. Kurucuları arasında yer aldığı AK Parti'den 18 yıl sonra istifa etti. Babacan istifasını duyurduğu metinde yeni parti hazırlıkları ile ilgili ilk resmi açıklamasını yaptı. Peki Ali Babacan AK parti'den neden istifa etti? Ali Babacan yeni partisi ne? Ali Babacan kimdir? İşte cevabı...
ALİ BABACAN AK PARTİ'DEN NEDEN İSTİFA ETTİ? ALİ BABACAN YENİ PARTİ KURACAK MI?
Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte yeni parti kurma hazırlıklarını sürdüren Ali Babacan, AK Parti'den istifa etti.
Babacan, 'Kamuoyunun bilgisine' başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada "Ağustos 2001 tarihinde kurucu üyesi olduğum Adalet ve Kalkınma Partisi’nden 14 yıl MKYK üyeliği yaptım. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 13 yıl Bakanlar Kurulu Üyesi oldum. Bu süre içerisinde ülkemizin elde ettiği büyük başarılara katkı vermekten onur duydum" dedi ve şöyle devam etti:
"Görevde olduğum dönemlerde partinin kuruluş ilke ve değerlerini hem ülkemizde hem de dünyada inanarak savundum. Türkiye’nin tarihi dönüm noktalarında, doğruları için verilen büyük mücadelelerin bizzat içinde olmak benim için şeref oldu.
Son yıllarda ise pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu. Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım. Aynı süreçte Türkiye yeni sınamalarla karşı karşıya kaldı. Dünya hızla değişti. Ülkemizde ise parlak bir gelecek vaat eden, bambaşka beklentileri olan, dinamik, yeni nesillerimiz var artık.
'TÜRKİYE'NİN BUGÜNE VE GELECEĞİ İÇİN YENİ BİR ÇALIŞMA BAŞLATMAK KAÇINILMAZ HALE GELDİ'
İçinde bulunduğumuz şartlarda, Türkiye için yepyeni bir gelecek vizyonuna ihtiyaç vardır. Ülkemiz için her alanda doğru analizler, yeniden düşünülmüş stratejiler, planlar, programlar gerekmektedir. Çok çeşitli kesimlerle yaptığımız istişareler de bunu teyit etmektedir.
Türkiye'nin bugünü ve geleceği için yeni bir çalışma başlatmak kaçınılmaz hale gelmiştir. Ben ve pek çok arkadaşım, böyle bir çalışma için büyük ve tarihi bir sorumluluk hissetmekteyiz. Bu süreçte aynı ahlaki ve toplumsal sorumluluğu hisseden çok sayıda insanla tanışmış olmak da bizim için çok sevindirici olmuştur.
İnanıyorum ki, karşı karşıya olduğumuz sorunların çözümü, ancak, temsil gücü yüksek ve geniş bir kadro çalışmasıyla mümkün olacaktır. Beraberce çalışmak ve ortak aklı hedeflemek zorundayız. Çalışmalarımızın bağımsız ve özgür bir şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır. Her konuda beyaz sayfalarla işe başmak gerekmektedir.
Bu gerçekler dikkate alındığında Adalet ve Kalkınma Partisi kurucu üyeliğimin devam etmesi maalesef mümkün görünmemektedir. Bugün itibariyle istifa dilekçemi parti genel merkezine ulaştırdım.
Hepimizin amacı ülkemizin itibarını yükseltmek, halkımızın refah ve mutluluğunu artırmak, Türkiye’yi hak ettiği güzel bir geleceğe ulaştırmaktır. İnsan hakları, özgürlükler, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğü vazgeçilmez ilkelerimizdir. Siyasete ilk girdiğim günden bu yana bunlar için canla başla çalıştım. Allah sağlık ve ömür verdiği sürece bundan sonra da çalışmaya devam edeceğim."
ALİ BABACAN KİMDİR?
Ali Babacan, 4 Nisan 1967'de Ankara'da doğdu. 1985'te Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi'ni birincilikle bitirdi. 1989 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden üniversite birincisi olarak mezun oldu.
Babacan, 1990 yılında Fulbright bursunu kazanarak, Yüksek lisansını ABD'de Northwestern Üniversitesi Kellogg School of Management'de İşletme Dalında tamamladı. Yüksek lisans çalışmalarında Pazarlama, Organizasyon ve Uluslararası İş İdaresi dallarında uzmanlaştı.
1992-1994 yılları arasında, ABD'de finans sektörünün üst düzey yöneticilerine danışmanlık yapan özel bir şirkette çalıştı.
1994-2002 yılları arasında, Ankara'da özel sektörde iş hayatını sürdürdü.
Ali Babacan'ın siyasi hayatı Ak Parti ile başladı. 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Kurucu Üyesi olarak siyasete adım attı ve partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi.
3 Kasım 2002 genel seçimlerinde, 22. Dönem Ankara Milletvekili oldu. 58. ve 59. T.C. Hükümetlerinde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görevlendirildi.
3 Haziran 2005 tarihinde, Devlet Bakanlığı görevinin yanı sıra Avrupa Birliği ile müzakereleri yürütmek üzere Başmüzakereci olarak atandı.
22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde, 23. Dönem Ankara Milletvekili olarak yeniden seçildi.
29 Ağustos 2007 tarihinde, 60. T.C. Hükümeti'nin Dışişleri Bakanı olarak atandı.
1 Mayıs 2009 tarihinde, 60. T.C. Hükümeti'nde Ekonomik Konularda Genel Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildi.
12 Haziran 2011 genel seçimlerinde, 24. Dönem Ankara Milletvekili olarak bir kez daha seçildi.
61. ve 62. T.C. Hükümetlerinde "Ekonomik Konularda Genel Koordinasyondan Sorumlu" Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildi.
ALİ BABACAN AHMET DAVUTOĞLU YENİ PARTİ KURDU MU?
Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 64. Hükümette Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili olarak görev alan Babacan, 65. Hükümette mecliste yer bulamadı.
İngilizce bilen Babacan, evli ve üç çocuk babasıdır.
AK Parti Genel Merkezinde Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Çankırı, Çorum ve Edirne milletvekilleri ile kahvaltıda bir araya gelen Erdoğan, önümüzdeki günlerde istişare toplantılarını sürdürecek.
Edinilen bilgiye göre basına kapalı yapılan toplantıda, 12 civarında milletvekili söz alarak yerel seçim sonuçlarını değerlendirdi. Milletvekillerinin büyük bölümü, yerel seçimlerde bazı hataların yapıldığını, özellikle söylem bazında ‘Çelişkilerin’ olduğunu ve sahada en çok ekonomik sıkıntıların gündeme geldiğini söyledi. 2023 seçimlerine giderken aynı hataların tekrarlanmaması gerektiğini belirten milletvekilleri, özellikle daha kucaklayıcı bir dil kullanılması tavsiyesinde bulundu.
SUÇU KENDİMİZDE ARAYACAĞIZ
Milletvekillerinin konuşmalarını tek tek not alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul seçimleri konusunda eksikliklerin ve hataların giderilerek 2023 seçimlerine daha güçlü hazırlanacaklarını söyledi. Erdoğan “31 Mart seçimlerinde kazanan biziz. İstanbul’da farklı bir sonuç çıkmış olabilir. Ama ilçelerde de yine biz kazandık. 23 Haziran’da millet böyle takdir etti. Saygı duyuyoruz. Varsa bir hatamız, eksiğimiz, gereğini yapıp ona göre adımlarımızı atarız. Millete niye kendimizi anlatamadık, bunlara hep bakacağız. Suçu millette atmayacağız. Kendimizde arayacağız. Gerekli muhasebeyi yapıp, eksiği-hatayı düzeltip yolumuza devam edeceğiz” dedi.
PARLAMENTER SİSTEM DEFTERİ KAPANDI
Muhalefetin gündeme getirdiği parlamenter sistem tartışmalarına da değinen Erdoğan “Bu CHP’nin projesidir. Bizim gündemimizde böyle bir şey yok. Millet Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi konusunda kararını vermiştir. Parlamenter sistem defteri kapanmıştır. Eskiye dönülmesi söz konusu değil. Ama yeni hükûmet sistemi ile ilgili bazı aksayan yönler varsa bunları gidereceğiz, revize edeceğiz ve gerekli adımları atacağız” diye konuştu.
Erdoğan, özellikle bürokrasiden kaynaklanan sıkıntıların giderileceğini de kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne yönelik sahada ‘tek adamlık’ eleştirileri ile de karşılaştıklarını söyleyen bazı milletvekillerine Erdoğan “Bu tamamen CHP’nin ortaya attığı tartışmalar. Tek adam aranıyorsa, CHP’nin geçmişine baksınlar” cevabını verdi.
Erdoğan’ın, isim vermeden Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kuracağı yeni parti çalışmalarına da değindiği öğrenildi. Erdoğan “Geçmişte de bunu deneyenler oldu ama başarılı olamadılar. Bugün de aynı şeyin olacağını düşünüyorum” dedi.
REVİZYON YANLIŞ ANLAŞILIYOR
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, partisine yakın yöneticilerin Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne ilişkin ‘sistem revize edilecek’ açıklamalarının yanlış anlaşıldığını ve abartıldığını söyledi. Bostancı “Sisteme ilişkin ‘revizyon’ kelimesi biraz yanlış kullanılıyor. Kastedilen değerlendirmedir. Yoksa sisteme ilişkin değerlendirmelerin verileri görülmeden afaki bir takım sonuçları şimdiden söylemenin manası şu; bu sadece bir değerlendirme, sistemin bir yıllık uygulamasına ilişkin bir değerlendirme. Bu değerlendirmeyi ikinci yılda yapar, bunu üç yılda yapar, her yıl yapabilir, dört yılda bir yapabilir. Dolayısıyla mesele uygulamanın değerlendirmesidir” diye konuştu.