Alzheimer nedir?
Unutkanlık hepimizin zaman zaman yaşadığı bir sorundur. Fakat, unuttuklarımızı hatırlamamız uzun sürmez. Çoğu stresli iş ortamı, yorgunluk gibi faktörlerden kaynaklanır. Bunlar basit unutkanlıklardır. Günlük yaşamımızı etkileyen bir problem değildir.
Alzheimer, yaş ilerledikçe unutkanlıkla ortaya çıkan, hafıza, konuşma gibi durumlarda sorunlar yaşanan, günlük yaşamın gerektirdiklerini uygulayamama gibi problemlere yol açan bir hastalıktır.
Geri dönüşümü olmayan ve ilerleyen bir hastalık olan alzheimer, halk arasında bunama olarak bilinir. Beynin fonksiyonlarında bozukluk vardır. Hastanın düşünmesinde sorun ortaya çıkar. Alzheimer, ciddi bir hastalıktır. Belirtiler görüldükten 7-8 yıl sonra ölüme yol açabilmektedir.
Alzheimer belirtileri nelerdir?
Alzheimer’in her yaşta herkes için geçerli olan basit unutma ile karıştırıldığını kaydeden Prof. Tanrıdağ, öğrenme ve unutmanın birbiriyle yakından ilgili olduğunu, yeni bilgiler alındıkça, beynin eski bilgileri zamanla sildiğini bunun da doğal bir süreç olduğunu vurguladı.
Bir beyin hastalığı olan Alzheimer’ın çeşitli uyarıcı belirtileri olduğunu da kaydeden Tanrıdağ, bu belirtileri 12 maddede şöyle sıraladı:
1-Gündelik hayatı etkileyen unutkanlıklar. Özellikle çok yakın dönemi ilgilendiren randevu, toplantı, alışveriş listesi ve diğer güncel bilgilerin unutulması.
2-Planlama ve hesaplama zorlukları. Faturaların unutulması, sürekli yaptığı bir yemeğin tarifini bile hatırlayamama, günlük işlerin sırası ve süresiyle ilgili yaşanan zorluklar.
3-Daha önce sorunsuz yapılan iş ve ev görevlerinde aksama. Evin düzeniyle ilgili karışıklık, eşyaların nasıl kullanıldığıyla ilgili bilgilerin hatırlanmasında zorluk.
4-Zamanla ve yerlerle ilgili yaşanan kafa karışıklığı. Düzenli gidilen dükkanların, caminin ya da işyerinin bulunamaması. Günün saatlerini, günleri, ayları karıştırma, evin odalarını karıştırma.
5-Görüntüleri algılama zorluğu. Bu zorluk hem yazıları okumada hem de şekil algısındaki bozuklukla ortaya çıkar. Bazı görüntüler çok önceleri görülmüş başka mekanlarla karıştırılabilir. İnsanların birbirine benzer yüz
ifadelerinden farklı kimlik çıkartmak. Trafikte sorun yaşamak.
6-Konuşma ve anlamada zayıflama, kelime sayısında azalma, anlam kaymaları.
7-Eşyaları olağan yerlerden farklı yerlere koymak ve unutarak yakınlarını kaybetmekle veya hırsızlıkla suçlama. Örneğin ayakkabıyı buzdolabına koyma, yumurtaları yatak altına saklama gibi.
8-Yargılama ve karar vermede güçlük. Gündelik hayat içinde önceleri kolaylıkla alınan kararlar için uzun zamanlar geçirme, bir türlü karar verememe ya da olağandışı şaşırtıcı kararlar.
9-Sosyal aktivitelerden çekilme. Düzenli olarak yapılan sosyal birlikteliklerden vazgeçme. Sınıf toplantılarına gitmeme gibi. Buna karşılık eve kapanma ve tek düzen yaşantıya geçiş.
10-Kişilik ve davranış değişiklikleri. Örneğin eli açık bir kişiyken cimri birisine, ya da cimriyken savurgan birine dönüşmek.
11-Abartılmış cinsel eğilimler.
12-Hiçbir şeyden zevk alamama.
Alzheimer neden olur?
Son zamanlarda önemsemediğiniz unutkanlık problemleriniz oluyor, zaman ve yer kavramı ile ilgili karmaşıklıklar yaşıyor ya da konuşurken kelime bulmakta zorlanıyorsanız Alzheimer riski ile karşı karşıya olabilirsiniz. Ölümle sonuçlanabilen ciddi tablolara kadar giden Alzheimer hastalığı, erken teşhis ve bilinçli bir yaklaşım sayesinde yavaşlatılabiliyor.
ALZHEİMER HASTALIĞINA NASIL TEŞHİS KONUR?
Öncelikle yukarıdaki belirtilerden bazıları sizde varsa bir psikolog ya da sinir hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir.
Çekilen beyin filmi, yapılan kan tahlilleri ve laboratuvar tetkikleri ile alzheimer hastalığı diğer hastalıklardan ayırt edilmeye çalışılır. Çünkü her unutkanlık, bu hastalığın belirtisi değildir. Bu şekilde hastalığın kesin tanısı konur.
ALZHEİMER'DAN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Alzheimer'dan korunmak mümkün mü, bunun için nasıl önlem alınmalı? Psikiyatrist Tanju Sürmeli, bu konuda geniş bir liste çıkarıyor. İşte Alzheimer'dan korunmayı sağlayacak o öneriler:
Günlük aldığınız fruktoz, yani meyve şekeri miktarı 25 gramın altında olmalı. Bir tane kurutulmuş incir 23, portakal 6, şeftali 6, muz 7, elma 9.5, taze kayısı taze 1.3, kuru kayısı ise 16.5 gramdır. Meyve şekeri fazla alınırsa zararlı olabilir. Bir insan önerilen miktarın ortalama olarak 3 katından fazlasını kullandığı için bu durumun çok yaygın ve ciddi bir sorun olduğunu söyleyebiliriz.
Açlık insulin seviyenizi 3'ün altında tutun. Bu endirekt olarak fruktoz ile bağlantısı olan bir durumdur ve kesinlikle insulin direncine yol açar. Diğer şekerler, tahıllar ve yetersiz egzersiz yapmak da bu durumu etkiler.
B12 düzeyi yüksek besinler tüketerek Alzheimer'a yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz. Besin değeri yüksek folik asit yönünden zengin bir diyetle beslenin. Sebzeler tartışmasız biçimde folik asitin alınabileceği en uygun besin kaynağıdır. Bu nedenle taze sebzeleri her gün çiğ olarak tüketmekte fayda var.
Çok sıkı vejetaryen diyetlerin Alzheimer riskini yükselttiği, Omega-3 yönünden zengin diyetlerin ise bu riski düşürdüğü görülmüştür.
Alzheimer Riski ve Tedavisi
Toplumda genelde 60 yaşında alzheimer görülme oranı yüzde 10 civarındadır. 80 yaşında ise yüzde 50'lik bir görülme sıklığı karşımıza çıkmaktadır. Bütün unutkanlıkları alzheimer olarak değerlendirmek doğru değildir. Pek çok kişi günlük yaşamında unutkanlıklar yaşamakta ama alzheimer olmadan yaşamaya devam etmektedir. Hafif bilişsel bozukluk olarak da adlandırılabilecek bu kesimdeki kişilerin ilerleyen dönemde alzheimera yakalanma riski çok daha yüksektir.
Alzheimer belirtileri gösteren risk grubundaki kişilere yönelik uzman desteği gereklidir. Bu kişilerin nörolojik muayenelerinin yapılması ayrıca laboratuvar testleri ve nöropsikolojik testleri ile mevcut durumları açığa çıkartılır. Yüksek risk taşıyan kişilere yönelik gerektiği takdirde EEG yani kortikal haritalama, MR ve PET taraması da önerilebilir.
Ülkemizde ve dünyada alzheimer hasta sayısı nedir? Bu tür çalışmalar hastalarda umutlara yol açıyor mu? Böylesi "umut", "müjde" gibi haberlerin verilmesi doğru mudur?
2014 verilerine göre dünyada 36 milyona yakın Alzheimer hastası var. Türkiye'de tahmin edilen ise yaklaşık 450.000 civarı. Ortalama yaşam süresinin uzaması ile birlikte Alzheimer hasta sayısının giderek artacağı varsayılıyor. İstatistiklere baktığınızda da bunu gösteriyor zaten. Bu hastalığa çare bulmak için dünya üzerinde özellikle ABD'de büyük çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar yüksek bütçeli olduğu için her yerde yapılamıyor. Şimdiye kadar elde edilen sonuçlar ile hastalıüın kesin çaresi bulunamamış durumda. Her yeni yapılan çalışma bizler için bir adımdır ama bu çalışmaların gerçek sonuçlarından uzak ve 'müjde' şeklinde lanse edilen haberler hasta yakınlarında gereksiz umutlara yol açıyor. Bazen umut tacirliğine kadar varan bu durum, kötüye de kullanılabiliyor. Nitekim geçtiğimiz yıllarda bunun örneklerini gördük hala da görüyoruz. Henüz çalışması süren ya da çalışması yapılmış ama pozitif sonuç alınmamış yöntemler çok yüksek fiyatlarla hastalar üzerinde uygulanabiliyor. Bu nedenle sonuçları çarpıtılarak sunulan ve fazla umut vaat eden haberlerin doğru olduğunu düşünmüyorum.
Alzheimer hastalığının tam olarak nedeni biliniyor mu? Buna yönelik kesin bir tedavi önümüzdeki yıllarda olabilir mi?
Alzheimer hastalığının nedeni yüzde yüz bilinmemekle beraber, en fazla sorumlu tutulan etken beyin hücreleri arasında biriken amiloid plakları ve beyin hücreleri içerisinde biriken tau proteinleridir. Ancak son yapılan bazı çalışmalarda farklı hipotezler de öne sürülmüştür. Bu durumda hiç bir etkenden tam bir kesinlik içerisinde bahsedemeyiz. Yapılan çalışmalar sebep olarak düşünülen maddelere karşıdır. Umarım doğru yönde düşünüyoruzdur ancak bilim öyle bir şey ki bugün 'budur!' dediğimize yarın 'hayır kesinlikle değildir!' diyebiliyoruz. Bazen de bir bakıyoruz ki, tamamen tesadüfi olarak amaç o olmadığı halde bazı hastalıkların çaresini bulmuşuz! Bu kadar kaotik bir durum içerisinde ümidim sarf edilen çabaların boşa çıkmamasıdır. Tam bilememekle birlikte birkaç yıl içerisinde hastalığın çaresi bulunabilir demek çok doğru değil. İlaçların çalışma sırasında geçtiği fazlar da epey zaman alıyor.
Demans ve Alzheimer aynı şeyler mi?
Bunu şu şekilde açıklayayım. Her Alzheimer hastası aynı zamanda demans hastasıdır ama her demans Alzheimer değildir. Yani demans bir ana başlıktır. Birçok sebebi vardır. Alzheimer ise en sık görülen demans türüdür. Demansta ziihinsel işlevler sırasıyla yitirilir. Alzheimer hastalığında ilk sırada yitirilen işlev bellek fonksiyonlarıdır. Mesela frontotemporal demans dediğimiz türde hastada önce kişilik değişiklikleri başlar ama unutkanlık olmaz. Ya da beyin tümörüne bağlı olarak gelişen demansta, tümör hangi bölgedeyse oraya ait fonksiyonlar yitirilir.