Babası ile birlikte oturan kimse zekât ile mükellef midir? Diyanet İşleri Başkanlığı

Bir kimsenin zekât ile mükellef olması için Müslüman, âkıl, bâliğ ve hür olması (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, Beyrût 1997, II, 377-383) borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ..

Bir kimsenin zekât ile mükellef olması için Müslüman, âkıl, bâliğ ve hür olması (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, Beyrût 1997, II, 377-383) borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte “nisap miktarı” mala sahip olması gerekir (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 394). İslam’da mülkiyetin şahsiliği esastır. Buna göre bir kimse babasıyla birlikte oturuyor olsa bile zekâta tabi nisap miktarı mala sahip ise zekât ile mükelleftir. Ancak babası ile mallarını ayırmamışlar da ortak kazanıp ortak harcıyorlarsa, bu takdirde ellerindeki birikim üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan kişi, zekâtla yükümlü olur.

Buluğ çağına ermemiş zengin çocukların malından “zekât” vermek gerekir mi?
Bir kimsenin zekâtla mükellef olması için Müslüman, âkıl, bâliğ ve hür olması (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, 1997, II, 377-383) borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte “nisap miktarı” mala sahip olması gerekir (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 394). Buna göre zengin de olsa büluğ çağına girmemiş çocukların mallarından zekât vermek gerekmez. Ancak, çocuklara ait tarım arazilerinden elde edilen tarım ürünlerinin öşrü yani zekâtının verilmesi gerekir (Serahsî, el-Mebsût, III, 90; İbnNüceym, el-Bahru’r-Râık, II, 271).
Şâfiî mezhebine göre zekât vermek için akıl ve bulüğ şart değildir. Çocuk ve akli yeterliliği olmayan (mecnun) kimsenin de zekât vermesi gerekir (Şirbînî, Muğni’l- Muhtâc, Beyrût 1994, II, 123).
 

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri