'Evde Sağlık Kapsamında Alzheimer ve DEMANS Hastalıklarının Tanı Ve Bakımı, Manevi Moral Ve Motivasyonu" konulu sempozyumda konuşan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, "Avrupa'nın modernizmini alalım derken, hastalıklarını önce kapıyoruz" dedi.
Evde Sağlık ve Sosyal Hizmetler Derneği (EVSED) Kayseri Şubesi ile İl Sağlık Müdürlüğü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Müftülüğü ve Melikgazi Belediyesi tarafından imzalanan protokol çerçevesinde "Evde Sağlık Kapsamında Alzheimer ve DEMANS Hastalıklarının Tanı Ve Bakımı, Manevi Moral Ve Motivasyonu" konulu sempozyum düzenlendi.
İl Sağlık Müdürlüğü Geriatri Hastanesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen sempozyuma, İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer, İl Müftüsü Şahin Güven, Melikgazi Belediye Başkan Yardımcısı Yüksel Kahraman, EVSAD Başkanı Cesim Zeydanlı ve davetliler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından sempozyumun açılış konuşmasını yapan EVSAD Başkanı Cesim Zeydanlı, "Amacımız, ilimizde hizmetin kamu kurum ve kuruluşlarıyla paydaş olarak ilgili koordinasyonu sağlamak, gerekli ihtiyaç olan hizmetleri götürmektir. Bu bir kamu hizmetidir. Bu hizmeti, rahatlığı kendisine yok sayan gönlü güzel insanların insanlarımıza kendini adamasıyla bu hizmetler yürümektedir" dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nevzat Özer de, "yaralı ve hasarlı gönülleri tamir eden bir bakanlık olduklarını söyleyerek, "Yaralı ve hasarlı gönüllere merhem olan bir bakanlığız. Ecdadımız kanadı kırık kuşlar için bile dernek kurmuş. İçerisinde insanın ve mahlukatın bulunduğu her türlü dernek anlamlı ve manidardır. Sosyal anlamda insanlarımıza direk dokunan derneklerimizi destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz.Türkiye'de 2002 yılında 63 tane huzurevinde 4 bin 982 vatandaşımız kalıyorken, 2018 yılı itibariyle 146 huzurevi var ve 13 bin 750 tane vatandaşımız kalmaktadır" ifadelerini kullandı.
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali Ramazan Benli de, "Osmanlı Medeniyeti 300 bine yakın vakıf ve derneğin olduğu bir medeniyetten geliyor. Şuanda Türkiye'de 116 bin vakıf ve dernek var. Bu bize gösteriyor ki daha alacağımız çok yol var. Kadim medeniyetimizde aynı çatı altında 3'lü yapı yaşardı. Dede, oğul ve torun. Biz Avrupa'nın modernizmini alalım derken, hastalıklarını önce kapıyoruz. Önce hastalığı alıyoruz, sonra gelecek şeyleri içimize kabul ediyoruz. Burada iyi bir koordinasyon ve el ele vererek ilerlemezsek önümüzde bizi sıkıntılı günler bekler. Onun için kurumların ve sivil toplum örgütlerinin arasında ki bu birlikteliği daha üst seviyeye çıkarabilmeli ve ileriye getirmeliyiz ki hizmetin verimini yukarı çıkarabilelim" şeklinde konuştu.