MHP lideri Bahçeli, "Parti olarak Türkiye'nin büyümesinden sadece mutluluk duyarız. Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenler, döviz silahını da çekmişlerdir. Türk lirasının döviz karşısında erimesi bunun sonucudur" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
Çözülmeyi bekleyen pek çok sorunumuz vardır. İnsanımızın hayatını doğrudan ilgilendiren sosyal ve ekonomik taleplerini yok saymamalıyız. Sabilerin yüzü gülmezse, bıyığı terlememiş yavruların umutları yeşermezse ne söylenirse boştur.
Siyasetimizin amacı insanımızın huzur ve mutluluğu olmalıdır. Mutlu millet, güçlü devlet, huzurlu fert kavramını tamamen gerçekleştirmeden her söz havada kalacaktır. Tezgahında sıkıntılı işçi, iş yerinde derin derin iç çeken memur, sahipsiz girişimci, ağırlaşan geçim durumu samimi bir dokunuş beklemektedir.
"TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖKTÜRMEK İSTEYENLER, DÖVİZ SİLAHINI ÇEKMİŞTİR"
Türk ekonomisinin yüzde 7.4 büyümesi taktir edilecek bir durumdur. Parti olarak Türkiye'nin büyümesinden sadece mutluluk duyarız. Türkiye'ye diz çöktürmek isteyenler, döviz silahını da çekmişlerdir. Türk lirasının döviz karşısında erimesi bunun sonucudur. Emperyalizmin tüm enstürmanlarını harekete geçerek dehşet tablosunu genişletmenin peşindedirler.
Hiçbir iktidar insanının işsiz kalmasını kasıtlı bir şekilde istememiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana kadar siyaset adamları insanımızın refah ve huzura kavuşması için mücadele etmişlerdir.
"TOSUNCUKMUŞ, SÜTBANKMIŞ..."
Dayatılan ekonomik ilişki ağları milletimizin ciğerini yıllarca dağlamıştır. Dünden bu güne tuzak aynıdır. Zorla kurulan emperyalist mekanizmalar, insanlarımızın bitap düşmesi, çaresiz kalmasına sebep olmuştur.
Ülkemizin sinir uçlarıyla oynanıyor. Ölüm gösterilip sıtmaya razı ediliyor. Makro dengelerin gelişmesinin yanında insani seviyelerin büyümesine hassasiyet göstermeliyiz. İnançla söylüyorum zaman Türk'ündür.
Tosuncukmuş, Çiftlik Bank'mış, Sütbank'mış, böyle sülüklerin kanımızı emmesine, sırtımızdan geçinmesine asla ama asla izin verilmemelidir. Bunlar her neredelerse enselerinden tutulup demir parmaklıkların arkasına konulmalıdır. Sorunlar bir bir çözülmelidir. Kutlu bir hamleyle oyunlar bozulmalıdır. Üzerimizde hesap yapanların kalemleri kırılmalı, hesapları dürülmeli, burunların fitil fitil getirilmelidir.
'MGK, TÜRKİYE'NİN ULUSAL GÜVENLİK KURALLARINI YEDİ DÜVELE HAYKIRMIŞTIR'
Milletimizi üzmeye çalışanları buna pişman etmeliyiz. Yurdumuzu yıkmaya kalkanların yuvasını viran etmeliyiz. Türkiye, meşru ve hukuka uygun şekilde terörle mücadele etmektedir. Türkiye'yi durdurmak isteyenler her ihtimalden medet ummaktadır. Bunda şu ana kadar başarılı olamadılar. Es kaza olmaları da eşyanın tabiatına aykırıdır. Bunu yaparken terörle aralarına kalın bir çizgi çekemediklerini görecekler. Varsa utançları konuşmaya yüzleri bile olmayacaktır.
Milli Güvenlik Kurulu 28 Mart 2018 tarihinde toplanmış ve açıklanan maddelerle Türkiye'nin ulusal güvenlik kurallarını yedi düvele haykırmıştır. Proje terör örgütleri kavramının altı çizilmelidir. FETÖ projeyse ki öyledir. Bu projeyi imal eden mihraklarla hesaplaşmakta tarihi ve milli bir sorumluluktur. FETÖ ile mücadele aynı zamanda proje sahipleri ile mücadeledir.
'ARPA BOYU YOL ALMIŞ DEĞİLİZ'
15 Temmuz 2016'da bir felakete maruz kaldık. Proje olduğu devletin hafızasına kaydedilmiş bir terör örgütü milletin silahını millete çevirdi. 31 Mart 1909'dan 15 Temmuz 2018'e gelen süreçte diyebilirm ki bir arpa boyu yol alabilmiş değiliz. Şimdi önümüzdeki yılllarda devletin içine sızmış dar bir kadronun, grubun, projelendirilmiş örgütlerin devletten ele geçirdiği imkanlarla millete savaş açamayacağnın, ölüm saçmayacağının garantisi var mıdır?
16 Temmuz sabaha karşı püskürtülen FETÖ'nün iltisaklı olduğu asker, bürokrat, polis, esnaf, sivilin yakalanması durumu kurtarmaya yetecek midir? Gelecek onyıllarda FETÖ değil de farklı bir örgüt peydahlanırsa ve bu sefer proje sahipleri tarafından iyi hazırlanıp torunlarımız üzerine gönderilirse yattığımız yerde nasıl uyuyacağız? Hem tarihe, hem talihe, hem de geleceğe karşı sorumlu değil miyiz?
'İNSANLIĞA VE İNSANLIK ORUNURAN FRANSIZ KALAN FRANSA…'
Macron 7 teröristi ağırlamıştır ve Fransa terör sevici bir ülke görünümündedir. Fransa kimlerin arasını bulacaktır, kimi kiminle buluşturacaktır. Bu nasıl bir aymazlıktır? İnsanlığa ve insanlık onuruna Fransız kalan Fransa yönetiminin terör örgütlerinin çöpçatanlığına soyunması, tuhaf olduğu kadar küstah ve küçültücü bir erdemsizliktir.
Fransa'nın PKK sevdası, Türk düşmanlığı yeni değil.
ABD'nin Suriye'den yakın zamanda çıkma ihtimali pek mümkün görülmektedir. Irak hükümeti Sincar'ı terörden arındıramazsa, Türkiye bunu yapacak güçtedir.
ABD başkanı çekilmekten bahsederken, Fransa sanki yedek kulübesinde bekliyormuş gibi, form tutmuş kondisyon yapmış yeni bir terör sevici ülke görünümünde.
'CHP'NİN TİPİTİP GRUP BAŞKANVEKİLİ BUNA NE DİYECEKTİR?'
(CHP'li Özel'in 'seçim güvenliği ordusu kuruyoruz' sözleri) Eğer 'ordu mordu kuruyorum' diyerek ortalığı velveleye, fitne fesada vermeye kalkışırlarsa, bunların alayının alnını karışlamak, karşılarına dikilmek bizim için farz olacaktır. Akıllı olun, aklınızı başınıza alın, ateşle oynamayın. Destursuz bağa girenin ne olacağını iyi hesap edin.
Teröristler de bu orduya sızdırılırsa CHP'nin tipitip grup başkanvekili buna ne diyecektir? Eğer ordu kuruyoruz diye ortalığı velveleye vermeye kalkarlarsa bunların alayının alnını karışlamak bizim için farz olacaktır.