Deyimler, dilin kültürel boyutunu destekleyen ve yürüten önemli malzemelerdir. Sözlü ve yazılı anlatımı güçlendirerek zenginlik katan, içten ve samimi anlatımlara katkı sağlayan deyimlerimn anlamları bilinmediğinde, kalıplaşmış ve mecaz anlamlı sözcüklerden oluşan bu kalıpları anlamak da zor oluyor. Bu deyimlerden biri olan ve son zamanlarda gündeme gelen 'At izi it izine karıştı' ne demek? İşte At izi it izine karıştı anlamı
AT İZİ İT İZİNE KARIŞTI NE DEMEK?
At izi it izine karıştı deyiminin ilk anlamı
İyiyi kötüden ayıramayacak kadar bir karışıklık ortaya çıkmak. olarak karşımız açıkıyor.
İnternette yer alan ikinci anlamında ise Suçlu ile suçsuzun ayırt edilemeyeceği kadar karışık bir durum yaşanmak. ifadeleriyle tanımlanan bu deyim, karmaşık ve belirsiz durumlarda kullanılan bir söz öbeğidir.
Değerli ile değersizin, iyiyle kötünün birbirine karıştığı bir durumun ortaya çıkması.
İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayıramayacak halde bir karışıklık meydana gelmek, it izi at izine karışmak.
Örnek cümle:
"At izi it izine karışmaya başladı, daha dikkatli olmak lazım."
"Suçsuz insanlar mağdur ediliyor, at izi it izine karıştı."
DEYİM NEDİR?
Çoğunlukla gerçek anlamından ayrı bir anlam taşıyan, en az iki sözcükten oluşan kalıplaşmış söz ya da sözcük grupları.eş. Tabir. Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı bir anlamı olan, ilgi çekici bir nlatımı bulunan, ifadeyi daha zengin kılan, iki veya daha fazla kelimeden meydana gelen, kalıplaşmış söz topluluklarına “deyim (tabir)” denir.
Deyim, belli bir kavramı, belli bir duygu ya da durumu dile getirmek için birden çok sözcüğün bir arada, seyrek olarak da tek bir sözcüğün yan anlamında kullanılmasıyla oluşan sözdür. Türkçeden örnek verecek olursak “dudak bükmek, ipe un sermek, durmuş oturmuş, ağızdan baklayı çıkarmak, Sultanahmet’te dilenip Ayasofya’da sadaka vermek, gayret dayıya düştü…” gibi, binlercesini gösterebiliriz. Tek öğeli deyimler için de akşamcı, kaşarlanmış, sudan, gözde, gedikli gibi örnekler verilebilir.
Deyimler, bir dilin anlatım yollarını, o dili konuşan toplumun geçmişini, yaşam biçimini, geleneklerini ve çeşitli özelliklerini belirten önemli ipuçları sağlarlar. Genel olarak deyimler açısından dilden dile büyük ayrımlar vardır, örneğin yağmurun çok yağdığını anlatmak üzere Türk, “bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor” derken İngilizcede “it is raining cats and dogs” (kediler ve köpeklercesine yağmur yağıyor) deyimine rastlanır.
Türkçe, deyimler açısından kendine özgü nitelikler gösterir. Diğer bölümlerde de değineceğimiz gibi Türkçe, doğaya sıkı sıkıya bağlı, anlatım sırasında doğadan yararlanan, olayları, durumları ve duyguları somut nesnelere dayanarak, somutlaştırma adını verdiğimiz aktarmalar yoluyla dile getiren bir dildir. Bu yüzden deyimleri, güçlü bir anlatımın tanığı durumundadır: Aba altından değnek göstermek, hem nalına hem mıhına, etekleri zil çalmak, kaşığıyla verip sapıyla göz çıkarmak, saçını süpürge etmek, kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla… gibi.