Devlet Bahçeli: Baroları kendi çiftlikleri haline getirenlerin gayri ahlaki ayrıcalıkları sorgulanmalı

MHP İl Başkanları Toplantısı'nın ardından konuşan Genel Başkan Devlet Bahçeli, ''Yıllardır baroları kendi çiftlikleri haline getirenlerin, ideolojik saplantılarla dar kadroculuk yapanların gayri ahlaki ayrıcalıkları sorgulanmalı, nihai olarak sonlandırılmalıdır" dedi.

Milli Hareket Partisi (MHP) Genel Merkezi'nde düzenlene toplantıda İl başkanlarıyla bir araya gelen Genel Başkan Devlet Bahçeli toplantı sonrası yazılı açıklamada bulundu. Bahçeli, "Savunmayı savunuyoruz, bahanesiyle sokaklara dökülen baronlaşmış bazı baroların kanun dışı yol ve zorlamalara tevessül etmeleri Türkiye'nin belini bükmeyi amaçlayan çevrelere koz vermektir." ifadelerini kullandı. 

Toplantının bundan sonraki gelişmeleri öngören ufuk derinliğine, siyaseti meşgul eden meseleleri omurgasından yakalayan görüş zenginliğine sahip olduğunu, memnuniyet verici ölçülerde verimli ve yararlı gerçekleştiğini aktaran Bahçeli, MHP'nin kadro ve teşkilat yapısının dinamik, disiplinli, dirayetli, dikkatli, donanımlı ve her şeye de hazırlıklı olduğunu vurguladı.

Bahçeli, milli ve manevi değerlerle teçhiz edilen MHP siyasetinin insanı özne kabul eden vasfıyla serpildiği, "Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben" anlayışıyla sivrildiğini belirterek, Türk milletine hizmet sevdalarının günden güne büyüyen bir şevk ve heyecanla yoğunluk kazandığını ifade etti. 

''SALDIRGANLAR BİZİM NAZARIMIZDA YOK HÜKMÜNDEDİR''

MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasında, şunları kaydetti:

"Ülkemizi hedefine alan her tehdide, her tertibe, ter tezgaha karşı duruşumuz kavi, tavrımız kati, mücadelemiz köklüdür. Ayasofya Camisi'nin ibadete açılmasıyla ilgili haklı beklentimizin hilafına, egemenlik haklarımıza yönelik, özellikle ABD ve AB kaynaklı şantaj ve saldırganlıklar bizim nazarımızda yok hükmündedir. 

Danıştayın konuyla ilgili makul, mukaddesatımıza saygılı ve maşeri vicdana müzahir tarihi nitelikli kararını kısa zaman içinde açıklayarak tartışmalara son noktayı koyacağını ümit ediyoruz. Milli varlığımıza karanlık pusular kuran, milli haklarımızı çiğneyip çürümeye terk etmeyi kurgulayan iç ve dış odaklarla mücadelemiz amasız ve amansız düzeydedir." 

''ÇIRPINA ÇIRPINA BATMIŞLARDIR''

Kovid-19 salgınının aynı zamanda başka bir dünyanın kapılarını araladığına, sosyal, siyasal ve ekonomik temelde yankıları zaman içinde hissedilecek değişimlerin kilidini açtığına işaret eden Bahçeli, bu salgının beşeriyetin öncelik sıralamasını mecburen etkilediğini kaydetti. 

Bahçeli, Türkiye'nin yeni tip koronavirüse karşı muazzam bir direnç gösterdiğine, pek çok ülkeden pozitif ölçülerde ayrıştığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Milli birlik ve dayanışma ruhumuzun musibet karşısında ayağa kalkışı mukayeseli üstünlüğümüzü hem tezahür hem de tescil ettirmiştir. Ne var ki Türkiye'nin yükselen başarı grafiğini karalamak, mukavemet ve mücadele performansını kırmak için tetikte bekleyenlere salgın günlerinde fazlasıyla şahit olunmuştur. 

Türkiye'nin imajını kötülemek, yükselişini kundaklamak amacıyla özel çaba harcayan, bozgunculuğun adına da siyaset diyen çarpık zihniyetler çuvallamakla kalmamışlar, çırpına çırpına batmışlardır. Cumhuriyet Halk Partisi, Kovid-19'a umutlarını bağlayan, siyasetlerini bağdaştıran, geleceklerini bahşeden yıkım faillerinin mihrakı ve mihmandarı olmuştur. Bu yalın gerçek, CHP için utanç verici bir rezalettir. Bir tarafta Türkiye'nin kaybetmesine yatırım yapmak diğer tarafta hastalıktan siyasi rant devşirmek yalnızca insaf ve izan eksikliği değil, aynı zamanda ayıp ve ahlaksızlıktır." 

BAHÇELİ, SOSYAL MEDYAYI GÜNDEMİNE ALDI

MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasında, şu görüşleri paylaştı: 

"Salgının kontrolden çıkıp ülkeyi yönetilemez hale düşürmesi, demokrasi dışı arayış ve beklentilerin tırmanarak sosyal ve ekonomik krizle eklemlenip bir volkan ağzı gibi patlaması CHP'nin yegane gizli gündem ve özlemidir. Zararlı ve zehirli bir mecra haline dönüşen sosyal medya platformunda CHP-HDP-İP arasında sahne alan kısa paslaşmalar, birbirlerini taltif eden serenat ve güzellemeler bunların aynı kirli amaca hizmet ettiklerini zahmetsizce belgelemiştir. Zillet ittifakının lekeli figüranları Twitter'da film çevirip birbirlerini selamlarken oynatıldıkları sefil senaryonun ne kadar köhne ve kifayetsiz olduğu da gün yüzüne çıkmıştır. " 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhur İttifakı'na duyduğu "tedavisi imkansız antipati ve alerji"nin bir bakıma Türk milletiyle yaşadığı derin ihtilafın yansıması olduğunu dile getiren Bahçeli, "Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde kamuoyuyla paylaştığı bir açıklamada zeka seviyesini ve akıl düzeyini fazlaca yoruma gerek bırakmadan açık etmiş, başka bir ifadeyle yakayı ele vermiştir.  Davul-tokmak metaforundan hareketle Sayın Cumhurbaşkanımızla aramızdaki hasbi, harbi ve haysiyetli diyalog üzerinde kuşku uyandırmayı hedefleyen bu gafilin önce boynuna geçirilmiş zillet ve esaret zincirinden kurtulmayı denemesi acil bir ihtiyaçtır." ifadelerini kullandı.   

''HAYASIZ BİR UYDURMA''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye düşmanlarından sipariş alarak icazetli siyaset yapan Kılıçdaroğlu'nun, Cumhur İttifakı'nın millet iradesiyle ve 15 Temmuz mücadelesiyle örülen hisarlarında en ufak gedik açması hezeyan ötesi bir hayaldir. CHP Genel Başkanı, öncelikle kimlerin dolduruşuna gelip hangi hıyanet lobilerinin taşeronu ve teşrifatçısı olduğunu yüreği varsa itiraf, cesareti varsa da ilan etmek durumundadır. CHP zordadır, daralan zillet çemberinin içinde sıkışmıştır. " ifadelerini kullandı. 

Kılıçdaroğlu'nun MHP'yi kast ederek kullandığı, "Türkiye son seçimlerde yüzde 11,9 oy almış bir partinin tahakkümü altında yönetiliyor." ifadesinin "hayasız bir uydurma, sahibini hüsrana uğratacak kuyruklu bir yalan." olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi yöneten bellidir, hamd olsun sağlam ve milli bir irade hükümet sorumluluğunu üstlenmiştir. Cumhur İttifakı al-ver ortaklığı, menfaat birlikteliği, makam ve mevki üzerine bina edilmiş gevşek, pazarlıkçı ve iş bitiminde dağılacak ucuz bir yapı değildir. Bu kutlu ittifak anlayışının temeli vatanseverlikle atılmış, harcı fedakarlık kültürüyle karılmış, ilkeleri şehitlerimizin anılarıyla yoğrulmuştur. 

Kılıçdaroğlu'nun kafası bu gerçekleri kesinlikle almayacak ve anlamayacaktır. Geldiğimiz bu aşamada üzerinde durulması ve aracısız sorulması gereken asıl soru; CHP'yi kimin yönettiği, tarlasını kimlerin sürdüğü muammasıdır." 

''ERDEMSİZLİK ÖRNEĞİDİR''

CHP'nin 26-27 Temmuz'da yapılacak 37'nci Olağan Büyük Kurultayı'nın siyaset tarihinde ayrı bir önem ve özelliğe sahip olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Çünkü Cumhuriyet Halk Partisinin kaynağına ve tarihsel hüviyetine dönerek bugünkü teslimiyetçi yönetiminden kurtulması, Atatürk'ün partisinde süregelen işgalin sonlandırılması maksadıyla altın bir fırsat önümüzdedir. Bu partinin içişlerine karışmak bizim işimiz değildir. 

Ancak yaşı Cumhuriyet ile aynı olan bir partinin siyasi istikrar ve denge açısından milli bir bünyeye, ehil ve emin bir yönetim anlayışına, geleneksel yapısına süratle kavuşması samimi dileğimizdir. Bugünkü CHP, FETÖ'nün geçim kapısıdır. Bugünkü CHP, PKK'nın nefret yayan ağzıdır. İP, CHP'nin gölgesinde kuruyup giderken, HDP ilik nakli yapmaktadır. Bir zamanlar AK Parti'den nemalanan, üstelik koltuk ve şöhret kazanan, sonra da kulaklarına fısıldanan dedikodulara kanıp indikleri treni taşlamaya başlayanların CHP’nin kuytusunda ikbal arayışları sadece bir tenakuz değil, aynı zaman tenkit edilmesi gereken bir erdemsizlik örneğidir." 

''CHP ACIKLI VE ARIZALI ZİHNİYETİN TA KENDİSİDİR''

Devlet Bahçeli, açıklamasında, "CHP yola dökülen eskileri toplayarak, hurdaya çıkmış isimleri zillet şemsiyesi altına alarak siyasette mevki elde edip mesafe katedeceğini zanneden acıklı ve arızalı bir zihniyetin ta kendisidir. Bu parti kendi gerçeğine sırt dönmüş, kendi ana yatağına ters düşmüş, tarihsel rotasından şiddetle savrulmuştur. Karşımızdaki CHP olgusu Türkiye'nin milli güvenliğini riske atan çok bilinmeyenli bir denklemdir."  değerlendirmesini yaptı. 

Türk milletinin ruh kökünden kopmuş, milli hedeflerinden uzaklaşmış, Türkiye'nin karşısındaki zulüm bloklarına kapılanmış partilerin takip ettikleri politikaların geleceği de tehdit ettiğini vurgulayan Bahçeli, "Cüppelerini çıkarmadan siyasete soyunan, ülkemizin iç huzur ve barış ortamını zedeleyen bazı baro temsilcilerinin kışkırtıcısı CHP'dir, İP'dir, HDP'dir. Diğer yedeklerle ilgili söz söylemek ise boşuna bir emektir." ifadelerini kullandı. 

''TALİHSİZLİK VE İLKELLİKTİR''

"Dediğim dedik, çaldığım düdük diyen, kendi çıkarları olunca demokrasiyi hatırlayıp, olmayınca despotluk suçlaması getiren bazı baroların TBMM'nin giriş kapısında sergiledikleri ibretlik manzaralar talihsizlik ve ilkelliktir." diyen Bahçeli, "hak aramak yerine hadise çıkarmaya gayret edenlerin, Türkiye'nin sağduyu ve sükunet ortamını bozmak için baronluğa heveslenenlerin"  tarihi bir hatanın içinde olduğunu kaydetti. 

Genel Başkan Bahçeli, Türk milletinin iradesinin tahakküm altına giremeyeceğini vurgulayarak, kimin ne düşüncesi varsa, ne talebi bulunuyorsa TBMM'de dile getirmesinin  hem doğru bir tercih hem de meşru bir temin olduğuna dikkati çekti. 

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Savunmayı savunuyoruz, bahanesiyle sokaklara dökülen baronlaşmış bazı baroların kanun dışı yol ve zorlamalara tevessül etmeleri Türkiye'nin belini bükmeyi amaçlayan çevrelere koz vermektir. Hiç kimse Fransa'yı kasıp kavurmuş sarı yeleklilerin eylemlerine özenmeyi, Gezi benzeri bir kalkışmanın fitilini tutuşturmayı aklından ve hayalinden geçirmemelidir. Zira sonuçları ağır olacaktır.

Yıllardır baroları kendi çiftlikleri haline getirenlerin, ideolojik saplantılarla dar kadroculuk yapanların gayri ahlaki ayrıcalıkları sorgulanmalı, nihai olarak sonlandırılmalıdır. Demokrasi baro yönetimlerine kusursuz şekilde hakim olmalıdır. Savunma kavramı Türkiye'ye saldırı ve suikast kılıfı haline getirilmemelidir. Aklıselimin öne çıkıp anlaşma ve uzlaşma dinamiklerinin egemen olması temennimizdir." 

KURULTAY'IN ANA TEMASI BELLİ OLDU

 Türkiye'nin Libya'dan Akdeniz'e, Suriye'den Ege'ye, Irak'tan Kıbrıs'a kadar pek çok sorunla uğraştığını, terörle mücadelenin yüksek bir şuur ve inanmışlıkla devam ettiğini aktaran Bahçeli, "Bugünkü hassas dönemde; istiklal için birlik, istikbal için dirlik ortak paydamız olmalıdır. Nihayetinde kazananın Türkiye olması için de el birliği, güç birliği ve hedef birliği stratejik bir öncelik halini almalıdır." çağrısında bulundu. 

Bahçeli, gelecek yıl düzenlenecek MHP 13. Olağan Büyük Kurultayı'na ilişkin de şu bilgileri paylaştı:

"Milliyetçi Hareket Partisinin 14 Mart 2021'de yapacağı 13.Olağan Büyük Kurultayı'nın ana teması da buna muvafık olarak tayin ve tespit edilmiştir. Çağrımız zamanlar üstü bir kavrayış ve kader ortaklığının özetidir: 'İstiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak.'

13.Olağan Büyük Kurultayımıza giden süreçte, Siyasi Partiler Kanunu'na uygun olacak şekilde yapılması lazım gelen il ve ilçe kongrelerimiz 9 Ağustos 2020 tarihinde Samsun'un İlkadım ilçesiyle birlikte başlayacaktır. Bu kurultayımız Milliyetçi Hareket Partisi'ni 2023’e ulaştıracak kadro, siyaset ve programın belirlenmesini de sağlayacaktır. Yolumuz uzun, zahmetli ve çetindir. Yardımcımız Allah, ilham ve irademizin yol başçısı büyük Türk milletidir." 

İl başkanlarının yörelerinde sorumluluk duygusuyla ve dava ruhuyla hareket edeceklerini, insanüstü bir çalışma azmini sahaya aynen yansıtarak MHP'yi muvaffakiyetle temsil edeceklerini belirten Bahçeli, dün Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında yaşanan patlamada hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve millete başsağlığı diledi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, tedavi gören vatandaşlara da şifa dileyerek, "İnanıyorum ki vahim patlamanın yaraları süratle sarılacak, bu felaketin üstesinden dayanışma ve yardımlaşma hissiyatıyla gelinecektir. Allah'tan niyazım aziz milletimizi her türlü kaza, bela ve hastalıktan koruması ve kollamasıdır." temennisinde bulundu. 

Gündem Haberleri