2011 yılında gerçekleşen ve o dönem çokça konuşulan Defne Joy Foster'in hayatını kaybetmesiyle ilgili acılı anne tam 11 yıldır hak arayışı mücadelesini sürdürüyordu. Kızının ölümüne ilişkin soruşturmanın etkili yürütülmediğini ve yaşam hakkının ihlal edildiğini gerekçe göstererek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunan Hatice Foster'ın bu başvurusu mahkeme tarafından reddedildi ve hak arayışı sonuçsuz kaldı.
3 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilen bu kararın üzerine ailenin avukatı kanun yararına bozma yoluna başvurdu. Dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi Defne Joy Foster'ın ihmal sonucu hayatını kaybettiğini belirtti. Bozma kararının -ardından Foster'ın ölümünde şüpheli konumuna bulunan Kerem Altan hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı.
İDDİALARI REDDETTİ
Tutuksuz yargılanan Altan mahkemede kendisini "Kendisine votka ikram ettim. Bir yudum aldı. Fenalaştı. Bilincini kaybetmiş durumdaydı. Kendine getirmek için yüzünü yıkamak istedim, ancak bu bir fayda sağlamadı. Hastaneye götürmek istedim, ancak taşıyamadım. Kapalı olduğunu görünce eve geri döndüm. Durumunda bir düzelme olmadığını görünce ambulans çağırdım. Gelen ambulanstaki ekip kendisinin öldüğünü söyledi. Ben maktulü daha önce tanımıyordum. İlk kez o gece şahsen tanıştık. Rahatsızlığı olduğunu ve ilaç kullandığını bilmiyordum. Ertesi gün polis evde arama yaptığında çantasında astım ilaçları buldu. Ben yapabileceğim tüm yardımları yaptım. Ölümüne neden olacak bir eylemim olmamıştır" sözleriyle savundu.
MAHKEME KARARI REDDETTİ
2 yıl boyunca tutuksuz yargılanan Kerem Altan 12 Şubat 2015 tarihinde “yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi” suçundan 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Bu karara yapılan itiraz da reddedildi.
Defne Joy Foster’ın annesi Hatice Foster, kızının şüpheli ölümüne ilişkin ceza soruşturmasının etkili yürütülmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi, 2019 yılında soruşturma sürecinde tespit edilen bir eksikliğin olmadığını belirterek, annenin bireysel başvurusunu kabul edilemez buldu.