Deutsche Welle,15 Temmuz hain darbe girişiminin 3'üncü senesinde Türkiye'de hakkında yakalama kararı bulunan firari Can Dündar'a köşe yazısı yazdırdı.
Dündar köşe yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe girişimi karşısındaki çağrısına değinerek, "15 Temmuz'da Erdoğan CNN Türk'e bağlanarak herkesi sokağa davet etti. Bu daha önceki darbelerde görülmüş bir çağrı değildi. Önceki darbelerde iktidardakiler sessizce çekilirdi. Erdoğan'ın çağrısı ile ortalık savaş yerine döndü" dedi.
Erdoğan'ın İstanbul'a döndükten sonra iki seçeneği olduğunu belirten Dündar, "Erdoğan ya demokrasiyi seçecekti ya da tek adam rejimini kuvvetlendirmeyi. O ikincisini seçti" dedi. Türkiye'nin darbe girişimi sonrasında FETÖ üyelerini hızlı bir biçimde tasfiye etmesini eleştiren Dündar, "Erdoğan İstanbul'a indiğinde çok gergindi. Açıklamalarında bunu, 'Allah'ın bir lütfu' olarak nitelendirdi ve "Şimdi ordudakileri temizleme zamanı" dedi. Erdoğan darbe ile tek adam rejimini güçlendirdi ve Gülen destekçisi olsun olmasın tüm muhaliflerini hapse attırdı. Dönemin artık tek bir adı vardı: Tasfiye" dedi.
Köşe yazısında bunlar ile de yetinmeyerek skandal sözlere yer veren Dündar, darbeciler ile ilgili hiçbir şey söylemedi ve Türkiye'nin verdiği şehitleri de hiçe saydı.
Firari Can Dündar, darbeyi yapanlar ile ilgili söz söylemek yerine Erdoğan'ı eleştirerek,"Erdoğan parlamentoya, hükümete ve hatta yargıya el koydu. Bütün gücün bir elinde olduğu bir rejim kurmaya başladı. Onun sözleriyle, süreç bir "İkinci Kurtuluş Savaşı" idi. 15 Temmuz'un üçüncü yıldönümünde artık Erdoğan'ın zaferleri değil onun için çalan alarmlar konuşuluyor" dedi.