İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, mecliste gerçekleşen partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin siyasi tarihine en büyük kaynağı yaratacağını belirttiği Artagan Projesi'ni tanıttı. "Şimdi kendimize soralım: Türkiye, bu kadar zenginliğe sahip bir ülkeyken, nasıl oluyor da milletimiz, bu kadar düşük standartlarda bir hayat sürüyor?" ifadeleriyle proje tanıtımına başlayan ve tüm kaynakların bu proje sayesinde değerlendirileceğini belirten Akşener'in konuşmasının ardından internet kullanıcıları arama motorlarında, Artagan ne demek, nedir? | İYİ Parti Başkanı Meral Akşener'in tanıttığı Artagan Projesi nedir? sorularının cevabını araştırmaya başladı. İşte detaylar...
ARTAGAN NE DEMEK, NEDİR?
Öz Türkçe'de, “bolluk ve bereket” anlamına gelen Artagan'ın, Türkiye'nin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için hazırlandığını ifade eden Akşener, güçlü, mutlu ve zengin bir Türkiye için, ihtiyaç olan her şeyin mevcut olduğunu ve bu şeylerin, Artagan Projesi ile açığa çıkacağını söyledi.
"Bugün yıkıcı inovasyon olarak adlandırılan, ve toplumların yaşam biçimiyle birlikte, ticaretin de kurallarını değiştiren bir değişim sürecinden geçiyoruz. Bu öyle güçlü ve hızlı bir değişim ki, pek çok dünya devini, ticaret sahnesinden sildi. Ülkelerin milli gelirlerinden daha büyük ciroları olan,
teknoloji şirketlerinin doğmasını sağladı. Hayatın her alanındaki bu yeni değer ve yöntemler, yıkıma götüren tehditlerle, zenginliğe açılan fırsat kapılarını aynı anda sunuyor." şeklinde konuşan İYİ Parti Başkanı Akşener, Artagan'ın sağlayacağı kazançların emsalsiz bir bereketin kapılarını araladığını, proje ile şimdiye dek hiç yaşanmayan para bolluğuna sahip olunacağını belirtti.
Mevduat açığı sebebiyle, yurt dışından borç bulmaya çalışan bankacılık sisteminin, mevduat fazlası veren ve büyümenin fitilini ateşleyecek kurumlara dönüşeceğini, kredi faizlerinin, yakın tarihin en düşük seviyelerine gerileyeceğini, üretim artacağını, tüketim geniş kitlelere yayılacağını, kaynak yetersizliği sebebiyle gerçekleştirilemeyen tüm atılımlar için, ihtiyaç duyulan finansmana sahip olunacağını belirten Akşener, Artagan'ın, devlet bütçesine, 300 milyar liranın üzerinde bir kaynak sağlarken, finansal sistemine de, 500 milyar liranın üzerinde ek mevduat sağlayacağını söyledi.
"Türkiye'nin 2021 yılı bütçesinin, 1.1 trilyon lira gelir hedeflediğini düşündüğümüzde, bu rakamların, ne kadar büyük bir zenginlik anlamına geldiğini daha iyi kavrayabiliriz. Artagan kesinlikle bir mucize reçete değil. Bu zenginliği açığa çıkarmak için, mucizelere ihtiyacımız yok." diyen İYİ Parti Genel Başkanı, sadece birkaç yıl içinde Türkiye'yi, iktidarın hayallerinin bile yetmeyeceği noktalara taşıyacağını belirttiği Artagan Projesi'ni, gerçekleştirmek için, ihtiyaç olan tek şeyin vizyon, güven ve akıl olduğunu ifade etti.
Akşener'in ifadelerine göre Artagan, değeri 2 trilyon lirayı aşan, temelinde yolsuzluk, rant, yoksullaşma, borç artışı, TL'nin değer kaybı sorunlarının yattığı büyük bir sorunu çözüyor. "İşte bu hayati sorun; gün geçtikçe artan kayıt dışı ekonomi, ve finansal sistemin dışında kalan paradır. OECD'nin verilerine göre, Türkiye Ekonomisi'nin, yüzde 28,72'si kayıt dışı. Yani Türkiye, en yüksek kayıt dışı ekonomiye sahip ülke durumunda. Bu ne demek? Türkiye, adeta bir kayıt dışı cenneti demek. Vergilendirilmeyen, sisteme dahil edilemeyen, çok büyük bir kazanç, doğrudan bazı ceplere giriyor demek. Rantçılara, yolsuzluk yapanlara, her imkan sağlanırken, kayıt altındakiler eziliyor demek. Kayıt dışılık yüksek olduğu için, ülkemizde gelir vergileri yüksek. Sigorta primleri yüksek. Dolaylı vergilerde, dünya şampiyonuyuz." şeklinde konuşan Akşener, ülkemizdeki 83 milyon vatandaşın sadece 21 milyonunun sigortalı olduğunu, ülkemizle aynı nüfusa sahip Almanya'da, bu rakamın yaklaşık 45 milyon olduğun yani Türkiye'de bütün yükün, kayıtlı çalışanların üzerinde olduğunu belirtti.
İYİ PARTİ BAŞKANI MERAL AKŞENER'İN TANITTIĞI ARTAGAN PROJESİ NEDİR?
83 milyonun sağlık giderlerini, 13 milyon emeklinin maaşını, 4 milyona yakın sığınmacının giderlerini, bu 21 milyon sigortalı vatandaşın ödediğini, bu yüzden, asgari ücretteki vergi yükünün yüzde 50'yi bulduğunu, elektrik faturalarında 5 kalem vergi ödendiğini, bir araba alındığında bir araba parasının da devlete ödendiğini söyleyen Akşener, "Mali sistemimiz o kadar bozuk ki, dünyanın en yüksek vergilerini uygulamamıza rağmen, vergi geliri üretemiyoruz. Gelir vergileri yüksek. Sigorta primleri yüksek. Dolaylı vergiler, daha da yüksek. Buna karşın, OECD ülkeleri arasında, en az vergi geliri toplayan beşinci ülkeyiz. Oysa bize göre devlet, topraklarımızı koruduğu gibi, bu topraklarda oluşan, ekonomik değeri de korumakla yükümlüdür. Alın terini de korumakla yükümlüdür. Milletimizin refahını belirleyen, Türk Lirasını da korumakla yükümlüdür. Bizim Devlet anlayışımız da budur, milliyetçilik anlayışımız da budur. Türkiye ekonomisi, hepimize yetecek kadar derinliğe sahip, koca bir havuzdur. Ancak maalesef, bu havuzun dibinde, suyu boşaltan delikler var. Ak Parti iktidarı, delikleri kapatmak yerine, yurtdışından kovayla su taşıyarak, havuzu dolu tutmaya çalışıyor. Oysa delikleri kapatmadan, sadece borçla refah sağlanamaz, en fazla zaman kazanılır. Nitekim bu çapsızlığın sonuçlarını, 19 yıllık iktidarlarının son dönemecinde, milletçe hep birlikte yaşıyoruz. Türkiye Avrupa'nın, yüzölçümü, jeopolitik konum ve tabii kaynaklar açısından en zengin ülkesi. Ama aynı Türkiye, kişi başına düşen milli gelirde, Avrupa'da 34'üncü sırada yer alıyor. Krizden başını kaldıramayan ve iflaslarıyla ünlü Yunanistan'da bile, kişi başına düşen milli gelir, 19 bin 500 dolar. Yani bir Yunan vatandaşı, bir Türk vatandaşından iki kat daha zengin. Bu örnekleri, ülkemize dair karanlık bir tablo çizmek için vermiyorum. Tam tersine, elimizden alınan zenginliğin, ne boyutlarda olduğunu anlatmak için veriyorum. Yaşanacak bir zihniyet değişikliğinin, yani bir iktidar değişikliğinin, Türkiye'yi hangi noktalara taşıyabileceğini göstermek için veriyorum." dedi.
Türkiye'nin köklü bir değişime, yapısal reformlara ihtiyacı olduğunu ifade eden Akşener, insan eliyle düzen sağlamanın mümkün olmadığı bir çağa doğru adım attığımızı, her gün, kredi kartı ve banka kartlarıyla 40 milyona yakın işlem gerçekleştirildiğini, dijital bankacılık ve atm'ler olmasa, bugün yap işlemleri yapmak için, banka şubeleri önünde kilometrelerce kuyruk beklemek gerekeceğini söyledi. "Bugün dijital bankacılık, toplumumuzun yaklaşık yüzde 50'si tarafından kullanılıyor. Banka kartlarımızla, her ay, 100 milyonun üzerinde nakit çekim yapıyoruz. Kredi kartlarımızla, 4 milyara yakın işlem yapıyoruz. Bu kadar yoğun bir para trafiğini, güvende tutmak için, bankalar, akıllı yazılımlar üretmek zorunda kalıyor. Mesela, kredi kartınızı, aynı gün içinde, iki farklı şehirde kullandığınızda, banka tarafından şüpheli işlem gerekçesiyle, otomatik olarak aranıyorsunuz. Mesela, yurtdışından veya internetten, yüklü bir işlem yaptığınızda, banka tarafından, otomatik olarak aranıp, bu harcamaları doğrulamanız isteniyor. Ez cümle; Bankalar, müşterilerini, hissedarlarını ve itibarlarını korumak adına, her türlü teknolojik yatırımı yapıyorlar. Peki, onlar her türlü yatırımı yaparken, iktidar, 83 milyon vatandaşı için ne yapıyor? Cevap ortada: Hiçbir şey yapmıyor. Tam tersine, sistem o kadar bozuk ki, herkesi kayıt dışına itiyor." diyen Akşener, sözlerine şöyle devam etti:
"Birçok işletme, varlık mücadelesi verdiği için, birçok işletme de, daha fazla kazanma hırsıyla, kayıt dışına yöneliyor. Mali sistemimiz, o kadar verimsiz ki, herkes, batan bir gemideki filikaya ulaşma içgüdüsüyle, kendini kurtarmaya çalışıyor. Bunun sonucunda ise, en büyük işletmeden en küçüğüne, yasal ticaretten, yasadışı faaliyetlere kadar, kayıt dışılık, toplumun tüm hücrelerine yayılıyor. İşte o nedenle, değişimin tam da bu noktada başlaması gerekiyor. Türkiye'nin zenginleşme reçetesi Artagan, nakitsiz topluma dayalı, yeni bir ekosistemdir. Adil ve kayıpsız bir ekosistemdir. Artagan, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 21. yüzyıldaki adıdır. Artagan, tüm mali kayıt ve denetimin, yapay zeka aracılığıyla yapılmasını sağlayan, özerk bir mali denetim ağıdır."
ARTAGAN PROJESİ İLE YAPILMAK İSTENENLER
Artagan, içinde, binlerce yazılım ve vergi uzmanının bulunduğu, korunaklı bir kampüste yer alıyor. Kampüsün altındaysa, ülkemizdeki tüm para trafiğini derleyen, bir sunucu tarlası bulunur. Finansal kurumlar ve Artagan arasında kurulacak veri paylaşım ağıyla, Kredi kartı işlemleri, Para transferleri, Döviz alım satım işlemleri, Menkul yatırım hareketleri, Yurtdışı para transferleri, çek-senet gibi, vadeli alacak/vereceklerin verileri Artagan'a ulaşır ve kapalı devre bir blok zinciri ile kayıt altına alınır.
Artagan bu verilerle, 83 milyon vatandaşımızın, ve milyonlarca işletmenin anlık olarak mali tablolarını oluşturur. Mali tablonun oluşması, o kişi ya da işletmenin, ekonomik durumunun çok net bir şekilde, değerlendirilmesini sağlar.
Artagan gerçekleştiğinde; tüm finansal veriler, “ölçülebilir” formata dönüştürülerek, mali suçlar da, eksik beyan edilen gelirler de, kayıtlarda yapılan hatalar da, algoritmalar tarafından izlenebilir hale gelecek.
Bu sayede, kayıt dışı ekonomiyi besleyen, tüm hortumların kesileceği gibi, çoğu suç veya mali hatalar, daha oluşmadan engellenebilecek.