Tüm dünyayı etkisi altına alarak insanların sosyal hayatlarından çalışma hayatlarına, ekonomiden eğitim sektörüne dek tüm yaşamımızı altüst eden yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında yürütülen aşı ve ilaç çalışmaları, küresel çapta hız kesmeden devam ediyor. Türkiye'nin gözü diğer ülkelerde geliştirilen aşılara çevrilmiş, onlardan bir umut beklenirken Boğaziçi Üniversitesi'nden hiç beklenmedik bir haber, umutların yeni kaynağı oldu. Dünyada ilk kez ve sadece ülkemizde kullanılan bir teknoloji ile üretilen ASC zerrecik aşısında Faz çalışmalarına geçildiği beliritlirken internet kullanıcıları da arama motorlarında, bu yerli ve milli teknolojinin detaylarını öğrenmek amacıyla ASC zerrecik aşısı nedir? Ne işe yarar? | ASC zerrecik teknolojisi nasıl tedavi ediyor? sorularının yanıtlarını araştırıyor. İşte detaylar...
ASC ZERRECİK AŞISI NEDİR? NE İŞE YARAR?
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören ve ekibi tarafından geliştirilen teknoloji sayesinde, aşılar 30 gün boyunca oda sıcaklığında saklanabiliyor. Bu teknolojiyle soğuk zincir standartlarından bağımsız olarak dünyanın her yerine aşı gönderilebilecek.
ASC proteini mikrokürecikleri sayesinde herhangi bir hastalığın etkin antijenini yükleyip insanlara zerk edip bağışıklama elde edebiliyor. Yeni aşı teknolojisi olarak geliştirilen bu yöntem ile henüz aşıları bulunmayan veya aşı etkinliği az olan hastalıklara karşı da yeni aşıların üretimini kolaylaşacak. Çalışmaların başındaki isim Prof. Dr. Nesrin Özören ASC zerrecik teknolojisini şöyle anlatıyor:
"2009’dan bu yana yaptığımız çalışmalar sonucu yeni bir protein mikrokürecik taşıyıcı bulduk. ASC zerreciklerinin üzerine istediğimiz bir hastalığın etkin antijenini, mesela grip virüsü ajanı-H5, kuduz mikrobu parçası ya da herhangi başka bir zararlı organizma parçası yükleyip hayvan veya insanlara zerk edip bağışıklama elde edebiliriz. Yeni aşı teknolojisi olarak geliştirdiğimiz bu yöntem ile henüz aşıları bulunmayan veya aşı etkinliği az olan hastalıklara karşı da yeni aşıların üretimini kolaylaştırabiliriz. Buluşumuz olan ASC zerrecik taşıyıcısı; üzerine yüklenen antijenler ya da uyaranları 30 gün boyunca oda sıcaklığında ya da donma, çözülme döngülerine dirençli bir şekilde koruyor. Bu teknoloji ile geliştirilecek tüm aşılar, bugün ihtiyaç duyulan sabit koşullar yerine normal ısı koşullarında dünyanın her yerine gönderilebilecek.
Günümüzde aşı teknolojisinde kullanılan lipozom veya nano-parçacık odaklı farklı taşıyıcı sistemler var ancak bizim geliştirdiğimiz mikro kürecik sistemi yepyeni bir teknoloji. Bu sistem, ASC proteininin meydana getirdiği iplik yapılarının bir biri üzerinde katlanarak yumak gibi tanımlanabilecek sağlam bir yapının oluşmasından kaynaklanmaktadır."
ASC ZERRECİK TEKNOLOJİSİ NASIL TEDAVİ EDİYOR?
"Dünyada ilk kez ASC zerrecikleri üzerinde başka moleküllerin (antijenlerin) taşınabileceği ve bunların makrofaj hücreleri tarafından sindirilebileceğini bulup, bu sayede aşı teknolojisi geliştirdik. Dışarıdan bir virüs ya da mikroorganizmanın hücre içine ya da vücut içine geldiğinde tetiklenen bu mekanizmanın enfeksiyon bölgesindeki mikroorganizmanın yok edilmesinde etkili olduğunu hayvan deneylerinde göstermeye çalışıyoruz. Özellikle ASC zerrecikleri üzerinde yaptığımız deneylerde bu protein bileşiğinin, vücut içerisinde çok iyi bir antijen veya aşı taşıyıcı olabileceğini gördük. ASC zerreciklerinin üzerine veya içine bağışıklık sistemini tetikleyecek, antijen dediğimiz uyaranları ekleyebiliyoruz, böylece aşı teknolojisinin hedeflediği bağışıklık sisteminin uyarılmasını kolaylaştırıyoruz.
ASC zerrecikleri kendi dinamik oluşum sürecinde hidrofobik yapıları içeriye alabiliyor.
Bunun dışında plazmit içerisine kaynaşık ASC- antijen (protein parçası) olarak kodlandığında insan hücrelerinden kompozit zerrecikler elde edebiliyoruz. Bu yüzden pek çok hastalığa açık bir sistem.
Şu anda sistemi kanıtlamak için TÜBITAK 1003- Çağrılı Proje yürütüyoruz, “ASC Teknolojisi Kullanarak Prototip Grip Aşısının Geliştirilmesi.” Yani uygulamaya geçmek için hayvan deneyleri yapıyoruz, projenin daha 1 yılı var.
ASC proteini ile kaynaşık bir şekilde üretilen antijen, mesela influenza H5 proteini parçası aşının kendisi haline geliyor.
Buluşun önce Türkiye’den patenti alındı, daha sonra 130 ülkeyi kapsayan PCT sistemine girildi. PCT sadece 30 ay boyunca koruma sağlıyor. Daha sonra bölge ve ülke patentlerinin ayrı ayrı alınması ile 20 yıl koruma sağlanıyor. Şu anda elimizde Japonya ve ABD patenti var. Çin ve Avrupa patent süreçleri son aşamasında, 3-4 ay içerisinde sonuçlanması bekleniyor. Patent alınan ülkelerde her hangi bir şirket bu buluşu kullanarak aşı geliştirmek isterse eğer, bizden lisans alması gerekecek. Moleküler biyoloji alanında Türkiye’den çıkmış ve en az iki yabancı patent ile tescillenmiş buluş olabilir. Buluş sahibi Ali Can Sahillioğlu ile beraber çalışmalarımızı sürdürüyoruz."