Eğitim-Bir-Sen 5. Olağan Genel Kurulu Genel Başkan Adayı Ali Yalçın’ın sendikanın 23.Kuruluş yıldönümünde İstanbul Zübeyde Hanım Öğretmenevinde düzenlediği Vizyon Belgesi Açıklama toplantısına çok sayıda Şube Başkanı, delegeler, yüzlerce üye ve Milli Eğitim Bürokrasisinden çok değerli isimler katıldı.
Ali Yalçın kendisini dinleyen coşkulu kalabalığa yaptığı konuşmasında ;
“O manayı bul da bul!
ille istanbul'da bul!
istanbul, istanbul..
Değerli Şube Başkanlarım, Kıymetli Delegeler,
Saygıdeğer Dostlarımız, Kıymetli Misafirler, Basınımızın Çok Değerli Temsilcileri,
"Zirveden Yeni Ufuklara" ekibi adına hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Bugün 14 Şubat 2015.
"Her eylem yeniden diriltir beni/Nehirler düşlerim göl kenarında" diyerek toplumu tepki vermeye, harekete geçmeye ve haklarını aramaya çağıran Mehmet Akif İnan ve bin yıllık medeniyetimizin havzasından beslenmiş bir grup arkadaşı tarafından 14 Şubat 1992 tarihinde kurulan ve bugün duruşu, ufku, misyonu, vizyonuyla Türkiye’nin en saygın ve en büyük sivil toplum kuruluşu olan sendikamız, hak ve özgürlük mücadelesiyle geçen 22 yılını geride bırakmış ve bu gün itibariyle 23.yılına girmiş bulunmaktar.
Bu vesile ile başta kurucu genel başkanımız M.Akif İnan başta olmak üzere, Erol Battal'a ve teşkilat çalışmalarındayken hayatını kaybeden bütün arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, kuruluşundan bu güne kadar teşkilatımızın çeşitli kademelerinde görev yapan, adanmışlık örneği sergileyen,emek, ömür ve gönül verenlere selam olsun diyorum.
3. Dönem kuralı nedeniyle müsade isteyen, Başbakan davetiyle sendikadaki birikimine siyasete taşımaya aday olan, M.Akif İnan tarafından kitabı açılan sendikacılığın kitabını yazan Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu'ya emekleri, fedakarlıkları ve liderliği için şükranlarımızı arz ediyor ve selam olsun diyorum.
Değerli Dostlar,
Küreselleşen dünya hızlı bir değişim geçiriyor. Ülkemiz ise tarihi misyonunu kuşanmak, küresel bir aktör olmak için “Yeniden Büyük Türkiye” sloganıyla irade ortaya koymaya, gelecek vizyonu çizmeye çalışıyor.
320 bin sayısını geride bırakmış Mayıs 2015 mutabakatında 400 bin sayısına ulaşmak hedefiyle yoluna devam eden “Türkiye’nin en büyük sendikası” olan Eğitim-Bir-Sen’imiz ise geleceğine karar vereceği 5. Olağan Genel Kurulumuza hazırlanıyor.
1 Milyon’u aşkın eğitim çalışanının bulunduğu eğitim öğretim ve bilim hizmet kolunda 320 bin üyesiyle zirvede olan sendikamızı, zirveden yeni ufuklara taşımak için teşkilatımızın teveccühü ile yola çıkmış bulunuyoruz. Başkanlar kurulumuzda teşkilatımızın liderleri ile yapılan yazılı temayül yoklamasında yeni döneme Ali Yalçın başkanlığında gidelim diyen 67 başkanımız ve Ahmet Özer başkanlığında gidelim diyen 24 başkanımız başta omak üzere tüm başkanlarımıza, delegelerimize, teşkilatımıza ve üyelerimize teşekkür ediyorum.
Sendikamızı “Zirveden yeni ufuklara” taşımak için çıktığımız yolculukta 80’i aşkın şubemizle, 70’e yakın ilimizle görüştük ve görüşmeye, buluşmaya, dinlemeye, görüş ve önerilerini almaya devam ediyoruz.
Bu gün burada İstanbul’daki 8 Şubemizin delegeleri başta olmak üzere Trakya illerimiz, Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ delegelerimizle görüştük. Genel Kurulumuza sayılı günlerin kaldığını biliyoruz. İllerimizi ziyaretimizin İstanbul ve Trakya ayağında, 14 Şubat’a, sendikamızın 23. Kuruluş Yıldönümüne denk gelmesi dolayısıyla bu gün civar illerimizden gelen değerli başkanlarımız ve siz değerli dosdtlarımızın da katılıyla “Vizyon Belgemizi” Medeniyet Şehri İstanbul'dan açıklamak için bir aradayız.
Tarihimizin, Medeniyetimizin, Dünyanın başşehri İstanbul’dayız.
Nasıl ki İstanbul yoğrula yoğrula medeniyetimizin tarih içindeki tecessüm etmiş haliyse, “Zirveden yeni ufuklara” olan bu ulvi yürüyüşümüz; yoğrula yoğrula, büyüye büyüye harmanlana harmanlana, devam eden bir yolculuğun, tecrübenin, aşkın ve sevdanın büyüyen bir davanın adıdır.
Bu Dava,
Osman Gazi’nin, oğlu Orhan Gazi’ye yaptığı nasihatte dediği gibi:
“Oğul!Bizim dâvâmız, kuru bir kavga ve cihangirlik dâvâsı değil, i‘lâ-yı kelimetullahtır, yani Allâh’ın dînini yüceltme davasıdır” Kendi medeniyet öğretilerimizde bulunan; “Bir kötülüğü gördüğünüz zaman onu elinizle düzeltin. Şayet buna güç yetiremiyorsanız dilinizle düzeltin. Şayet buna da gücünüz yetmiyorsa kalben buğz edin. Bu ise imanın en zayıf noktasıdır.”Hadisinin gereği; "İyilikleri önerme, kötülükleri önleme" davasıdır.
Bizim Davamız; Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgililer sevgilisi, Onun gül kokusunu şehri istanbul’a getiren Eba Eyyub el Ensari'nin davasıdır.
“Ya ben İstanbul’u alırım ya İstanbul beni!” diyen Cennet Mekan Fatih Sultan Mehmet han ve onun hocaları Molla Gürani, Akşemseddin’in “Fethin” davasıdır.
Bizim Davamız; Dillere destan “Yedi tepesiyle” daha da güzel İstanbul’dan, Türkiye’deki kavga zemininde yürüyen sendikacılığa reddiye olan, Eğitim-Öğretim ve Bilim hizmet kolunda yeni bir sayfa açmak için yola çıkan, kurulurken kitap da yeri var mı sığ tartışmalarına takılmadan sendikacılığın kitabını açan, sendikacılıkta örneği kendisi olanYedi Güzel Adam”ın en aksiyoneri, kavgamızın ve sevdamızın lideri Mescid-i Aksa Şairi Mehmet Akif İnan’ın ve yol arkadaşlarının davasıdır.
Emek, Ekmek ve Özgürlük Mücadelesidir.
Özgürlüğü, adaleti, ahlakı ve erdemi merkeze alarak hak ve özgürlük mücadlesinde her geçen gün yeni kazanımlarla yol açan ve yol alan erdemli yürüyüşümüz,“Zirveden yeni ufuklara” hareketimizle güvenli ve güçlü bir geleceğe uzanacaktır.
Vizyon belgesini medeniyetimizin başkenti kadim şehir İstanbul’da açıklıyoruz. Yürüyüşümüz sadece seküler anlamda sendikal yürüyüş değildir. Aynı zamanda kadim medeniyetimizin yeniden inşaasına katkı sunma, öncülük yapma yürüyüşüdür. Ankara Cumhuriyetin, İstanbul medeniyetin başkentidir. Medeniyetimize hizmet etmek için çıktığımız bu yolculuğun yol haritasını, vizyon belgesini İstanbul da ilan etmemiz bu açıdan anlamlıdır.
Yeniden Büyük Türkiye’nin inşasında özne olacak, Eğitim Bir-Sen teşkilatımızı zirveden yeni ufuklara taşıyacak kadro, Anadolu’nun karması ve bu şehrin manevi mirasıdır.
Nedir bu manevi miras?
İstanbul; Karadeniz ile Marmara’yı birleştirir, daha doğrusu Akdeniz’i birleştirir. İki kıtayı yani Asya ve Avrupa’yı birleştirir. Netice itibariyle bakıldığında aslında İstanbul gönülleri birleştirir. Bu manada da bir hoşgörü, bir sevgi, bir merhamet şehridir. İstanbul’un ruhunda bütün bu güzellikleri birleştiren bir birlik ruhu vardır. İstanbul bir’i temsil eder. Her ne kadar iki kıtalıysa da aslında birliğin sembolüdür. İşte zirveden yeni ufuklara hareketi budur. Ve birlik ruhunu en iyi bulabileceğimiz medeniyet şehrinden, Türkiye’nin yedi bölgesini 81 ilini selamlıyoruz.
Değerli Dostlar,
Genelde ülkemizin ve insanlığın, özelde ise, eğitim çalışanlarının sorunlarına çözümler geliştirmek, teklifler üretmek amacıyla başlayan özlük ve özgürlük mücadelemiz, kuruluş amacımızda da olduğu gibi hak aramanın merkezi, çözümün adresi olmayı başarmıştır.
Her türlü oligarşiye karşı demokratik sistem içerisinde katılımcılığı esas alarak sendikal kulvarda açtığımız yeni sayfa, sendikacılığın ideolojik kavga alanı olmaktan çıkmasına ve hizmet alanına dönüşmesine de vesile olmuştur.
İnsanları ötekileştirmeyen, kucaklayan ve kuşatan misyonun temsilcileri olarak, iyilikleri artırmanın ve kötülükleri engellemenin izdüşümü olarak algıladığımız sendikal mücadelemiz,Mevlana’nın pergel meteforunda olduğu gibi sabit ayağını medeniyet değerlerine basıp, hareketli kısmıyla bütün eğitim çalışanları kucaklamaya devam edecektir.
Güçlü bir örgüt, birlik ve beraberliğin en yüksek seviyede tutulduğu yapılardır. Birlik ve beraberlik ise takım ruhunun yakalanmasıyla oluşur. Batılı düşünür Michael Treacy, “Önemli olan birey değil, takımdır” der. Eğitim-Bir-Sen teşkilatının örgüt disiplini ve vizyonu konusundaki hassasiyetinin üzerinde önemle durmak gerekecek. Teşkilat ve teşkilatçılık kavramı beni en çok heyecanlandıran mefhumların başında gelir. Beni nasıl heyecanlandırıyorsa, aynı heyecanı, bütün teşkilatımızda görüyorum. Bir teşkilat nasıl çalışmalıdır, işlevi ve hedefi nedir, nasıl olmalıdır, sonuca ulaşmak ve hedefe varmak için hangi yöntemleri nerede, nasıl, kimlerle, ne gibi bir metotla uygulamalıdır?
Büyük bir vizyona ve aynı hedefe odaklanılan çalışmalar kim veya kimler tarafından kimin için neye göre yapılmalıdır? Hedef ve vizyon gerçekleşmesinde, insan faktörünü sevk, idare ve bir idealizme kanalize etme, inandırma nosyon ve misyonu; ana teşkilatın organ, doku, hücre iletişimi içinde hangi kıstasları kapsamalıdır? Elbette bütün bunlar bir teşkilatın konularını kapsar. Hedefe ve nihai noktaya ulaşmanın gayreti vizyon çalışmasıdır.
Net olmayan, adı konmayan ve herkesçe benimsenip özümsenmeyen veya vizyonu belirlenmeyen hiçbir teşkilat başarılı olamaz. Eğitim-Bir-Sen teşkilatının her mensubu, soylu sendikal mücadelemizin bir neferi olduğu kadar aynı zamanda bulunduğu yerin de bir lideridir. Örgütümüz, tavanından tabanına kadar bir bütün ve tek yürek olacaktır.
Eğitim-Bir-Sen’in vizyonu net, hedefleri ise açıktır. Bunun en belirgin göstergesi, bugüne kadar sürdürdüğümüz kararlı tutumumuz ve vesayeti deşifre için yaptığımız çalışmalardadır.
Geçmişin tortularını temizleyen, milletimizin ayağına başlanmış prangaları bir bir kıran yürüyüşü ile sendikamız, 28 Şubat’ın kirli aktörlerinin müstağni ve mütekebbir bir edayla “Bin yıl sürecek” diyerek tehdit savurduğu, baskı ve yıldırmalarla, antidemokratik dayatmalarla örmeye çalıştığı ağın bütün düğümlerini teker teker çözmenin hareket noktası olmuştur.
Katsayı, üniversite önlerindeki dram, din eğitimine yaş sınırı, biri bizi gözetliyor kamerası olan Milli Güvenlik Dersi, Andımız, 8 yıllık kesintisiz eğitim gibi bütün dayatmaların ortadan kaldırılmasını sağlayan teşkilatız.
4+4+4 kesintili yeni eğitim sistemine geçişe vesile olan, Seçmeli Din Eğitimi; Kuran-Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin programlara girmesini sağlayan, 18. ve 19. Milli Eğitim Şuralarında alınmasına vesile olduğu kararlarla eğitimde vesayet gölgesinin, endoktrinasyonun kalkmasını sağlayan sendikayız.
12 Milyon 300 bin imza ile milletin iradesini ortaya koyan, 7 ay sivil itaatsizlik gösterip; "şapka kanunu var şapka takmamak suç olmuyor da, 12 Eylül bakiyesi darbe döneminin yönetmeliğini takmamak neden suç oluyor" diyen, kamuda devlet eliyle kadına şiddetin zirve noktası olan "Kamusal Alan" yalanını iplemeyen, Tarihi yasağı, tarih yapan ve tarih yazan sendikayız.
Ulusal Birlikçilerin, Siyasallaşmış yargıçların, E- Muhtıraların, Gezicilerin, 17 Aralık Küresel Operasyoncularının velhasıl 7 defa darbe girişimine sahne olan geride kalan 12 yıl içerisinde millet iradesine yönelen tehditlerin karşısında dik duran ve dalga kıran sendikayız.
2001'de çıkan 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu sonrası gerçekleşen; 5 yıl sağımızdakilerin, 4 yıl solumuzdakilerin sıfır kazanımla toplu pazarlık masasından dönmesine inat, Toplu Sözleşme hakkını alan ve yetkili olarak katıldığı 2 toplu sözleşmeden 25' e yakın kazanım üreten "İşte Sendika, İşte Fark" kıyasına anlam katan sendikayız.
320 bini aşan sayımızla bir rüyanın, vesayete karşı direnişimiz, temel hak ve özgürlüklerde sağladığımız kazanımlarla bir kavganın, soylu mücadelemizde kadim medeniyetimizi inşa hedefiyle bir sevdanın sendikasıyız.
Yeni dönemde/ soylu mücadelemize /yeni bir heyecan katmak , zirveden yeni ufuklara hedefimizi sizlerle birlikte yürümek için yola çıktık.
Yeni dönemde yeni üyelerle güç bulmak amacıyla tempomuzu artırmak, içimize, işimize ve dışımıza yolculuğa çıkmak için adayız.
Teşkilatımızın çekirdeğini çelikleştirmek, üyelerimizin aidiyetini geliştirmek, eğitimin sorunlarına ilişkin görüş ve düşüncelerimizi, projelerimizi çözümle buluşturmak, kireçle boyanmış beyaz taşların, Misak-ı Milli sınırlarının dışına çıkarak eğitim alanında güç değil hak merkezli yeni bir Uluslararası Sendikal Birlik oluşturmak için adayız.
Bu noktada, yeni döneme ilişkin Vizyonumuzu başlıklar halinde sizlerle paylaşmak istiyorum.
ZİRVEDEN YENİ UFUKLARA
VİZYONUMUZ VE PROJELERİMİZ
Değerli basın mensupları ve katılımcılar,
21-22 Şubat 2015’te yapılacak olan Eğitim-Bir-Sen 5. Olağan Genel Kurulu’nda Genel Başkan Adayı olarak ekibimle birlikte vizyonumuzu ve projelerimizi açıklamak amacıyla sizlerin karşısına çıkmış bulunmaktayız.
23 yıllık bir sivil toplum kuruluşu olarak, kurulduğumuz günden bu yana verdiğimiz özlük ve özgürlük mücadelesinde çok önemli kazanımlara imza attık.
Ülkemizde ve dünyada demokratikleşmenin sağlanması, darbeler ve vesayet rejimlerinin son bulması, temel hak ve hürriyetlerin genişlemesi için verilen mücadeleye Eğitim-Bir-Sen olarak destek verdik; eğitim sisteminin demokratikleşmesi, eğitim alanındaki çifte standartların kaldırılması için verilen mücadeleye öncülük ettik, onlarca haksız ve hukuksuz uygulamayı kararlı girişim ve mücadelemizle sona erdirdik. Milli Güvenlik dersinin müfredattan çıkarılması, din eğitiminin önündeki yaş sınırının kaldırılması, Kur’an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin müfredata girmesi, müfredattan vesayetin izlerinin silinmesi konularında aktif rol ve sorumluluk aldık.
Bugün burada, geçmişte yaptıklarımızı anlatmak yerine bundan sonra yapmayı tasarladığımız projelerimizi; eğitimin, eğitim çalışanlarının ve Türkiye’nin gündemine ilişkin vizyonumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli katılımcılar,
Eğitim-Bir-Sen olarak, demokrasimizin gelişmesi ve güçlenmesi için sendikal çalışmaların teknik olarak ortaya koyduğu ana rotamızda ilerlemeye, sunduğumuz katkıyı artırarak vermeye devam edeceğiz. Siyasal taleplerin, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesindeki politikaların belirlenmesinde sendika olarak üzerimize düşeni yapmakla mükellef olduğumuzun farkındayız.
Yeniden Büyük Türkiye idealinin hayat bulması, sadece Türkiye’nin değil, İslam dünyasının da önemli bir ivme kazanması anlamına gelmektedir. Batı’nın, adete bir kan gölüne çevirdiği bölgemizde Türkiye, istikrarın teminatı olan bir misyon ifa etmektedir.
Türkiye’nin kendi iç sorunlarını bir an evvel çözmesi ve dış dünyaya karşı daha güçlü bir savunma hattının oluşturulması bağlamında, demokratik düzlemdeki tüm anakronik sorunlarının çözümü için elimizi taşın altına sokmakla yükümlü olduğumuzun farkındayız. Bu yükümlülük, gerek sendikamızın politikalarına gerekse teşkilatlarımıza dair yaklaşımlarımıza yön verecektir. Diyen Yalçın,Vizyon ve projelerini de şu başlıklar altında açıklamalarda bulundu;
TEŞKİLATIMIZA DAİR PERSPEKTİFİMİZ
Dünyanın gidişatına ve güncel meselelere kayıtsız kalmaksızın, köklerimizin bize kazandırdığı irfanı da göz ardı etmeksizin “Erdemliler Hareketi” olarak mücadelemize devam edeceğiz.
YÖNETİM ANLAYIŞIMIZ
Katılımcı yönetim anlayışı çerçevesinde, üyeye en yakın temasa sahip temsilci ve üyelerin karar alma mekanizmalarına katılımlarını sağlayacak yöntem ve teknikleri geliştireceğiz. Açık ve öngörülebilir bir karar alma sürecine ilişkin tüm faaliyet ve işlemlerden sorumlu olan yönetim ile bu süreçlere aktif bir biçimde katılımda bulunacak üyelerden oluşan bir yönetim yapısı geliştirmek hedefimiz olacaktır.
Yönetim işlemlerinin üye ve gönüllülere açık olması, kurul veya komisyon gibi teşkilat yapılarının çalışmalarına katılımın sağlanması ve yönetim dili ile çalışma modelinin yalın olması anlamında saydamlık sağlanacaktır.
TOPLUMSAL LİDERLİK
Tecrübelerimizi paylaşmak, başkalarının tecrübelerinden istifade etmek ve her birimizin elde ettiği kazanımları paylaşarak hepimizin üretilen katma değerden hak ettiği payı alması adına uluslararası sendikal örgütlerle birlikteliği savunuyoruz.
KATILIMCILIK
Sendikal mücadelenin, sendikal örgütlenmenin ve sendikal çalışmaların her alanında kadınlarımızın, gençlerimizin ve engellilerimizin de yer almasını sağlamak, katılımcı sendikal anlayışımızın temeli olacaktır. Bu suretle kişisel ve mesleki açıdan yetişmiş, dayanışma anlayışına sahip nitelikli bir insan topluluğunun ortaya çıkmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.
MÜCADELE ANLAYIŞIMIZ
Sendikamız, özgün ve özgür yapısıyla bağımlı sendikacılık anlayışını reddeden, üye ve delege iradesine dayanan, sendika-siyaset, sendika-bürokrasi ilişkisinde ne teslim olan ne de teslim alan duruşuyla Mehmet Akif İnan’dan devraldığı ilkeli sendikacılık misyonunu sürdürecek; ufkunu genişleterek sendikacılık yapmaya, iletişim kuran ve toplumun tamamını kucaklayan bir anlayışı tesis ederek yeni ufuklara doğru yol almaya devam edecektir.
320 bin üyemizle sendikacılığa yeni bir vizyon kazandırmayı, eğitim çalışanlarını yeni kazanımlarla tanıştırmayı, daha demokratik, daha özgür ve daha müreffeh Türkiye idealini gerçeğe dönüştürmeyi hedefliyoruz.
AİDİYET BAĞLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ
Eğitim-Bir-Sen üyeliğinin sadece bir sendika üyeliği olmaktan çıkarılarak çalışanın kimliğinin bir parçası haline getirilmesi, sadece hak arama esnasında başvurulan bir yer değil, mesleki, sosyal ve kişisel gelişim için sürekli uğranılan, çalışmaları takip edilen bir çekim merkezi haline getirilmesi hedefimizdir.
KADIN ÜYELERİMİZE YÖNELİK PERSPEKTİFİMİZ
Eğitim çalışanları içinde kadın oranının yüzde 50’nin üzerinde olması gerçeğini dikkate alarak, kadın üye sayısının artırılması ve sendikamızın kadın eğitim çalışanlarının sorunlarının tespiti ve çözümünde öncülük etmesi için gerekli çalışmalara hız vereceğiz.
Üye sayımız içindeki kadın oranının sendikamız yöneticiliklerine de yansıması için kadın üyelerimize gereken teşvik, kolaylık ve desteği sağlayacağız. Yine kadınlarımızın çalışma hayatında karşılaştıkları ayrımcılığın ortadan kaldırılması, çalışma hayatında mutlak eşitliğin sağlanması yanında anayasada öngörülen pozitif ayrımcılığa imkân tanınmasının sağlanması da temel hedefimizdir.
GENÇ ÜYELERİMİZE YÖNELİK PERSPEKTİFİMİZ
Gençlerin mesleki ve kariyer gelişimlerine gösterdikleri ilgi kadar sendikal örgütlenmeye ve sendikal temsilde bulunmaya da ilgi göstermeleri için çaba sarf edeceğiz. Genç üyelerin sendika yönetiminde etkin rol alabilmeleri için, Genç Memur-Sen çalışmaları içerisinde inisiyatif almalarını sağlayıp geleceğin lider kadrolarının yetiştirilmesi ekseninde gelişmelerini ve yetkinleşmelerini teşvik edeceğiz.
ENGELLİ ÜYELERİMİZE YÖNELİK PERSPEKTİFİMİZ
Toplumsal hayatın hiçbir alanında geri kalmalarını asla kabullenmeyeceğimiz engelli üyelerimiz ve insanlarımızın hem seslerini duyurmak, hem engelleriyle engellenmelerine göz yummamak bizim için bir yükümlülüktür. Onların hayata tutunma azimlerinin sendikal mücadeleye çok şey katacağı kanaatindeyiz. Yine engelli personelin çalışma hayatında karşılaştıkları ayrımcılığın ortadan kaldırılması, çalışma hayatında mutlak eşitliğin sağlanması yanında anayasada öngörüldüğü haliyle pozitif ayrımcılığa imkân tanınması temel hedeflerimizdendir.
EĞİTİME VE EĞİTİM ÇALIŞANLARINA DAİR PERSPEKTİFİMİZ
Eğitim-Bir-Sen olarak gerçekleştireceğimiz eğitim-öğretim faaliyetleri ve kültürel-sosyal organizasyonlar ile program oluşturma, müfredat geliştirme, modelleme gibi süreçleri yöneterek; eğitim hayatımızın geleceğinde merkezi bir rol üstlenmeyi amaçlıyoruz.
Medeniyetimizin köklerinden yeniden yeşermesi ancak eğitimle mümkün olacağından, eğitimle, hizmet kolu olmasının çok daha ötesinde bağı bulunan Eğitim-Bir-Sen olarak, öncü ve yön verici olacağız. Eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasından müfredatın belirlenmesine, bakanlığın teşkilatlanmasından çalışanların özlük haklarına kadar görüş ortaya koymadığımız ve görüşlerimizin dikkate alınmayacağı hiçbir alanın bırakılmaması ana hedefimizdir.
Eğitim alanında gerek fiziki ve teknolojik altyapı gerek eğitime erişim gerekse kalite konusunda yaşanan gelişmelerin öğretmen ve eğitimci istihdamı ile özlük haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi alanına yansımaması, sendikamızın çözümü için çaba sarf edeceği temel çalışma alanlarımız arasında olacaktır. Bu bağlamda, OECD eğitim kriterlerini yerine getiren, öğretmen ihtiyacı sorununu bir an önce çözüp eğitimcinin niteliğini artırmak üzerine çalışmalar yapan bir ülke olabilmek için mücadele etmeyi hedefliyoruz.
Eğitimin örgütlenmesinden müfredatına, öğretmen eğitiminden eğitim ortamlarının iyileştirilmesine, öğrenme ve öğretme süreçlerinden ders kitaplarının çağın şartlarına uygun yeniden yapılandırılmasına, sınav odaklı geçişten okul temelli kademeler arası geçişe, tüm aşamalarla ilgili yapılacak her türlü düzenlemeye katkı sağlamaya devam edeceğiz.
Temel eğitim ile yükseköğretimin bütünlüğü bağlamında bireyi ve özgür düşünceyi temel alacak, toplumun kullanımına sunulmak üzere bilimsel bilgi üretecek ve geliştirecek bir yükseköğretim sisteminin teşkili için yeni bir yükseköğretim kanununun çıkarılması mücadelemiz de devam edecektir.
Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne bağlı yurtların yalnızca barınma hizmeti veren bir kuruluş olmaktan çıkartılması, gençlerin toplumsal değerler ekseninde psikolojik, fiziksel, sosyal ve kültürel gelişimlerini sürdürmelerine yardımcı olacak ortamlara dönüştürülmeleri gerektiği kanaatindeyiz.
EĞİTİM PROGRAMLARI VE MÜFREDAT
19. Milli Eğitim Şûrası’nda tekliflerimiz doğrultusunda kararlaştırılan konuların hayata geçirilmesinin takipçisi olacağız. Bu çerçevede insanı merkeze alan, bütünlüklü, dünyayı medeniyet değerlerimiz ekseninde okuyan bir müfredatın hayata geçirilmesinin öncüsü olacağız.
Eğitim sistemimize Fatih Projesi’nin sağladığı çoklu öğrenme ve bilişim teknolojisinin sunduğu yeni imkânların, öğrenci öğrenmesine katkı sağlayacak hale getirilmesine eğitim çalışanları olarak öncülük edeceğiz.
Ders kitaplarında kin, nefret, düşmanlık çağrıştıran tüm unsurların ayıklandığı, her türlü ayrımcılık ve ötekileştirmeyi ima eden, temel insan hakları ve hukukun evrensel ilkelerine aykırı, medeniyet değerlerimize uymayan içeriklerin eğitim ve öğretim alanından çıkarılmasının takipçisi olacağız.
EĞİTİM ÇALIŞANLARI
Milli Eğitim Bakanlığı Çalışanları
Bakanlığın bütün birimlerinin ve özellikle de Bakanlık politikalarına yön verenlerin, yetkili sendika olan Eğitim-Bir-Sen ile daha etkin bir iletişim ve iş birliği içerisinde olması, alınacak kararlar ve gerçekleştirilecek uygulamaların yürütülebilirliğini kolaylaştıracaktır.
Eğitim çalışanlarının gelir düzeyi ve statüsünün yükseltilmesine dönük çalışmalara hız vereceğiz; eğitimcilerin mesleki saygınlığının ve mesleki yeterliklerinin artırılması, mali haklarının iyileştirilmesine dönük politikaların hayata geçirilmesi için gayret sarf edeceğiz. Eğitim çalışanlarının mali ve sosyal hakları ile çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yüksek Öğretim Kurumları Çalışanları
Akademik personelin bilimsel üretimde başarılı olabilmesi, idari personelden beklenen verimin alınabilmesi, çalışanların iç ve iş huzuruna bağlıdır. Örgütlü yapıların yönetime katılımına fırsat tanınması, üniversite yönetimlerinin tek adamlığı andıran yönetim anlayışını terk etmelerinde önemli bir faktör olacaktır.
Daha çok özgürlüğün daha çok örgütlülükle mümkün olduğu gerçeğinden hareketle üniversitelerde sendikal örgütlenmenin üniversite özerkliğine ve akademik özgürlüğe de mutlaka katkısı olacaktır. Bu nedenle, üniversitelerde örgütlenme ve hak arama özgürlüğünün tesisi öncelikli hedefimizdir.
Kredi Yurtlar Kurumu, TODAİE ve ÖSYM Çalışanları
Bilimsel bilgi ve teknolojik gelişme ile kaliteli bir yükseköğrenim sistemi için varlığı ve nitelikli çalışmaları elzem olan kurumların, mevcut iş yükünün az sayıdaki personelin omuzları üzerinde yükseldiği bilinen bir gerçektir.
Kurum çalışanlarının huzurlu, güvenli ve sağlıklı bir ortamda hizmet üretmeleri, daha etkin ve verimli bir şekilde görevlerini yerine getirmelerini sağlamak amacıyla söz konusu kurum çalışanlarının mali ve sosyal hakları ile çalışma koşullarının iyileştirilmesi noktasındaki mücadelemiz devam edecektir.
ÜLKEMİZE DAİR PERSPEKTİFİMİZ
Yeniden Büyük Türkiye hedefine ulaşmak, yalnızca içimizdeki sorunların demokratik mekanizmalar işletilmek suretiyle çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Bu amaçla, mevcut sorunların tespitine ve çözümüne odaklı bir anlayışın taşıyıcısı olacağız.
Yeni Anayasa
Sendikamızın yeni anayasa yapım çalışmalarına desteği ve katkısı; temel hak ve özgürlükleri koruyan, çalışanların ekonomik ve sosyal haklarının korunması ve geliştirilmesini hedefleyen bir anayasa olduğu müddetçe devam edecektir.
Birlikte Yaşama ve Çözüm Süreci
Milli birlik ve kardeşlik projesi kapsamında atılan olumlu adımlar umutları yeşertmiş ve toplumsal barışın yeniden tesisine zemin hazırlamıştır. Önümüzde duran sivil anayasa projesinin hayata geçirilmesinin, çatışma ortamını sona erdirmesini, ihtiyaç duyulan toplumsal birlik ve bütünlüğün sağlanmasını, çocuklarımıza barış ve kardeşlik içinde beraberce yaşayacakları bir ülkenin miras bırakılmasını sağlayacağını arzu ediyor; bu nedenle sivil anayasa çalışmalarını çözüm sürecinden ayrı görmüyoruz. Çözüm sürecinde devlet tarafından sadece etnik ayrışmayı tetikleyen ve yalnızca bundan beslenen kesimin muhatap alınmamasını, toplumun diğer kesimlerinin de sürece dâhil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Demokratikleşme ve Özgürlükler
Başta yeni anayasa olmak üzere anayasal, demokratik, çoğulcu, sosyal bir hukuk devletini geliştirecek ve güçlendirecek tüm girişimlere destek olmaya devam edeceğiz.
Demokratikleşmenin ve özgürlükleri artırmanın yolunun sadece yasal düzenlemelerden geçmediği, toplumun ve bireylerin demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri içselleştirmesi gerektiğinden hareketle öncü bir sivil toplum kuruluşu olarak demokrasi ve özgürlük bilincinin toplumun tüm kesimlerine yansıması için mücadele edeceğiz.
Sorumluluk anlayışımızın gereği olarak, toplumun her üyesini, demokratik toplum düzenini halkın iradesine kast eden her türlü yapılanmalardan korumak noktasındaki mücadeleye desteğimiz hukuk sınırları içinde kalmak kaydıyla sürecektir.
Hakça Paylaşım ve Sosyal Adalet
İfa ettikleri hizmetin maddi bedeli kimi zaman ölçülemez olan kamu çalışanlarının ülkenin gelişmesinden ve kamu kaynaklarındaki artıştan hak ettiği payı alması noktasında mücadelemiz devam edecektir. Emeğimizin karşılığını istemekten yorulmayacağız, kamu çalışanlarının anayasal iş güvencelerini korumaktan yılmayacağız. Etrafımızı çevirmiş çatışmacı sendikacılığa rağmen kamu görevlileri ve milletimizin memnuniyetini esas alan büyük Türkiye ideali için erdemli sendikal anlayışımızın da gereği olarak alın teri dökmeye ve kazanım üretmeye devam edeceğiz.
Uluslararası Alana Dair Perspektifimiz
Medeniyet havzamızda yaşananlar başta olmak üzere küresel boyutta gelişen olaylar ve ortaya çıkan gelişmeler karşısında hakkın, haklının, mağdurun ve mazlumun yanında olmayı sürdüreceğiz. Paydaşlarımızla Arakan’dan Filistin’e, Mali’den Doğu Türkistan’a mağdur ve mazlum coğrafyalarda sendikamızın varlığı, desteği ve yardımları sürecektir.
Eğitim alanında faaliyet gösterenler başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası ölçekte çalışmalar yürüten meslek örgütlerine ve sendikalara üye olacağız.
Özellikle İslam dünyasındaki meslek ve emek örgütleriyle birlikte hak merkezli uluslararası bir örgütlenme oluşturmayı hedefliyoruz. Bu uluslararası birlikteliğin, ümmet içindeki birlik duygusunu yeniden diriltmesinin yanında toplumsal değişimlerin hak ve emek ekseninde sağlıklı, çatışma ve kaostan uzak bir şekilde gerçekleştirilmesine katkı sağlayacağı; emperyalist küresel politikalara ve İslam dünyası üzerinde oynanan oyunlara karşı sivil bir kalkan misyonu üstlenmesinin yanı sıra Müslüman halkların kabul edilebilir bir hayat standardına kavuşturacağı kanaatindeyiz.
Sonuç
İşyeri temsilcisinden genel yönetim kuruluna kadar tüm yöneticilerimizi ve temsilcilerimizi seçimle belirleyen demokrasiyi içselleştirmiş bir kurum olarak, bu durumun istisna değil, kural haline getirilmesinin gerekli olduğunu savunuyoruz.
Şüphesiz sendikal hedeflerin gerçekleştirilmesi, bu hedefleri benimseyen ve özümseyen yöneticiler ve üyeler kadar bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda kendisini sürekli eğiten ve geliştiren kadrolar gerektirir. Bu itibarla sürekli gelişim hedefini esas alan sendikal eğitim elzemdir. Kadın, gençlik, temsilcilik yönetimlerinde bulunanlar ile şube zorunlu organlarında görev alanların teşkilat eğitimine alınması, sertifikalı eğitim programlarıyla çekirdeğin çelikleştirilmesi ana hedefimizdir. Bu amaçla, hedef kitle bazında içeriği ve amacı farklılaştırılmış eğitim programları halinde teşkilat eğitimleri gerçekleştirilecektir.
Sendikalı olma kadar sendikalı kalmanın da önemli olduğu gerçeğinden hareketle, üyelerin aidiyet bağlarının daha da güçlendirilmesi için sosyal-kültürel faaliyetlere ağırlık verilecek, imkânlar ölçüsünde sendika içi eğitim faaliyetlerine katılmalarına da fırsat tanınacaktır.
Sendikal mücadelede, doğru, adil, paylaşımcı, yapıcı bir bakış açısıyla hareket ederek, kalıcı işler başarma yolunda bütün gücümüzle alanlarda olacağız. Demokrasimizin güçlenmesi için, sendikal mücadelemizde hep doğru ve yapıcı bir eksende hareket edeceğiz. Yapıcı eleştiriler ve mücadele yöntemleriyle Yeniden Büyük Türkiye idealine ulaşma hedefinde etkili bir zemin oluşturma gayreti içerisinde olacağız.
Üyelerimizin özlük haklarının geliştirilmesi mücadelemizde örgütlü yapımızı baskı unsuru olarak kullanacak, sonuç odaklı yaklaşımlarla her geçen gün kazanımlarımıza yeni kazanımlar eklemenin gayreti içerisinde olacağız.
YENİ DÖNEME DAİR PROJELERİMİZ
-Eğitim-Bir-Sen Uzaktan Eğitim Merkezinin Kurulması
-Dijital Arşiv ve Doküman Yönetim Sisteminin Kurulması
-Stratejik Planın Hazırlanması
-Tüm Şubelere Hizmet Binası Satın Alınması
-Basın ve İletişim Faaliyetlerinin Yaygınlaştırılması (web TV, Blog kurulması, sosyal medyayı kullanma tarzının geliştirilmesi)
-Teşkilat Eğitimi Faaliyetlerinin kurumsallaştırılması
-Mehmet Akif İnan Araştırma ve Kültür Merkezinin Kurulması
-Erol Battal Kütüphanesinin Kurulması
-Aliya İzzetbegoviç Enstitüsünün Kurulması
-Eğitim Alanında Faaliyet Gösteren Bölgesel ve Uluslararası Kuruluşlara Üye Olunması ile Uluslararası Hak Merkezli Emek Örgütünün Kurulması
-Uluslararası İlişkiler Alanında Daimi Sekretarya Kurulması
-Eğitim-Bir-Sen Mehmet Akif İnan Başarı Ödülünün Verilmesi
-Eğitim-Bir-Sen Misafirhanesinin Açılması
-Mehmet Akif İnan Sosyal Tesisinin Kurulması
-Sosyal ve Kültürel Faaliyetlere Ağırlık Verilmesi
-Profesyonel Sendika Yöneticiliğinin Özendirilmesi
-Üniversite Teşkilatları İçin Daimi Sekretarya Oluşturulması
-Eğitim-Bir-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (EBSAM) güçlendirilmesi
-Eğitim İzleme Raporları Hazırlanması
-25. Kuruluş Yıldönümünde 2. Vefa Buluşması Yapılması
-Öğrenim Düzeylerine Göre Kitap Kataloğu Çıkarılması
-Hukuk-Mevzuat Forum Sayfası Kurulması
-Eğitim Alanında Faaliyet Gösteren Kuruluşlarla Ortak Çalışmalar/STK’larla İş Birliği Yapılması
-Müfredat ve Ders Kitaplarını İzleme Komisyonlarının Oluşturulması
-İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi ve Hizmet Kapasitesinin Güçlendirilmesi.
-Tüm Şubelere Hizmet Binası ve Aracı Satın Alınması
-Mevzuat Ar-Ge Birimi Kurulması ve Hukuk Hizmetlerinin Yerelleştirilmesi
-Düşünce Merkezi Oluşturulması
-Toplu Sözleşme Sürecinin Daha Etkin Yürütülmesi
-Kalite Yönetim Sistemine Geçilmesi
-Kurum İzleme Komisyonlarının Oluşturulması
Ali Yalçın’ın Yönetim Kurulu Listesi
Konuşmasının ardından yeni dönemi birlikte omuzlayacağı, Genel Merkez yönetiminde birlikte çalışmak istediği Genel Başkan Yardımcısı adaylarını tanıtarak programa devam edildi. Buna göre;
Eğitim-Bir-Sen 5. Olağan Genel Kurulu Genel Başkan Adayı Ali YALÇIN’ın yönetim kurulu listesinde;
Ramazan ÇAKIRCI(Genel Başkan Yardımcısı)
Latif SELVİ (Konya Şube Başkanı)
Mitat SEVİN (Gaziantep Şube Başkanı)
Hasan YALÇINYAYLA(İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı)
Atilla OLÇUM (Mersin Şube Başkanı) yer almaktadır.
Bir ismin ise önümüzdeki hafta açıklanacağı ifade edilen program toplu fotoğraf çekimleri ve tebriklerden sonra sona ermiştir.