Amme (Nebe) suresi Arapça, Türkçe okunuşu | Amme suresi fazileti nedir?

Amme suresi fazileti nedir? Ağırlık olarak ölüm ve ölümden sonraki yaşam hakkında Müslümanlara bilgi veren Amme suresi Kur'an-ı Kerim'de 78. sırada bulunmasının yanı sıra Mekke'de inen 80. suredir. Nebe suresi olarak da bilinen Amme süresinin Arapça, Türkçe okunuşunu haberimizde bulabilirsiniz.

Halk arasında Amme kelimesi olarak bilinen Nebe suresi 'büyük, haber' anlamını taşır. Ölümden sonraki hayatı konu edinen sure 40 ayetten oluşur. İşte Amme (Nebe) suresi Arapça, Türkçe okunuşu ve  Amme suresi fazileti...

AMME DUASI FAZİLETLERİ

- Amme Suresini okuyan kişiye dağların ağırlığı kadar sevap yazılacağı rivayet edilmiştir.

- Amme Suresini okumak rızkı arttırmakta ve geçim zorluğunu azaltmaktadır.

- Dünya'da Amme Suresi'ni okuyan kişiye Cennet'te gideceği yer gösterilir.

- Amme Duasını okuyan kişi kıyamet gününde korku duymaz ve soğuk içeceklerle ödüllendirilir.

- Okumanın ve öğretmenin ayrı ayrı sevapları bulunmaktadır.

- Allah'a yakın olmayı ve Allah'ın koruması altına girmeyi sağlar.

- Kaza ve beladan korur, kötü kimselerin yaptığı işlerde başarısız olmasını sağlar.

- Helal kazanç elde etmeyi sağlar, haram kazançtan uzaklaştırır.

- Okuyan kişinin tüm vücudunu nurlar sarar ve nursuz bir kıl dahi bulunmaz.

AMME SURESİNE İÇİN OKUNUR?

Amme Suresi maddi olarak zorluk çeken kişiler tarafından kazanç elde etmek için okunabilir. Allah'ın rızasını kazanmak ve tövbelerin kabul olması için okunabilmektedir. Dünya hayatında sıklıkla okuyarak Cennet'e gidilecek yeri görmek amacıyla Amme Suresi okunarak ibadet edilebilmektedir. Her türlü kaza ve beladan, dertlerden ve sıkıntılardan kurtulmak amacıyla okunabilmektedir.

AMME (NEBE) SURESİNİN KONUSU NEDİR?

Mekke döneminde inen ve 40 ayetten oluşan Nebe Suresi, öldükten sonraki hayatı anlatmaktadır. Kıyamet, hesap, ceza ve mükafat konuları anlatılmıştır. Nebe Suresinde Allah'ın varlık ve kudretini gösteren deliller ile melekler konusuna da yer verilmiştir.

AMME (NEBE) SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU 

Bismillahirrahmanirrahim

1. Amme yetesâelûn(yetesâelûne).
2. Anin nebeil azîm(azîmi).
3. Ellezî hum fîhi muhtelifûn(muhtelifûne).
4. Kellâ se ya'lemûn(ya'lemûne).
5. Summe kellâ se ya'lemûn(ya'lemûne).
6. E lem nec'alil arda mihâdâ(mihâden).
7. Vel cibâle evtâdâ(evtâden).
8. Ve halaknâkum ezvâcâ(ezvacen).
9. Ve cealnâ nevmekum subâtâ(subâten).
10. Ve cealnâl leyle libâsâ(libâsen).
11. Ve cealnân nehâre meâşâ(meâşen).
12. Ve beneynâ fevkakum seb'an şidâdâ(şidâden).
13. Ve cealnâ sirâcen vehhâcâ(vehhâcen).
14. Ve enzelnâ minel mu'sırâti mâen seccâcâ(seccâcen).
15. Li nuhrice bihî habben ve nebâtâ(nebâten).
16. Ve cennâtin elfâfâ(elfâfen).
17. İnne yevmel faslı kâne mîkâtâ(mîkâten).
18. Yevme yunfehu fîs sûri fe te'tûne efvâcâ(efvâcen).
19. Ve futihatis semâu fe kânet ebvâbâ(ebvâben).
20. Ve suyyiratil cibâlu fe kânet serâbâ(serâben).
21. İnne cehenneme kânet mirsâdâ(mirsâden).
22. Lit tâgîne meâbâ(meâben).
23. Lâbisîne fîhâ ahkâbâ(ahkâben).
24. Lâ yezûkûne fîhâ berden ve lâ şerâbâ(şerâben).
25. İllâ hamîmen ve gassâkâ(gassâkan).
26. Cezâen vifâkâ(vifâkan).
27. İnnehum kânû lâ yercûne hısâbâ(hısâben).
28. Ve kezzebû bi âyâtinâ kizzâbâ(kizzâben).
29. Ve kulle şey'in ahsaynâhu kitâbâ(kitâben).
30. Fe zûkû fe len nezîdekum illâ azâbâ(azâben).
31. İnne lil muttakîne mefâzâ(mefâzen).
32. Hadâika ve a'nâbâ(a'nâben).
33. Ve kevâıbe etrâbâ(etrâben).
34. Ve ke'sen dihâkâ(dihâkan).
35. Lâ yesmeûne fîhâ lagven ve lâ kizzâbâ(kizzâben).
36. Cezâen min rabbike atâen hısâbâ(hısâben).
37. Rabbis semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâr rahmâni lâ yemlikûne minhu hitâbâ(hitâben).
38. Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ(saffen), lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle sevâbâ(sevâben).
39. Zâlikel yevmul hakku, fe men şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben).
40. İnnâ enzernâkum azâben karîbâ(karîben), yevme yanzurul mer'u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ(turâben).

AMME (NEBE) SURESİNİN ANLAMI, TÜRKÇE OKUNUŞU

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

1. Birbirlerine hangi şeyi sorup duruyorlar?

2. O büyük haberi mi?

3. Ki kendileri hakkında anlaşmazlık içindedirler.

4. Hayır; yakında bileceklerdir.

5. Yine hayır; yakında bileceklerdir.

6. Biz, yeryüzünü bir döşek kılmadık mı?

7. Dağları da birer kazık?

8. Sizi çift çift yarattık.

9. Uykunuzu bir dinlenme yaptık.

10. Geceyi bir örtü yaptık.

11. Gündüzü bir geçim-vakti kıldık.

12. Sizin üstünüze sapasağlam yedi-gök bina ettik.

13. Parıldadıkça parıldayan bir kandil (güneş) kıldık.

14. Sıkıp suyu çıkaran (bulut)lardan 'bardaktan boşanırcasına su' indirdik.

15. Bununla taneler ve bitkiler bitirip-çıkaralım diye.

16. Ve birbirine sarmaş-dolaş bahçeleri de.

17. Şüphesiz o hüküm (fasl) günü, belirlenmiş bir vakittir.

18. Sur'a üfürüleceği gün, artık siz dalga dalga geleceksiniz.

19. O sırada gök açılmış ve kapı kapı olmuştur.

20. Dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.

21. Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir.

22. Taşkınlık edip-azanlar için son bir varış yeridir.

23. Bütün zamanlar boyunca içinde kalacaklardır.

24. Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek.

25. Kaynar sudan ve irinden başka.

26. (İşlediklerine) Uygun olan bir ceza olarak,

27. Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.

28. Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.

29. Oysa Biz, herşeyi yazıp saymışızdır.

30. Şimdi tadın. Size artık azaptan başkasını arttırmayacağız;

31. Gerçek şu ki, muttakiler için 'bir kurtuluş ve mutluluk' vardır.

32. Nice bahçeler ve üzüm bağları.

33. Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar.

34. Dopdolu kadehler.

35. İçinde, ne 'boş ve saçma bir söz' işitirler, ne bir yalan.

36. Rabbinden bir karşılık olmak üzere yeterli bir bağış(tır bu).

37. Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi Rahman olan (Allah); O'na hitap etmeye güç yetiremezler.

38. Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dışında olanlar konuşmazlar. (Konuşacak olan da,) Doğruyu söyleyecektir.

39. İşte bu, hak gündür. Şu halde dileyen Rabbine bir dönüşyolu edinsin.

40. Gerçekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kişinin kendi ellerinin önceden takdim ettiklerine bakacağı gün, kafir olan da: "Ah, keşke ben bir toprak oluverseydim" diyecek.

Din Haberleri