Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve aynı derneğe üye avukatlar Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu ve Ayşegül Çağatay, 3 şubatta başlattıkları açlık grevine 10 mart tarihinde ara verdi. Aynı grevi kendisi de gerçekleştiren Avukat Aytaç Ünsal ise bu tarihten itibaren grevini ölüm orucuna çevirdi. Peki Avukat Aytaç Ünsal kimdir? Nereli? Aytaç Ünsal neden cezaevinde? Neden ölüm orucunda? İşte cevaplar...
AVUKAT AYTAÇ ÜNSAL KİMDİR?
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukat Aytaç Ünsal, 12 Eylül 2018’den beri cezaevinde bulunuyor. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve aynı derneğe üye avukatlar Aycan Çiçek, Engin Gökoğlu ve Ayşegül Çağatay, 3 şubatta başlattıkları açlık grevine 10 mart tarihinde ara verdi. Aynı grevi kendisi de gerçekleştiren Avukat Aytaç Ünsal ise bu tarihten itibaren grevini ölüm orucuna çevirdi. Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde bulunan Ünsal aylardır ölüm orucunu sürdürüyor. Adil yargılanma talebi ile 238 gündür ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik ise hayatını kaybetti.
AYTAÇ ÜNSAL NEDEN CEZAEVİNDE?
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların yargılandığı davada, "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yargılanan Aytaç Ünsal, 10 yıl, 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. Meslektaşı Ebru Timtik ise 13 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 20 Mart 2019'da iki avukatın da aralarında olduğu ÇHD üyesi 18 avukata toplam 159 yıl ceza verdi.
Mahkemenin gerekçeli kararında, Halkın Hukuk Bürosu'nda avukat olarak çalışan Timtik ve Ünsal hakkında "yakalanan örgüt mensuplarına örgüt talimatlarını ilettiği, örgütle arasındaki irtibatı sağladığı, kuryelik yaptığı" suçlamaları yer aldı.
'Örgüt üyeliği' suçundan Ebru Timtik 13 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal 10 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Sekiz avukatın tutuklu yargılandığı dava dosyası Yargıtay'a taşındı.
AYTAÇ ÜNSAL NEDEN ÖLÜM ORUCUNDA?
DW Türkçe'ye konuşan İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu tarafından yapılan açıklamada suçlamaları destekleyen elle tutulabilir bir kanıt bulunmadığı iddia edildi.
Durakoğlu açıklamasında, "İddianame bir örgüt üyeliğinden bahsediyor. DHKP-C üyeliğinden, ona yardım etmekten, zaten mahkumiyetler de o yüzden. Bir kısım arkadaşlarımızın üyeliğinden, bir kısım arkadaşlarımızın yardımdan mahkum olduklarını görüyoruz. Bu konuya bizi ikna ederlerse sorun yok. Yani ama yargılamayı yaşamış olarak söylüyorum böylesine bir tablo söz konusu olmadı. Yargıç ifadesini alırken bir gizli tanığın bazı olgularını gizli tanığa hatırlattı. Tanığın iyi ki hatırlattınız gibi cümleler kurduğuna tanık olduk. Ya da bir süre sonra hayır öyle söylememiştim diyebilecek noktaya kadar geldiğine tanık olduk." şeklinde konuştu.
Aynı tanığın Gezi davası gibi başka davalarda ifade verdiğini, bunun hukuksal temelde değerlendirilebilecek hiçbir yanı olmadığını vurgulayan Durakoğlu, "Duruşmada neden avukatlık yapıyorsunuza kadar getirebilecek, neden Soma'dasınız, neden Aladağ’dasınız, neden bunların avukatlığını yapıyorsunuz gibi yapılan avukatlığın sorgulanmasına kadar gelebilen sorular soruldu." ifadeler,n, kullandı.