Annesinin, babasını öldürmesi üzerine zor günler geçiren Charity, kendisini toparladıktan sonra bir kız ve bir erkek çocuk sahibi oldu. İlk çocuğu erkek oldu ve adını Paris koydu. Paris'ten dokuz yıl sonra yine hamile kaldı. Bu kez kızı Ella'yı dünyaya getirdi. Ancak Charity, oğlunda bir takım gariplikler olduğundan şüpheleniyordu.
İki çocuğunun arasındaki en büyük fark Paris'in daha içe kapanık ve utangaç olması, Ella'nın ise fişek gibi, dışa dönük, inatçı ve iddialı olmasıydı. Paris Ella'yı çok seviyor gibi görünüyordu ve Ella da Paris'e tapıyordu. Paris hakkında anne Charity, "Çoğunlukla sessizdi, her çocuk gibi onun da bazı haşarılıkları oluyordu ama büyük bir kaygı yaratacak bir şey olduğunu söyleyemem." şeklinde konuştu.
ANNE UYUŞTURUCUYA TEKRAR BAŞLADI
Charity yıllarca uyuşturucudan uzak durmayı başarmıştı ama bağımlılığın boyunduruğundan kurtulamamıştı. Paris 12, Ella da üç yaşındayken, altı ay boyunca kokain alışkanlığına geri döndü. Charity bu durumu, "Gerçekten zor bir dönemdi. Öyle 'anne çocuklarına bakmıyor bile' durumu yoktu. Ama sorunlarım olduğu ve eksik olduğum çok açıktı. Paris görevi üstlendi ve Ella'ya daha çok bakmaya başladı." şeklinde anlattı.
CİNAYET ANI
Charity 2005'te yeniden uyuşturucuyu bıraktı ve hayat normale döndü. Her şey yolunda gibi gözükürken 4 Şubat 2007 tarihinde anneyi şoka uğratan bir olay yaşandı. Anne Charity, işe gittiği dönemlerde Paris ve Ella'ya bakıcı bakıyordu. 4 şubat günü Paris, bebek bakıcısını annesi dönmeden önce evine gitmeye ikna etmişti.
17 BIÇAK DARBESİ
Evde yalnız kalan 4 yaşındaki Ella odasında otururken, abisi Paris, kardeşinin ordasına girdi ve kız çocuğunu dövdü, boğdu ve mutfaktan aldığı bıçakla 17 darbe vurdu. Daha sonra Paris 911'i aramadan önce bir arkadaşını arayıp, altı dakika boyunca sohbet etti.
911 sekreteri, telefonda Paris'in kızkardeşine nasıl suni teneffüs yapacağını anlattı, Paris, operatöre elinden geleni yapmaya çalıştığını söyledi. Ancak daha sonra elde edilen kanıtlar, Paris'in Ella'yı yaşama döndürmeye hiç çalışmadığını gösterdi.
HİÇBİR ŞEYİN ANLAMI KALMADI
Polisler ise annenin çalıştığı restorana gitti ve kızının öldüğünü söylediler. Charity'ye göre bu hayatının sonuydu. Kısa bir süreliğine bayıldı. Kendisine geldiğinde "Paris nerede? O iyi mi?" diye sordu. Polisler, "Evet iyi. Bizimle" dedikten sonra Ella'yı öldürenin Paris olduğunu söylediler. Charity o anı, "O anda artık hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı." şeklinde anlatıyor.
Ertesi gün Paris'i görmeye giden anne, "Başta hiçbir şey söylemedi. Yıkılmış bir haldeydim. Kendime hakim olamıyordum. Ama nihayet beni odaya soktuklarında ilk hissettiğim oğlumu gördüğüme çok mutlu olduğumdu." şeklinde konuştu.
PARİS'İN İFADESİ
Paris verdiği ifadede, Ella'nın uyuduğunu ve uyandığında Ella'yı ateşler içinde bir şeytan gibi gördüğünü söylemişti. Bu nedenle bıçağı almış ve şeytanı öldürmeye çalışmıştı.
Arkadaşları Charity'e neden hala oğlunu ziyaret ettiğini soruyor ancak anne, "Asla ve asla, bir an bile, oğlumu sevmeyi bırakmadım." diyor.
PARİS ANNESİNİ DE ÖLDÜRMEK İSTEMİŞ!
Charity, Paris'in kendisini öldürmemesinin sebebini ise "Yaşamama izin vermesinin bir nedeni, Ella'yı öldürdükten sonra, yaşarsam daha çok acı çekeceğimi fark etmiş olması. Beni de öldürürse 15-20 dakika acı çekerdim. Ama ondan sonra hepsi sona erer ve ben hala Ella'yla birlikte olurdum, o da tek başına kalırdı." şeklinde anlattı.
SOSYOPAT TEŞHİSİ KONULDU
Paris'e Sosyopat teşhisi konuldu. Sosyopat, aşırı anti-sosyal kişilik bozukluğu olanları tanımlamak için kullanılan bir terim. Çoğumuzun sahip olduğu içgüdülere ve tepkilere sahip değiller ve tüm duyguları aşırı derecede sığ.