Türkiye'nin yüreğini yakan ve uzun süre konuşulan kadın cinayetleri arasında yer alan Antalya Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3.sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu, 28 Temmuz Çarşamba günü ablasıyla tartışmış, kendisinden haber alınamamıştı.
CİNAYETİ İTİRAF ETMİŞTİ
Daha sonra Adana'dan gelen babasının durumu polis ekiplerine bildirmesi üzerine harekete geçen ekipler, Azra Gülendam Haytaoğlu'nun en son görüştüğü kişi olan 48 yaşındaki emlakçı Mustafa Murat Ayhan'ın çapraz sorguluyla ifadesini almış ve cinayeti itiraf etmesini sağlamıştı.
KAFEDE ÇALIŞIRKEN TANIŞTILAR
Cani hislerle genç kızı öldüren Mustafa Murat Ayhan'ın, ifadesi ortaya çıktı. Sözcü Gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre Ayhan, emlak şirketi sahibi olduğunu ifade ederek 2013’te eşinden boşandığını, bir oğlunun bulunduğunu söyledi. Ayhan, 16 Temmuz’da Konyaaltı’nda kafeye gittiğini, kafede servis elemanı olan Azra ile tanıştığını belirterek kendisine iş teklifi yaptığını, karşılıklı telefonlarını aldıklarını söyledi.
KORONAVİRÜSE YAKALANDIĞINI SÖYLEDİ
28 Temmuz’da Azra’nın koronavirüs salgınına yakalandığını öğrenince mesaj yazdığını ifade eden Ayhan, kızın “Bakanım yok, beş gün oldu bir şey yemedim, ilaçlarımı alamadım, ölmek istiyorum. Her yerim çok ağrıyor” dediğini söyledi.
Azra’yı evden aldığını ve lokantaya gittiklerini belirten Ayhan, kızın ilacını alıp eve dönmek üzere yola çıktıklarını söyledi.
ABLASIYLA GÖRÜŞTÜ
Ayhan ifadesinin devamında Azra'nın arkadaşını aradığını belirterek şunları söyledi:
"Arkadaşı cevap vermedi. ‘Uyumuş, telefonu duymuyor’ dedi. ‘Evine bırakayım mı?’ diye sordum. ‘Ablam ile kalmak istemiyorum’ demesi üzerine ‘Bende kalabilirsin’ dedim. Azra, ablası aradığında ‘Eve dönmeyeceğim, sana bahsettiğim arkadaşımda kalacağım, beni merak etme’ dedi.”
"BOĞAZINI HAREKETSİZ KALDIĞI ANA KADAR SIKTIM"
Daha sonra genç kızı evine getirdiğini ifade eden Ayhan, Azra salonda uyurken, kendisinin ise odaya geçtiğini ifade etti. Saatlerce alkol kullandıktan sonra uyuşturucu hapı aldığını anlatan Ayhan, saat 13’te odadan çıktığında Azra’nın üzeri açık şekilde uyuyor olduğunu öne sürerek, şunları söyledi:
“Üzerini örttüğüm sırada elim kalçasına değdi. Panikle uyanıp ‘Ne yapıyorsun’ diyerek, bağırıp yüzümün sol tarafını tırmaladı. Panikledim ve ‘Sus ne bağırıyorsun’ diyerek, iki elimle Azra’nın boğazını hareketsiz kaldığı ana kadar sıktım. Nefes almadığını, nabzının atmadığını fark edince öldüğünü anladım.”
MARKETTEN TESTERE ALDI
Azra’nın telefonu ve terliğini el valizine doldurup evden çıktığını anlatan Ayhan, cep telefonunu Boğaçay’a, terliği çöpe attığını söyledi. Sitede kamera olduğu için Azra’nın cesedini parçalayarak çıkarmaya karar verdiğini belirten Ayhan, dönüşte marketten ağaç testeresi aldığını söyledi.
KAFASINI GÖVDESİNDEN AYIRDI
Ayhan, genç kızın cesedini banyoya taşıdığını ve et bıçağı il kafasını gövdesinden ayırdığını belirterek, kafayı poşete daha sonra ise poşeti spor çantasına koyarak evden çıktığını anlattı. Seyir Terası mevkisindeki ormana girdiğini kaydeden Ayhan, Azra’nın başını uçurumdan attığını söyledi.
GENÇ KIZIN BAŞINI UÇURUMDAN ATTI
Genç kızın başını uçurumdan attıktan sonra eve döndüğünü kaydeden Ayhan, sızdığını ve ertesi gün hava aydınlanırken uyandığını ifade etti. Küvetteki cesedin kol ve bacaklarını parçalara ayırıp çöp poşetlerine koyduğunu, poşetleri spor çantaya koyup boynuna asarak arabaya taşıdığını ifade eden Ayhan, Kirişçiler Köyü’ne yakın ormanlık alana giderek, her parçayı bir çalının içine attığını söyledi.
GÖVDESİNİ İKİ PARÇAYA AYIRIP ORMANLIK ALANA ATTI
Eve dönünce Azra’nın gövdesini iki parçaya ayırdığını, bu parçaları da Kirişçiler’deki ormanda çalılara koyduğunu söyledi.
CİNAYET ALETLERİNİ VE GENÇ KIZIN EŞYALARINI ÇÖPE ATTI
Ayhan, kanı temizlemek için banyoda kova içerisinde çamaşır suyuna bastığı Azra’nın eşyaları ile bıçak ve testereyi spor çantaya doldurduğunu söyledi. Bıçak ve testereyi Boğaçay’a attığını anlatan Ayhan, eşyaları çöpe bıraktığını anlattı.
CİNSEL İSTİSMARDA BULUNMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ
Azra’ya cinsel istismarda bulunmadığını belirten Ayhan, “Bağırıp yüzümü tırmalaması üzerine paniğe kapıldım. Polise şikayet eder korkusu ile boğazını sıktım ve öldürdüm” dedi. Ayhan, savcılıkta, Azra’nın kafasını attığı noktayı hatırlayamadığını anlatarak, şunları söyledi:
“Başını attığım yer uçurumdur. Yabani hayvanların bulunduğu yerdir. Herhangi bir hayvanın götürme ihtimali vardır. Azra’nın baş kısmını saklamadım.”
Ayhan, Antalya 6. Sulh Ceza Hakimliği’nde ise “Çok pişmanım. Böyle bir şeyin yaşanmasını istemezdim. Olayı planlamadım” demişti.
CEZA İSTEMİ İÇİN ÖLÜM NEDENİ SORULDU
Öte yandan Azra Gülendam Haytaoğlu'nun öldürülmesi olayında soruşturmayı yürüten Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Cinayet Suçları Soruşturma Bürosu, dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.
Savcılık dosyada Adli Tıp Kurumu'ndan Azra Gülendam Haytaoğlu'nun kesin ölüm nedenin açıklanmasını istedi. Ayrıca Haytaoğlu'nun canlıyken mi, ya da öldükten sonra mı parçalara ayrıldığının belirlenmesi istendi. Ayrıca savcının sanık için hazırlanacak iddianamenin ceza isteminde, bu hususların önemli olduğu vurgulandı.